10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 TEMMUZ 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 ABD’de yaşanan kuraklık tarımsal emtia fiyatlarını zirveye çıkardı. Uzmanlara göre 10 yıl içinde aç kalacağız Gıda krizi kapıda ? Dünya ekonomik krizle boğuşurken şimdi de emtia krizi baş gösteriyor. 20072008’deki gıda fiyatlarındaki yükseliş bir çok fakir ülkede ayaklanmaları tetiklemişti. Uzmanlara göre buna benzer bir kriz hızla yaklaşıyor. Türkiye’de de fiyatların gelecek günlerde artması bekleniyor. Ekonomi Servisi ABD’de yaşanan son 25 yılın en kötü kuraklığı tarımsal emtia fiyatlarını rekor yüksek seviyelere taşıdı. Mısır fiyatları 2008 ve 2011 zirvelerinin üzerine çıktı, buğday fiyatları henüz rekor seviyelerde değil ancak son beş haftada yüzde 50’den fazla fiyat artışı gösterdi. ABD’deki kuraklık ve Rusya’da tahıl üretiminin düşeceği tahminleri fiyatları etkiledi. Uzmanlar eğilimin sürmesi durumunda, dünya gıda fiyatlarını da etkileyeceği kanaatinde. Dünya Bankası kuraklığın mısır ve soya fasulyesi üzerindeki etkileri konusunda kaygı duymak için erken olduğunu, ama durumun inceleme altında tutulacağını bildirdi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) devam eden kuraklığın tahıl fiyatlarında neden olduğu yükseliş konusunda endişeli olduğunu ve fiyatlarda şimdilik düşüş beklenmediğini açıkladı. FAO’nun üst düzey ekonomisti ve tahıl uzmanı olan Abdolreza Abbassian “İki nedenle endişeliyiz: Birincisi fiyat artışlarının gerçekleştiği hız ve ikincisi özellikle mısır, soya fasulyesi ve buğdayda en azından şimdilik fiyatlarda rahatlama görünmemesi” dedi. FAO, ABD’de yaşanan kuraklık nedeniyle mısırda yaşanan sorunlar yüzünden mevcut sezonda işlenmemiş tahıl arzında daralma bekliyor. Dünya mısır ihracatının ne Gıdamız Yeterli mi? Dün ağırlıklı ABD’deki kuraklık kaynaklı, Dünya Gıda Örgütü FAO’nun da kaygılı verilerini içeren haber medyamızın da gündemine girdi. Kimi temel gıda tarım ürünlerinde dünya üretiminde beklenen düşüşlerin dökümü veriliyordu. Üretim düşüşleri ile bağlantılı en temel gıdalarda bir yıl öncesi ile karşılaştırıldığında, 18 Temmuz gününün fiyatları veri alınarak, yüzde 6.3 ile yüzde 17.7 oranlarında bir fiyat artışının yaşandığının altı çiziliyordu. Geçen yıl 694.7 milyon ton olarak gerçekleşen buğday üretiminin bu yıl 665 milyon tonda kalacağı, stokların 197 milyon tondan 182 milyon tona düşeceği öngörülüyordu. Buğday, pirinç, mısır, arpa gibi temel gıdalarda özellikle stokların düşmesiyle bağlantılı fiyat yükselişlerinin yaşanmasının kaçınılmaz olduğu bildiriliyordu. Dünya ekonomik kriz sürecinden çıkmamışken, etkileri ülkeler arasında hızla yayılırken, halkının beslenmesinde kendi kendine yeterli ülke olmak, hele de fiyatlar yükselirken temel gıda ürünü ihraç edebilen ülke konumuna geçebilmek birden önem ve anlam kazandı. İhracat, ithalat açığı olan, tarım ürünü potansiyeli çok yüksek Türkiye için bir şans mı doğdu? Meslek örgütlerinin ilk açıklamalarından, bildiğimiz, kaygılandığınız bir gerçeğin hemen altı çiziliveriliyor. Türkiye potansiyel olarak tarım ürününde dünyanın en şanslı ülkeleri konumunda iken, yıllardır izlenen tersine politikalarla tersine bir konuma düşmüş olmayı sürdürüyor. Bir zamanlar üretim fazlası ürünlerini nerelere satacağı, nasıl depolayacağı sorunlarını yaşayan Türkiye, yıllardır hiç akla gelmeyen, üretim kapasitesi en yüksek temel gıda kalemlerinde bile ithalatçı ülke konumuna girmiş bulunuyor.. Hayvancılığı, nerede ise dünyanın kendi koşulları içinde en pahalı yemini ithal eden ülke konumuna düşülmüş olması bağlantılı katlanan oranlarla gerilemiş bir ülke konumundayız. Doğal olarak bir zamanlar yaptığım inceleme dizilerinde dünya hayvan varlığında ilk sıralamalarda olan Türkiye’nin hayvan başına etsüt veriminde yetersiz olmasını sorun olarak gündeme getirdiğimizi unutmadım. Şimdilerde hayvan varlığında nüfusuna göre çok gerilerde bir ülke olmanın ötesinde, halkını gelirine göre en pahalı etisütü tüketmeye mahkum eden, yine yıllık etsüt tüketiminde halkını, hele de çocuklarını en alt sıralara düşürmüş ülkeler arasındayız. En başta zekâ gelişiminde, çocuklarda boy ve kafatası gelişiminde çok olumsuz konumlarda olmamız bundan.. Süt zehirlenmesi tartışmasına girmeden, okulda ancak sütü görebilen çocuk nüfusumuzun çok yüksek oranlarda olduğunu anımsayalım ve de saçımızı başımızı yolalım.. ??? Son seçimlerde yöre taramada bana Karadeniz kentleri düşmüştü. Geçmişte, tarım ürünleri dizileri için dolaştığım, gelişimini izlediğim bölgede, beni bile şaşırtan bir gerçekle yüz yüze gelmiştim. Çok yoğun göç olgusuna karşın köylerde de işsizlik patlamıştı. Çarşamba, Bafra ovalarında farklı bir tabloyu umarken, bu en verimli ovalarda bile doğru dürüst tarım yapılmasından vazgeçildiğini öğrendim. Nedenlerin başında bütün Karadeniz kıyılarında yaşandığı üzere tüm dere yataklarında akıl almaz bir çılgınlık olarak gündeme girmiş santral inşaatları gösteriliyordu. Ekimden vazgeçen üreticiye malum proje kapsamında dekar başı bir para ödeniyor, tek gelir kaynağı olarak HES inşaatlarında işçi olmak öne çıkıyordu. Bir önceki yıl gazetemizde uzun bir tarım araştırması dizisini çalışanlar aramızda paylaşmıştık. Yine yakından bildiğim pek çok tarım üretimi, ürünü konusunda inceleme dizileri yaptığım Trakya’yı karış karış dolaşmıştım. Türkiye’nin sulama ayağı eksik kalsa da modern teknolojili tarımda en gelişmiş, verimde hep başı çeken, temel gıda ürünleri üretiminde de ana ambarı Trakya tarımı, dünyada örneği görülemeyecek bir cinayetin kurbanı olmuştu. Tarımda ambar topraklara İstanbul’dan taşınan yeni fabrikalar başkaca yer yokmuş gibi Trakya’ya kurulmuşlardı.. 1020 yıl gibi kısa süreçlerde Trakya tarım toprakları, yeraltı suları ile birlikte akıl almaz bir kirliliğin, zehirlenmenin kurbanı olmuştu. Yıllardır yapılan uyarılara kulaklar tıkanmış, Türkiye’nin Avrupa ihracatına yakın, ucuz maliyet, kayıt dışı hatta kaçak işçilerle de ucuz maliyet cenneti bu dev Trakya sanayileşmesi, en alt sınırlarda önlemleri almadan, nankör üretimle geri dönüşü çok zor, pahalı bir zehirlenmeyi de üretmişti. Leş gibi akan derelerde değil canlı yaşam, düşen kuşlar, kediler hemen ölüveriyorlar. İnsanların yanlışlıkla ıslanan yerlerinden yaralar çıkıyor. Kanser patlaması Allah’ın emri. Resmi açıklamalarda hâlâ bu sulardan beslenen pirinç, kimi tarım ürünlerinin üzerindeki kirliliğin insana zarar verme dozunu aşmadığı savunuluyorsa da gayri resmi bilgilenmeler, araştırmalar aksini söylüyor. Trakya tarımı yıllardır SOS veriyor.. Verim düşmesi, tarım ürünlerindeki en temel üretim teşviklerinin kaldırılması bindirince, ayçiçeği, buğday tarlalarının yerini hayvan yemi üretimi aldı. İktidarlarımıza soruyoruz; tarım ülkemizde ürettiklerimizle karnımız doyabilecek mi? ABD kaygılı ABD Tarım Bakanı Tom Vilsack, ülkenin on yıllardan bu yana en büyük kuraklığı yaşadığını ve bunun sonucu olarak bazı tarım ürünlerinin fiyatlarının yükselebileceğini söyledi. ABD topraklarının yüzde 61’i kuraklıktan etkilenmiş durumda. Dünya buğday üretimi 20102011 döneminde 694.7 milyon ton oldu, Tem muz 201 2 tah minlerine göre, 20112012 döneminde 665 milyon tona gerileyeceği tahmin ediliyor. Buğday stoklarının bu yıl 197 milyon tondan 182 milyon tona gerilemesi bekleniyor. Pirinç stokunun da 104 milyon tondan bu yıl 102.5 milyon tona inmesi bekleniyor. redeyse yarısını ve soya fasulyesi ve buğdayın önemli bir kısmını arz eden ABD’deki bu kuraklığın birçok ülkedeki tüke ticileri etkileyeceğini vurgulayan uzmanlar “20072008 yılında gıda fiyatlarındaki yükseliş birçok fakir ülkede ayak lanmaları tetiklemişti. Böyle bir sonra karşılaşmaktan endişe duyuyoruz” ifadesini kullanıyor. Aç kalacağız nlü emtia yatırımcısı Jim Rogers, artan gıda fiyatlarıyla ilgili olarak sorunun ABD’de yaşanan kuraklıktan çok daha derin ve ciddi olduğunu kaydederek “Böyle giderse 10 yıl sonra aç kalacağız” açıklamasında bulundu.Ülkelerin kapılarını tarımda çalışmak isteyen herkese açması gerektiğine dikkat çeken Rogers, “Tarımda istihdamı, sermayeyi ve yönetimi çekecek gelişmeler yaşanmalı. Eğer istihdam artmazsa gelişen ülkeler olsun gelişmiş ülkeler olsun hepiMUSTAFA ÇAKIR miz açlık yaşayacağız. Evet bazıları acı çeANKARA İç kecek ama çiftçiler 30 yıldır açlar. Son Anadolu ve Doğu 1520 yılda onbinlerce Hintli çiftçi intihar etti, bunu önemsemiyor musunuz? İnAnadolu’da son aygiltere’de en yüksek intihar oranı çiftçilarda yaşanan kuraklık ler arasında. ABD’de ortalama çiftçi nedeniyle özellikle huyaşı 58, Japonya’da 66, Avustralbubatta üretim azalması ya’da 58. Çiftçiler ölüyor. Daha yükbekleniyor. Eldeki buğsek gıda fiyatları olmalı aksi takdirday stoklarının iyi değerde yemeğimiz kalmayacak. Tüm lendirilmesi gerektiğine işaret dünya hakkında endişelenmeliediliyor. siniz sadece gelişen ekonoTürkiye Ziraat Odaları Birliği miler hakkında değil. GelişGenel Başkanı Şemsi Bayraktar, miş ülkelerdeki çiftçiler ABD Tarım Bakanı’nın açıklamalarıde çok kötü durumnın durumun ne kadar ciddi olduğunu gösda” açıklamasını terdiğini, mısır fiyatlarının yükseldiğini, huyaptı. Ü ‘Eldeki buğday stoklarını iyi kullanın’ Kendi yağımızla kavrulacağız ayı başlarında dünya mısır fiyatlarının son 2 yılın, buğday fiyatlarının da son 10 ayın en yüksek seviyelerine çıktığını belirten Bayraktar, “18 Temmuz 2012 tarihi itibarıyla Toprak Mahsulleri Ofisi’nden alınan dünya fiyatlarına göre, ton başına buğday 365, soya 644, mısır 344, pirinç 574, arpa 298 dolar oldu. Bu ürünlerde geçen yıla göre, yüzde 6.3 ile yüzde 17.7 arasında fiyat artışları meydana geldi. Bu tarihte Türkiye’deki ürün fiyatları buğdayda 363, soyada 644, mısırda 319, pirinçte 1038, arpada 325 dolar oldu. Türkiye’de geçen yıla göre fiyatlar pirinçte yüzde 9.2, mısırda yüzde 20.7 düştü, buğdayda yüzde 5.2, arpada yüzde 23.3 arttı” dedi. Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye’de 18.5 milyon ton buğday tüketimi gerçekleştiğini, bu yılki buğday üretiminin 19.5 milyon ton, geçen yıldan kalan stokun da 1.5 milyon ton olduğunu söyledi. Türkiye’nin elinde toplam 2.5 milyon tonluk buğday stoku bulunduğunu dile getiren Yetkin, dünyada buğday fiyatlarının tırmanışa geçtiğini, bunda da ABD’deki kuraklığın, Rusya, Çin, Hindistan’daki sellerin etkili olduğunu dile getirdi. Bu artıştan Türkiye’deki buğday fiyatlarının da etkileneceğini anlatan Yetkin, “Bu süreci Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) iyi yönetmesi lazım. Eldeki stokları iyi kullanması lazım. Kendi yağımızla kavrulacağız” dedi. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer, dünya gıda fiyatlarındaki artışın “korkunç” olduğunu, bundan sonraki savaşların petrol değil gıda savaşı olacağının söylendiğine dikkat çekti. Dünyada 1 milyarın üzerinde aç insan bulunduğunu, üretimin talebi karşılamadığını ifade eden Tuncer,“Ülkemiz için ise şu anda bir krizden söz edemeyiz ancak bir an önce önlem alınması gerekiyor” dedi. Artış korkunç bubat fiyatlarının da artacağını söyledi. Temmuz T.C. ANKARA GAYRİMENKUL SATIŞ (22.) İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI DOSYA NO: 2010/378 E. Satılmasına karar verilen gayrimenkullerin cinsi, kıymeti, evsafı, satış şartları: Ankara ili Çankaya ilçesi, Öveçler Mahallesi, Çetin Emeç Bulvarı, 1065.Cd. üzerinde kâin, 7526 Ada, 22 Parsel, 5 No’lu bağımsız bölümde tapuya kayıtlı 864 m2 yüzölçümlü; arsa niteliğindeki taşınmaz üzerinde kargir apartman nitelikli 13/B numaralı ve 406/918 arsa paylı çatı aralı depolu tripleks bina. Taşınmazın bulunduğu bina bodrum + zemin + 2 normal kat + 1 çatı katlı olmak üzere toplam 5 katlıdır. Çatı ahşap üzeri kiremitlidir. Bina 3 cephelidir. Binanın ön cephesi kum sıvalı diğer cepheleri hazır sıvalıdır. Bina giriş kapısı alüminyum doğramadır. Bina doğalgazlı merkezi kalorifer sistemi ile ısınmaktadır. Bölgede elektrik, su, yol, kanalizasyon, ulaşım gibi her türlü belediye hizmeti bulunmaktadır. Zemin katta giriş salonu, 1 oda ve 2 adet WC bulunmaktadır. Arka tarafa bakan oda mutfak ve yemekhane olarak kullanılmakta, yemekhanede mermer mutfak tezgâhı, alt ve üstte laminant dolaplar bulunmaktadır. Bodrum kat depo olarak kullanılmaktadır. 1. katta 1 salon, 6 oda, 2 adet WC ve 2 adet balkon; 2. katta 1 salon, 3 oda ve 2 adet balkon; çatı katında 2 oda ve 1 adet banyo bulunmaktadır. Net alan 467 m2’dir. Salonların ve odaların yerleri laminant parke yapılı, duvarlar alçı sıva üzeri su bazlı saten boyalıdır. Tavanlarda alçıpan asma tavan ve aydınlatma aparatları vardır. Üst katlara çıkış merdiveni seramik yapılı, balkon ve merdiven korkulukları ferforje demirden yapılıdır. Pencere doğramaları PVC ve ısı camlıdır. Panel radyöterler bulunmaktadır. Kapılar ahşap mobilya kapıdır. Banyoda lavabo ve duşakabinli duş teknesi bulunmaktadır. Kullanılan yapı malzemeleri ve işçilik oldukça kalitelidir. İmar Durumu: İmarın 7526 ada 22 sayılı parselin 81095 No’lu kesin parselasyon planında, ayrık nizamda, 3 katlı konut bölgesinde kaldığı, yola mesafesinin 5 m, yan komşu mesafelerini 3’er m, TAKS=0.40, KAKS=1.40’tır. Bir borç nedeni ile açık artırma sureti ile taşınmaz satılacaktır. Gayrimenkullerin geniş evsafı dosyada mevcut bilirkişi raporunda açıklanmıştır. ADA/PARSEL: 7526/22 BAĞ.BÖL.: 5 TAKDİR OLUNAN KIYMET: 1.200.000,00 TL KDV: %18 SATIŞ SAATİ: 11.0011.10 KDV ALICIYA AİTTİR 1. Satış 18.09.2012 günü yukarıda yazılı saatler arasında Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda açık artırma sureti ile yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen bedelin % 60’ı ve rüçhanlı alacaklar varsa mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla, gayrimenkul 28.09.2012 günü, yukarıda yazılı saatler arasında Ankara Adliyesi Mezat Salonu’nda ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2. Açık artırmaya katılmak isteyenlerin, takdir edilen kıymetin % 20’si nispetinde nakit pey akçesi (TL) ya da bu miktar kadar milli bir bankanın kesin ve süresiz (dosya numarası belirtilerek) teminat mektubunu vermeleri gerekmektedir. Satış peşin para iledir. Alıcı istediği takdirde kendisine 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma Değer Vergisi, İhale Damga Vergisi, alıcı adına tahakkuk edecek 1/2 tapu harcı satın alana ait olacaktır. Birikmiş emlak vergi borçları, tellaliye resmi ile satıcı adına tahakkuk edecek tapu harçları satış bedelinden ödenir. Tahliye ve teslim giderleri ihale alıcısına aittir. 3. İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin, (*) varsa irtifak hakkı sahipleri de dahil olmak üzere bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayandığı belgeler ile 15 gün içinde müdürlüğümüze bildirmeleri gerekir. Aksi takdirde, hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4. Taşınmazı satın alanlar, ihale alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5. Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı fesh olunarak, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümleri uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın icra müdürlüğünce tahsil olunur. 6. Şartname ilan tarihinden itibaren müdürlüğümüzde herkesin görebilmesi için açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 7. Satışa iştirak etmek isteyenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin müdürlüğümüzün 2010/378 esas sayılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere ilanen tebligat hükmündedir. 12.07.2012(İc.İf.K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 45678) Yeni vergi müfettişi alınacak Ekonomi Servisi Vergi Denetim Kurulu (VDK) Başkanlığı, 1516 Eylül 2012 tarihlerinde yapılacak sınavla yeni vergi müfettiş yardımcıları alınacağını bildirdi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, geçen hafta Twitter hesabı üzerinden 400 yeni vergi müfettiş yardımcısı alınacağını duyurmasının ardından, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, vergi kayıp kaçaklarıyla mücadele amacıyla yeni vergi müfettiş yardımcılarının alınacağı kaydedildi. Açıklamada “Maliye Bakanlığı olarak, yarınlarımız olan gençlerimizi, dinamik ve öğrenmeye açık yapısı ile ülkemizin seçkin kurumlarından birisi olan Vergi Denetim Kurulu bünyesinde vergi müfettişliği mesleğini seçerek kariyer yapmaya çağırıyoruz” denildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle