Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE 4 HABERLER Kılıçdaroğlu ile Erdoğan Kürt sorununun çözümü için bir araya geldi, CHP’nin önerisi AKP’den kabul gördü Anayasa Değil Rodeo TBMM bünyesinde kurulmuş bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu var, TBMM’de bulunan dört parti de temsilci gönderiyor; amaç da “yeni ve sivil” anayasa yapmak. Nasıl yapacaklar bu yeni ve sivil anayasayı? Komisyonun adından da anlaşıldığı gibi, 4 parti uzlaşarak yapacaklar. “Olmayacak duaya amin” diyenlerdenseniz, buna da dersiniz. Siz ne derseniz deyin, komisyon üyeleri, bu duaya amin demiyorlar. Ama yine de TBMM çatısı altında bir araya geliyorlar. Neden? Çünkü “Bu düpedüz aldatmacadır. Ben bu oyunda yokum!” demek, CHP’nin 2010 anayasa referandumu sırasındaki hatalı tutumu yüzünden, yanlış anlaşıldı. Gerçi Deniz Baykal o oyunun içyüzünü ortaya sererken haklıydı. Ama yaşananlar gösterdi ki, yalnız bunu söylemek yetmiyor, yargı reformu konusundan başlayarak birçok konuda CHP’nin öneri ve çözümlerini ortaya koyan bir metin çıkarması gerekiyordu. Bu yapılmayınca, “istemezük”çü oyunbozan durumuna düşürüldü, CHP. Şimdi, “Gelin sivil anayasa yapalım!” çağrısına “Sen içten değilsin gelmem” demek, aynı yanlışa bir kez daha düşme sonucunu doğurur diye kimse “Olmaz!” demiyor. ??? Kimse olmaz demiyor, toplanıp anayasa yapmaya, ama demokrasinin temelinde birbirine tümüyle zıt partilerin bir araya gelmesinin imkânsız olduğunu hepsi biliyor. Peki, bunu bildikleri halde neden toplanıyorlar? Tarafların hepsi, görünüşü kurtarmak peşinde. Kimse mızıkçı konumuna düşmek istemiyor, Bunlardan biri, AKP, peşine MHP’yi de katıp kendi anayasasını çıkarma oyununda. Peki, CHP bu gerçeği bilmiyor mu? CHP’nin komisyondaki üç değerli üyesinin üçü de oyunu biliyorlar. Hatta kulislerde gezinen söylentiye göre, Atilla Kart ile Süheyl Batum oyunun daha fazla uzatılması konusunda kuşkularını belirtiyorlar. Masadan kalkma konusuna gelmeden önce şu soruyu yanıtlamak gerek: CHP öneriyi kabul ederek, yanlış yaptı oyuna mı geldi? 2010 12 Eylül referandumunda onlara ve sonuçlarına bakınca yukarıdaki soruya “evet” yanıtını vermek mümkün değil. Şimdi bütün sorun masadan nasıl kalkılacağı. AKP muhalefeti masadan kalkan taraf ilan etmek için elinden geleni yapıyor, muhalefet de oyuna düşmemek için ne gerekiyorsa onu... ??? Nitekim önceki gün yapılan komisyon toplantısında. “Çocuk Hakları” başlıklı 7. madde görüşülürken, BDP’nin teklifine ve MHP’nin itirazı ile kıyamet koptu. Komisyonun BDP’li üyeleri metne “her çocuk kendi kültüründen yararlanma ve kendi anadilini kullanma hakkına sahiptir” ibaresinin eklenmesi isteyince, MHP itiraz etti. Tarafların karşılıklı kuşkularını bilmeyince durumu anlamak da mümkün değil. Şu anda Türkiye’de kimsenin anadilini öğrenmesi önünde bir engel yok. Kürtçe televizyon 24 saat yayın yapıyor. Kürtçenin öğretilmesine kimse karşı çıkmıyor. O zaman, çocukların anadillerini özgürce kullanma haklarına itiraz neden? Zaten BDP’liler de özünde bu görüşü ileri sürüyorlar. Onun yanıtını da MHP’li üye Oktay Öztürk veriyor: O kadar saf mıyız? Millet içinde yeni millet oluşturmanın yolunu araştırıyorsunuz. Yani Öztürk, yarın bu maddenin, anadilde eğitime temel oluşturabileceği kaygısında. Konuşmacıların görüşlerinde haklı veya haksız olmaları değil asıl önemli olan. Önemli olan, birbirlerinden bunca kuşkulu tarafların uzlaşmayı nasıl bulacakları. Yoksa bunların uzlaşıp anayasa yapmalarını beklemek boşuna, zaten bekleyen de yok. Şimdilik yapılmakta olan uzlaşıyla anayasa yazmaktan çok, amacı vahşi hayvan üzerinde rakibinden daha fazla kalmak olan rodeo yarışına benziyor. Kürt sorununun çözümü konusunda, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a götürdüğü öneriyi de bu çerçevede değerlendirmek sanırım daha akılcı olur. İlk görüşme olumlu ‘CHP’YLE ASLA GÖRÜŞMEM’ TÜREY KÖSE / ERDEM GÜL ZİRVE ÖNCESİ ‘YUMUŞAK’ MESAJLAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dünkü görüşmelerinden önce Türkiye İhracatçılar Meclisi genel kurulunda ilk mesajlarını verdiler. Sorunun çözümü için hiçbir zaman kapılarını kapatmadıklarını belirten Erdoğan, “Bugün de kapılarımız ardına kadar açık. Hiçbir ön şartımız, hiçbir önyargımız, ön kabulümüz yok. Siyasette küslük olmaz, köprüleri atmak olmaz, rakiplerini düşman olarak, hain olarak yaftalamak olmaz” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Biz bir yol haritası öneriyoruz. Yeni bir açılım modeli önermiyoruz. Görüşlerimizi uygarca tartışalım. Terör belasını bu ülkenin yakasından alır çöp sepetine atarız” dedi. Kılıçdaroğlu, iyi niyetle, önyargısız yola çıktıklarını söyledi. Bahçeli kapıyı kapattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP lideri Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun görüştüğü Kürt sorunu dahilinde CHP ile görüşmesinin ve önerileri müzakere etmesinin asla söz konusu olmayacağını ifade etti. MHP lideri Bahçeli, ErdoğanKılıçdaroğlu görüşmesini yaptığı yazılı açıklamayla değerlendirdi. “AKP ile CHP arasındaki siyasi akrabalık ilişkisi, bilhassa bölücü teröre sakat ve mahsurlu bakıştaki yakınlık, yapılan karşılıklı temaslarla iyice su üstüne çıkmıştır” diyen Bahçeli, CHP’nin yanlış tespiti ve içine girdiği tehlikeli teşhis karmaşasının terör yerine Kürt sorununu tekrar ön plana çıkardığını belirtti. Bahçeli, MHP’nin gerek AKP’ye gerekse de CHP’ye açık çağrısının şu olduğunu belirtti: “Sözde Kürt sorununu konuşmaktan acilen vazgeçilmelidir. Kürt kökenli kardeşlerimizi ayrımcılığın bir parçası olarak gören tahripkâr fikirler acilen bir kenara bırakılmalıdır. Terör sorununu etnik kimlik mertebesine indirmekten ve bununla izah etmekten uzak durmak elzemdir. Siyaset kurumunun temsilcileri, eğer bir araya gelecekse bu etnik bölücü terörün kökünün kazınması amacına dönük olarak gerçekleşmelidir. Uludere’ye birlikte gitmeyi planlayan AKP ile CHP, asıl terörle mücadele amacıyla müşterek bir çaba içinde hareket edecek iradeyi göstermelidir.” Bahçeli, MHP’nin Kürt sorunu dahilinde CHP ile görüşmesinin önerileri müzakere etmesinin, asla söz konusu olmayacağını ifade etti. ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ederek Kürt sorununun çözümü için TBMM içinde ve dışında iki komisyon kurulması öngörülen “yol haritası”na destek istedi. Erdoğan “Biz ‘evet’ diyoruz, ancak MHP ikna edilmezse komisyonlar kurulmaz” derken “Komisyonlar kurulmasa da, biz yine bu heyetle AKPCHP olarak temasları sürdürelim” önerisini iletti. Kılıçdaroğlu da, Başbakan Erdoğan’a “Siyasi atmosferi yumuşatmak için gerekirse birlikte Uludere’ye gidelim” dedi. Kılıçdaroğlu dün genel başkan yardımcıları Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ile birlikte AKP genel merkezinde Erdoğan’ı ziyaret etti. Zirvede iki lideride kravatlarında kırmızı rengi tercih etti. Görüşmeye AKP’den Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ve Grup Başkanvekili Mahir Ünal katıldı. Kılıçdaroğlu görüşmede, TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin eşit katılımıyla toplam 8 üyeden oluşacak Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve Meclis dışında da siyasi partilerin eşit sayıda önerecekleri toplam 12 üyeden oluşacak akil insanlar Grubu oluşturulması önerileri ni dile getirdi. Bir saat süren görüşmede Erdoğan “Sizin önerilerinizi biliyoruz. Sitenizden çektik, baktık. İçeriğe dair bir öneriniz var mı” diye sordu. Kılıçdaroğlu, “Önerilerimiz 10 madde ama asıl 2 madde, iki komisyon önerimiz var. Biz bu aşamaya ‘yöntem’ diyoruz. O konular şimdi konuşulmasın, komisyon kurulursa orada konuşulsun” karşılığını verdi. ‘Uludere’de ölenler kullanıldı’ Bir televizyon kanalında soruları yanıtlayan Erdoğan, Uludere olayıyla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Bölge terör bölgesi, kaçakçılar gidip geliyor. Ama Hantepe’de, Gediktepe’de katırlarla doçkalar taşındığında, uçaklarla bombalamadığı için oradaki general bir açıklama yaptı. ‘Katır sandık, çoban sandık’ dedi. O general şimdi içeride. Güvenlik güçlerimizin de elinde önemli bir delildi bu. Orada anlık istihbarat yok. 1 hafta, 10 gün önce gelen istiharat var. Sağ kalanlardan biri, ‘Sınıra 5 kilometre kala atışları duymamıza rağmen devam ettik’ diyor. Bu noktada devam edildiğine göre ‘teröristler sınırımızı geçecekler’ deniliyor” dedi. Uludere olayının “sadece kaçakçılık olmadığını” dile getiren Erdoğan, “Kaçakçılığın başlangıcında terör örgütünün beslenmesi var. O gençler bu işin içinde kullanılmıştır. Şimdi bütün bunlar olurken, ortaya konulurken onlar, bunların hepsini gizliyor” dedi. CHP’nin durum tespiti yaptığını söyleyen Erdoğan, “Bahçeli’nin açıklamasının ardından komisyon önerisi düşmüş oluyor” dedi. “Bırakın kendilerini dışlasınlar. Biz birlikte çalışalım” önerisini getirdiğini aktaran Erdoğan, CHP heyetinin de “MHP ile çalışmalarımızı devam ettirelim belki netice alırız” yanıtını verdiğini belirtti. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Başbakan Tayyip Erdoğan AKP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. (AA) ‘Çalışmalar devam etsin’ AKP Genel başkan Yardımcısı Ömer Çelik de yaptığı açıklamada, CHP’nin elini taşın altına sokmasından ve sorunun çözümüne katkı sağlama çabasından memnuniyet duyduklarını söyledi. Çelik, “Sayın Başbakanımız CHP’nin katkıya dönük bu girişimini memnuniyetle karşılamıştır. Başbakanımız, Meclis’teki tüm partilerin ikna olması gerektiğini, Meclis’teki bütün siyasi partilerin bütün muhalefet partilerinin önerilen yöntem üzerinde mutabık olması halinde ilke olarak komisyona karşı olmadığımızı söylemiştir. Şu aşamada CHP bu girişiminde MHP ve BDP’yi yöntem üzerinde ikna ederse AKP ilke olarak komisyonun kurulmasına olumlu bakacaktır” dedi. Çelik, “MHP ve BDP’nin ikna olmaması durumunda Meclis’te komisyonun kurulamayacağını, girişimi başlatan parti olarak MHP ve BDP’yi ikna görevinin de CHP’ye düştüğünü” kaydetti. Çelik, “Başbakanımız MHP ve BDP ikna olmayıp komisyon önerisi hayata geçmezse yine de CHP ile AKP arasında bugünkü görüşmelere katılan isimlerin yer alacağı heyetlerden oluşan bir istişari mekanizmanın kurulabileceğini söyledi. Bu istişari mekanizmanın görüşmeleri sürdürebileceğini, çalışmaları yapabileceğini ifade etti. Yöntem olarak komisyon hayata geçmezse de CHP ile görüşmeleri sürdürebileceğimizi bildirdik” açıklamasını yaptı. Uludere önerisine ret AKP’li Çelik, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Uludere’ye birlikte gitme” önerisinin sorulması üzerine de, “Başbakanımızın bu konuda bir yorumu olmadı. Bu acı bir meseledir. Sayın Hanımefendi, bakanlarımız ziyaret etti. Bizim gündemimizde böyle bir ziyaret konusu yok” diye konuştu. Erdoğan “Biz varız, çok olumluyuz. Ancak MHP bizi çok ağır eleştiriyor. Onların da katılması lazım. Ancak onlar olmazsa da kendi aramızda görüşmeler devam etsin. Bu heyetler görüşmeye devam etsin, süreç devam etsin” dedi. Faruk Loğoğlu “Şu aşamada önceliğimiz bu komisyon. Diğer öneriyi sonra değerlendiririz” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Siyaset çok gergin gidiyor son dönemde. Uzlaşma gerekiyor. Hatta Uludere’ye birlikte gidelim, halkla konuşalım. Mesajı ortak verelim” önerisini iletirken, Erdoğan sessiz kaldı. Görüşme sırasında AKP’li Ömer Çelik’in İngiltere örneğini vererek “Orada muhafazakâr parti ile sosyal demokratlar biraraya gelebildi. İngiltere’de IRA, İspanya’da ETA örneğinde farklı çizgilerdeki partiler biraraya gelebildi” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu dün Erdoğan ile görüştükten sonra MYK’yi topladı. MYK sürerken Bahçeli’nin “gelmeyin” açıklaması ulaştı. Kılıçdaroğlu, Bahçeli’den randevu istemeyecek. Birkaç gün içerisinde MHP’nin tavrında bir değişiklik olmazsa BDP’den de randevu istenmeyecek. MYK’de “Toplumsal mutabakat komisyonu bir parti bile eksik olsa, eğer MHP’nin tavrı değişmezse BDP’den randevu istemeye gerek olmaz” değerlendirmesi yapıldı. Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, “Yanlış anlaşılmalar giderildiği zaman MHP’nin de sürece dahil olacağını tahmin ediyoruz” dedi. Faruk Loğoğlu, görüşmeden sonra genel merkezde düzenlediği basın toplantısında sadece tek konunun ele alındığını belirterek, “Eğer Meclis çatışısı altındaki 4 parti CHP’nin bu yöntem önerisine, yol haritası önerisine ‘evet’ derse AKP bu öneriye olumlu bakıyor. Bu bir toplumsal mutabakat komisyonu olduğu için bütün partilerin evet demesi gerekiyor” dedi. Loğoğlu, AKP tarafının görüşmede “MHP’nin bu konudaki katkısının mutlaka gerektiği ve MHP’nin ikna edilmesi gerektiği noktasının altını defalarca vurguladığını” kaydetti. Loğoğlu, “Toplumsal mutabakat gerektiren herkesin elini taşın altına koymasını gerektiren bir konu. İkna süreci sadece bizim işimiz değil. Siyasi partiler dahil herkes kendilerine düşeni yapmalı” dedi. Loğoğlu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den randevu istenip istenmediği sorusu üzerine “Sayın Cumhurbaşkanı’nın katkısı olduğunu düşündüğümüz noktada onu da ziyaret edebiliriz” açıklamasını yaptı. Loğoğlu, “MHP’siz bir komisyon olabilir mi” sorusuna da “Hayır. Önerinin özünü bütün partilerin katılımını gerektiren bir yapı oluşturuyor. Ancak bu öneri kabul edilmedi diye CHP çabalarından vazgeçemeyecektir” karşılığını verdi. Demirtaş’tan, CHP’nin görüşme önerisini reddeden Bahçeli’ye tepki: Yüksekova karıştı Savaştan besleniyorlar AYŞE SAYIN 5 ilde KCK operasyonu: 90 gözaltı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin üst yapılanması KCK’ye yönelik 5 ilde düzenlenen operasyonda yaklaşık 90 kişi gözaltına alındı. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’nin yürüttüğü soruşturma kapsamında, dün arasında Ankara ve İstanbul’un da bulunduğu 5 ilde eşzamanlı operasyon yapıldı. Şüpheliler arasında bazı doktorlarla çok sayıda tıp öğrencisinin bulunduğu öğrenildi. Zanlılar Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne getirildi. Barodan Kürtçe savunma çıkışı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığı’nın arasında Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar ve yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu KCK davasında görev alan 103 avukat hakkında soruşturma izni vermesine sert tepki gösterdi. Lozan Antlaşması’na atıf yapılan ve Kürtçe savunma hakkına destek verilen TBB’nin yazılı açıklamasında, “savunmanın varlığına, işlevine, hakkına, özgürlüğüne saygı ve özen gösterilmeden yapılan her türlü yargılama demokratik olmadığı gibi adil de değildir” denildi. ANKARA BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorununun çözümüne dönük başlattığı “liderler turu”nu önemsediklerini belirtirken, randevu talebini geri çeviren MHP’yi, “savaştan beslenmekle” suçladı. CHP’nin Kürt sorununun çözümü için başlattığı girişimi önemsediklerini ve gerekirse PKK ile “arabulucu” rolü oynayabilecekleri açıklamasıyla dikkat çeken Demirtaş, KılıçdaroğluErdoğan görüşmesi öncesinde sorularımızı yanıtladı. Savaş, şiddet dışı her türlü çözü arayışının saygın ve önemli olduğunu belirten Demirtaş, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “akil insanlar komisyonu, hakikatleri araştırma komisyonunu Kandil, Abdullah Öcalan önermişti” gerekçesiyle görüşme talebini geri çevirmesine tepki gösterdi. Demirtaş, şunları söyledi: “Şimdi Öcalan iki kere iki dörttür diyor. Ne olacak onu cebirden çıkaracak mısınız? CHP de çatışmasız, savaşsız bir yöntemle çözebilir miyiz diyor, bir arayışı öneriyor. Kapıları kapatmadan önce tartışmak, anlamak lazım. İçeriği eksik midir, ‘AKP VE MHP KOALİSYON ORTAĞI’ Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Diyarbakır İl Kongresi’nde, BDP’yi “Güneydoğu’nun CHP’si” olarak nitelendirilmesinin son derece “saçma” bir tez olduğunu belirten Demirtaş, “Aslında AKP, MHP ile koalisyon yapmış durumda. Bizim CHP ile benzer hiçbir yanımız yok. Ne geçmişimiz ne tarihimiz ne mücadele yöntemlerimiz, ne ideolojik bakışımız; hiçbiri benzemez” diye konuştu. Uludere’de yaşamını yitirenler için “ölmeselerdi kaçakçılıktan yargılanacaklardı” diyen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, Hakkâri il kongresinde görevlendirilmesini de “manidar” bulduğunu belirten Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın bu görevlendirmeyle, “Uludere hakaretini” derinleştirmek istediğini söyledi. Demirtaş şunları söyledi: “İdris Naim Şahin’in MHP bakanı olduğu ortaya çıktı, koalisyon hükümeti oldukları anlaşıldı. MHP’nin başka bakanları da var ama fazla hissettirmiyorlar. Şahin açıkça MHP adına orda. Başbakan, Şahin’i destekleyerek koalisyonu kurduklarını ilan etti. Bahçeli de Şahin’i destekleyerek ‘Aslında biz bir koalisyonuz. Hem anayasada beraber çalışırız, hem savaşı beraber sürdürürüz’ mesajı verdiler. Bunu kamuoyunun gözünden kaçırmak için, ‘BDP ile CHP aynıymış’ diyorlar. Hakkâri halkı ne yapacağını bilir, onun için benim herhangi bir çağrı yapmam söz konusu olmaz. Eminim ki, Şahin’i büyük bir coşku(!) ile karşılayacaklardır.” Terörist cenazesinde olay: 1 ölü HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde, Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde intihar saldırısında ölen teröristlerden Cengiz Özek’in toprağa verilmesinden sonra olaylar çıktı. Gösteri yapan grubun içinden ateş açılması sonucu 1 çocuk öldü, 1 yurttaş yaralandı. Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan intihar saldırısında ölen 2 PKK’liden biri olan Özek’in cenazesi dün Yüksekova’ya getirildi. Aralarında BDP milletvekilleri Özdal Üçer ve Adil Kurt’un da bulunduğu 20 bin kişi tarafından Eski Merkez Camii’nden alınan cenaze Akalın Mezarlığı’nda toprağa verildi. Toplu halde yeniden ilçe merkezine dönen kalabalıktan yaklaşık 60 kişilik grup yollara barikat kurup ateş yakarak slogan atmaya başladı. Polisin yaptığı uyarıya rağmen eylemlerini sürdüren gruplara polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahale etti. Yüksekova Kaymakamı Aziz Üzeyir Özeren’in verdiği bilgiye göre, saat 18.30 sıralarında olaya müdahale için giden özel harekât polisleri 2 PKK’liyi tespit etti. Özel harekât polislerinin kendilerini takip ettiğini fark eden 2 terörist uzun namlulu silahlarla ateş açınca, çevrede bulunan 17 yaşındaki Özgür Taşar adlı çocuk öldü, 34 yaşındaki Veysi Yıldırım adlı yurttaş ise yaralandı. yetersiz midir; öneriyi gördükten sonra değerlendirebiliriz. MHP’nin savaştan nasıl beslendiği ortaya çıktı.” Demirtaş, CHP liderinin Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmeden sonra BDP ile görüşüp görüşmeyeceğine karar vereceği açıklamasının kendi takdiri olduğunu ancak CHP’nin sorununun sadece AKP ile çözülebileceği yanlışına düşmemesi gerektiğini 2 partiyle çözülmez söyledi. Kürt sorununun sadece AKPCHP uzlaşmasıyla çözülecek bir mesele olmadığını belirten Demirtaş, Meclis içi ve dışındaki muhalefetin diyalog ve müzakere yöntemleri konusunda uzlaşırsa, AKP’yi çözüme zorlamasının mümkün olabileceğini söyledi. Demirtaş, “O nedenle bu iş, AKP’nin kabulüne endekslenmemelidir. AKP kabul etmiyorsa bile bizler, bunun muhalefetini parlamento içinde ve dışında hep birlikte yürütebil meliyiz” görüşünü dile getirdi. MHP’nin “inkârcı zihniyetle”, savaş söylemini benimsediğini savunan Selahattin Demirtaş, “Görünen o ki MHP hiçbir çözüm yöntemine bir katkı sunmayacak. O yüzden ben illa MHP’nin ikna edilmesi, sürecin içinde olması gerektiği düşüncelerine çok da katılmıyorum. MHP’ye oy verenler de savaş isteyen insanlar değil. MHP yönetimi aldığı oyları kötüye kullanıyor” dedi. C MY B C MY B