25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2012 ÇARŞAMBA 12 İran uzmanı feminist yazar Amirpur, ‘Arap Baharı’ kadınlarını uyarıyor: DIŞ HABERLER [email protected] Biz de devrimin parçası olduğumuzu sanmıştık MİNE ESEN Katılım alt düzeyde kaldı (AA) Komşunun yeni Maliye Bakanı ? Dış Haberler Servisi Yunanistan’da yeni kurulan hükümetin Maliye Bakanlığı’na atanan Vassilis Raponos’un sağlık sorunları nedeniyle görevi kabul etmemesi üzerine, bu göreve Atina Üniversitesi Ekonomi Profesörü ve Ekonomik ve Endüstriyel Araştırmalar Vakfı (IOBE) Genel Müdürü Yannis Sturnaras getirildi. Karadağ, AB müzakerelerine başlıyor ? Dış Haberler Servisi AB dışişleri bakanlarının Lüksemburg toplantısında Karadağ’la üyelik müzakerelerinin başlatılmasına karar verildi. AB katılım müzakerelerine 29 Haziran’da başlayacak olan Karadağ’ın üyelik yolunda ilerleyebilmesi için özellikle yolsuzlukla ve örgütlü suçlarla mücadelesini yoğunlaştırması isteniyor. ran ve İslam konusu üzerine çalışmalarıyla tanınan feminist yazar Katajun Amirpur, “Arap Baharı” sürecine atıfta bulunarak kadınların haklarını korumaları açısından çok dikkatli olmaları uyarısında bulunuyor. Bilgi Üniversitesi ve ResetDoc’un birlikte düzenlediği İstanbul seminerlerinin katılımcılarından Amirpur, İran örneğine dikkat çekerek “Biz de bir dönem İran’da devrimin bir parçası olduğumuzu sandık ama öyle olmadı” ifadelerini kullanıyor. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Amirpur, İranlı Nobel ödüllü yazar Şirin Ebadi’nin Mısırlı kadınlara yönelik lütfen devrimi sizden çalmalarına izin vermeyin şeklindeki sözlerini hatırlatıyor. İran kökenli Amirpur devrim süreci ve sonrasında kadınların sesinin dinlenmediğini söylerken “Bunun birçok nedeni vardı. Bunlardan biri de Irak’la süren savaşın sivil hakların, demokratik hareketlerin ilerlemesini engellemesiydi” diyor. Ancak “Arap Baharı” ile birlikte Mısır, Libya gibi ülkelerde yaşanan iktidar değişikliklerine işaret ederek “Kadınlar eğer bizi görmezden gelirseniz oy vermeyiz mesajı ver İ ? Demokrasi ve İslamın bir arada olabileceğini savunurken “sorun İslam değil, Müslümanların bunu yapıp yapamayacakları” görüşünü dile getiren Amirpur’a göre inanç özgürlüğünü güvenceye alan laiklik kavramı din için de en iyisi. meli” uyarısı yapıyor. “İslam dünyasında kadın devrimine ihtiyaç var diyebilir miyiz” sorumuzu “Ben devrim kelimesinden çekiniyorum” diyerek yanıtlamaya başlıyor Amirpur. Ve ekliyor, “Çünkü bu İran’daki devrimi ve kayıplarını hatırlatıyor... Bence ağır ve adım adım ilerlemek gerekir. Öncelik eğitim.” Seçme ve seçilmenin önemine değinirken “Radikaller gelince kadınlar daha da görünmez oluyor” ifadelerini kullanıyor. İran’da 2009’da tartışmalı cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında yönetim tarafından büyük bir şiddetle bastırılan muhalif hareketlere ilişkin ise rejimin baskısının sürdüğünü belirten Amirpur şöyle devam ediyor: “Bu İslami cumhuriyet değil, İslami diktatörlük. İran’da yüzde 2530 civarı bir grup şu anki yönetimden nemalanıyor, gitmesini istemiyor. Bir de psikolojik baskı var. 2009’da sokaklara çıkanlara yakınları ‘Lütfen gitme, 30 yılı aşkın önce de biz devrim yaptık ama bak ne oldu, değdi mi’ diyor. İnsanlar bu süreçte 23 neslin kaybedildiği düşüncesinde.” İran’da yaşanan beyin göçünün de muhalif hareketlerin sessizliğine gerekçe gösteriyor Amirpur. Ama yine de İran’da değişim için umutlu... Eğitimin önemine vurgu yapıyor sık sık: “1970’lerle kıyaslayınca okuryazarlık arttı. Eğitimin güçlenmesi, izniniz olmadan sizi yönetmelerine izin vermemenizi, bir kadın olarak yarım tanık olarak kabul edilmeye başkaldırmayı da beraber getiriyor.” Türkiye’de giderek artan İslamcı uygulamalara dikkat çekerek kimi çevrelerce İran’a mı döner kaygılarına ilişkin değerlendirmesini sorduğumuzda Amirpur şu yanıtı veriyor: “İran hiç kimse için model olamaz. Bakın Mısır, Tunus’taki isyanların ardından İran’ın dini lideri Hamaney İslami uyanış yorumu yaptı, bizim 30 yıl önce açtığımız yoldan ilerliyorlar şeklinde konuştu. Biliyorum kültürel farklılıklara ilişkin tartışmalar var ancak Türkiye’nin AB’nin parçası olması gerek.” KEİ, Suriye krizinin gölgesinde toplandı BAHADIR SELİM DİLEK ‘Kadınlar görünmez oluyor’ Mısır’da askeri yönetimin iktidarı sivillere devretmesi yönünde gösteriler sürüyor. (REUTERS) Laiklik vurgusu Amirpur, Türkiye’nin bazı açılardan İslam ülkelerine model olabileceğini de savunuyor. “İslam ve demokrasinin birlikte olabileceğini gösteren bir örneksiniz” derken yaklaşık 30 yıl önce İranlıların böyle düşünmediğini ancak ekonomik, demokratik birtakım gelişmelerle görüşlerinin değiştiğini söylüyor. Demokrasi ve İslamın bir arada olabileceğini savunurken “sorun İslam değil, Müslümanların bunu yapıp yapamayacakları” görüşünü dile getiren Amirpur’a göre inanç özgürlüğünü güvenceye alan laiklik kavramı din için de en iyisi. “Eğer birileri çıkıp şunu yapacaksın bunu yapacaksın dese zamanla insanlar bu dini istemiyorum demeye başlar. İran’da birçok kişinin seküler bir bakışa döndüğünü gözlemliyoruz” diyerek sözlerini sürdürüyor. Türkiye’de İslamcı çevrelerin laikliği anayasadan çıkarma çabalarına ilişkin görüşlerini sorduğumuzda ise yanıtı net “Buna izin verilmemeli. Türkiye laik bir ülke olmalı.” İSTANBUL Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ), 20. yıl zirvesi, Türkiye ile Suriye arasında yaşanan krizin gölgesinde yapıldı. Türkiye’nin bütün çabalarına karşın zirveye katılım alt düzeyde kaldı. Rusya’nın başbakan yardımcısını göndermesi ise dikkat çekti. KEİ’nin 20. Yıldönümü Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde dün İstanbul’da toplandı. Suriye’nin Türk jetini düşürmesi nedeniyle patlak veren kriz, zirvenin gündeminin geri plana düşmesine neden olurken düzenlenen basın toplantısında Suriye konusu öne çıktı. Zirvenin basın merkezindeki sinevizyonda bile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Meclis’te, Suriye konusunu değerlendirdiği grup konuşması yayımlandı. Türkiye’nin büyük önem verdiği zirveye katılım alt düzeyde kaldı. İstanbul’daki zirveye sadece Romanya, Moldova, Sırbistan, Gürcistan ve Azerbaycan cumhurbaşkanı düzeyinde katılmayı tercih ederken Arnavutluk ve Bulgaristan başbakan, örgütün iki önemli ülkesi Rusya Federasyonu ve Ukrayna ise başbakan yardımcısı düzeyinde temsil edildi. Zirveye Yunanistan, dışişleri bakanı düzeyinde katılırken Türkiye’nin devlet başkanı düzeyinde katılımına büyük önem verdiği Ermenistan ise dışişleri bakan yardımcısı düzeyinde temsil edildi. Zirvenin ardından yapılan basın toplantısında soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir gazetecinin, Ermenistan ve Türkiye’nin KEİ’nin üyesi olduğunu anımsatarak aralarındaki sınırlar kapalıyken ekonomik işbirliğinin nasıl olabileceğini sorması üzerine, örgüte, sadece Karadeniz’e sahili olan ülkeler değil, sahili olmayan ülkelerin de, Ermenistan’ın da dahil edildiğini belirten Gül, Ermenistan’ın Türkiye’nin iyi niyetiyle zirveye davet edildiğini ve Ermenistan’ın tam üye olarak katılarak görüşlerini dile getirmesinden memnun olduklarını kaydetti. Gül, “Maalesef bölgemizde bazı sorunlar var. Bütün bu anlaşmazlıkların hep giderilmesi için uğraşıyoruz” dedi. Zirvenin ardından yayımlanan ortak bildiride, Karadeniz’in ticaret, ulaşım ve enerji yolları üzerinde kilit bir noktada olduğuna işaret edilerek, bölgenin uluslararası meselelerdeki öneminin arttığı vurgulandı. Ayrıca bildiride, KEİ ile AB arasındaki olumlu ilişkinin memnuniyetle karşılandığı vurgulandı. İsrail’de soykırım anıtına saldırı ? Dış Haberler Servisi İsrail polisi, Kudüs’te bulunan Yad Vashem Soykırım Müzesi’ne spreyle Hitler’e “teşekkür” mesajları yazdığından kuşkulanılan üç kişiyi tutukladı. Güvenlik kaynakları tutuklanan ve yaşları 18, 26 ve 37 olan kişilerin “Ortodoks Yahudi” olduklarını açıkladı. Şefik’in ‘umre ziyareti’ Dış Haberler Servisi Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’ye karşı yenilen Ahmed Şefik’in umreye gideceği gerekçesiyle ülkeden ayrıldığı öne sürüldü. Devrik Mübarek döneminin başbakanlarından olan Şefik’in ülkeden ayrıldığına ilişkin haberler önceki gün isminin bir yolsuzluk soruşturmasında geçebileceğine yönelik haberlerin ardından geldi. Mısır’ın resmi ajansı MENA, Şefik’in başkent Kahire’deki havaalanından Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait bir uçakla dün ülkeden ayrıldığını duyurdu. Şefik’in ülkeden kaçtığına yönelik kimi iddia üzerine ofisinden kendisinin Abu Dabi üzerinden, umre için Suudi Arabistan’a geçeceği kaydedildi. Açıklamada Şefik’in umre sonrasında geri döneceği savunuldu. Cumhurbaşkanı Mursi’nin önceki gün İran’ın yarı resmi haber ajansı Fars’a yaptığı “Tahran’la yakınlaşmak istiyoruz” yönündeki açıklamalarına yalanlama geldi. Mursi’nin bir yardımcısı cumhurbaşkanının Fars ajansına demeç vermediğini savundu. Fars ajansına yalanlama Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ortadoğu turu çerçevesinde önceki gün gerçekleştirdiği İsrail gezisinin ardından dün Filistin’e geçti. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Putin ile Batı Şeria’da bulunan Beytüllahim kentindeki ofisinde bir araya geldi. Putin, müzakereler yoluyla İsrail’in yanında bağımsız Filistin devletinin kurulmasına destek verdiklerini bildirdi. “Rusya’nın Filistin devletinin tanınmasına yönelik tutumu 25 senedir değişmemiştir” diyen Putin Filistin liderliği ile Abbas’ın, İsrail ile yürütülen müzakerelerdeki “sorumlu” tavrını takdirle karşıladığını dile getirdi. Putin, İsrail yerleşimleri Putin’in Ortadoğu çıkarması ni de eleştirdi.Putin önceki günkü durağı İsrail’deki temasları çerçevesinde Başbakan Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Ortak basın toplantısında Rus lider Arap dünyasındaki çatışmaların giderek şiddetlendiğine dikkat çekti. Görüşmelerinde İran ve Suriye konularını konuştuklarını kaydeden Putin, müzakereleri tek çözüm olarak gördüğünü belirtti. Putin, “Arap Baharı olarak adlandırılan süreç başladığından beri, Rusya ortaklarını demokratik değişimlerin medeni tavırlar ve dış müdahaleler olmadan gerçekleşmesi gerektiği konusunda ikna etmeye çabalıyor” dedi. Yapılan kimi yorumda devlet başkanlığı koltuğuna yeniden oturan Putin’in Ortadoğu turu ile MoskoPutin, va’nın bölgeGazze’de deki rolünü geleneksel güçlendirme giysili Filistinli amacının buçocuklar lunduğuna işatarafından ret ediliyor. karşılandı. (AFP] Riyad: Tahran’la müzakere zaman kaybı T.C. ADANA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2012/535 Esas KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZIN BULUNDUĞU YER: Adana ili Seyhan ilçesi MEVKİİ: Şakirpaşa Mahallesi ADA NO: 9428 ada PARSEL NO: 5 parsel MALİKİN ADI VE SOYADI: MEHMET BAŞARAN KAMULAŞTIRMAYI YAPAN İDARENİN ADI: Seyhan Belediye Başkanlığı Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2012/535 Esas esas sayısında dava açılmıştır. Yukarıda bilgileri verilen taşınmazla ilgili tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara ilişkin düzeltim davası açılabileceği, tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeniz gerektiği 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 40603) T.C. ADANA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2012/187 Esas DAVALI: MEHMET ALİ ÇETİNKAYA Hasan oğlu, İsmetpaşa Mah. 51217 Sk. Seyhan/ADANA Davacı Seyhan Belediye Başkanlığı tarafından aleyhinize açılan Kamulaştırma (Bedel Tesbiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, adresinizden ayrıldığınız gerekçesiyle tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 12/09/2012 günü saat 10.00’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, aksi taktirde H.U.M.K.’nun 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunacağı hususu, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 40602) Dış Haberler Servisi Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin tartışmalı nükleer faaliyetlerine ilişkin aldığı ek yaptırımlar çerçevesinde İran’dan 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere petrol alımını durdurma kararı için geri sayım sürerken Suudi Arabistan Tahran’la müzakerelerin sürdürülmesini “zaman kaybı” olarak değerlendirdi. El Arabiya’nın haberine göre, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Suud el Faysal, İran’ın herkesin enerjisini harcamaya çalıştığı görüşünde olduklarını belirtti. Körfez İşbirliği Konseyi ile AB arasında önceki gün Lüksemburg’daki toplantıda yaptığı açıklamada El Faysal, Tahran’ın zaman kazanma amaçlı politika güttüğünü savunarak konunun ucu açık bir süreçten çıkarılması gerektiğine işaret etti. El Faysal, ancak yine de barış ve siyasi çözüme şans tanımak adına AB ile yaptıkları görüşmelerde İran’la müzakerelerin sürdürülmesi gerektiği konusunda karara vardıklarını kaydetti. Faysal’ın açıklamalarının, İran’la müzakereler yürüten 5+1 grubunun nükleer müzakerelerin dördüncü ayağının İstanbul’da 3 Temmuz’da yapılacağına yönelik kararının ardından geldiğine işaret edildi. Seul yönetimi, AB’nin uyguladığı yaptırımlardan dolayı 1 Temmuz’dan itibaren İran’dan petrol ithalini durduracağını açıkladı. Güney Kore’nin, İran’dan petrol ithalini durduran ilk büyük Asya ülkesi olduğuna dikkat çekiliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle