29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Barışmak istemedi öldürüldü Boşanmak istedi yaralandı İstanbul Haber Servisi Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği’nin tüm Türkiye’de sosyal sorumluluk hareketi haline dönüşen “Plastik Kapak Toplama Kampanyası” ile 18 engelli daha tekerlekli sandalyesine kavuştu. Dernekten yapılan açıklamada tekerlekli sandalyeye kavuşmayı bekleyen 3 bin 500 engellinin daha bulunduğu vurgulanarak, PTT Kargo ile yapılan anlaşma ile Türkiye’nin her yerinden 30 kilograma kadar plastik kapakların 5 lira karşılığında derneğe teslim edildiği belirtildi. 3 18 engelli artık daha Ayrılığa kurşun İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Alsancak’ta Gürcan Çelen (28), barışma isteğini kabul etmediğini öne sürdüğü eski sevgilisi Melike Demirel’i (25) buluştukları ortak arkadaşlarının evinde yanında getirdiği av tüfeğiyle öldürdükten sonra intihar etti. Olay, Demirel’in Çelen ile tartıştığı sırada bir arkadaşına attığı mesaj ve polise yapılan ihbar üzerine ortaya çıktı. özgür Yardım mesajı atmıştı İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de Esenşehir Mahallesi’nde oturan 12 yıllık evli Hasan ve Semiha Gürbüz (28) çifti, kıskançlık nedeniyle yaklaşık 1 ay önce ayrı yaşamaya başladı. Semiha Gürbüz, 11 yaşındaki kızı ve 9 yaşındaki oğluyla kardeşinin yanına yerleşti. Yeniden görüşmek isteyen Hasan Gürbüz ve eşi Osmangazi Korusu’nda buluş tu. Koruya kadın arkadaşıyla gelen Semiha Gürbüz’ün boşanmak için ısrar etmesi üzerine öfkelenen eşi, yanındaki silahla eşinin kafasına ateş ederek yaraladıktan sonra aynı silahla intihar etti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Hasan Gürbüz’ün yaşamını yitirdiğini belirlerken Semiha Gürbüz’ün sol çenesinden giren kurşunun sağ yanağından çıktığını tespit etti. CHP, Sisyphos’laşırken... Yunan mitolojisinin en çok bilinen, edebiyatta ve günlük yaşamda en çok kullanılan efsanelerinden biri Sisyphos’un öyküsüdür: Gerek insanlığın hallerini gerekse pek çok olayı anlatırken “Sisyphos gibi…” denir. Efsane aslında Yunan mitolojisindeki bütün öyküler gibi değişik biçimlerde anlatılır ama esası değişmez: Kral Sisyphos, Tanrıların Tanrısı Zeus’u, yine bir kadın ve çapkınlık serüveninden dolayı kızdırmıştır. Üstelik bununla da yetinmez, Yeraltı Tanrısı Hades’i de, kendini almaya gelen Ölüm’ü aldatıp hapsederek ve insanların öbür dünyaya gitmesini engelleyerek kızdırır. Yakalanır ve sonsuza dek bir cezaya çarptırılır: Büyük bir kayayı, ulu bir dağın tepesine kadar ite ite, (çizimlere göre yuvarlaya yuvarlaya) kan ter içinde çıkaracak ama zirveye varmasına bir parmak kala kaya geri düşecek ve Sisyphos onu yeniden yukarı çıkarmaya çalışacaktır… Ve en önemlisi bu ceza, yani bu çaba, sonsuza kadar sürecektir! Bu efsaneyi günlük yaşamda, sanat ve edebiyatta ölümsüz kılan işte verdiği bu mesajdır: Sisyphos, aynı hedefe varmak, bu hedefin önündeki güçlükleri yenmek için, büyük bir çabanın gösterilmesini, hedefe ulaşıldığı anda, yeniden başa dönülmesini ve böylece bu büyük çabanın, sonsuza kadar tekrarlanarak sürmesini simgeler… Aynen Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadroların oluşturduğu CHP’nin “Demokrasi ve Özgürlükler” savaşı gibi! ??? Sisyphos efsanesi, pek çok sanatçı, yazar ve düşünür gibi ünlü egzistansiyalist yazar Albert Camus’ye de ilham kaynağı olmuştur: Le Mythe de Sisyphe adlı denemesinde insanlığın çabalarının hem anlamsızlığını, hem de insan iradesinin tanrılarla çatıştığında bile yenilmezliğini işaret eder. Nitekim bu efsanenin bu denli yaygın kullanılmasının sırrı da bu çelişik mesajdadır: Bir yandan pek çok çabanın boşuna olduğunu, yaşamın anlamsızlığını vurgularken, öte yandan insan iradesinin gücünü, yenilmezliğini ve kadere karşı direnişini simgeler! ??? Kurultay öncesinde, sırasında ve sonrasında CHP hakkında yazarken birdenbire aklıma bu efsane gelmişti. Özellikle Kurultay’da oybirliğiyle kabul edilen “Demokrasi ve Özgürlükler” bildirisini okurken ve size aktarırken birdenbire bir “de ja vu”, “Biz kaçıncı kez aynı filmi görüyoruz!” duygusuna kapılmıştım… Bu nedenle de CHP’nin, Cumhuriyeti kuran, Çok Partili Düzen’e geçen, Demokrat Parti’nin diktatörleşme eğilimlerine karşı “İlk Hedefler Beyannamesini” yayımlayan, “Ortanın Solu” hareketini başlatan, 12 Eylül sonrasında Sosyal Demokratları birleştirmeye çalışan parti olduğunu vurgulamıştım. Dün Ali Sirmen’in bir sosyoloji dersi niteliğindeki enfes yazısını okurken bugün artık bu efsaneyi siz değerli okurlarıma aktarmaya kesin karar verdim. Bakın Ali Sirmen CHP’yi ve Türkiye’yi irdelediği yazısını nasıl bitiriyor: “Azgelişmişliği, gelişmişlikten ayıran en büyük farklardan biri de buradadır. Farklılık birinin sorunlu, öbürünün sorunsuz olmasından kaynaklanmaz. Ama gelişmiş toplum sürekli yeni sorunlarla baş etmeye çalışırken, azgelişmiş hep aynı sorunlarla cebelleşip durur. 17 Temmuz günü Arena Salonu’nda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun aşağıdaki sözlerini dinlerken, elimde olmadan aklımdan bunlar geçti: ‘...Üretimi değil, tüketimi önceleyen bir politika izliyoruz. Unutulmaması gereken bir gerçek şudur: Bilgi toplumunun, bilgi ekonomisinin ışık kaynağı üniversitelerdir, eğitim kurumlarıdır. Özerk olmayan bir üniversite özgür olmayan bir bilim insanı bilgi üretemez. Bunun içindir ki, üniversiteleri özerk, bilim insanını özgür kılmalıyız...’ Güldüm, aklıma ancak gazetelerden izlediğim elli yıl önceki hatta daha da eski CHP kurultayları geldi. Oralarda da İsmet İnönü üniversite özerkliğinden söz ederdi. Aradan elli yıl hatta daha fazla geçti, insanlar gitti, yenileri geldi, hâlâ aynı sorunlarla debeleniyoruz. Bütün bu süre zarfında dünya Türkiye için boşa dönmüş demek ki. Gülelim mi, ağlayalım mı?...” ??? “Demokrasi ve özgürlükler” yolunda Sisyphos’laşan CHP neyi simgeliyor? Siyasetin ve bu çabaların anlamsızlığını mı… Yoksa insan iradesinin, özgürlük savaşındaki yenilmezliğini mi? Bu sorunun Türkiye’deki yanıtını seçmenler verecek! Onun için, “Demokrasi ve Özgürlükler” adına çalışmak zamanıdır… Hepimiz birer Sisyphos’a dönüşsek bile! (Son paragraf, bana “Yazıyorsun, yazıyorsun, konuşuyorsun, konuşuyorsun da ne oluyor?” diye soranlara da yanıtımdır!) Otomobil içinde ceset bulundu ? KIRŞEHİR (AA) Kırşehir’de otomobil içinde ceset bulundu. Merkeze bağlı Karahıdır beldesinde bir otomobilin içinde ceset gören vatandaşlar, olayı jandarmaya haber verdi. Yapılan incelemede, boynu kesilerek öldürülen kişinin merkezde esnaflık yapan Hasan Hüseyin Kara (38) olduğu belirlendi. Kara’nın cesedi, otopsi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle