17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 2012 PERŞEMBE 8 HABERLER Sivas’ta sağlıksız süt dağıttığı için projeden çıkarılan şirketin AKP’ye ve Gülen cemaatine yakın olduğu iddia edildi Yandaştan bozuk süt MEB 4+4+4 YASASINA GENELGEYLE AÇIKLIK GETİRDİ MEHMET MENEKŞE Monsieur Normal Fransız Beşinci Cumhuriyeti’nin kurucusu General De Gaulle,“Umut Anıları”nda, Cumhurbaşkanı olarak Elysee Sarayı’na gittiği sırada savaşın fedakârlıkla yoğrulmuş topluluklarının ve büyük devlet adamlarının, artık geride kaldığını söyler. Her şey daha normale dönmüştür ve General bu normallikten adeta yakınmaktadır. Aradan 54 yıl geçtikten sonra, 6 Haziran seçimlerini kazanarak Cumhurbaşkanı olan sosyalist François Hollande ise “Monsieur Normal” olarak anılıyor. Normal sıradan bir vatandaş, öyle fazla bir karizması yok, deneyimli değil, ama seçimi kazanarak Elysee’ye kuruluyor. Çok daha demokratik bir olgu tabii ki. Yendiği rakibi ise Beşinci Cumhuriyet’in, belki de bütün cumhuriyetlerin en sevilmeyen adamı, Nicolas Sarkozy. Bu yüzdendir ki, pazar gecesi Bastille Meydanı’nda toplanan kalabalığın, aslında Hollande’in gelişine mi, yoksa ondan daha çok Sarkozy’nin gidişine mi sevindikleri sorusu zihinleri işgal etti. ??? Sarkozy, saldırgan tavrı, şatafat düşkünlüğü, özel yaşamın gizliliği konusunda çok hassas olan Fransa’da, kendi özel yaşamını herkesin gözüne sokan davranışıyla çoğunluğun antipatisini çekmişti. Ayrıca ırkçı aşırı sağa mesafeli duran Fransız merkezinin cumhuriyetçi geleneğini de oportünist bir tavırla ayaklar altına almış olan Sarkozy’nin aldığı yüzde 48.3 oyun, bu koşullar altında hiç de az olmadığını, Hollande’ın silik bir zafer kazandığını söyleyebiliriz. Üstelik, bu seçimi kazanmış olması da Hollande’a yetmeyebilir. Haziran ayı içinde yapılacak yasama seçimlerini de sosyalistler ile onlara destek olacak sol partilerin kazanamamaları halinde, Meclis çoğunluğunun ve hükümetin sağda, Cumhurbaşkanı’nın ise solda yer almasıyla 1958 Beşinci Cumhuriyet Anayasası’nın kurduğu sistemin işleyişini güçleştirecek bir durum doğacak. “Cohabitation” olarak adlandırılan bu durum Beşinci Cumhuriyet’te üç defa yaşandı: 198688 (sosyalist Mitterrand Cumhurbaşkanı, De Gaulle’cü Chirac Başbakan), 199395 (sosyalist Mitterrand Cumhurbaşkanı, De Gaulle’cü Balladur Başbakan) ve nihayet 19972002 (sağcı Jacques Chirac Cumhurbaşkanı, sosyalist Lionel Jospin Başbakan). Bakalım hazirandaki yasama seçimleri bir kez daha cohabitation durumu yaşanmasına neden olacak mı ve böyle bir durum olursa Hollande durgunluk ve işsizlik karşısında kemer sıkma yerine Keynesçi politikalarını nasıl uygulayabilecek? ??? Ama pazar akşamı Paris’te insanlar onları düşünmüyor, Sarkozy’nin gitmesini ve Hollande’ın Elysee Sarayı’na girmesini çılgınca kutluyorlardı. Ekranlarda bu gösterileri izlerken, 31 yıl önce bu zamanlarda Paris’te tanık olduğum büyük coşkuyu anımsadım. François Mitterrand, Valery Giscard d’Estaing’i yenerek Beşinci Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir sosyalist olarak Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturuyor, hemen ardından parlamentoda, sol çoğunluğu kazanıyordu. Neredeyse kırk gün kırk gece sürdü denecek şenliklerle kutlandı, sosyalistlerin iktidara tırmanmaları, o sırada her şeyin bir anda gerçekleşeceği sanıldı. Solun yıllar süren iktidar hasreti sona ermişti. Ve sosyalistler o günlerde de ekonomik krizi frene değil, gaza basarak aşacaklardı. O günlerin politikasından günümüze, idam cezasının kaldırılmasının dışında şimdi ne kaldı, tam olarak çıkaramıyorum. Ama büyük beklentiler gerçekleşmedi. 1981 seçimlerinin ardından Başbakanlığa getirilen, Hollande’a kıyasla karizması çok daha yüksek görünen partinin güçlü figürlerinden Pierre Mauroy, üç yıl sonra, enflasyon ve işsizliği (işsiz sayısı 1.5 milyona çıkmıştı) yenmekteki umarsızlığıyla yerini Laurent Fabius’a bıraktı. Bunları anımsayanların, Hollande’ın yeni politikalarının şansı konusunda kuşkucu davranmaları da normal kabul edilmeli. Okula başlama yaşı 66 ay oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 4+4+4 yasasının 20122013 eğitim öğretim döneminde uygulanmasına ilişkin genelge yayımladı. İlkokula başlama yaşı 66 ay olarak belirlenirken 5 yaşındaki (60 ay) çocukların ilkokula başlaması için velisinin izni gerekecek. İmam hatip liselerinin (İHL) orta bölümleri de yeni eğitim yılı ile birlikte açılacak. Bakanlık yetkilileri okula başlama yaşı ile ilgili olarak hazırlanan yönetmelikten önce böyle bir genelgenin yayımlanmasını “Haziran ayında okullara kayıtlar başlıyor. Henüz okula başlama yaşı netleşmemişti. Biz de bilgilendirme amaçlı bir genelge yayınladık” sözleriyle açıkladı. Genelge ile açıklık getirilen konular şöyle: 4+4+4 bu yıl başlıyor: 30 Mart 2012 tarihinde kabul edilen yasada, yeni eğitim sisteminin yürürlüğünün Bakanlar Kurulu kararı ile bir yıl ertelenebileceği ifadesi yer alıyordu. Genelgede yasanın yürürlük tarihi 20122013 eğitimöğretim yılı olarak belirlendi. 37. ayda okulöncesi: 30 Eylül 2012 tarihinde 3766 ay arasında olan çocuklar anaokulunda veya uygulama sınıflarında, 4866 ay arasındaki çocuklar ise anasınıflarında eğitim alacak. Okula başlama yaşı beş buçuk: Tartışmalara neden olan ilkokula başlama yaşında bakanlık esneklik getirdi. Buna göre, 30 Eylül 2012 tarihinde 66. ayını tamamlayan tüm çocuklar okula başlayacak. Ancak çocuğunu 60. ayda okula kaydetmek isteyen velinin, isteğini yazılı olarak belirtmesi gerekecek. Velisinden bu yönde talep gelmeyen çocuk okulöncesi eğitime yönlendirilecek. İmam hatip ortaokulları açılıyor: 5 sınıf öğrencileri isterlerse imam hatip orta okullarına devam edebilecek. Ayrıca, imam hatip ortaokullarının bağımsız ortaokul olarak kurulmasına öncelik verilecek. Bu mümkün değilse, imam hatip ortaokulu öğrencileri imam hatip liseleri ile birlikte okuyacak. Diploma 12 yılın sonunda: 8. sınıf mezunlarına ilköğretim diploması verilmeyecek. Bu öğrencilere 12 yıllık zorunlu eğitim sonunda ortaöğretim diploması verilecek. Sadece ortaokullar yatılı: Yatılı ilköğretim bölge okullarının yatılı kısımlarında sadece ortaokul (5, 6, 7 ve 8. sınıf) öğrencileri yatılı olarak kalacak. SİVAS Okul Sütü Programı Ortak Bilim Kurulu raporuyla Sivas’ta süt dağıtımından çıkarılan Fimar Holding’e bağlı Bakraç Süt ve Süt Ürünleri A.Ş’nin AKP iktidarına ve Fethullah Gülen cemaatine yakın olduğu iddia edildi. CHP Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir, “Sadece Sivas’ta değil Türkiye genelinde AKP’ye yakın firmaların seçildiği ortada” dedi. Milli Eğitim ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın başlattığı “okul sütü” projesi kapsamında Türkiye genelinde binlerce öğrencinin rahatsızlanmasının ardından Sivas Valisi Ali Kolat, “Sütün bozuk süt olduğu anlaşı lıyor. Arkadaşlarımızın tespitleri de öyle” derken, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi öğrencilere “sütten kaynaklanan gıda zehirlenmesi” raporu vermişti. Okul Sütü Programı Ortak Bilim Kurulu önceki gün yayımladığı raporda Sivas’ta dağıtılan sütler sterilite şartlarını sağlamadığından bir firmayı süt dağıtımından çıkarmıştı. Firmanın Fimar Mermer ve Madencilik Holding bünyesindeki Amasya’da üretim yapan Bakraç Süt ve Süt Ürünleri Üretim Gıda Pazarlama A.Ş. olduğu öğrenildi. Mermer işi yapan Fimar Holding’in firmayı geçen aylarda satın aldığı ve firmanın günlük süt işleme kapasitesini 50 tona çıkardığı bildirildi. Firmanın AKP iktidarı ve Fethullah Gülen cemaatine yakın olduğu ifade edildi. CHP’li Özdemir, “Sadece Sivas’ta değil Türkiye genelinde iktidara yakın firmaların seçildiği ortadadır. AKP, hayatın her alanında olduğu gibi bu konuda da yandaş kayırma mantığını gütmeye devam ediyor. Çocuklarımızın sağlığı ile ilgili bir konuda bile gerekli araştırmayı yapmadan, bu konularda yeterli çalışma yapmadan yandaş kayırma mantığı ile bu işi götürdüğü bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Cemaat ilişkilerinin hangi noktaya vardığını biliyoruz” dedi. Binlerce öğrencinin zehirlenmesinin ardından Sivas’ta süt dağıtımına dün yeniden başlandı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 81 ilin valiliğini uyardı Sütten zehirlenmeyi açıklamak yasak MEHMET MENEKŞE TRT ANADOLU KANALI DİYANET’E TAHSİS EDİLDİ Dindar nesil için aptesli Pepe FIRAT KOZOK C MY B C MY B ANKARA TRT 3 üzerinden yayımlanan Meclis TV yayınlarını haftada 3 gün 5’er saatle sınırlayan TRT, TRT Anadolu’yu Diyanet’e tahsis etti. 17 Temmuz’da yayına başlayacak Diyanet TV, günde 12, haftada 84 saat tamamen dini yayın yapacak. Geri kalan 12 saatte ise Yerel Televizyonlar Birliği’nin belirleyeceği, ancak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayınlarına aykırı olmayan programlara yer verilecek. Diyanet TV’de naklen cuma namazı, gurbette dini yaşam, dini soruları yanıtlama gibi programların yanı sıra çizgi filmlere de yer verilecek. Bu kapsamda oluşturulacak çizgi film karakteri çocuklara aptes almayı, namaz kılmayı öğretecek. TRT ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında önceki gün imzalanan protokolle çalışmaları başlatılan Diyanet TV 17 Temmuz’dan itibaren yayına başlayacak. Yayın dönemi öncesinde kanalın logosu ve program içeriği bir toplantıyla kamuoyuna açıklanacak. İlk etapta 12 saat yayın yapacak kanal başarılı olursa yayın süresi 24 saate çıkacak. Protokolün imza töreninde kanalın yayın politikasına ilişkin bilgiler veren TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TRT’nin ünlü çocuk çizgi filmi Pepe benzeri bir karakterin de Diyanet TV için oluşturulacağını belirterek şunları söyledi: “Belki Yusuf veya Yusufçuk gibi bir karakter öne çıkacak bizim TRT Çocuk’taki Pepe, Keloğlan karakteri gibi. Bu markalarla belki yavruların, çocukların dini, milli duygularını geliştirici çalışmalar üreteceğiz. Adı başka bir şey olabilir ama Yusuf, apset alacak, namaz kılmayı öğrenecek, umreye gidecek, Kuran öğrenecek.” Kanalda belgesel programlarına da yer vereceklerini anlatan Şahin, bu çerçevede ezan belgeseli, ihtida öyküleri, mihrap, minber, minare, mevlit, hac, camilerin yapılışı belgeselleri yayınlanacağını söyledi. Şahin’in verdiği bu bilgilerin ardından gözler kanala ilişkin protokole çevrildi, ancak protokol “özel maddeler” içerdiği gerekçesiyle gizli tutuluyor. AMASYA Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 81 ilin valiliklerine gönderdiği Yurt Haberleri Servisi Dağıtılan sütleri yazıyla okul sütü programının uygulaması içen öğrenciler yine rahatsızlandı. Malatya’da sırasında karşılaşılacak aksaklıklarla ilgili Haticeİsmet Şeftalicioğlu İlköğretim Okuyazıda, “Analiz sonuçları kesinleşmeden lu’nda 23 öğrenci süt içtikten sonra baş ağrıbesin zehirlenmesi açıklaması yapılmayası ve mide bunaltısı şikâyetiyle hastaneye kalcaktır” dedi. Süt dağıtımında aksaklıklar dırılarak tedavi altına alındı. Amasya’nın Güyaşanmaması için öğretmenlemüş Beldesi’nde Gümüş ilköğretim Okulu’ndan 7 öğrenci rahatsızrin sütü dağıtmadan önce lanarak hastaneye kaldırıldı. koku, kıvam, tat açısından, süt ambalajlarının ezik, yırtık olması yönünden fizikMEB DAĞITTI HASTANELİK ETTİ sel kontrol yapmaları istendi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı adına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdür Vekili Ali Karca imzasıyla 81 ilin valiliklerine EMRE DÖKER gönderilen yazıda, “Sütten kaynaklı İZMİR Sağlık Babir besin zehirlenkanlığı, okullarda damesi şüphesi duğıtılan sütte bakteri olrumunda üretimadığını açıklamasımin olduğu ildena karşın İzmir’de 7 yılki analiz sonuçdır büyükşehir belediyesi larının değertarafından süt dağıtılan ve lendirilmesi sorun yaşanmayan okullarsureda da öğrenciler hastaneye tiyle kaldırıldı. CHP İzmir Milletalıvekili Erdal Aksünger, “Bu nan durum sütlerde sorun olnumuduğunun kanıtıdır” dedi. nelerin mikİzmir’deki Ege İhracatçı Birrobiyolojik liği İlköğretim Okulu’nda 7 analiz sonuçöğrenci, “Okul Sütü Akıl Küları kesinleşpü” projesi kapsamında dağımeden betılan sütler nedeniyle önceki gün Milli Eğitim Bakanlısin zehirrahatsızlanarak acil servise göğı’nın (MEB) hazırladığı “Orlenmesi türülmüştü. Belediyenin dağıttıtaöğretim Kurumları Yöneaçıklaması ğı sütü 37 kuruşa üretici kootim Taslağı”na göre, okullarda peratiflerden alırken, hükümetin yapılmayasağlık hizmetlerini yürütmek caktır. Sonuçise en az 53 kuruş ödediğine de üzere hemşire görevlendirile dikkat çeken Aksünger, “Ortalar açıklanıncabilecek. Hemşireler, okullarya kadar okul sütü programı da büyük bir zarar var. AKP’nin da gıda zehirlenmesiyle ilsadece ilgili okulda durduruyaptığı bu ihale ve sonraki sügili önlemleri ve öncelacak, şikâyetin olmadığı okulreç yargıya taşınmalıdır. Buradan likleri belirlemekle larda ise programa devam edilesuç duyurusunda bulunuyorum” de görevli olacektir” uyarısında bulundu. diye konuştu. cak. 30 öğrenci hastanelik Çocuk aynı süt farklı ZEHİRLENMEYE HEMŞİRELİ ÖNLEM LİSELİ ÖĞRENCİLERE PEYGAMBERDEN MEKTUP ‘Erkek ailesinin, kadın evinin çobanı’ SAVAŞ KÜRKLÜ Çelik, Kılıçdaroğlu’nun süt üzerinden muhalefet yürüttüğünü söyledi AKP’nin İzmir hesabı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, dün düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun suçlamalarını yanıtlarken, süt üzerinden muhalefet yürütüldüğünü söyledi. Çelik, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dağıttığı sütün fiyatını gündeme getirerek “Aslında ambalaj, nakliye ve diğer hususlar hesaba katıldığında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dağıttığı süt 54 kuruşa geliyor. Hükümetin dağıttığı sütün Türkiye ortalaması 52 kuruşa geliyor” dedi. Çelik’e tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce yaptığı yazılı açıklamada, “Çelik bu hızla giderse süt rezaletinin sorumlusunun kendileri değil inekler olduğunu da söyleyecektir” görüşünü dile getirdi. İnce, AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan ders alması gerektiğini kaydetti. İZMİR’DEN JET YALANLAMA İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden dün “zorunlu açıklama” başlığıyla Çelik’e yanıt verdi. Açıklamada, şöyle denildi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir’deki ilköğretim öğrencilerine dağıttığı 200 mililitrelik pastorize sütün maliyeti, 54 kuruş değil sadece 37 kuruştur. Bu rakama sütün soğuk zincirle nakliyesi ve dağıtımı da dahildir.” ADANA Anadolu Gençlik Derneği tarafından Adana’da tüm okullara dağıtılan “Peygamberimizden Mektup Var” adlı yazıda “Erkek, ailesinin çobanıdır ve ailesinden sorumludur. Kadın, evinin çobanıdır ve aile efradından sorumludur” gibi ifadelere yer verildi. AKP’ye yakınlığıyla bilinen Anadolu Gençlik Derneği, tüm lise öğrencilerine mektup dağıttı. Yazıda, “Ey gençler, Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, içki bulunan bir sofraya oturmayın. Ey gençler gözlerin zinası, müstehcene, harama bakmaktır, kulakların zinası müstehceni haramı dinlemek, dilin zinası müstehceni haramı konuşmaktır” denildi. Yazıda öğrencilere namaz kılmaları öğütlenerek, şu ifadeler kullanıldı: “Vaktinde kılınan namazdan sonra en hayırlısı anne babaya itaattir. Her doğan çocuk İslam fıtratı üzerine doğar. Sonra annesi veya babası onu Hıristiyan, Yahudi veya mecusi yapar.Çocuklarınıza yedi yaşında namaz kılmasını söyleyiniz. Ramazan orucunuzu tutun, mallarının zekâtını verin. Böylece rabbinizin cennetine girersiniz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle