22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısında sert eleştirinin gelmesi bekleniyor 7 DSÖ Temsilcisi Dr. İkbal Şah uyardı Kürtaj AB gündeminde BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Avrupa Birliği, Türkiye’deki kürtaj tartışmalarını AKP’nin önüne getirmeye hazırlanıyor. AB konuyu, 14 Haziran’da Strasbourg’da yapılacak TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) toplantısının “Kadının Toplumdaki Rolü” panelinde gündeme taşıyacak. 69. KPK toplantısına Danimarka Dışişleri Bakanlığı Avrupa İşleri Müsteşarı Büyükelçi Kim Jorgensen, AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle, Türkiye’den ise AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Ba ğış ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin katılacak. Bağış toplantıda TürkiyeAB ilişkileri ve müzakere sürecinde mevcut durum konusunda değerlendirme yapıp sorulara yanıt verecek. Toplantının gündeminde ayrıca hem Türkiye’de kadın konusu hem de Kıbrıs olacak. Toplantının ilk gününün sabah seansında Avrupa Parlamentosu’nun Kadın Hakları Raportörü Emine Bozkurt, “Türkiye’de Kadın İçin 2020 Perspektifi” konulu raporuna ilişkin sunum yapacak. Bu sunumun ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, “Kadının Toplumdaki Rolü” konusunda konuşacak. Türkiye’deki kürtaja ilişkin yürümekte olan tartışmalar da bu panelde gündeme gelecek. Bozkurt’un raporunun ele alınacağı oturumda Türkiye’ye karşı kürtaj konusunda sert eleştirilerin gelmesi bekleniyor. AB, Türkiye açısından öncelikli gündem maddesi olarak yargı ve temel haklar konularını görüyor. Öğleden sonra Kıbrıs Öğleden sonraki bölümde BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs özel danışmanı Alexander Downer da “Kıbrıs’taki Müzakereler” başlığında bir sunum yapacak. Toplantı öncesinde Avrupa Parlamentosu’ndaki Kıbrıslı Rum ve Yunan parlamenterler, Downer’ın KPK’ye katılmaması yönünde yoğun çaba gösterdiği ancak başarılı olamadıkları öğrenildi. Son olarak Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Komisyonu, Sağlık Bakanı Akdağ’ın bu ay sonundan önce kürtajı yasaklayıcı bir yasal düzenleme yapılacağı konusundaki açıklamasını “derin kaygıyla” izlediğini ifade eden bir bildiri yayımlamıştı. Bildiride, Başbakan Erdoğan’ın ifadeleri de yer verilmişti. ‘Yoksul kadın mağdur olur’ nusu. Düşüğün yasal olarak izin verilmediği ülkelerde, kürtaj daANKARA Dünya Sağlık Örgü ha da artıyor. Dolayısıyla kürtaj tü (DSÖ) Temsilcisi Dr. İkbal Şah, hızını azaltmak istiyorsak, serBaşbakan Recep Tayyip Erdo best bırakmalıyız. Bir ülkede yeğan’ın kürtajla ilgili getirmeyi plan terli aile planlaması hizmetleri ladığı yasaklamalara karşı uyarılar sunulduğunda ve kürtajın güvenda bulundu. Şah, “Doğurganlık hı li ortamlarda yapılmasına olanak zını artırmak için kürtajın ya sağladığında çok daha başarılı saklanması gerekir diye düşünü olunuyor” dedi. lüyor ama bu düşünce yanlış. YaKürtajın yasaklanmasıyla birlikte saklamalar bir ülkede nüfus artı yaşanabileceklere de dikkat çeken şını etkilemez, doğurganlık art Şah, nüfusu artırmak için yapılmamaz. Tersine yoksul sı planlanan kürtaj yakadınların hayatı saklamalarına detehlikeye girer” ğindi. “Doğurgandedi. lık hızını artırmak Şah, Başkent ve için kürtajın yaHacettepe üniversaklanması gerekir siteleri ile diye düşünülüyor DSÖ’nün işbirli Dr. İkbal Şah, “Türkiye’de ama bu düşünce ğinde düzenlenen 1983 yılı öncesinde kürtaj yanlış” diyen Şah, yasaktı ve anne ölümleri konferansta kürtaj şunları kaydetti: tartışmalarıyla ilgi fazlaydı. O tarihten sonra “Örneğin Malta’da alınan yasal düzenleme li ilginç açıklamaher durumda küryani kürtajın 10 haftaya larda bulundu. taj yasak. Malkadar serbest olmasıyla Dünya genelinde ta’daki bu yasakanne ölümleri azaldı, kayapılan isteğe bağlamanın nüfusa bir dınlar güvenlisağlıklı lı düşük yani kür şartlarda kürtaj yaptırma katkısı olmamıştır. tajların yarısının ya başladı. Nikaragua, El Polonya’da ise güvenli, diğerleri Salvador gibi ülkelerde de 1993 yılında yasal nin güvensiz kosınırlama getirilyasal sınırlama yapıldışullarda yapıldığını ğında, anne ölümleri art miş, doğurganlık söyleyen Şah, gehızı artmadığı gibi mıştır” dedi. lişmekte olan ülkedüşmüştür. Dolayılerdeki düşüklerin çosıyla doğurganlık arttırılmak isğunun güvensiz olduğunu kaydetti. teniyor ise başka yöntemler buDSÖ’nün 40 yıl önce de güvensiz lunmalı. Kürtajın yasaklanması düşük sorununa dikkat çektiğini hastalıklara ve ölümlerin artmakaydeden Şah, “Bugün de bu ko sına neden oluyor. Kürtaj hizmenuyu tartışıyoruz, tablo değişme ti almak isteyen kadın, yasak oldi. Güvensiz düşüklerin devam duğu için yasal olmayan yollara etmesi önemli bir konudur. Dün başvuruyor ya da yeterince yetkin ya genelinde sırasıyla kadının ha olmayan insanlara operasyon yapyatını kurtarmak, fiziksel ve ruh tırıyor. Bu da çok önemli risklere sal sağlığın korunması, tecavüz ve ve ölümlere neden oluyor. Tabii ensest sonucu yaşanan hamilelik ile maddi durumu iyi bir kadın ekonomik ve sosyal nedenlerle kürtaj için yurtdışına gidebilekürtaj yapılmakta. Bazı ülkeler ise cekken, yoksul kadın gidemeyeyasalarla sınırlamaya gidiyor. Ör cek. İşte buradaki sorun da yokneğin isteğe göre kürtajlar ya sullar için daha büyük. Güvensaklanınca, kürtaj yaptıran ka li kürtaj hizmetine ulaşamayadınların azalacağı düşüncesi hâ cakları için ciddi sağlık riskleri kim. Ama aksi bir durum söz ko ile karşılaşacaklar” dedi. SEVİL ARINAN ‘Kürtaj’ diyene gözaltı İstanbul Haber Servisi Beşiktaş’ta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kürtajla ilgili açıklamalarını protesto etmek isteyen dört kadın, Başbakanlık çalışma ofisi önünde yolu kapatmak isteyince gözaltına alındı. Dört kadın, saat 13.30 sıralarında Dolmabahçe’deki Başbakanlık çalışma ofisi karşı sında pankart açtı. Bir süre slogan atan kadınların önü polis tarafından kesildi. Çalışma ofisi önünde açıklama yapmak istediklerini söyleyen kadınlara, yolun karşısına geçmelerine izin verilmeyeceği söylendi. Yaşanan itişme sırasında eylemcilerle polis arasında sözlü tartışma da yaşandı. Eylemci kadınların göz altına alınması için kısa bir süre kadın polislerin gelmesi beklendi. Kadın polislerin gelmesiyle dört kadın, gözaltına alınarak polis otobüsüne bindirildi. Kadınlar gözaltına alınırken “AKP elini bedenimden çek” sloganları attı. Öte yandan, yoldan geçen bazı kadınlar da eylemcilere alkışlarla destek verdi. 1983’ten sonra anne ölümleri azaldı ÖZKES’TEN GÖRMEZ’E TEPKİ: Cübbeni çıkar siyaset yap ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes, “Diyanet İşleri Başkanı cübbesini çıkarsın öyle siyaset yapsın” dedi. Özkes, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in kürtaj ile ilgili açıklamasını eleştirdi. “Sayın Görmez tam bir görmezdir” ifadesini kullanan Özkes, “Din kisvesiyle siyaset, ticaret ve bölücülük yapmak caiz değildir” dedi. Özkes, kürtaj açıklamasının yapıldığı gün hac fiyatlarının da tespit edildiğini anımsattı. Küretajın sözlükte “kazımak” anlamına geldiğini aktaran Özkes, “Diyanet de hacıların cebindeki paraları sonuna kadar kazıyarak alıyor. Bir nevi küretaj yapıyor” diye konuştu. Özkes, “Diyanet AKP’ye değil Allah’a yakın olmalıdır. Kul hakkından, hacıların hakkından sakınmalıdır” dedi. Özkes, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, DDK’nin hac gelirlerini araştırması için talimat vermesi çağrısında bulundu. Ömer M. Koç TEV’le 74 genç geleceğe adım atacak Türk Eğitim Vakfı’ndan (TEV) 20122013 öğretim yılında yurtdışı yüksek lisans ve üst ihtisas bursu almaya hak kazanan 74 yeni bursiyer, TEV Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Mütevelli Heyeti Başkanı Rona Yırcalı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, işbirliği yaptığı ülkelerin konsolosları, bağışçılar ile TEV gönüllülerinin katıldığı basın toplantısıyla tanıtıldı. TEV’in kuruluşundan bu yana tam 192 bin gence verdiği burslarla çağdaş ve büyüyen Türkiye’ye sağladığı katkıya hız kesmeden devam edeceğini vurgulayan Ömer M. Koç, TEV’in, 9 ülke ile işbirliği yaparak burslar veren Türkiye’deki tek sivil toplum kuruluşu olduğunu belirterek “Başarılı ve maddi desteğe ihtiyacı olan teknik ve endüstri meslek lisesi, üniversite, master ve doktora öğrencilerine burs veren TEV, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek liderlerini yetiştirmeyi de kendisine bir borç saymaktadır” diye konuştu. TEV üst yönetimi ve yeni bursiyerlerin yanı sıra TEV’in çalışmalarına katkıda bulunan bağışçıların da katıldığı toplantıda, eğitimleri sırasında başarı sağlayan yurtiçi bursiyerlere de plaket verildi. (Fotoğraflar: SERKAN YILDIZ) Opera ve tiyatroya mescit zorunluluğu BOZDAĞ SÖZLERİNİ YİNELEDİ Müdahaleci laiklik var ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın laiklik ilkesine uygun görev yapmasını düzenleyen anayasa maddesinin değiştirilmesine ilişkin açıklamalarının arkasında durarak “müdahaleci laiklik anlayışının” var olduğunu söyledi. Bozdağ, gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi: “Benim dediğim şey gayet açık. Anayasanın 136. maddesi laiklik ilkesine aykırı bir şekilde düzenlenmiştir. Laiklik, dinin devlete, devletin dine karışmamasıdır. Herkes inandığı dinin gerekleri ne ise dilediği gibi yaşar. Bunun teminatı da laikliktir. Oysaki anayasanın 136. maddesine baktığımızda müdahaleci laiklik anlayışını görüyoruz. O fevkalade yanlış.” Din dersine dikkat ? Eğitim Reformu Girişimi, seçmeli din derslerinin, ayrımcılık yasağı, çocuğun düşünce, din ve vicdan özgürlüğü ve çocuğun katılım hakkını ihlal etmemesi için titiz bir planlama süreci ve MEB’in her tür ayrımcı yaklaşıma “sıfır tolerans” göstermesi gerektiğini vurguladı. FİGEN ATALAY ‘Sanki şeriat geldi’ EMRE DÖKER Raporda eğitim sisteminin sorunları sıralandı. İZMİR BAROSU BAŞKANI: İnanç temelli bakış açısı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Kürtaj konusunun, hükümet tarafından inanç temelinde yaklaşımla ele alındığını söyleyen İzmir Barosu Başkanı Sema Pektaş, “Bu konudaki tartışmaların, hukukun evrensel ilkeleri çerçevesinde ve hak temelli bir yaklaşımla ele alınması gerekmektedir” dedi. İzmir Adliyesi’nde konuyla ilgili açıklama yapan Pektaş, hükümetin kürtaj konusuna bakış açısının anayasaya aykırı olduğunu kaydetti. Eğitim Reformu Girişimi (ERG), her yıl hazırladığı Eğitim İzleme Raporu’nun beşincisini tamamladı. Rapora göre, meslek ve imam hatip liselerine talep arttı, genel liselerde düşüş gözlendi. MEB’in özellikle mesleki ve teknik eğitimle ilgili oranları artırma ısrarının ancak tüm çocuklara kaliteli eğitim sağlanmasıyla olumlu bir duruma dönüşeceği vurgulandı. Eğitimde 2011’de yaşanan gelişmeleri değerlendiren ve 2012’de yasalaşarak zorunlu eğitimin süresini, yapısını ve içeriğini değiştiren düzenlemeleri irdeleyen rapor, Sabancı Üniversitesi Karaköy İletişim Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında açıklandı. ERG Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, eğitimin içeriğine ilişkin geçen dönemde atılan adımların, hem olumlu hem riskli yanları olduğunu belirterek “eğitimin içeriğiyle ilgili olumlu gelişmeler, özellikle din ve eğitim ekseninde getirilen yeni düzenlemelerden etkilenmemeli ve öğrencilerin eleştirel düşünen, temel yetkinliklere sahip ve haklarının bilincinde ve haklarını savunabilen bireyler olarak yetişmesi eğitimde başlıca önceliklerden olmalı” dedi. 4+4+4 sistemiyle ilgili iki temel ek İZMİR Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yeni yapı denetim taslağına eklediği, opera, tiyatro gibi yapılarda mescit zorunluluğu tepkiyle karşılandı. Türkiye Opera ve Bale Vakfı (TOBAV) İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Bilen, uygulamanın laikliğe ve anayasaya aykırı olduğunu vurguladı. Dünyanın hiçbir opera ve tiyatrosunda dini tesis bulunmadığına dikkat çeken Bilen, “İbadetin yeri başkadır, sanat üretilen kurumlar ayrıdır. Bu uygulamayı neye dayanarak getirirler akıl alır gibi değil. Acaba Cumhuriyetin rövanşı mı alınıyor?” açıklaması yaptı. Bilen, taslakta ibadethane ye rine mescit kelimesinin kullanıldığını, farklı inanç grubundan olan yurttaşlar için nasıl bir uygulama düşünüldüğünü de merak ettiklerini söyledi. Bilen, “Sanki Türkiye’ye şeriat düzeni geldi, anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen 4 maddesi değişti gibi hissediyoruz olup bitenler karşısında. Sanat üretilen alanlara ibadethane koyma fikri nereden çıkmıştır? İnananların hassasiyeti adı altında bu tür uygulamalar gündeme getirilmeye çalışılıyor. Türkiye’de hiçbir dönem ibadet yasağı olmamıştır. Ülkemizde sanatın ve bilimin ışığında çağdaşlığa gidilmesine karşı inadına bir güç, düzen yaratılmak isteniyor” dedi. sik bulunduğunu vurgulayan Prof. Ergüder, yeni sistemin çok hızlı hazırlandığını, paydaşların sürece katılımının yeterli olmadığını ve güvenilir bir veri temeli üzerine inşa edilmediğini söyledi. Okulöncesinde düşüş Betül Keleş’in sunduğu rapordaki bulgulardan bazıları şöyle: Farklı kademelerde eşzamanlı olarak sürdürülen girişimlerin gerektirdiği bütçenin nasıl karşılanacağı belirsizliğini korumaya devam ediyor. Okulöncesi eğitime erişimde 3672 ve 4872 ay yaş gruplarında yaygınlaşma oldukça yavaş seyrederken, 6072 ay yaş grubunda 58 ilde net okullulaşma oranlarında düşüş yaşandı. Bu durum, okulöncesi eğitimi yaygınlaştırma çalışmalarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor. İlk ve ortaöğretime erişimi değerlendirirken okullulaşma oranları kadar devamsızlık, sınıf tekrarı ve okuldan diplomasız ayrılma oranları ve okulu terk oranlarının da incelenmesi gerekiyor. Kaynaştırma eğitimine erişim ge nel olarak artmakla birlikte, ortaöğretimde akranlarıyla birlikte eğitim alan özel gereksinimli çocukların sayısı çok düşüktür. Ayrıca, ilköğretimde kaynaştırma eğitimi alan her 100 erkek çocuğa karşılık 64 kız çocuk bulunuyor ve bu rakam ortaöğretimde 61’e düşüyor. Bu durum, özel gereksinimli kız öğrencilerin, eğitime erişimde daha derin ve çok katmanlı eşitsizliklerle karşı karşıya olduğuna işaret ediyor. Bölgeler arasında öğretmen başına düşen öğrenci sayısının daha eşitlikçi bir görünüm kazanması ile beraber, öğrencilerin başarısında artış görülüyor. 8. sınıflar için zorunlu olan Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi dersioldukça ileri olduğu görülürken din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin yeni içeriğinin dersi yeterince nesnel, tarafsız ve çoğulcu kılamadığı saptandı. Yeni yasayla ortaokul ve liselerde sunulması düzenlenen seçmeli din derslerinin, ayrımcılık yasağı, çocuğun düşünce, din ve vicdan özgürlüğü ve çocuğun katılım hakkını ihlal etmemesi için titiz bir planlama süreci ve MEB’in her tür ayrımcı yaklaşıma “sıfır tolerans” göstermesi gerekiyor. AKP ilçe başkanı Facebook sayfasına yazdı ‘Örtüsüz kadın satılıktır’ KASTAMONU (Cumhuriyet) AKP Bozkurt İlçe Başkanı Naim Köse, Facebook’taki sayfasına, başı açık kadınlar için “Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ya satılıktır ya da kiralıktır” yazdı. Köse tepkiler üzerine yazıyı sayfasından kaldırdı. CHP Bozkurt İlçe Başkan Yardımcısı Mustafa Yılmaz, “Bu ifade demokrasi bilinci, İslam ahlakı ve hoşgörü kültürüyle asla bağdaşmamaktadır. Bölücü, ayrıştırıcı, bir düşüncedir. Görevi halkın birliğini, barışını sağlamak, hak ve özgürlükleri güvence altına almak, demokrasiyi herkes için eşit kılmak olan iktidar partisine ait bir ilçe başkanının böyle hezeyan içinde olması o parti için çöküşün başladığını işaretidir. Kadınlar kendilerine yapılan bu hakarete yeri ve zamanı geldiğinde en güzel cevabı vereceklerdir. Böyle düşünenleri kınıyoruz” dedi. MHP Bozkurt İl Genel Meclisi üyesi Mustafa Özcan ise Köse’nin yazdıklarını “ahlaksızlık” olarak niteledi. Özcan, bu ifadesinin çok ağır, çok çirkin ve çok aşağılayıcı bir kelime olduğuna dikkat çekerek “Esefle kınıyorum. AKP’nin böyle düşünceye sahip insanları bünyesinde barındırmayacağını inanıyoruz, Köse’nin mensubu olduğu partisinde de başı açık çok sayıda kadın üyesi mevcut” dedi. Köse ise konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle