Katalog

17 TEMMUZ 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 küskündü. Mavi ışıklarla yivlenen bir gökyüzü, ölüm meleği, baskı, işkence, zulüm. Duygularım beni bir başka evrene taşıdı. Sunaklar yıkılmış, her yer kan gölüne dönüşmüştü. Taştan, uykudan gelen sesler yıkık, bitik bir yaz yağmuru altındaydı. Bu ülkenin gazetecileri, aydınları, askerleri, bilim insanları, çocuklar, gençler, çevreciler zindandaydı. Caniler ise aramıza karışmıştı, 23 yıl içeride yatarak suçları kesinleşse ve hüküm giyseler bile. O görkemli maskaralık, hüznüm ve yalnızlığımla birlikte gelip yüreğime çöktü. Vitezslav Nezval’ın karamsarlığı mıydı bu yoksa! Anlatılması güç duygular yağmurunda... Neydi? Çıkaramadım! ??? Zor geliyor bana güzel şeyler yazmak zor! O eski albümden çıkardığım fotoğraflarda neler vardı neler... F tipi zindanlardan gelen mektuplar... Niçin bu denli acımasızdık? Ne istiyorduk çocuklarımızdan? Kimisi hükümlü kimisi tutuklu. O mektupları okuyunca içim acıdı yine... Zindanlarda yatanlar suçlu olsalar bile devletin koruması altında değiller miydi? Çoktan unutmuştuk Urfa zindanında çıkan yangını, ölen insanlarımızı... Unutmuştuk, ekmek parası için ölen emekçilerimizi. Bu acı, bu gözyaşı, bu hüzün neden? Dört bir yanımız buğulu aynaların, ölmüş alevlerin kuşatması altındaydı. Eyüp’te denize girip boğularak ölen çocuklarımız... Konya’nın bir dağ köyünde yatılı Kuran kursunun çökmesi yüzünden yitirdiğimiz kızlarımız. Karnında bebeğiyle 15 yaşında ölüme giden G.S,16’sında silahla yaşama veda eden N.K. ??? Hepsi ama hepsi geride fotoğraflarını bıraktılar... Ben şimdi o eski albümde sararmış fotoğraflara bakarken Ungaretti’nin dizelerini anımsamaya çalışıyorum: “Uzak bir ülkeye bir kör gibi götürdüler beni...” Ve diyorum ki: “Bunca acı ve ölüm varken nasıl güzel şeyler yazabilirim?..” 3 dönem sınırına takılan AKP’liler yeni transferden rahatsız Kurtulmuş sıkıntısı ERDEM GÜL ANKARA Halkın Sesi Partisi (HSP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Başbakan Tayyip Erdoğan’la başlattığı bütünleşme süreci, kendi partisinden gelen tepkilerin ardından gideceği AKP’de de sıkıntılara neden oldu. Kurtulmuş’un, “Erdoğan sonrası” dönem için olası lider adayı olarak için transfer ediliyor olması, AKP tüzüğündeki üç dönem sınırı nedeniyle 12 Haziran’da son kez milletvekili seçilen AKP’nin önde gelen isimlerini rahatsız etti. Erdoğan’ın 30 Eylül kongresinde Kurtulmuş ve yeni transferlerle parti vitrinini yeniden yapılandırması, kabinede de revizyona gitmesi bekleniyor. Kurtulmuş, Erdoğan’la görüşmesi sonrası, tepkilerini açıkça ifade eden başta Mehmet Bekaroğlu olmak üzere parti yöneticileri ve teşkilatlarını ikna etmek için üst üste toplantılar yaparken, katılacağı AKP’de de rahatsızlıklar su yüzüne çıkmaya başladı. Kurtulmuş’un, Erdoğan’ın partinin başında ayrılacağı bir dönem öncesi “Başbakan tarafın AKSU’NUN KOLTUĞU MU? Tartışmalar sürerken Başbakan Erdoğan’ın 2014 yılına kadar Numan Kurtulmuş için düşündüğü formül de netleşmeye başladı. Edinilen bilgilere göre, Kurtulmuş 30 Eylül kongresinde AKP MKYK’ye girdikten sonra Erdoğan tarafından çok büyük bir olasılıkla partinin iki numaralı koltuğu konumundaki siyasi işlerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirilecek. Halen bu koltukta Abdulkadir Aksu oturuyor. Aksu’dan önce de partideki bu güçlü koltuğun sahibi Dengir Mir Mehmet Fırat’tı. Erdoğan’ın 30 Eylül kongresiyle birlikte 2014 sürecinin yeni yapılanmasını oluşturmaya başlayacağı, bu çerçevede Kurtulmuş ve başka bazı transferlerle parti yönetiminde, Meclis yönetiminde yenilenmeye gitmesi bekleniyor. Kongre sonrası kabinenin değişmesine de kesin gözüyle bakılıyor. Bakanların üçte birinin yenileneceği belirtiliyor. dan bizzat davet edilen üst düzey bir kabulle” partiye çağrılması, tüzükteki 3 dönem sınırına takıldıkları için yeniden milletvekili seçilemeyecek isimlerin tepkisine neden oldu. Halen AKP’de çoğunluğu bakan ve partinin ilk kurucularından olan 73 milletvekili bu konumda bulunuyor. Erdoğan’ın tüzük değişikliğine karşı direnmesi nedeniyle de sıkıntılı olan AKP’nin önde gelen isimleri, parti içinde Kurtulmuş’un, “AKP’ye karşı önce SP’de ardından da kendi partisini kurarak muhalefet yürüttüğünü, şimdi tam başbakanlık hesaplarının olduğu dönemde partiye katılarak hak etmediği bir paye kazandığı, yüzde 50’lik iktidar partisinin yüzde 0.7’lik küçücük bir partinin genel başkanının yönetimi altına girmesinin kabul edilemeyeceği” tez lerini kulislerde seslendirmeye başladı. Üç dönem sınırındaki partililerin kongrede tüzüğün değişmesi yolunda taleplerini yineledikleri, ancak Erdoğan’ın taviz vermemesi durumunda, Erdoğan sonrası tüzük değişikliği yapma planlamaları içinde oldukları da öğrenildi. Erdoğan’ın 2014’te Köşk’e çıkması durumunda, milletvekili seçimi de tam 11 ay sonra 2015’te yapılacağından, üç dönem sınırındaki vekillerin, bu bir yıllık dönemde tüzük değiştirmeyi de tasarladıkları belirtiliyor. Bunca Ölüm, Acı Varken... Elbet ben de istiyorum güzel şeyler yazmak... Bir umudu paylaşmak, yaşamın derinliğini anlatmak... Elbet ben de istiyorum, çiçeklerle konuşmak, bir çocuğun gözlerinde sevincin tomurcuklandığını görmek. Anaların, babaların, kardeşlerin, kadınların, delikanlıların sevda türkülerinin, şiirsel yolculuklarının içinde çoğalmak. İnanın elim varmıyor bunları yazmaya... İçimde bir hüzün, bir yalnızlık... Anlatılması zor! Bir lokma ekmek için çalışan, inşaatlarda kurulan naylon çadırlarda uyurken cayır cayır yanan, Tuzla tersanelerinde pisi pisine ölen o insanları gördükçe, nasıl yazabilirim, bu insanların öyküsünü dinledikten sonra. Nasıl anlatabilirim akan bir suyu, çiçeklenmiş vadileri, gündoğumunu! O derin uykunun güneşlerini... Mutluluğun hançerini göremiyorum. Ölümleri umursamayan, çocuklarını gençlerini bu denli kolay bir köşeye fırlatan, zindanlarda, yağmur sularında, yıkılan köprünün demir yığını altında kalmaya tutsak eden bir ülkede yaşıyorsanız... Zamanın tahtalarına mavi tebeşirle nasıl yazabilirsiniz sevgiyi, aşkı, umudu, tüm güzellikleri? ??? Bir an için düşündüm... Gencecik bedenlerin ölümlerine alışmıştık... Artık 80 öncesinin eli kanlı katilleri aramızdaydı... Gazetecilere konuşuyorlardı: “Asla pişman değilim... Başbakan Erdoğan’a minnet borcum var!” Bir faşist katil böyle konuşuyordu. İçimden bir şeyler koptu, düşüncelerim kördüğüm oldu. 32 yıl önce öldürülen o canların eşlerini, çocuklarını düşündüm. Beyaza kesmiş eski taş evlerin, kızıla çalan çatılarında geceyle gündüzü yakalamaya çalışan kuşları anımsadım. Bir eski albümden çıkan resimlere baktım... Bir tabut ve ağlayan çocuklar. Bahçedeki ıhlamur ağacı Solliberaller de rahatsız AKP içinde Milli Görüş kökeninden gelmeyen merkez sağ ve solliberal isimlerin de aynı şekilde Kurtulmuş transferiyle partiye kazandırılan yeni dokudan rahatsız olduklarına dikkat çekiliyor. Milli Görüşçü olmayan isimler, AKP’de “Türkiye partisi” niteliğiyle bulundukları görüşünden hareketle, Kurtulmuş’a yapılan çağrıya, “Bu partinin kimliğine de yapılan bir müdahaledir, yön değişikliğidir” diyerek muhalefet ediyor. CHP’Lİ İNCE’DEN KURTULMUŞ’A TEPKİ ‘AKP için söyledikleri kıyamet koparır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “2 ay önce havaalanında karşılaştık. AKP için söylediklerini anlatsam kıyamet kopar. Nasıl zenginleştiklerini, dinden imandan uzaklaştıklarını anlatmıştı” sözleriyle HSP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’u hedef aldı. İnce, bazı tahliyeler için “vicdanım sızlıyor” diyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a da “Vican kırmızı plakalı araba, İstanbul’da semt adı değildir” karşılığını verdi. İnce, dün TBMM’de düzenlediği basın toplantısıyla Suriye ile yaşananlar konusunda değerlendirmeler yaptı. “Uçağımız düştü mü, düşürüldü mü? Düşürüldüyse füze mi, Bülent Arınç’ın icat ettiği füze benzeri bir aygıtla mı, uçaksavarla mı, yoksa sapanla mı düşürüldü? Madem uçağın bütün parçalarına henüz ulaşılamadı, neden birbiriyle çelişen açıklamalar yapılıyor? Genelkurmay Başkanı mı, Başbakan mı doğru söylüyor yoksa Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu mu doğru söylüyor?” sorularının altını çizen İnce, “Başbakan’ın üslubuyla sesleniyorum: Ey Başbakan, sen delikanlıysa çık bunun hesabını ver, bunları açıkla” dedi. İnce, “Hama’da yaşanan olaylarla ilgili açıklama yaparken Irak’ta 1.5 milyon Müslüman katledilirken, camiler bombalanırken, çocuklar ölürken, üzerlerine Amerikan bombaları yağarken gıkını çıkaramadı” sözleriyle de Başbakan Erdoğan’ı hedef aldı. KURTULMUŞ SİNİRLENDİ urtulmuş, AKP yolunda destek aldığı il başkanlarının ardından önceki gün partisinin Genel İdare Kurulu’nda, Mehmet Bekaroğlu başta olmak üzere parti yöneticilerince, “Karun’laşmayacağız, Belam’laşmayacağız, firavunlaşmayacağız” sözlerinin yüzüne karşı anımsatılması ve “Yola çıkarken birbirimize verdiğimiz sözlere ne oldu? AKP’ye benzemeyeceğimize dair cümlelerimize ne oldu? AKP’ye gitme kararı alarak, halka büyük umutlar verdiğimiz bir adresi kapatıyoruz. Bu halkın umutlarını söndürmektir. Buna hakkınız yok. Siz ve kimler giderse gitsin, ama partiyi kapatmayın. Ama şimdi sizin yaptığınız AKP ile anlaşarak partiyi kapatıp iktidar partisine katılmaktır” şeklindeki eleştirilere ilk kez çok sinirlendiği öğrenildi. Kurtulmuş, sorulara karşın Erdoğan’la AKP’ye katılım koşulları konusunda bir anlaşmada bulunup bulunmadığına ilişkin açıklama yapmayıp “Bu süreçte bana destek verin. Bu bir bütünleşme olacak. Kimse korkmasın, ne sözlerimizle ilgili ne de orada yer bulabilmemizle ilgili” ifadelerini dile getirdiği belirtiliyor. K ‘Suriye’ye yeni yaptırımlar gelebilir’ POLİSİN TUTUMU PROTESTO EDİLDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın yapacağı Rusya ziyaretine dikkat çekerek, ziyaretin ardından Suriye’ye yeni yaptırımlar gelebileceğini söyledi. Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Arınç, Suriye ve ABD’nin, uçağın düşürülmesine ilişkin verdikleri bilgi ve belgelerle Türkiye’nin tezleri arasında örtüşen ya da ayrılan taraflar olup olmadığı, bu bilgileri kamuoyuyla paylaşmayı düşünüp düşünmedikleri yönündeki soru üzerine, Dışişleri Bakanlığı’nın her iki ülkenin paylaştıkları bilgilere sahip olduğunu kaydetti. Arınç, Suriye ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Rusya gezisine ilişkin sorular üzerine, “Son günlerde 13 Temmuz’da Esad yönetiminin silahlı güçleri tarafından gerçekleştirilen katliamın konuşulması gerekiyor. Bütün dünya bu olayı kınamıştır, Türkiye de kınamıştır. Bu olaylardan Sayın Kılıçdaroğlu’nun haberi yok mudur? Suriye yönetimi ile arası ne kadar iyi olursa olsun Kılıçdaroğlu’nun ağzından bir kınama sözü duymak beklenecektir. Baas Partisi ağzıyla konuşmanın bu sorunun çözümüne hiçbir katkısı olmayacaktır. Başbakan’ın Rusya ziyaretinin bu konuda yeni ufuklar açacağı, yeni yaptırımlar olacağını rahatlıkla söyleyebilirim” diye konuştu. Arınç ayrıca, Suriye tarafından düşürülen uçağın enkazının aramakurtarma çalışmalarının bundan böyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı TCG İnebolu gemisinden yürütüleceğini de belirtti. Diyarbakır’daki olaylara ilişkin bir soru üzerine Bülent Arınç, meselenin saptırılmasına gerek olmadığını ifade etti. BDP’nin mitingine izin verilmeyeceğinin valilik tarafından açıklandığını anımsatan Arınç, buna rağmen BDP’li milletvekillerinin açıklama yaparak kararı yok saymaya davet ettiklerini, açıkça bunun suç olduğunu ve işlendiğini kaydetti. Arınç, Erdoğan’ın Rusya ziyaretine işaret etti ‘Fonları kapmak için Hatay entrika merkezi’ Dış Haberler Servisi Amerikan Los Angeles Times gazetesi Suriyeli muhaliflerin üslendiği Hatay’ı, “lojistik üs, silah çarşısı ve tedavi merkezi” olarak tanımladı. Gazeteye göre, Hatay aynı zamanda “İslami fonları kapmak için” bir “entrika merkezi”ne de dönüştü. Gazetenin “Suriyeli muhalifler, Türk sınırında silah ve para peşinde” başlıklı haberinde, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın devrilmesi konusu dışında ortak bir noktaları olmadığı vurgulanan muhalif güçlerin silahlarını Hatay ve bölgesindeki güvenli evlerde sakladığı ileri sürdü. Haberde, Türk makamlarının söz konusu silahları görmezden geldiği de iddia edilerek “Ankara’daki hükümet, Suriye uçaksavar bataryalarının geçen ay bir Türk askeri uçağını vurmasının ardından sınır boyunda bir askeri yığınak yaptığını açıklamış olsa da burada görülen askerler daha çok gevşemiş ve yayılmış bir şekilde bulunan üslerde tutuluyor gibi görünüyor” ifadelerine yer verildi. Gazete, bazı savaşçıların, kendi silahlarını yaptıklarına da dikkat çekerek “Sadece İslamcı gruplara bağlı milislerin silah stoklarının iyi olduğu”nu kaydetti. Haberde 31 yaşındaki muhalif Abu Ali’nin “İslamcı birlikler ve Körfez ülkelerinden sağladıkları destek” ile ilgili olarak “Körfez’den para almak için dindar gibi davranıyorlar” sözlerinin yanı sıra “İslamcı birliğe bağlı” Ebu Yasin adını kullanan bir muhalifin kendisi ve 100 kadar savaşçının son üç aydır verdikleri “hizmetler” karşılığında ayda 120 dolar aldıkları iddiası da yer aldı. Habere göre, Ebu Yasin ayrıca paranın Körfez ülkelerinden sağlanıp Müslüman Kardeşler aracılığıyla ödendiğine inandığını da söyledi. Yarım saatlik sohbet İnce, “2 ay önce karşılaştıkları havaalanında yarım saatlik sohbette Numan Kurtulmuş’un, AKP’ye yönelik söylediklerini anlatsa kıyametin kopacağını” söyledi. İnce, “Sayın Kurtulmuş, yarım saatlik sohbette, bunların nasıl zenginleştiklerini, dinden imandan nasıl uzaklaşıklarını anlatmıştı bana. Türkiye batmış, Kurtulmuş. Başbakan’a, başkanlık sarayı yaptırmak için mi bir tuğla da sen koymayı planlıyorsun” dedi. İnce, son yargı paketiyle ilgili olarak da, “Bizim il başkanlarımızı öldüren, cinayet işleyen katiller AKP’nin 3. yargı paketi sayesinde serbest kaldılar. Sayın Ertuğrul Günay, ‘Bilmeden katkım oldu, vicdanım sızlıyor’ dedi. Vicdan, kırmızı plakalı araba, İstanbul’da bir semt adı değildir. O arabadan vazgeçersen, vicdanının sesini dinlersen olayları daha net görürsün” açıklamasını yaptı. Olaylı mitinge soruşturma açıldı Haber Merkezi Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı geçen cumartesi günü BDP’nin düzenlemek istediği ancak Diyarbakır Valiliği tarafından yasaklandığı için yapılamayan miting dolayısıyla çıkan olaylara ilişkin soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında çıkan olaylarla ilgili olarak, görüntü ve fotoğraf kayıtları incelemeye alındı. Bu arada olaylar sırasında gözaltına alının 12’si çocuk 87 kişinin işlemleri de Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde sürdürülüyor. Mitingin yasaklanması ve olaylar sırasında polisin sert tutumu ise protesto idilmeye devam ediyor. İstanbul’da Taksim Gezi Parkı’nda toplanan İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri, “Diyarbakır 14 Temmuz mitinginde polis şiddeti barış taleplerine açık bir saldırıdır” yazılı pankart taşıdı. Grup adına açıklama yapan Ümit Efe, “Savaş politikalarından vazgeçin. Dökülen kanın durması için Kürt halkının taleplerine kulak verin” dedi. ‘Buyursun istifa etsin’ CHP’li Turgut Dibek’ten Emniyet’te fişleme sorusu ANKARA (ANKA) CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’e, “Emniyetin mülakatlarda, gayri resmi ve gayri hukuki yazılara dayanarak polis alımı yapması hangi mevzuatta vardır?” diye sordu. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde psikolog olarak görev yaptıktan sonra istifa eden Hakan Yılmaz’ın, görev yaptığı süre içerisinde Polis Meslek Yüksekokulu’na öğrenci alınması amacıyla katıldığı dört komisyonda, polis adaylarının adli sicil kaydı ile değil, gayri resmi ve gayri hukuki ancak resmi niteliği taşıyan terörle mücadele ve istihbarat raporlarının fişlemeleriyle elendiğini söylediğini belirten Dibek, şu soruları yöneltti: “İstihbarat, terörle mücadele ve kaçakçılıkla mücadele şube müdürlüklerinden gelen gayri resmi ve gayri hukuki fişleme neye göre yapılmaktadır? Hakan Yılmaz’ın iddiaları ile ilgili olarak bir idari soruşturma açılmış mıdır?” CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da Günay ile ilgili olarak “Bir heykele ucube denilmesinden, sanata tiyatro üzerinden ambargo konulmasından hiç vicdanı sızlamayan Sayın Bakan’ın, partisinin hazırladığı bir örtülü aftan hiç haberi olmayan Sayın Bakan’ın, aslında vicdanının sızladığına inanmıyorum. Katliam sanıklarının salıverilmesinden eğer gerçekten vicdanı sızlıyorsa, burada bir sorumluluk hissediyorsa, sıcak koltuğunda vicdan sızlatmasını yeterli bulmuyorum. Eğer bu konuda samimiyse, buyursun istifa etsin” şeklinde konuştu. ‘BDP açıkça suç işledi’ C MY B C MY B