17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MAYIS 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER E M İ ET OR K E H İDD UY Ş M R U D 9 Müjde verdi, dayak yedi SAVAŞ KALKAN TOKAT Tokat’ta özel bir hastanede beyin cerrahisi uzmanı olarak görev yapan Dr. Mehmet Cengiz Çepoğlu, başka hastanelerde beyin tümörü tanısı konulan 13 yaşındaki hastada tümör olmadığı müjdesini verince hasta yakınlarının saldırısına uğradı. Burnu ve eli kırılan cerrah bir ay ameliyat yapamayacak. Doktor Çepoğlu’nu meslektaşları kurtar dı. Doktoru darp eden baba Aslan Gani A. polis tarafından gözaltına alındı. Çepoğlu, “Acil beyin ameliyatı olması gereken hastalarıma müdahale edemeyeceğim. Ben cerrahım. Müjdenin karşılığında böyle bir şey oldu” dedi. Hastanede polise ifade veren Doktor Çepoğlu “Ben, ‘Gözünüz aydın beyinde tümör yok, gliozis var. İlaçlarını düzenleyeceğiz’ dedim ve mutlu şekilde çıktılar. Ya rım saat sonra tekrar geldiler, ‘Bırak bu gliozis işlerini, biz sizi şikâyet edeceğiz’ dediler. Sonra da saldırdılar. Gliozis kelimesine internetten bakmaları için eğildim, not yazarken babası burnuma vurdu. Kendimi korurken de elime vurdu” dedi. Çepoğlu saldırı sonrası elinde oluşan kırıklar nedeniyle ameliyat olacağını söyledi. Doktora saldıran Aslan Gani A’nın adliyeye sevk edileceği bildirildi. Doktor döven vekil için fezleke hazırlandı VAN (Cumhuriyet) Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde acil doktorunu döven BDP Van Milletvekili Özdal Üçer hakkında Van Başsavcılığı fezleke hazırladı. Üçer hakkında, dokunulmazlığının kaldırılması halinde “kamu görevlisine hakaret ve yaralama” suçundan 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açılacak. Tek Tek... Demokrasiyle yönetilen bir ülkede bir başbakan aklına her geleni söyleyebiliyorsa, adını sanını vererek yazarları bile yerden yere vurabiliyorsa, mahkeme kararlarını eleştiriyorsa; yurtiçinde, yurtdışında herkes hakkında rahatlıkla konuşabiliyorsa herkes de konuşabilmelidir. Hatta gerçek demokrasilerde yöneticiler bu kadar çok konuşmaz, işi yazmak, konuşmak, fikir üretmek, eleştiri yapmak olan kişiler böyle konuşurlar. Biri icraat yapar, ötekiler onu eleştirir. Yani ikisi de işini yapar. Bizde durum tam tersi. Bizde yöneticiler konuşmak ister, geri kalanların da fazla konuşmasından hoşlanmaz. ??? Bu hiç değişmez. Çünkü gerçekte sorun yöneticilikle ilgili değil. Bizim genel yapımızla, karakterimizle, yetişme tarzımızla, ruh durumumuzla ilgili. Kendi dediğinin eleştirilmesinden hoşlananınız var mı? Bir göreve, bir mevkiye gelip de size bağlı çalışanların, fikirlerinize karşı gelmesinden memnun olanınız? Karınızın, sevgilinizin, oğlunuzun, kızınızın yapmasını istemediğiniz bir şeye itiraz etmesini doğal karşılayanınız? ??? Herkesin şu veya bu biçimde, şunların veya bunların gözünde “tek adam” olmak istediği bir ülke de böyle oluyor işte. Tek vatan, tek devlet, tek bayrak... Derken...Tek medya, tek tiyatro... Tek muhalefet... Tek adam... Tek.. tek... Sendika barajını yüzde 1’e düşüren tasarı el birliğiyle Meclis’te bekletiliyor İşçinin yasası rafta BÜŞRA ERSANLI, NURAY MERT VE AHMET ŞIK SEÇİLDİ MUSTAFA ÇAKIR SARAY BAKIM MERKEZİ’NDE Zarakolu Ödülleri verildi İnsan hakları savunucusu, yayıncı Ayşenur Zarakolu adına İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi tarafından verilen “Ayşenur Zarakolu Düşünce Özgürlüğü Ödülleri” bu yıl KCK davasından tutuklunan Prof. Dr. Büşra Ersanlı, gazeteci Nuray Mert ve tutuklu gazeteciler adına Ahmet Şık’a verildi. İHD İstanbul Şubesi’nde dün akşam gerçekleşen törende Büşra Ersanlı’nın ödülünü kızkardeşi Sırma Ercan, Akın Birdal’ın elinden alırken Nuray Mert’e ödülünü Eşber Yağmurdereli, Ahmet Şık’a ise ödülünü yazar Erdoğan Aydın verdi. Rahatsızlığı nedeniyle törene katılamadığını gönderdiği mektupla belirten Ragıp Zarakolu, “Halkların eşitliği, kardeşliği ve barış içinde bir arada yaşaması bir gerçeklik haline gelecek. Ayşe’nin rüyası gerçek olacak” dedi. (Fotoğraflar : KAYHAN AYHAN ) Adli kontrol için süre üst sınırı kaldırıldı Tutuklu vekillere yeni bir umut ışığı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu bünyesindeki alt komisyonda tutuklu milletvekillerini de ilgilendirebilecek bir değişikliğe gidildi. Değişiklikle ceza üst sınırı şartı olmaksızın tutuklular için adli kontrol kararı verilebilecek. Böylece halen cezaevlerinde bulunan 36 bin 408 civarındaki tutuklu için tutuksuz yargılanma yolu açılmış olacak. Hâkimler isterse, 8 tutuklu milletvekili için denetimli serbestlik kararı verebilecek. Böylece milletvekilleri için TBMM yolu açılabilecek. Alt komisyonda, hükümetin hazırladığı 88 maddelik yargı paketinin görüşmeleri tamamlandı. Alt komisyon CHP’li üyelerin de isteği üzerine tasarının adli kontrol kararında ceza üst sınırını 3 yıldan 5 yıla çıkaran 77. maddesinde önemli bir değişiklik gerçekleştirdi. Alt Komisyon, tasarıda öngörülen 5 yıllık ceza üst sınırını kaldırdı. Tasarı bu haliyle yasalaşırsa, çok sayıda tutuklu için adli kontrol kararıyla tutuksuz yargılanma yolu açılmış olacak. Bu durum tutuklu milletvekillerini de yakından ilgilendiriyor. Mahkemeler isterse ceza üst sınırı kalktığı için 8 tutuklu milletvekilleriyle ilgili adli kontrol kararı verebilecek. Adalet alt komisyonu, tutukluluk kararı verilemeyecek suçlarla ilgili ceza üst sınırını da 1 yıldan 2 yıla çıkardı. Böylece üst sınırı 2 yıl ve daha altında olan suçları işleyenler tutuksuz yargılanacak. Alt komisyonda, Askeri Ceza Kanunu’nun kapsamına giren suçlarda da hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı verilebilecek. Böylece askerlikten ayrılmak istediği için tazminat ödeyen ancak askerlikten atılmasına neden olan suçlar nedeniyle hakkında ceza verilenlerin bu cezalarıyla ilgili hükmün açıklanması geriye bırakılabilecek. kararı Tukukluluk verilemeyecek suçlar ANKARA Sendikaların işyerlerindeki yetki başvuruları için bir an önce çıkmasını istedikleri “Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı” işadamlarının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da takıldı. İşadamlarının işkolu barajını yüzde 10’dan yüzde 1’e düşürdüğü için karşı çıktıkları tasarı hakkında Başbakan Erdoğan’ın da “beklesin” dediği öğrenildi. 2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası’nı tek bir metinde birleştiren “Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı”nın en önemli düzenlemesi ise, bir sendikanın bir işkolunda toplusözleşme imzalayabilmesi için aşması gereken barajı yüzde 10’dan yüzde 1’e düşürüyor olması. Türkİş düzenlemeyi bu haliyle kabul ediyor. DİSK ve Hakİş ise barajın tamamen kaldırılmasını istiyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) de barajları örgütlenme özgürlüğüne engel olarak görüyor. İş dünyası barajın en az yüzde 5 olmasını istiyor. İşadamlarının özellikle ekonomi alanındaki bakanlara da tasarıya ilişkin eleştirilerini sık sık ilettikleri biliniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ise yasanın çıkmasını istediği, ancak diğer bakanlıkların muhalefetini aşamadığına dikkat çekiliyor. Yeni yasa çıkmadığı için de şu anda sendikaların yetki başvuruları sonuçsuz kalıyor. CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi, işadamlarının tasarıya “direndiklerini” söyledi. ILO’nun da itirazları bulunduğuna işaret eden Çelebi, “Yasa çıkmayacak. Hükümet biz yasayı Meclis’in gündemine getirdik, çıkmadı diyecek” dedi. Çelebi, konuyu Meclis gündemine de taşıdı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Çelebi, Çalışma Bakanlığı’nın işyerlerinde örgütlenen ve yetki isteyen sendikaların yetki başvurularını istatistiklerin yayımlanmamasını gerekçe göstererek göndermediğine, geciktirdiğine ilişkin bilgiler aldıklarını belirtti. Bakanlığın 2010 yılından bu yana çalışma istatistiklerini yayımlamayı ertelediğine işaret eden Çelebi, Çelik’in 2011 Temmuz’da toplantıya çağırdığı üçlü danışma kurulunda, temmuz ayında yayımlanması gereken çalışma istatistiklerinin son kez 2012 yılına kadar ötelendiğini, bu tarihe kadar 2821 2822 sayılı yasalarda değişikliklere ilişkin yasanın TBMM’den geçirilerek işkolu barajının düşürüleceğini taahhüt ettiğine dikkat çekti. YİNE SKANDAL Marş söylediler, yargılanıyorlar Engelli kadına dayak ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Eski York Düşesi Sarah Ferguson’un çektiği görüntüler ile gündeme gelen Saray Bakım Engelsiz Yaşam, Bakım, Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi’nde geçen yıl yaşanan bir skandal daha gün yüzüne çıktı. Merkezde koruma altında bulunan engelli kadın, “öğle yemeği yemeyi reddettiği” gerekçesiyle üç bakıcı tarafından sokulduğu banyoda ıslatıldıktan sonra hortumla dövüldü. Savcılık, üç bakıcı hakkında 1.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. İddianameye göre, 26 Temmuz 2011’de epilepsi nöbeti geçiren ve revire kaldırılan kadının vücudunda morluklar görüldü. Mağdurenin görevliler tarafından dövüldüğünü söylemesi üzerine polise haber verili. Engelli kadın; bakıcılar Göksel Gençel ve Leyla Sarıkaya’nın adını verdi. Savcının ifadesine başvurduğu Hanife Bölük, olay günü üstüne yemek döken mağdureyi, temizlemek için banyoya götürdüğünü, bu sırada 5 yıl önce sezaryen olduğu dikişlerine tekme attığını iddia etti. Göksel Gençel’i çağırdığını, birlikte duşa sokmak isterken mağdurenin ellerinden kurtulup kendisini sağa sola vurmaya başladığını söyledi. Diğer bakıcı Leyla Sarıkaya diğer bakıcıları suçladı: “Mağdure zayıflamak istediği için yemek yemiyordu. Hanife ve Göksel mağdurenin kollarına girerek banyoya götürdüler. 15 dakika sonra mağdurenin ‘anne yapma, vurma’ şeklinde çığlık attığını duydum. Kapı aralığından baktığımda, mağdurenin ıslak elbiselerle yerde oturduğunu gördüm. Onlar gidince tekrar banyoya geldiğimde mağdure, ‘Anne ben ölmek istiyorum’ diyerek üzerini çıkarttı ve vücudundaki morlukları gösterdi.” ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tire’de geçen ekim ayında toplusözleşme ve gösteri hakkı için yaptıkları eylemin ardından haklarında dava açılan eğitimcilerin duruşması Tire Adliyesi’nde yapıldı. AKP Tire ilçe teşkilatı önüne gelen eğitimciler haklarındaki suçlamalar arasında yer alan Gündoğdu Marşı’nı söyledi. EğitimSen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Tunalı “Bizler korkmuyoruz. Demokratik hakkımızı sonuna dek savunacağız” dedi. ? ÇORUM (Cumhuriyet) Bilge köyünde 2009 yılı Mayıs ayında meydana gelen katliamla ilgili olarak Yargıtay’ın bozma kararının ardından sanıklardan 3’ü dün bir kez daha hâkim karşısına çıktı. Katliamın sorumlusu ve planlayıcısı olduğu ileri sürülen Mehmet Çelebi, olayın tamamen namus meselesi olduğunu savunarak eşini, öldürdüğü Fesih Çelebi’yle yakaladığını ve 10 çocuğunun en az 7’sinin, Fesih Çelebi’den olduğunu ileri sürdü. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sincan F Tipi Cezaevi’nin girişinde pusu kuran 18 yaşındaki Doğancan Yörük, annesini öldürdükleri suçlamasıyla tutuklu yargılanan Ferhat Hancı ve Fazlı Kavak’ı ziyarete gelen akrabalarına kurşun yağdırdı. Sanıkların yakını olan 5 kadın yaralandı. Nöbetçi askerler tarafından yakalanan Yörük, gelen polislere teslim edildi. ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Antalya’da altı yıl önce 13 yaşında olan E.Y’yi 5 bin lira karşılığında babası Osman Y’den sözleşmeyle satın aldığı gerekçesiyle 24 yıl hapis cezasına çarptırılan hırdavatçı 54 yaşındaki Yusuf Akcan, dün saat 11.00 sıralarında cezaevinin revirinde kendisini asarak intihar etti. ? DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Hatboyu Caddesi Direkhane mevkisinde kimliği belirsiz kişiler arasında çıkan silahlı kavgayı oturduğu apartmanın 5. katından izleyen Remziye Aydın (38), başına kurşun isabet etmesi sonucu ağır yaralandı. Aydın, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nde müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Namus için katliam yapmış! Cezaevinde kurşun yağdırdı Utanç sözleşmesi ölümle bitti Kavga izlerken vurularak öldü Toplu intihar girişimi ? KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Kahramanmaraş Ticaret Meslek Lisesi’nde aynı sınıfta okuyan 16 yaşındaki Ö.U, N.K. ve B.S. önceki gün okuldan çıkıp bir apartmanın giriş katına girdi. Ö.U. erkek arkadaşından ayrıldığı, N.K. ve B.S. ise kavga ettikleri için cam parçalarıyla bileklerini kesmeye çalıştı. Ö.U. baygınlık geçirince N.K. ve B.S. yardım istedi. Durumları iyi olan üç liseli ailelerine teslim edildi. İstanbul Metrosu’ndaki panolara asılan ilan müstehcen bulundu ‘Sempozyum bilime saldırı’ İstanbul Haber Servisi Üniversite Konseyleri Derneği, Marmara Üniversitesi (MÜ) Haydarpaşa Kampusu’nda 1617 Mayıs’ta düzenlenecek evrim karşıtı sempozyumun iptali için imza kampanyası başlattı. Üniversite Konseyleri Derneği, MÜ Marmara Genç Vizyon Kulübü tarafından düzenlenecek olan “Bilim türler arası evrimi neden kabul etmiyor” başlıklı sempozyumla ilgili basın açıklaması yaptı. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Nezhun Gören, söz konusu sempozyumun bilime bir saldırı olarak algılanması gerektiğini vurgulayarak, “Sempozyum, bir inanç meselesi olan yaratılış görüşünün propagandası. Bu sempozyumun bir üniversite çatısı altında yapılmak istenmesindeki amaç, topluma işlenmeye çalışılan evrim karşıtlığının üniversiteden ve bilim dünyasından destek görüyormuş algısının yaratılmasıdır” dedi. Kitap ilanına sansür İstanbul Haber Servisi Zülfü Livaneli’nin “Engereğin Gözündeki Kamaşma” adlı romanı, Çağrı Coşkun’un çizimleriyle Destek Yayınları’nca “Harem” adıyla çizgi roman olarak yayınlandı. Harem’in tanıtımı için İstanbul metrosuna verilen reklam, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Ulaşım AŞ yetkililerince müstehcen olduğu gerekçesiyle geri çevrildi. cnnturk. com’un haberine göre Ulaşım AŞ yetkililerinin ilanı müstehcen bulması üzerine, yayınevi kitabın kapağını kırmızı bir bant ile örterek ilanı revize etti. Ulaşım AŞ’nin ilan çalışmalarını yapan Medya Pano Genel Müdürü Mehmet Demirci, sözleşmeleri gereği ilanlarda yayımlanan materyallerin “cinsellik” içeremeyeceğini ifade etti. Harem ilanı geldiğinde de Ulaşım AŞ’den bu kapak için olur alamadıklarını belirten Demirci, “Bize çizimi değiştirmemiz ya da kapatmamız gerektiği söylendi. Yayınevi de kırmızı bir bantla ilanı kapattı. İlan açık havada yayımlansa belki de kimseyi rahatsız etmezdi ama metro yolcuları çok hassas olduğu için Belediye’yi ve Beyaz Masa’yı şikâyet yağmuruna tutuyor” dedi. İstanbul Ulaşım AŞ Basın ve Halkla İlişkiler yetkilileri ise konuyla ilgili bilgileri bulunmadığını ifade ederek açıklama yapmadı. ‘Kız kaçırma’ kavgası ? İstanbul Haber Servisi Beyoğlu Hacıahmet Mahallesi’nde iki aile arasında “kız kaçırma” nedeniyle kavga çıktı. Onlarca kişinin birbirine girdiği kavgada ev, işyeri ve araçların camları kırıldı, 4 kişi yaralandı. Polis ekipleri tarafları sakinleştirdikten sonra kavgada yaralananlar olay yerine gelen ambulanslarla hastanelere sevk edildi. Taraflar tekrar karşı karşıya gelmemeleri için polis ekipleri mahallede önlem aldı. ? ANKARA (AA) Şans Topu çekilişinde 5+1 bilen 4 kişi, 477 bin 485 lira ikramiye kazandı. Kazanan numaraların 6, 7, 8, 20, 28 + 7 olarak belirlendiği çekilişte 5 bilenler 3 bin 142 lira, 4+1 bilenler 239 lira, 4 bilenler 28 lira, 3+1 bilenler 12.60 lira, 3 bilenler 3.30 lira, 2+1 bilenler 3.75 lira, 1+1 bilenler 2.10 lira alacak. 4 kişiye 477 biner lira C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle