17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 MAYIS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 birlikte ifa edilen mühendislikTevkifat, stopaj, vergi kesintisi, kaymimarlık ve etütproje hizmetlenakta kesinti... Hepsi aynı anlama geliri, etüt, planproje, danışmanlık, yor: “Verginin kaynağında kesilip, vergi denetim ve benzeri hizmetler, dairesine yatırılması demek” ve temel makine, teçhizat, demirbaş ve mantığında vergi güvenliğini sağlamak taşıtlara ait tadil, bakım ve onavar. rım hizmetleri, yemek servis ve Vergi sistemimizin temelini bu şekilorganizasyon hizmetleri ile her de vergilendirme oluşturuyor. Örneğin, türlü baskı ve basım hizmetlerifaiz ve benzeri gelirler üzerinden, bannin, tüm KDV mükellefleri tarakalar ve finans kurumları, vergi kesintisi fından değil de “belirlenmiş bayapıp vergi dairesine yatırıyorlar. İşyeri zı alıcılar” tarafından vergi kekira gelirlerinde, kira ödemesi yapanlar, sintisine tabi tutulacağı belirtilvergi kesintisi yapıp vergi dairesine yatımiştir. rıyorlar. Ücret gelirlerinde, işverenler, İşte belirlenmiş bu bazı alıcıvergi kesintisi yapıp vergi dairesine yatılar, aslında en çok güvenilen rıyorlar. Yine kâr paylarında, şirketler, amacıyla düzenlenen bu madde sadece vergi sorumlularından oluşmakta. Bunlar vergi kesintisi yapıp vergi dairesine yatırıikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş kamu kurumu niteliğindeki kurumlar, banyorlar. merkezi Türkiye’de bulunmayanlar için önkalar ve hisseleri borsada işlem gören kuruVerdiğimiz bu örnekler, elde edilen kagörülmüş değildir. Maliye Bakanlığı, bunlaluşlardır. Ve bunlar anılan tebliğin “3.1.2/b” zançlar üzerinden yapılan vergi kesintilerini rın dışında gerekli gördüğü diğer hallerde bölümünde sayılmıştır. gösteriyor. Ayrıca, Katma Değer Vergisi de verginin ödenmesinden işleme taraf Bu kuruluşlar arasında, belediyeler yok(KDV) uygulamasında da vergi kesintisi yaolanları sorumlu tutabilecektir. tur. Eski KDV tevkifatı uygulamasının esaspılması öngörülüyor. Geçen haftalarda, bu 117 seri numaralı Genel Tebliğ’de, genel larını belirleyen 91 seri numaralı KDV Genel köşede özetledik, 117 seri numaralı KDV olarak, hizmet alan KDV mükelleflerine daTebliği’nde belediyeler açık olarak sayılmışGenel Tebliği ile birçok KDV mükellefine yeha fazla güvenilmekte, hizmet sunan işlettı. Oysa ki yeni uygulamada belediyelerden ni misyon yükleniyor. KDV mükelleflerinin melere ise daha az güvenilmektedir. ÖrneKDV tevkifatı yapmaları istenmedi. yaptıkları hizmet alışlarında KDV kesintisi ğin, güvenlik firmaları, tüm KDV mükellefleYani, Maliye, belediyelere güvenmekten yapıp vergi dairesine yatırmaları isteniyor. rine yaptıkları hizmetlerde, KDV’nin vazgeçti. Peki bu vazgeçişin sebebi neydi. Vergi kesintisi uygulamasında Maliye, 1/10’unu, kendisi hesaplayacak, kalan 9/10 Belediyelerin ödemedikleri vergi borçları vergi kesenlere daha fazla güveniyor ve bu ise hizmeti alan KDV mükellefi tarafından olabilir mi? Evet. Olabilir. Bugün itibarıyla şekilde vergi alacağını garanti altına almayı kesilecek ve vergi dairesine ödenecektir. birçok belediyenin vergi borcu olduğu bilindüşünüyor. Nitekim, KDV’de vergi kesintisi Anılan tebliğde, yapım işleri ile bu işlerle mekte. Bunları tahsil etme yoluna gidemeuygulamasını yeniden şekillendiren 117 seri yen Maliye, belediyelere numaralı Genel Tebliğ’de şu vergi sorumluluğu yükleifadelere yer veriliyor. mekten vazgeçti. “KDV Kanunu’nun 9’uncu SSK’DEN DUL AYLIĞI ALANLAR YETİM AYLIĞI ALABİLİR Mİ? maddesinin (1) numaralı fıkraFinansman güçlüğü çeEşimin vefatı sonrasında, SSK’den sına göre, mükellefin Türkiye ken işletmelere, hiç tereddul maaşı almaktayım. 1990’da SSK içinde ikametgâhının, işyerinin, düt etmeden yeni yeni emeklisi babam, 2010’da ise annem kanuni merkezi ve iş merkezivergi sorumlulukları getivefat etti. Kız kardeşim evli. Bu dunin bulunmaması hallerinde ve ren Maliye Bakanlığımız Sorularınız için marumda babamdan yetim aylığı alabilir l i c o z u m ? i s m m gerekli görülen diğer hallerde ve Gelir İdaremiz, bu işletmiyim? Celal Yener Günel mo.org.tr adresine Maliye Bakanlığı ‘vergi alacamelerden olan vergi alaSSK’den dul aylığı almanız ve erkek mail atabilirsiniz. ğının emniyet altına alınması caklarını elektronik haciz Tüm sorular eposçocuğu olmanız nedeniyle SSK’den amacıyla’ vergiye tabi işlemlekorkutmasıyla tahsil edeta ile tek tek ceyetim aylığı alamazsınız. Erkek ço vaplanacaktır. re taraf olanları verginin ödenbilmekte. Borçlu belediyecuklar en fazla 25 yaşına kadar yetim mesinden sorumlu tutma yetler ise vergi sorumluluğu aylığı alabilir. kisine sahiptir.” dışına çıkarılmakta. YoAnlaşıldığı üzere vergi alarum ise sizlerde... cağını güvence altına almak İşsizlik Sigortası’ndan Yararlanma Şartları Sigortalılar işsiz kaldığında, en azından temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için işsizlik sigortasından yararlanabiliyor. Her ne kadar Fon’da biriken para amaç dışı başka alanlara aktarılsa ve yetersiz de olsa, yine de işsizin yarasını sarmada önemli. Tabi bu yardımdan yararlanabilmenin bazı koşulları var. Öncelikle; işsizlik sigortasından yararlanabilmek için işçinin kendi istek ve iradesi dışında işsiz kalması gerekiyor. Ayrıca son üç yılda en az 600 gün prim ödenmiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olma şartı var. Buna göre; hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün prim ödeyerek sürekli çalışmış olanlardan, son üç yıl içindeki duruma göre ödenecek işsizlik ödeneği şöyle. a) 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün. b) 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün. c) 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün. Günlük işsizlik ödeneği ise, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 40’ıdır. Örneğin, asgari ücretle çalışan bir kişi için bu rakam 354.60 lira olur. İşsizlik ödeneğinde kişinin ücreti ne olursa olsun, bir üst sınır vardır ve bu üst sınırın miktarı, asgari ücretin brüt tutarının; yani 886.50 liranın yüzde 80’i olan 709.20 lirayı geçemez. Diğer bir deyişle ücreti 2 bin lira olan da, 5 bin lira olan da en fazla 709.20 lira işsizlik sigortası yardımı alabilir. Sigortalı, işsizlik ödeneğinden yararlanma süresini doldurmadan tekrar işe girer ve işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanmak için gerekli şartları yerine getiremeden yeniden işsiz kalırsa, daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresini dolduruncaya kadar bu haktan yararlanmaya devam eder. Maliye, Belediyelere Güvenmiyor Mu? Utanmak İki hafta kadar önce Silivri Kampusu’na(!) gitmiştik biliyorsunuz... Ardından Can Ataklı Vatan’daki köşesinde “Cehennemde 10 Saat” başlığıyla üç günlük bir dizi hazırladı. Ben de kendi köşemde gördüklerimi, yaşadıklarımı ve hissettiklerimi, yerim sınırlı olduğu için iyice özetleyerek anlatmaya çalıştım. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel de CNN Türk’te 5N1K programında izlenimlerini anlattı.. Şimdi ben bu girişi niye yaptım peki? Çünkü bizler yazıp konuştuktan yalnızca iki gün sonra Adalet Bakanı, acil davet ettiği çoğu yandaş 12 köşe yazarını, turist taşımakla görevli “Jollytour” otobüsüne doldurup Silivri’ye götürdü de ondan!.. Ben Milliyet’ten Aslı Aydıntaşbaş’ın yalancısıyım; yazısında, bakandan “sürpriz davet” aldığını söylüyordu. Vatan gazetesinden Ruşen Çakır’a davet Bosna’da ulaşmış, apar topar dönmüştü. İyi de oldu vallahi, en azından Silivri’yi gördü arkadaşlar!.. ??? Gittiler, gördüler, yazdılar... Yandaş takımının yazdıklarını okuyunca, deyim yerindeyse en hafif tabiriyle şok geçirdim!.. Yoksa bir hafta önce ben Silivri diye başka bir yere mi gitmiştim?.. Öyle anlatmışlardı ki, insanın gidip kalası geliyordu, artık 3 sene mi desem, 5 sene mi?!. Örneğin Sabah’ın kahverengi dilli tosununa göre, yemekler nasıl da lezzetliymiş, hele mercimek çorbası ne biçim şahaneymiş... Kampusun içinde modern mi modern bir hastane varmış, içinde de bir değil, tam iki tane kalp uzmanı varmış, yaaa!.. Sonracığıma, çarşafların, yastık kılıflarının “sakız gibi” temizlenip, “jilet gibi” ütülendiği çamaşırhanesi bile bulunuyormuş iyi mi?!. Pişirilen ekmeklerin mahalle bakkalında, kurabiyelerin köşe başındaki pastanede rahatlıkla satılabileceği modern fırını da eksik değilmiş tabii ki... Üstelik artık o eski tip hangara benzer koğuş sisteminden “yaşam ünitelerine” geçilmiş, artık bir odada en fazla 3 kişi yatıyormuş. Tabii isnat edilen suça göre başka tip üniteler de olabilirmiş... Her ünitede (hücre diyecek, diyemiyor!) evlerdeki salonu andıran TV seyredilen, çay kahve pişirilen gündelik faaliyet alanları varmış, bu alanı kullanmak 24 saat serbestmiş. Ayrıca hemen öndeki avluya çıkmak, dolaşmak, güneş görmek de mümkünmüş... Zaten lokanta ve otel müşterilerine nasıl misafir deniliyorsa, kampus tarzı cezaevlerindeki mahpuslara da “yargı misafiri” diyenler çıkarsa şaşırmamalıymışız... Az daha yazının üstüne kusuyordum... ??? Birkaç kişi dışında diğerleri Silivri’yi işte böyle anlattılar. Her şey mükemmeldi, her yer pırıl pırıldı. da ufak bir ayrıntı vardı; ortalıkta insan yoktu!!! Bu arkadaşlara her yeri, her şeyi göstermişler, bakan bazılarıyla masa tenisi bile oynamıştı ama ilaç niyetine bir tek tutukluyla bile mahkumla görüşememişlerdi!.. Hele gazeteci tutuklulara yanaşamamışlardı bile!.. Aslı Aydıntaşbaş, “insan yoktu” diye yazdığı yazısında, “Belki de iyi oldu. Onları görsek ne diyecektik, başımızı öne eğecektik” diyordu. Ergun Babahan, hani şu Fenerbehçe yenilince öfkeden deliye dönüp “Kupa Amerika’ya girsin” diye twit yazan, bunun üzerine Today’s Zaman gazetesindeki yazılarına son verilince Fethullah Gülen’e hitaben açık özür yazısı yazan onurlu köşe yazarı, “Görmediğimiz iyi oldu, rencide olacaklardı” diye yazdı, inanabiliyor musunuz?.. Okurken aklıma elleri sapsarı ve buz gibi soğuk Tuncay geldi. 21 kişilik koğuşta tek başına yatan, kantindeki bisküvi ve krakerleri devletin verdiği yemeğe tercih eden, 45 kiloya düşmüş Müyesser geldi. Barış Pehlivan’ın “Mustafa Abinin hücresini görünce gözlerime inanamadım. Sen bir yılı aşkın süredir tek başına burada mı kalıyorsun, diye sormaya bile utandım” deyişi geldi... Akciğerinde 3 litre su toplandığı halde üniversite hastanesine gönderilmeyen Ergin Saygun geldi... Acı acı gülümsedim... Onların, o “gazetecilerin” namına çok utandım... Ama onların haberi bile olmadı!.. 19 Mayıs 1919’un Önemi Yadsınamaz PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Birinci Dünya Savaşı sonunda müttefiklerimizin yenilgisi sonucu Osmanlı’nın yönetimindeki topraklarımız emperyalist bileşiminin orduları tarafından Sevr Antlaşması’nın kurallarınca bölünerek işgal ediliyordu. Bu teslimiyeti yadsıyan Mustafa Kemal Şişli’deki evde kendisi gibi düşünen bir avuç yakın arkadaşıyla işgallerden kurtulma çarelerini ararken 15 Mayıs günü İzmir Yunan orduları tarafından işgal edildi. Bunun acımasızlığını yaşamış olan ailelerden birinin torunu olarak çok acıtan anılarını dinleyerek büyükannem ve annemle birlikte hep yaşayageldim. Daha önce de değindiğim gibi dedemin Frenk Mahallesi’ndeki (Şimdiki İzmir Uluslararası Fuarı’nın kurulduğu Kültürpark’taki) işyeri yağmalanıp dağıtılınca dedem felç geçirip kısa süre sonra yaşamını yitirmiş. Hatay Caddesi’nin Asansör semtinde mekânları olan konak, Yunan askerlerince yağmalanıp işgal edilmiş. İki dayımdan büyüğü savaşa katılmış ve meçhul asker olarak kaybedilmiş. 16 yaşındaki küçüğü Rüştiye’den (ortaokul) ayrılmak zorunda kalmış. Anacığım da iptidai (ilkokul) öğrencisiyken işgalci Yunan askerlerinin acımasızlığından korunmaları için Çakır Mehmet Efe’nin ailesinin dostluk ve değerbilirlikle yaşadıkları Bayındır’ın Hasköy’üne götürülerek yaşamaları sağlanmış. Bunlar yetmemiş bir de küçük dayım, Kuvvayı Milliyecilere gece karanlığında Menderes çayından geçerek azık götürmeye çalışırken gölgesinden huylanan Efson’un (Yunan askeri) sıktığı kurşunla dizinden yaralanmış. O günlerin koşullarında tedavisi yapılamadığı için yarası kangrene dönüşerek o da yaşamını yitirmiş. Böylece o geniş sayılabilecek ailemizden yalnızca 6 yaşındaki annemle büyükannem acılar içinde yaşama tutunabilmişler ??? İşte yurdun düşman tarafından işgal edilen topraklarındaki bu acımasızlıkları bilen 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal hemen Yunanlılarca İzmir’in işgalinin ertesi günü 16 Mayıs 1919 günü Osmanlı’dan resmi izinle Bandırma Vapuru’yla Karadeniz’e açıldı. 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktı. Haziran başında Amasya’ya geçti. 9 gün sonra 22 Haziran’da Amasya Genelgesi’ni yayımladı. Bağımsız kalabilmek için de 8 Temmuz 1919’da ordu müfettişliğiyle askerlikten ayrıldı. 23 Temmuz’da Erzurum, 411 Eylül 1919’da da Sivas kongrelerini toplayarak Kurtuluş Savaşı’nın gerekliliğini ve planladığı koşulları açıklayıp kongreden onay aldı. Kurtuluş Savaşı’na girişilerek Sakarya Savaşı, İsmet Paşa yönetiminde III. İnönü Savaşları, 30 Ağustos 1922’de Başkomutan Meydan Savaşı zaferlerinden sonra 9 Eylül 1922 günü Türk ordusu İzmir’e girerek Yunanı denize döktü. Böyle muzaffer bir ordunun başkomutanının bu kararlarla ilk adımını attığı Samsun’a çıktığı günü Türk gençliğine armağan edip vatanı da emanet ettiği kutsal günün bayramı gençliğin ve yurtseverlerin elinden alınabilir mi? CHP’nin gençlik kolları, o günü Samsun’da büyük bir şölen ve mitingle kutlayacak. TGB de İstanbul’da Beyoğlu’nun Tünel Meydanı’nda halkımızı da çağırarak toplanıp marşlar eşliğinde yürüyüşe geçecek... Taksim’deki Cumhuriyet Anıtı önünde saygı duruşunda bulunduktan sonra Dolmabahçe’deki meydana inecekler. Orada daha önce hazırladıkları Bandırma Vapuru’nu örnekleyen gemi maketini denize indirecekler. Bu heyecan ve gurur veren törene ben de gücüm yettiği yere kadar katılacağım. Tarih sayfalarına geçen, yurtseverlerce, hatta dost ve düşman ülkelerce de bilinen ve ulusumuzun övüncü olan, Atatürk’ün Türk gençlerine emanetiyle 19 Mayıs, yurdun bağımsızlıkla egemenliğinin de gençler tarafından korunması gerçeğini içerir. ??? Bunca niteliği taşıyan 19 Mayıs’ı bayramlaştırarak, alışılagelmiş formatından AKP iktidarınca vazgeçilmesi kadir bilmezlik olmuyor mu? Buna karşın Türk gençliğinin öncülüğünde bu kaldırma kararı yadsınıp gereğince kutlanacak, ulu önderimize borçluluk görevi O’nun istemince sürdürülerek yasaklama geçersizleşecek. Yaşasın 19 Mayıs. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Özlü ve iğnele 1 yici söz... Bir peygamber. 2/ Adapte 2 etmek. 3/ “ bel 3 lediğin bir yola yal 4 nız gideceksin” 5 (Tevfik Fikret)... Yabancı... Şaşma 6 belirten bir ünlem. 7 4/ Hazır, mevcut... 8 Gelir. 5/ Atın normal yürüyüşü. 6/ 9 “Kader kedere ol1 2 3 4 5 6 7 8 9 du/Ağladım gözüm yaş 1 ÇO R B A C I A oldu” (Âşık Veysel)... Taş 2 O B A T E R E K kırmakta kullanılan bü3R A F Y A A R K yük çekiç. 7/ Küçük kitap, 4B Y A L A K U broşür... Bir nota. 8/ Alan 5A T A L I K E Ş Parker tarafından sineA K L A N maya da aktarılan ünlü bir 6 C E A R GO müzikal... Tuzak, kapan. 9/ 7 I R A K 8 E R E N G E L Osmanlı mimarlığında, bir 9 A K K U Ş O L E eksen üzerinde dizilmiş dükkân sıralarından oluşan çarşı yapısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma. 2/ Atın başına geçirilen dizgin ve süsler... Hinduizmin en büyük tanrılarından biri. 3/ Çöl bölgelerinde bazı çukurların tabanını kaplayan, çoğunlukla tuzlu ve killi toprak... Tunceli yöresine özgü, “sac sırımı” da denilen bir tür hamur yemeği. 4/ Türkiye’nin plaka imi... Oyma ağaç kap. 5/ İspanyolların sevinç ünlemi... Bir yerden, bir şeyden kurtulma. 6/ Ürün daha tarladayken, yetiştiği zaman teslim edilmek üzere önceden pey verilerek yapılan satış. 7/ Parola... Demiryolu... Bir nota. 8/ Başrolünü Marlon Brando’nun oynadığı bir film. 9/ Aşık ve bilye oyunlarında kullanılan, içi oyulup kurşun akıtılarak ağırlaştırılmış boyalı kemik... Direk ayaklığı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle