28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 TEMMUZ 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR Topkapı Sarayı’nın Başkanlığı’na Haluk Dursun getirildi Haber Merkezi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın yaş haddinden dolayı bıraktığı Topkapı Sarayı Müzesi Başkanlığı’na Ayasofya’nın müze yapılmasını ‘cinnet’ olarak değerlendiren Prof. Dr. Haluk Dursun getiriliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, katıldığı bir televizyon programında Ortaylı’nın yerine yaklaşık yedi yıldır Ayasofya Müze Başkanlığı görevini sürdüren Haluk Dursun’un getirileceğini açıkladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sonçağ ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bölümü mezunu olan Dursun, İBB Kültür AŞ Genel Müdür Danışmanı olarak da görev aldı. Miniatürk Projesi’nin hazırlanmasına katkıda bulunan Dursun, bakanlığın talebiyle Ayasofya Müzesi Başkanlığı görevini yürüttü. Dursun, 1 Haziran 2012 tarihinde Yeni Şafak gazetesine verdiği demeçte Ayasofya’nın 24 Kasım 1934’te Bakanlar Kurulu kararıyla ibadete kapatılarak müzeye dönüştürülmesini “bir cinnet, boşluk ve kırılma döneminin eseri” şeklinde değerlendirmişti. 15 Baltacıgillerin yeni başarıları İstanbul Müzik Festivali’nin 40. yıl kutlamaları kapsamında 27 Eylül’de konser verecek Sir Simon Rattle yönetimindeki Berlin Filarmoni Orkestrası’nın solistleri Efe ve Fora Baltacıgil kendi genlerindeki yetenekle birleştirdiler. Efe ve Fora şimdi dünya müzik çevrelerinin hiç yabancısı değiller. Efe viyolonsel çaldı. Eğitimine Nusret Kayar ile başlayıp Mimar Sinan Konservatuvarı’nı bitirdi ve Amerika’da Curtis Institute’ta Peter Wiley ile tamamladı. 2001 Schadt Yaylı Çalgılar Yarışması’nın birincisi olarak Amerikan müzik çevrelerinin dikkatini çekti; 30 Ekim 2001 günü ünlü keFora, Efe ve Poyraz Baltacıgil. mancı Isaac Stern’e saygı için Carnegie Hall’de yapılan oda müziği konserinde Midori, Yo Yo ma, Perlmann, Laredo, Zukerman, Ax gibi çağın yetiştirdiği büyük solistlerle birlikte Brahms’ın Altılısı’nı seslendirmesi tarihi bir olaydı. Halen hem solist hem de orkestra üyesi olarak Seattle Senfoni Orkestrası’nda çalışmalarını sürdürüyor, ünlü müzikçilerle oda müziği festivallerine katılıyor. Fora, her ne kadar küçükken polis ya da şoför olmayı istese de aile geleneğinin dışında kalamabitirdikten sonra Paris’teki Ecole Normale de Musique’te eğitim dı. O da kontrbas eğitimi aldı. Üsgörmüş, bu kurumdan ünlü basçı telik İ.Ü. Konservatuvarı’nda baJeanFrançois JennyClark’ın basının öğrencisi oldu. Sınıf atlaöğrencisi olarak mezun olmuş. yarak konservatuvarı bitirdi. SonBu aile tıpkı Barok dönemdeki ra 600 aday içinden Philadelphiamüzikçi aileler gibi. Dededen to Curtis Institute’tu, tek kontrabasruna bütün kuşaklar nitelikli mü çı olarak kazandı. 2009’dan beri Berlin Filarmozik geleneğini koruyor. Yaz’ın eşi İstanbul Opera Or ni’nin kontrbas gurubunda, bu kestrası kemancılarından, kız kar topluluğun kadrosuna giren ilk deşi ise İDSO’nun kontrbas üye Türk sanatçı olarak çalıyordu. lerinden. Yaz’ın üç oğlu, Efe, Fo Şimdi artık dünyanın çatısındaki ra ve Poyraz. Üçü de içinde bü bir orkestrada göreve başlıyor: yüdükleri evin müzik ortamını 300 kişi arasından New York Filarmoni’de kontrbas grup şefliğini kazandı. Eylülde orada göreve başlayacak. Poyraz Baltacıgil (1995) de viyolonselci. MSGSÜ’de Dilbağ Tokay’ın öğrencisi. O da ağaeçen hafta İstanbul müzik çevreleri sanat yönetmeni Meriç beylerinin peşinden dolu dizgin geSoylu’nun genç yaştaki ani ölümüyle sarsıldı. İş Sanat’ın liyor. Şu sıralar Türkiye Gençlik olağanüstü konserlerini organize eden sevgili Meriç artık Filarmoni Orkestrası’nın viyoaramızda değil. Dünyanın en saygın orkestra ve şeflerini, en önemli solonsel grubunda çalıyor. listlerini İş Sanat programlarına getirtmiş; İstanbul’da klasik müzik ve Şimdi bir bestecimiz bu karcaz müziği düzeyinin yükselmesine katkıda bulunmuştu. Acılı ailesine, deşler için iki çello ve bir kontrdaha önce çalıştığı İKSV dostlarına İş Sanat arkadaşlarına ve bütün bas soloyu içeren bir konçerto müzik çevremize başsağlığı dilerim. besteler mi acaba? stanbul Müzik Festival’nin 40. yıl kutlamaları daha sona ermedi. Hem de en can alıcı etkinlik 27 Eylül’e saklandı: İstanbul, Sir Simon Rattle yönetimindeki Berlin Filarmoni Orkestrası’nı konuk edecek. Daha da önemlisi bu konserde bizim iki sanatçımızın, Efe Baltacıgil (1978) ve Fora Baltacıgil’in (1983) solist olarak yer alması. Dünyanın en büyük, en tarihi orkestralarından birisine bizim solistlerimizi kabul ettirtiği için İKSV’yi kutlarım. Sir Simon Rattle’ın yönetimindeki Berlin Filarmoni Orkestrası konsere Schubert’in “Bitmemiş Senfoni”si ile başlayacak. Ardından Efe Baltacıgil ve Fora Baltacıgil’in solistliğinde Bottesini’nin “Viyolonsel ve Kontrbas için Düzenlenmiş Grand Duo Concertant”ı seslendirilecek, sonra da Beethoven’in 7. Senfonisi. Bir fıkra vardır: Hayatında ilk kez kontrbas gören çocuğun biri babasına sormuş: “Baba, bu kemanı çalan adam herhalde bir dev olmalı!” Oysa biz neredeyse 40 yıldır İstanbul’un konser sahnelerinde, en sağ uçta, ufacık tefecik bir adamı bu kocaman sazdan müthiş renkler yaratırken izledik. Sonra İDSO kontrbas grubunun başına geçti, sonra da BİFO’nun topluluğuna katıldı. Aynı zamanda çeşitli caz gruplarında aranan basçı oldu. Bunların ötesinde dünya sahnelerine harika çocuklar yetiştirmekte. Evet, Yaz Baltacıgil’den söz ediyorum. Babası klasik Türk müziğiyle ilgiliymiş. Yaz, TED Maarif Koleji’ni Yaz Baltacıgil İ Goya için son günler ? Kültür Servisi Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’nde 20 Nisan’da ziyarete açılan, İspanyol ressam Francisco de Goya’nın (17461828) gravür ve yağlıboyalarıyla evrensel bir ustanın dehasına tanıklık eden sergisi 29 Temmuz’da veda ediyor. Küratörlüğünü Marisa Oropesa ve Maria Toral’nın yaptığı, İspanya ve İtalya’nın önde gelen müze ve özel koleksiyonlarından derlenen “Goya, Zamanının Tanığı, Gravürler ve Resimler” sergisi Pera Müzesi’nde yer alıyor. ‘Sanat yaşamın kendisi’ NAZLI PEKTAŞ Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ‘Mezuniyet Sergileri’ne bir yenisini daha ekledi Kapanışta ‘Aşkı Memnu’ ? Kültür Servisi Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl 3.’sü düzenlenen Uluslararası İstanbul Opera Festivali, “Aşkı Memnu” operası ile veda ediyor. Murat Göksu’nun rejisini üstlendiği “Aşkı Memnu” operasını, Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçıları sahneleyecek. Halid Ziya Uşaklıgil’in ölümsüz eserinden uyarlanarak Selman Ada’nın müziği ile sahneye taşınan eser, yarın saat 21.00’de Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi’nde izlenebilir. Meriç Soylu’nun ardından G İSTANBUL DEVLET TİYATROSU SANATÇISI MESUT YÜCE TOPRAĞA VERİLDİ Senaryo yazarları harekete geçiyor ? Kültür Servisi Senaryo Yazarları Derneği (SENDER) üyeleri, yeni bir meslek birliği için düğmeye bastı. Seslerini, mevcut meslek birlikleri içindeki gürültü arasında yeterince duyuramadıklarına inanan senaryo yazarları, “Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (Senaristbir)” altında toplanıyor. Senaristler bu çatı altında telif haklarını hakkaniyete uygun olarak toplayıp dağıtabilme hakkına sahip olmayı amaçlıyorlar. Son yolculuğuna uğurlandı Kültür Servisi İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçısı Mesut Yüce, dün Bursa Ahmet Vefik Paşa Sahnesi’nde düzenlenen törenin ardından, Çırpan Camii’nde kılınan öğle namazını takiben Hamitler Mezarlığı’nda toprağa verildi. Sanatçının ailesi, dostları ve meslektaşlarının katıldığı törende, baba Halim Yüce oğlunun tiyatro ile ilgili çok büyük hayalleri olduğunu belirterek “Beni destekleyen arkadaşlarım var. Tiyatroda güzel şeyler başaracağım’ derdi. Ben de ona destek oldum. Ama o bana son oyununu oynadı. Beni çok üzdü” dedi. 1 Ocak 1976 tarihinde Bursa’da doğan sanatçı, 1998 yılında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldu. Trabzon Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’nde 2000 yılında göreve başlayan sanatçı, 2011’de İstanbul Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü’ne tayin oldu. Mesut Yüce’nin rol aldığı oyunlar arasında “Hasan Sabbah”, “Antigone”, “Zengin Mutfağı”, “Tarla Kuşuydu Juliet”, “Hayvan Çiftliği” bulunuyor. Sanatçı ayrıca, “12. Gece”de reji asistanı, “Fehim Paşa Konağı” ve “Ayak Bacak Fabrikası” adlı oyunlarda ise reji yardımcısı olarak görev yapmıştı. İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda yapılan açıklamada ise, “Sanatçı kimliğiyle tiyatromuzun kuruluş amaç ve ilkelerini birleştiren, bu kimlikle 18 değişik oyunda görev alan İstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçısı Mesut Yüce” ifadeleri kullanıldı. Mesut Yüce, Bursa’da 16 Temmuz Pazartesi günü intihar etmişti. Silivri Yoğurt Festivali karnavala dönüştü ? Kültür Servisi Bu yıl 51.’si düzenlenen Silivri Yoğurt Festivali’nde 26 ülkenin kültür temsilcileri bir araya gelerek barış mesajları verdi. Binlerce yıllık tarihi, değişime uğramayan yoğurdu ve diğer ürünlerinin sergilenmesiyle süren festival, Silivri caddelerindeki sergiler, resim atölyeleri, ülkelerin kendine özel olan dansları karnavala dönüştü. Festivalde ayrıca Ziynet Sali ve Zülfü Livaneli de sahnedeydi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, her yıl düzenlediği mezuniyet sergilerine bir yenisini daha ekledi. Acıbadem’deki sergi salonunda ve fakültenin bölüm koridorlarında açılan sergi, çağdaş sanat ve tasarımın en genç üretimini yaz sonuna kadar İstanbul’la paylaşacak. Sergi dolayısıyla Fakülte Dekanı Prof. Dr. İnci Deniz Ilgın ile görüşyoruz. Hangi bölümler ka? Marmara Üniversitesi tılıyor? tük. Bu sergi genç saFakültemiz, bienalin Güzel Sanatlar Fakültesi natçı ve tasarımcıların “Üniversite Programı”na Dekanı Prof. Dr. İnci sanat piyasasına atılgrafik, iç mimarlık ve tekstil Deniz Ilgın, genç sanatçı bölümleri öğrenci projelemadan yaptıkları son sergi. Bir yönetici ve ve tasarımcıların riyle katılıyor. Öğrencileritasarımcı olarak üremiz bienalin belirlediği profesyonel yaşamla tim heyecanını canlı “Kusurluluk” teması ile ilbağlarının nasıl tutmak ve sürekli kılgili projeler ürettiler. Ayrıca sağlamlaşacağını, mak için neler yapılöğretim elemanlarımız bimalı ? reysel projeleri ile “Adhok2013’te yapılacak Sanat ve tasarım yarasi” ve “Musibet” temalı Uluslararası Öğrenci şamın kendisi. Bugün sergilere katılmak üzere başTrienali’ni, İKSV’nin ilk yaşadığımız iç ve dış vurularını yaptılar. mekânlar ve bu mekânTasarım Bienali’ne 2010 yılında Uluslarlarda düşünmemize yol arası Çağrılı Afiş Bienali katılımlarını anlattı. açan sanat eserleri, elidüzenlemiştiniz. Bu da simizde tuttuğumuz kalezin fakültenin ilklerinden min formu, üzerimizdeki giysiler, oturbiriydi. duğumuz sandalye, okuduğumuz kitap, Evet, grafik bölümü öğretim elemanizlediğimiz sinema, reklam, bunların tülarımızın girişimi ile bir başka ilke daha mü sanatçı ve tasarımcıların eserleri. Bu imza atarak Uluslararası Çağrılı Afiş eserler aynı zamanda disiplinlerarası bir Bienali’ni başlattık. Kendi alanlarında aradalığın ürünleri. Sanat ve tasarımın isim olmuş, ülkemizden ve dünyadan bu yaşamsal niteliğini daha görünür kılçok sayıda afiş tasarımcısının yapıtları, mak ve bilinç yaratmak, eğitimci ve yöüniversitemizin Cumhuriyet Müzesi’nde netici olarak bizlerin görevi. Bu bağlam izleyicilerle buluştu. İkincisi Ekim da, eğitimle profesyonel yaşam arasın2012’de gerçekleşecek olan bienalin hadaki bağı daha çok güçlendirmemiz gezırlıkları ise tamamlanmak üzere. rektiğine inanıyorum. 2013, Trienal yılı. Bu konudaki Sergilenen işler diploma projeleri hazırlıklarınız ne durumda? aynı zamanda, yani okulu bitirmek 2013 Haziran ayında gerçekleşecek için proje yapmak gerekli. Bu üretim olan 6. Uluslararası Öğrenci Trienali leri geçen yıllarla kıyaslarsak, biçim dünyadaki ilk ve tek örnek olarak eğitim içerik ve malzeme açısından neyle sistemleri arasında bağ kurma, birlikte karşılaşıyoruz? üretmeye dayalı ortak paylaşım alanları Öğrencilerimizin işleri, aldıkları ayrıyaratma, kültürlerarası bağ kurma gibi calıklı eğitimin kalitesini ve çağın izleri önemli bir misyona sahip. Bu yıl başlıni taşıyor. Son yıllarda, teknoloji ve ileğımız “Connecting the dots” sanatın ve tişim alanındaki gelişmelerin getirdiği tasarımın birleştiren gücünü görünür kılyeni yaşam biçimlerinin projelere doğmayı hedefliyor ve bunu önemsiyoruz. rudan yansıdığını gözlemliyoruz. Sosyal 6. Trienal’le birlikte bir yenilik daha yamedyanın yaşamımızdaki güçlü varlığı pıyoruz ve daha önceki yıllarda sadece projelerin içeriğine de yansıyor. Disiphaziran ayında gerçekleşen sergi, workslinlerarası yaklaşım, çok işlevlilik, evhop, sempozyum ve kısa film gösterilerensel tasarım, sürdürülebilirlik gibi rinden oluşan etkinliklerin, workshop kavramlar projelere daha etkin biçimde ayağını, yan etkinlik olarak tüm seneye entegre olmaya başladı. yayıyoruz. Böylece ulusal ve uluslarara Fakültenizin, İKSV’nin Türkisı katılımcılarla gerçekleştireceğimiz yaye’de ilkini düzenlediği Uluslararası ratıcı paylaşımımızı daha çok güçlendiTasarım Bienali’ne katılacağını bilirerek, süreklilik yaratmayı hedefliyoruz. MİNE SANAT GALERİSİ YALIKAVAK’TAKİ YENİ MEKÂNINDA Bedri Baykam’ın ‘Califonia Dreamin’ adlı yapıtı. n a d ’ m a k y Ba n ı l ı y n o son ı r a l a m ş ı çal Kültür Servisi Mine Sanat Galerisi, İstanbul’da Caddebostan’daki mekânının yanı sıra Bodrum Yalıkavak’taki yeni yerinde sergiler düzenlemeye devam ediyor. Sanat mekânı olarak kullanılan eski yağhane yapısında yer alan Yalıkavak Mine Sanat Galerisi, Türk çağdaş sanatının önemli sanatçılarından Bedri Baykam’ın “Son 10 Yıldan” sergisine ev sahipliği yapacak. Yarın açılacak, sanatçının kariyerinin özeti niteliğindeki sergide, son dönem işlerinin sentezi olan, sanatçının “Dişi Entrikalar”, “At Serisi”, “Lolitart(e)” serilerinden yapıtlar ve 80’lerden esinler taşıdığını söylediği 4D çalışmaları da yer alıyor. Erotizm, İstanbul, sanat tarihi ve pop kültürüne gönder meler içeren ve yeni bir teknoloji ile üretilen eserlerin yer aldığı sergi, 19 Ağustos’a kadar devam edecek. Kazandığı yeni görünümüyle turizm faaliyetlerine bu yaz başlayan Bodrum Yalıkavak Palmarina, Mine Sanat Galerisi ile birlikte turizm faaliyetlerinin yanında yağhane binasında sanatsal projelere de imza atıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle