13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Alevilere karşı ilk dönemdeki ‘ılımlı’ tutumunu umduğunu bulamayınca terk eden AKP gerilimi tırmandırdı 7 Samimiyetsiz politika MİYASE İLKNUR AB Bakanı’nın Sanat Anlayışı! Anketler halkımızın geçen yıllara göre Avrupa Birliği’ne karşı daha soğuk yaklaştığını söylüyor. Oysa siyasal iktidarın, özellikle eski yıllardaki niyeti, bunun tam tersiydi. On yıl önce AKP hükümeti kurulurken devlet bakanlarından birisi, AB Bakanı olarak görevlendirilmiş, birlikle ilgili sorunların çözümünde kendisini güçlendirmek için de o sıfatının başına cafcaflı bir de “başmüzakereci” takısı eklenmiştir. Kendisinden önceki bakanların başaramadığı AB kapısını açmasına bir başka destek de bakanlık merkezinin Asya merkezli başkentimiz Ankara yerine, İstanbul’un batı kıyısında Ortaköy’e alınmış olmasıdır. Bürosunun kapısında ulusal bayrağımızın yanı sıra mavi renkli AB bayrağı da Sayın Bağış’ın öteki Bakan arkadaşlarına karşı ayrıcalıkları arasındadır. AB ile sabırla sürdürülen görüşmelerde bir kapının daha açılmış olduğunu müjdelemek, Egemen Bey için doping yerine geçer sanırdım. Sanatın içine tükürmeyi şiar edinen, heykelleri ucube olarak nitelendiren bir Başbakan’ın kabinesinde görev alıp da ayrı kulvarlardan gitmenin ne demek olduğunu bilen Sayın Bağış, Batı dünyasında ülkemizin “1” numaralı sanat elçisi Fazıl Say’ın ülkemiz için ne denli tanıtım yaptığının bile farkında olmadığını ortaya koyan talihsiz açıklamalar yapmaktadır. Fazıl Say’ın kendi inanç özgürlüğü içinde, söyledikleri nedeniyle ceza yasamızın çağdışı maddelerini gerekçe göstererek ünlü piyanistimiz hakkında bir savcımızın soruşturma açtığını biliyoruz. Kamuoyunun en az güvenilir kurum olarak değerlendirdiği adalet kurumunun bir travma geçirdiğinin tanıkları olanlar için hiç de sürpriz olmayan bu kovuşturmayı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, geçen gün Bakırköy Belediyesi’nin yeni bir sanat evinin temel atılışını gerçekleştirirken ünlü piyanistimize iktidarın reva gördüğü haksız ve çirkin davranışı da eleştirmiş. Ana muhalefet liderinin o sözlerine sıcağı sıcağına yanıt vererek Başbakan’ın gözüne girmeyi amaçlayan Bay Bağış durur mu? “Kılıçdaroğlu Fazıl Say’ı o kadar beğeniyorsa, politikaya soksun, milletvekili yapsın” demek gafletinde bulunmuş! Oysa biraz okumuş olsa Sayın Bağış, Cumhuriyetin kurucusunun 1936 yılında “Efendiler, mebus olabilirsiniz. Vekil olabilirsiniz. Hatta reisicumhur da olabilirsiniz. Ama asla sanatçı olamazsınız” sözlerini anımsayarak sadece Fazıl’dan değil, tüm gerçek sanatçılardan özür dilerdi. Egemen Bey, ne yapıp yaparak başmüzakereci olarak katılacağı ilk AB toplantısından önce ünlü piyanistimizin sihirli parmaklarıyla vereceği resitaller düzenlemeli, Say’ın yanında Suna Kan’ı da başka virtüözlerimizi de sanat büyükelçisi sıfatıyla AB ülkelerine göndermelidir. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün TBMM’de cemevi açılması yönündeki talebi Diyanet’in görüşleri dayanak gösterilerek reddedilince, AKP ile Aleviler arasında var olan gerginliği tırmandırdı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinde “Müslümanların tek ibadethanesi camidir, cemevi ibadethane sayılmaz” yönündeki görüşüne dayandırdığı ret talebi, Alevi cephesinde “hükümet Diyanet’ten fetva istedi” şeklinde yorumlanıyor. AKP’nin Alevilerle ilişkisi başlangıçtan beri hep sorunlu oldu. Aleviler toplumsal belleklerinde kendilerini yaralayan ya da öfkelendiren AKP kaynaklı epey materyal biriktirdi. Aslında AKP’nin Alevi, Alevilerin de AKP sorunu yeni sayılmaz. Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığı’na seçilmesinin hemen ertesinde Karacaahmet Cemevi’ni yıkmak için ekip göndermesi, Aleviler adına kolay unutulacak bir olay değildi. Erdoğan’ın da bu olayı unutturmak yönünde bir çaba içinde olduğu da söylenemez. Tersine Alevilerle ilişkilerinde yeni kırılmalar yaratacak icraatlar yapmakta gecikmedi. Belediye başkanlığı döneminde sürgüne gönderilmeyen Alevi bürokrat kalmadı. Her ramazan ayında belediyenin yemekhane ve çay ocaklarını kapatması da üstüne tüy dikti. AKP İLE ALEVİLERİ KARŞI KARŞIYA GETİREN OLAYLAR: AİHM’nin Alevi öğrencilerin “zorunlu din derslerinden muaf tutulması”nı öngeren kararının yaşama geçirilmemesi. Bürokrasideki Alevilere yönelik kıyım politikası CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğine vurgu yapılarak meydanlarda yuhalatılması Erdoğan’ın refarandum öncesi ve sonrasında “Yüksek yargıda dedelerden talimat alma dönemi bitti” yönündeki açıklamaları Adıyaman, Aydın ve Erzincan’da Alevi evlerine konulan işaretlere kayıtsız kalınması Müzeye dönüştürülen Madımak Oteli’nde Sivas şehitlerinin resimleri yanına iki katliamcının ismine ve resmine yer verilmesi. Sivas katliamı davasında firari sanıkların yargılanmasında zamanaşımına karşı sessiz kalınması Hükümetin Suriye politikasına karşı çıkan Kılıçdaroğlu ve Alevi yazarlara karşı “Esad’la mezhep dayanışması içindeler” şeklindeki açıklamalar Alevi köylerine cami yaptırma faaliyetlerine hız verilmesi TBMM’de cemevi açılması için yapılan başvuruya Diyanet’in görüşleri doğrultusunda ret kararı verilmesi. lerden özür dileyen AKP’nin Alevileri incitecek söylemlerine her gün yenisi ekleniyordu. Referandum öncesi Başbakan Erdoğan’ın mitinglerde “Yüksek yargı Alevilerin elinde”, “Yargıda dedelerden talimat alma dönemi bitiyor” sözleri Alevilerle köprüleri atan yeni dönemin başladığına işaret ediyordu. ÖYM’lerin bir cemaatin eline geçtiği iddialarının ayKP’nin çıraklık yuka çıktığı ve bu dönemde Başbakan döneminde Alevi politikası Erdoğan’ın bu mahkemeleri kaldıran ya2002 seçimleri öncesi AKP, toplu sal düzenlemeden sonra meydanlarda mun tüm kesimleri gibi Alevilerin “Yargıda hocaefendilerden talimat desteğini de arkasına almak istedi. alma dönemi bitiyor” demesini Aleviler Ancak bunu, Alevilerin temel taleple boşuna beklediler. Özel yetkili mahkemelerde çeşitli rine karşılık vermek yerine iki Alevi ismi milletvekili listelerine koyarak ger davalarda yargılanan askerlerin, özelçekleştirmek istedi. Aslında AKP’nin likle alt kademedeki subayların önemAlevilerden oy alma umudu yoktu, li bir kısmının Alevi olması, bu ceama o dönemde önem verdikleri AB’ye nahta “Yargıdan sonra orduda da karşı “Alevileri de kucaklayan par Aleviler tasfiye ediliyor” kaygısına neden oldu. ti” görüntüsüne veriyorlardı. O dönemde Devlet Bakanı Faruk İstanbul Milletvekili Reha ÇamuÇelik tarafından başoğlu ’nu Başbakan latılan ve iki yılı aş? Kurulduğu günden beri Tayyip Erdoğan’ın “Alevilerle İlişki AKP’nin Kürt sorunu dışında ikinci kın bir süre devam ler”den sorumlu da başağrısı Alevi politikası oldu. İlk eden “Alevi Çalıştayları”ında ilk kez nışmanlığına getirilbütün Aleviler ortak mesi de bu dönemde döneminde Alevilere karşı ılımlı oldu. Başbakan ve ba bir politika izleyen AKP, umduğu taleplerde buluşmakanlar muharrem ayın desteği alamayınca Alevilere karşı sına karşın alınan tavsiye kararlarının da Alevi sofralarına incitici ve öfkeli bir dil bir teki bile Alevilekonuk olup oruç açtıkullanmaya başladı. Alevi rin istediği şekilde lar. Her ne kadar bu ifyaşama geçirilmedi. taleplerinin tümünü reddeden tara katılan Aleviler o Madımak Oteli’nin cenahta tanınan ve taAKP’nin son olarak TBMM’de müze olması yönünbanı olan isimler olcemevi açılması talebini de bir adım atıldıysa masalar da yine de dıDiyanet’in bu konudaki da otele katledilen şarıya “AKP’nin Algörüşlerini gerekçe göstererek Alevilerin yanında evilerle diyaloğa olaylarda ölen iki açık” olduğu görüntüreddetmesi yeni bir gerginlik katliamcının da ressü vermesi açısından konusu oldu. minin asılması, önemliydi. Ancak bu görüntünün AKP’nin zahiri görüntüsü ol olumlu başlayan bir işin nasıl olumsuza çevrileceğinin iyi bir örneğiydi. duğu çok geçmeden ortaya çıktı. AKP’nin gerçek görüntüsü, Alevile Bunun yanında Aleviliğin ders kirin “zorunlu din derslerinin kaldırıl taplarına girmesi konusunda yapılan ması” ve “cemevlerinin yasal statüye çalışmanın Alevilerden saklanması kavuşturulması” yönündeki talepleri ve bakanlığın kendi belirlediği bir kone karşı gösterdiği refleks ve geliştirdi misyon tarafından hazırlanması “Alği savunma mekanizmalarında saklıydı. evilik öğretilecekse onu da biz yaCemevlerinin ibadethane sayılması is parız” anlaşının bir ürünü olarak altendiğinde “cemevi cümbüşevi” söy gılandı. Sivas katliamı davasında firari salemi devreye giriyor, zorunlu din dersnıklar için mahkemenin zamanaşımı lerinin kaldırılması dile getirildiğinde ise kararına karşı hükümetin bir önlem al“Biz din dersi değil, din kültürü öğmaması ve her 2 Temmuz’da Siretiyoruz” deniyordu. AKP’nin ilk döneminde Hasan Zen vas’ta anma toplantıları düzenlemek gin adlı bir Alevinin 2004 yılında isteyen Alevilere engel çıkarılması da AİHM’ye gitmesi ve AİHM’nin de baş süreklilik arz eden bir sorun oldu. Milli Eğitim’e bağlı okullarda öğvuruyu yerinde bularak “Alevilere başka bir inancın zorla öğretilmesini in retmenlerin Alevi öğrencilere yönelik san haklarına aykırı bulması ve Alevi kin ve nefret söylemi ile dayak atöğrencilerin bu dersten muaf tutul maları olayının artış gösterdiği bu döması” yönündeki kararı, AKP için bir sa nemde, seçmeli Kuran ya da Peymimiyet testi niteliğindeydi. Ancak gamberin hayatı derslerinin yanında AKP hükümeti gerek AİHM’ye gön Aleviler için de seçmeli ders talebi derdiği savunma, gerekse AİHM kara gündeme geldiğinde, Başbakan Errını uygulamamakta ayak diremesi ne doğan’ın “Ya, Kuran sizin de kitadeniyle bu testten sınıfta kaldı. Bu dö bınız değil mi?” diye tepki gösternemde bürokraside yapılan Alevi kıyı mesi, hükümetin Alevi taleplerine ne mı da “At sahibine göre kişner” ata kadar kapalı olduğunu gösteriyordu. AKP ile Aleviler arasında aylardan sözünü doğrular nitelikteydi. beri süren bir diğer tartışma da hüküıraklıktan ustalığa metin Suriye politikasını eleştiren geçiş dönemi CHP ile Alevi gazetecilere yönelik, AKP hükümetinin ikinci döneminde “Esad ile mezhep dayanışması” şekAlevilerle ilişkisi inişli çıkışlı bir seyir linde yorumlanması oldu. Hükümetin izledi. 2010 yılında CHP Genel Baş Suriye’de Sünni muhaliflere her türlü kanlığı’na Kemal Kılıçdaroğlu’nun se desteği vermesi, “mezhep dayanışçilmesiyle AKP’nin Alevilerle ilişki ması” olarak yoruma açıkken özellikle lerinde yeni bir kırılma yaşandı. Baş Başbakan Erdoğan ve Devlet Bakanı bakan Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğ Bülent Arınç’ın sadece “Alevileri” lu’nu Alevi kimliği üzerinden vurma ça hedef alması AKP’nin ayrımcılık pobaları ve meydanlarda yuhalatması, litikasının son örneği olarak görüldü. En son örnek de Hüseyin Ayzaten gergin olan AKP’nin Alevilerle ilişkisini tümüyle kopardı. Bir yandan gün’ün TBMM’de cemevi açılması taAlevi çalıştayları düzenleyen, Dersim lebinin Diyanet’ten görüş alınarak katliamı nedeniyle devlet adına Alevi reddedilmesi ile yaşandı. ‘Bizi hiç şaşırtmadılar’ Mehmet Tural (Şahkulu Sultan Vakfı Başkanı): AKP’nin zaten bir Alevi politikası olmadı. Alevi sorununu çözüyormuş gibi yapıp hiçbir a d ı m a t m a d ı . S o n d a y a t m a l a rı “kendini İslamın içinde görüyorsan o halde camiye gel, Sünni İslamın kurallarına uy” demek isteniyor. Bütün amaç Alevileri Ortodoks İslamın potasında eritmek. Zaten bunun için bir yandan mahalle baskısı bir yandan da yasal düzenlemelerle din kurallarına dayalı bir devletin temel taşları iki koldan döşeniyor. Aleviler bugüne kadar bu dayatmalara karşı dik b ir duruş sergilediler. Benim inanç yerimin neresi olacağına devlet ya da Sünni İslam değil, ancak ben karar veririm. Doğan Bermek (Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı): Türkiye’de siyasetle dini kurumların yeri değişiyor. Bir inancın isteğini tek bir mezhebe hizmet eden kuruma soramazsınız. Din adamları siyasetçilerin yerine konuşuyor. Bu zamana kadar AKP’nin hangi konuda bir şey yapmak istediğini tam anladık ki bunu anlayalım. Alevi açılımı da AKP’nin anlaşılamayan politikalarından birisi. Alevilerin ibadethanesinin cemevleri olduğu konusunda hâlâ bir somut adım yok. Olmadığı gibi de inkâr ediyorlar. Selahattin Özel (ABF Başkanı): AKP, bugüne kadar izlediği politikalarla bizi mahçup etmedi. Zira biz ilk günden beri AKP’nin samimiyetsiz olduğunu, insan hakları ve eşit yurttaşlık temelinde rahatlıkla çözebileceği bu sorunu siy a s a l l a ş t ı ra ra k ç öz ü m s ü z l ü ğe mahkum etti. A TSK’nin uçak açıklamalarından hangisi gerçek? Doğu Akdeniz’de düşen ya da düşürülen uçağımız, Suriye ile neredeyse bir savaş nedeni oluyordu... O günlerde hükümetin yaptığı açıklamaları anımsayın. Güney sınırımıza yapılan askeri yığınağın televizyonların haber bültenlerinde nasıl verildiğini, ABD Dışişleri Bakanlığı’nı hareketlendiren gelişmeleri, henüz arşive kaldırılmamış gazetelerden tek tek gözden geçirin. Gazetemizin Ankara temsilcisi, değerli meslektaşımız Utku Çakırözer’in Beşşar Esad ile yaptığı söyleşiyi bir kez daha okuyun. Ve dün Genelkurmay Başkanlığı’nın tüm bu açıklamalara yeni bir boyut getiren imalı bildirisini! Kamuoyunu şaşırtan ve “Acaba doğrusu hangisi?” dedirten bir bulmacayla karşı karşıya olduğumuzu görün... TSK’yi sivil siyasetin baskısı altında tutmanın sonucu ile karşı karşıya olduğumuzu bir kez daha anlarsınız! CHP’li Pavey: Alevi mahallelerini dağıtacaklar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Şavak Pavey, “Hükümet kentsel dönüşümle Alevi mahallelerini dağıtmayı hedefliyor” dedi. Twitter’dan dikkat çekici mesajlar atan Pavey “Hükümet sadece cemevlerine kafayı taktı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Şimdi de kentsel dönüşümle Alevi mahallelerini dağıtmayı hedefliyorlar. Mesela Ümraniye’de Alevilerin yaşadığı Mustafa Kemal Mahallesi’ne imar vermediler. Kimse neden sadece bu mahallenin imarı yok, diye soramadı” dedi. ‘Karacaoğlu’nun trafik kazasında ölümü şüpheli’ SEYFETTİN METE Ç ÇORUM Çorum’da 10 gün önce trafik kazasında ölen Konaklı Belde Belediyesi’nin AKP’li meclis üyesi Hüseyin Basri Karacaoğlu’nun ağabeyi Turgut Karacaoğlu, kardeşinin ölümünün araştırılmasını istedi. Savcılığa suç duyurusunda bulunan Turgut Karacaoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a da mektup yazdı. Karacaoğlu, mektupta şu ifadeleri kullandı: “Kardeşim 2 yıldır sürekli Konaklı Belediyesi’nin AKP’li belediye başkanı ve bir kısım üyelerinden yolsuzluk yaptıklarından bahsederek şikâyetçi oluyordu. (...) Kardeşimin partideki yolsuzlukları biliyor olması ve kısa bir süre önce size ve İçişleri Bakanlığı’na başvuracağını ailesi ve çevresine söylemesi, bizlere kardeşimin öldürüldüğünü düşündürmektedir.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle