25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 HAZİRAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 48 belediyemiz 64 proje ve uygulamayla kültürel mirası yaşatma yarışına katıldı Tarihi kentlere 2011 ödülleri Tarihi Kentler Birliği’nin (TKB) üye belediyeleri arasında her yıl düzenlediği “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve UyTarihi kentlerin temsilcileri ödüllerini kutladılar. gulamalarını Özendirme Yarışması”nın 2011 yılı değerlendirmesi sonuçlandı. 48 belediyenin 34 proje ve 30 uygulama ile yor... Fabrikanın tüm makineleri müzede serkatıldığı yarışmada TKB Danışma Kurulu jü gilenecek. ri görevini üstlenirken; TKB Encümeni de Diğer bir Süreklilik Ödülü sahibi Birgi Bejürinin önerilerini değerlendirerek yarışmayı lediyesi de İzmir Valiliği İl Özel İdaresi’nin sonuçlandırdı. desteğiyle kamulaştırarak restore ettiği tescilTKB2011 ödüllerini kazanan belediyeler li bir yapıyı pansiyon olarak kültür turizmine şöyle: kazandırmış durumda. BÜYÜK ÖDÜL Burdur Belediyesi ise Süreklilik Ödülü’nü TKB 2011 Metin Sözen Koruma Büyük iki çalışmasıyla kazandı. Biri, kentin tarihi Ödülü’nü “Merinos Tekstil Sanayi Sinan Mahallesi’nde bulunan 19. yy’a Müzesi” ile hak eden Bursa Büait “Sadrazam Derviş Mehmed yükşehir Belediyesi, bu uygulaPaşa Kütüphanesi Projesi”; masıyla Cumhuriyet dönemidiğeri ise yine bir 19. yy. yanin önemli endüstri mirası yapısı olan “Eski Şehir Kulüpılarından birini çağdaş işlevle bü Restorasyon Projesi”. kente yeniden kazandırmış oluyor. Süreklilik Ödülü’nü “Saat KuÇalışma, Uludağ Üniversitesi’nin lesi ve Meydan Düzenleme UyMimarlık ve Mühendislik Fakültesi ile gulaması” ile alan Çanakkale BelediTekstil Mühendisliği Bölümü ve İpekiş Men yesi’nin çalışmasını Koruma Uygulama Desucat Türk AŞ işbirliğiyle yapılmış ve belenetleme Bürosu’nun (KUDEB) gerçekleştirdiyenin öz kaynakları ile gerçekleştirilmiş. miş olması, ayrıca takdir edildi. SÜREKLİLİK ÖDÜLLERİ Kula Belediyesi de “Zafer 86 Sokakların TKB 2011 Süreklilik Ödülü’nü “Azmi Sağlıklaştırma ve Beş Lüleli Çeşme RestoMilli Sanayi ve Bilim Müzesi” ile alan Akrasyon Projeleri” ile Süreklilik Ödülü’nü saray Belediyesi de bir Cumhuriyet dönemi alanlar arasında yer aldı… sanayi yapısı olan Un Fabrikası’nın sanayi ve Muğla Belediyesi’nin Süreklilik Ödülü alkültür merkezine dönüştürülmesini amaçlımasına neden ise “Arasta 1. Etap Cephe Kütüphanesi”yle Adana Büyükşehir; “Ömürlü Kemal Atlı Kültür Evi” ve “KızılkuleTophane Ekseni Projesi”yle Alanya; “Karacabey Hamamı Yakın Çevresi Restorasyon, Rekonstrüksiyon ve Sağlıklaştırma Projesi” ve “Çelebi roje ödülleri Mehmet Camisi ve Çevresi RestorasyonSağlıklaştırma TKB 2011 Proje Ödülleri Projesi”yle AnkaraAltındağ; “Eski Cumhuriyet İlkokulu “Eski Hükümet Konağı Resve Çevresindeki Dükkânlar torasyonu”yla İzmirBayındır; Dizisi RölöveRestitüsyon “Çamurcu Sokak SağlıklaşRestorasyon” ve “Sokak tırma ve Kentsel Tasarım Sağlıklaştırma Projeleri” ile Projesi Uygulaması” ve “HıDarende’ye; “İstanbul FırınArastanın dır Sokak Sağlıklaştırma ve cılık Eğitim Merkezi ve Mü canlandırılması Muğla’ya Kentsel Tasarım Projesi Uyzesi Rölöve, Restitüsyon, ödül kazandırdı. gulaması”yla Gaziantep BüRestorasyon ve Mimari Uyyükşehir; “Sırrıpaşa gulama Projesi” ile İstanbul Konağı”yla Kocaeli Büyükşehir; “Tarihi Büyükşehir’e; “Notre Dame Du Rosaire Çapanoğlu Büyük Camisi Çevre DüzenleKilisesi Restorasyon Projesi”, “Karikatür me ve Kentsel Tasarım Projesi”yle Yozgat Evi Restorasyon Projesi” ve “Sürmeli Ali Belediyesi kazandılar. Paşa, Ayrılık, Su Terazisi, Hasan Rıza PaBu değerlendirmeler dışında kalan, ancak şa, Ladikli Ahmet Ağa Çeşmeleri Restoher biri umut ve heyecan verici bulunan Anrasyon Projeleri” ile Kadıköy’e; “Yeraltı takya, Arapgir, Didim, Erbaa, Fatih, Fethiye, Şehri ve Çevresi Kentsel Tasarım ve ÇevGebze, İzmit, Kemaliye, Kuşadası, Kütahya, re Düzenleme Projesi” ile NevşehirKayMustafapaşa, Niksar, Nizip, Polatlı, Safranmaklı’ya; “Kentsel Sit Alanı Kentsel Tasabolu, Söke, Şahinbey, Talas, Trabzon, Uşak, rım ve Mimari Avan Projesi” ile Kayseri Yumurtalık ve Zeytinburnu Belediyeleri’nin Büyükşehir ve “Selvili Han Restorasyon çalışmaları için de katılımları, duyarlılıkları, Projesi”, “Kadın Müzesi” ve “Mülkiyeliler kültürel değerlerinin korunup yaşatılması koBirliği Binası Projesi”yle İzmirKonak’a; nusundaki uğraşları ve bu anlamda yarattık“Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar ları/yaratacakları bilinç için teşekkür edilmeRevizyonu” ile EskişehirOdunpazarı Belesi ve bunu anlatan bir belgenin kendilerine takdim edilmesi kararı alındı. diyesi’ne verildi. Tarihi ve kültürel mirasın korunması çaygulama ödülleri balarından ötürü ödül alan belediyelerimiTKB 2011 Uygulama Ödülleri’ni de “Kazi biz de kutluyor, darısı diğer belediyeleracaoğlan Edebiyat Müze rimize diyoruz. Yenileme Projesi”... Proje alanı içinde yer alan toplam 110 dükkânda uygulama başlamış bile… Basit onarım ve cephe düzenlemeleri yapılmış, çatı ve tabelalar özgün düzenlemeyle yenilenmiş. ‘Hukuk Kalmadı, Fetva Verelim’ Manavdan alışveriş yapıyordum. Dut istedim. “Abla dut yeni bitti, kalmadı, kiraz vereyim” dedi. Hoppala! Ne ilgisi var şimdi dutla kirazın… Üstelik bilirsiniz, kiraz ne demiş: “Arkamdan dut gelmese, hepiniz sapıma dönersiniz” demiş… Yani o denli birbirine benzemez, iki uç meyve! Almadım, çıktım manavdan! Önceki gün, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kürtaj hakkında fetva verdi. “Haramdır, cinayettir” dedi. Yasanın çıkmasını beklemeden, dinsel açıdan yasaklayıverdi. Haberi duyduğum anda aklıma bizim manav geldi: “Abla, hukuk yeni bitti, kalmadı, fetva verelim!” İnsan aklı amma çağrışımlara gebe! Hukukla fetva, kirazla dut kadar birbirine yabancı ve iki ayrı uçta… Biri bilim dünyasının, öteki inanç dünyasının referansı… Tamam Erdoğan’a oy veren ya da “yetmez ama evet” diyerek destek olanlar, dinin referans olarak kullanılmasından, hukukun yerini fetvaların almasından rahatsızlık duymayabilirler. Ama ya öteki yüzde 50? Hani birlik beraberlik lafları? Hani balkondan verilen sözler?.. “Akıl, amma çağrışımlara gebe!” dedim de… Birkaç gün içinde hem yurtiçinden hem yurtdışından toplanan yüz binlerce imza (Bkz: www.kurtajyasaklanamaz.com ve www.saynoabortionban.com) nice bilimsel rapor, nice istatistik, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların ortaya koyduğu gerçekler kürtaj konusunda hükümeti etkilemiyor. Tartışma elbet devam edecek. İstanbul’a gelen Hillary Clinton’a, Amerikalı kadın hakları savunucusu Adrienne Germain New York Times’da açık mektup yazdı: “Erdoğan’ın bir tarih dersine ihtiyacı var.” dedi. Clinton’ın Erdoğan’a tarih dersi vermesi gerektiğini, kürtaj yasağının doğumları arttırmadığını söyledi. “Kürtaj, Sayın Erdoğan’ın üç çocuğunun olmasını istediği kadınları öldürüyor” dediği mektubunu, “Neyse ki Türkiye’de güçlü bir kadın sağlığı ve hakları hareketi var ve bu hareket perşembe günü Türkiye’ye yapacağı ziyaret sırasında Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’dan destek almaya layık” diye bitirdi Adrienne Germain. Tarih dersi işe yarar mı? Hayır hiç sanmıyorum. Bugüne dek kadına karşı süregelmekte olan şiddete karşı Diyanet’ten fetva verildiğini duymamıştım. Şimdi kürtaj karşıtlığını desteklemek için fetva istendiğine göre, iyice acz içindeler demektir… Kendini acz içinde hisseden her zaman daha tehlikelidir! Acz içinde olmak, şiddeti arttırıyor, şiddetin artması, haksızlıklara daha çok yer açıyor. Manavın “dut kalmadı kiraz verelim” sözü sadece kürtaj konusunda değil daha birçok konuda aklımdan çıkmıyor… Adalet Bakanlığı’nın Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyeleri ve KCK davalarına giren 103 avukat hakkında soruşturma açılmasına izin vermesi, savunma hakkının kısıtlanması değil midir? Hukukçu değilim. Hukukçu arkadaşlarıma sordum neler oluyor diye: Hepsinin yanıtları şu birkaç noktada birleşti: Bu karar hukuki değil siyasidir… Avukatlarda elbet her tür belge de, kayıt da bulunacak. Avukatı gözaltına almak siyasal yaptırımdır. Hem de öteki avukatlara gözdağı vermektir. Sanıklar avukatsız kalsın isteniyor… Hükümet, Kürt meselesini kendi tekeline almak; buradan siyasal rant elde etmek istiyor… Referanslarımızın yeniden hukuk, bilim, adalet olacağı günlerin özlemi içindeyim. P Tarih dersi işe yarar mı? U İSTANBUL OPERA FESTİVALİ 719 TEMMUZ TARİHLERİ ARASINDA ‘7’den 70’e Opera’ Tiyatro sanatçıları Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Oyuncular Sendikası Başkanı Mehmet Ali Alabora ile bir grup tiyatro sanatçısı dün TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile tüm partilerin grup başkanvekillerini ziyaret ederek sorunlarını TBMM’ye taşıdı. TBMM’de Alabora’nın yanı sıra Aliye Uzunatağan, Celile Toyon, Sezai Aydın, Can Başak ve Arda Aydın’ın da katıldığı ziyarette grup, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ile birlikte bir de basın açıklaması yaptı. Nazlıaka, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle “sanatçının sanatın içinden kovulduğunu” söyleyerek “Sanat bir toplumun aynasıdır. Sanatın terk edilmesine izin vermemeliyiz. Bu yapacağımız basın açıklamasını bir nevi karanlığa yönelik bir çığlık olarak da düşünebilirsiniz” dedi. Meclis’te yapacakları görüşmelerde “98 yıllık kurumun ne anlama geldiğini, sanatın neden gerekli olduğunu, sanatın kamu finansmanıyla desteklenmesi gerek (Soldan sağa) Sezai Aydın, Aliye Uzunatağan, CHP milletvekili Aylin Nazlıaka, Mehmet Ali Alabora ve Celile Toyon. Bir grup sanatçı, tiyatroların özelleştirilmesi konusunu TBMM’ye taşıdı tiğini anlatmaya çalışacaklarını” söyleyerek “Yaratıcı zekâyı kente çekmek istiyorsak, olimpiyatları istiyorsak, ekonominin, yaratıcılığın başkenti olmak istiyorsak yaratıcı, özgür sanata ihtiyacımız var. İngiltere’deki meslektaşlarımız hesaplamışlar sanata yapılan her 1 poundun 2 pound getirdiğini bulmuşlar. İçinde yer aldığımız bu gemiyi hep birlikte suyun üstüne çıkarmak için hareket etmeyi teklif edeceğiz” dedi. Uzunatağan ise iktidara yakın çevrelerde başlatılan “muhafazakâr sanat” tartışmasıyla ilgili bir soru üzerine “50 yıllık sanatçıyım. Muhafazakâr sanat diye bir sanat tanımıyorum. Sanatın sağı solu olmaz. Bir derdi, topluma söyleyecek sözü olmayan insan zaten oyun yazamaz” dedi. Uzunatağan sözlerini “İstanbul Şehir Tiyatroları Türk tiyatrosunun beşiğidir. Revizyona ihtiyacı varsa revize edilebilir, bunlar büyük patırtılarla değil, bir masanın etrafında toplanılarak konuşulur” diye sürdürdü. Kültür Servisi Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün DenizBank’ın ana sponsorluğunda hayata geçirdiği 3. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, bu yıl 7 19 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Başrejisörü ve Festival Sanat Yönetmeni Yekta Kara’nın sanat yönetmenliğinde gerçekleşecek festivalde beş opera prodüksi‘Don Giovanni’ yonu ve bir gala konseri yer alıyor. Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya ve Samsun Devlet Opera ve Balesi yapımlarının yanı sıra ünlü tenor José Cura, Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarından soprano Feryal Türkoğlu ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde gala konserini verecek. 12 Temmuz’da Aya İrini’de gerçekleşecek konseri şef Mario de Rose yönetecek. Bu yıl sloganı “7’den 70’e Opera” olarak belirlenen festival, 7 Temmuz’da “Don Giovanni” operasıyla başlayacak. Seyirciler, “Saraydan Kız Kaçırma”, “IV. Murat”, “Aşkı Memnu” ve “Yıldırım Bayezid” operalarını, orijinal tarihi dekorlarda izleme fırsatı bulacaklar. Festival mekânları ise Topkapı Sarayı, Aya İrini, Haliç Kongre Merkezi, Kadıköy Süreyya Operası ve Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi. Festivalin biletleri Mybilet tarafından satılıyor. Avukatsız sanıklar 26. ULUSLARARASI İZMİR FESTİVALİ İLGİNÇ BİR PROJEYLE BAŞLADI İzmir Festivali’nde ‘Siz Çalın’ OĞUZ YILDIZ İZMİR İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nca (İKSEV) düzenlenen 26. Uluslararası İzmir Festivali başladı. Philharmonia Orkestrası’nın 128 yıllık tarihi Rejiİzmir Sigara Fabrikası’nda verdiği konserle başlayan festival, 28 Eylül’e kadar sürecek. Philharmonia Orkestrası, açılışta İgor Stravinsky’nin başyapıtı olarak kabul edilen “Askerin Öyküsü”nü seslendirdi. Başta Londra ol mak üzere dünyanın sayılı şehirlerinde gerçekleştirilmiş “dijital sanat”ın önemli örneklerinden “ReRite /Siz Çalın” ses ve video yerleştirmesi de Rejiİzmir Sigara Fabrikası’nda açıldı. Philharmonia Orkestrası ve daimi şefleri Esa Pekka Salonen’in “basit bir fikrin olağanüstü sunumu” olarak nitelendirilen bol ödüllü bu projesi Türkiye’de ilk kez festival kapsamında gösterildi. Stravinsky’nin “Bahar Ayini” eserinin ses ve video yerleştirmesinden oluşan proje, ziyaretçilere hem bir orkestrayla birlikte çalma hem de yönetme olanağı sunuyor. Salonen proje için, “Bir orkestranın içinde yer alıp, bu ikonik müzikle tutuşan 101 müzisyenin heyecanını deneyimlemek en büyük adrenalin patlamalarından biri. Bunu dünyayla paylaşıyoruz” diyor. Deneyime ortak olmak isteyenler için proje, 24 Haziran’a kadar açık kalacak. Behramoğlu ve Çetin Trabzon’daydı ? TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon Sanatevi’nde devam etmekte olan Sanat Günleri’ne katılan yazar, şair Ataol Behramoğlu ile onun şiirlerinden oluşan besteleri seslendiren Haluk Çetin, Trabzonlu sanatseverlere buluştu. Behramoğlu, eski ve yeni şiirlerini seslendirdi, şiirlerinin öykülerini anlattı, zaman zaman da politik mesajlar verdi. Behramoğlu ve Çetin etkinlik sonrasında kitap ve CD’lerini imzaladı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle