Katalog

SAYFA 8 HABERLER CUMHURİYET 27 NİSAN 2012 CUMA ? Yasadan çıkan madde Ne kadar çok bir araya gelirsek o kadar çok etkili olacağımızı düşünüyoruz. Bir araya gelebileceğimiz alanlar da 6023 sayılı yasayla kurulmuş olan Türk Tabipleri Birliği ve onun tabip odalarıdır. Hükümetler de bu gücün önemini biliyorlar. Bu örgütü zayıflatmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Yasanın birinci maddesi bize şu misyonu veriyor: “Hekimliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlaması zorunludur.” Sağlık Bakanlığı maddenin bu cümlesini çıkarttı. Öte yandan 663 sayılı kanun hükmündeki kararnamenin içine Bakanlık bu işi kendisinin yapacağını hükme bağlayan maddeler koydu. Sağlık Bakanlığı burada artık tek otorite. Hani biz kuvvetler ayrılığı olmadan demokrasi olmaz diyoruz ya, Sağlık Bakanlığı bu kuvvetler ayrılığını iyice ortadan kaldırmış durumda. Prof. Dr. Gören hekimlere saldırıların nedeninin bozuk sistem olduğunu söylüyor Hükümet örgütü zayıflatmak istiyor Hastayı hekime düşman ettiler LEYLA TAVŞANOĞLU İstanbul Tabip Odası yönetimi için 29 Nisan’da yeni seçimler var. Oda Başkanı Prof. Dr. Taner Gören hekimlik mesleğinin ayaklar altına alındığını söylüyor. Kendi yönetim adayları grubunun hekimlik ilkelerini korumak ve sağlık sisteminin düzelmesini sağlamak için “ittifak ve diyalog” söylemi içinde olan diğer grupların aksine “Mücadeleye devam” kararı aldığının altını çiziyor. Bir de odaya üye hekimleri, hükümetin her alanda yaptığı gibi İstanbul Tabip Odası’nı da ele geçirme peşinde olduğu konusunda uyarıyor. Prof. Dr. Gören’in artan hekime şiddet olaylarıyla ilgili saptamaları şöyle: ? ‘Bütün sorun hekimde’ algısı Özellikle 1980 yılından sonra, sağlığın rant getiren çok önemli bir ticari alan olduğu fark edildi. 2002’de başlayan sağlıkta dönüşüm programı Türkiye’de de başlatıldı. Hükümet yetkilileri sağlık alanındaki bütün sorunların sorumlusunu doktormuş gibi gösterdi. Başbakan bizlere “doktor efendi” diye hitap etti. Sağlık Bakanı Recep Akdağ “paragöz doktorlar” anlamına gelen sözler söyledi. “Bıçak parası” gibi söylemlerde bulunuldu. Vatandaşın kafasında öyle bir algı yaratıldı ki sağlık sistemindeki bozuklukların bütün sorumlusu hekimlerdir, biz bu hekimleri yola getirdik, anlamına gelen söylemlerle bu değişiklikler yapıldı. Doktora ulaşım kolay hale geldi ama doktorların hastasına harcadığı süre azaltıldı. Oysa uluslararası kurallara göre bir doktorun her hastasına harcadığı süre en az 20 dakika olmak zorunda. Doktorun hastasına harcadığı süre beş on dakikayı geçerse dışarıdaki hasta öfkeleniyor. Dok torun kendisiyle ilgilenmediğini düşünüyor ve bu önyargıyla istenmeyen davranışlarda bulunabiliyor. ? Odayı ele geçirmeye çalışıyorlar 29 Nisan’da İstanbul Tabip Odası’nda seçimler var. Bu dönemde de hükümet İstanbul Tabip Odası’nı ele geçirme çabası içinde. Şu anda üç grup seçime katılıyor. Bizim marjinal ve siyaset yaptığımızı eleştiren yeni bir grup ortaya çıktı. Adı Özgür Hekimler Grubu. Onlar bizimle hemen hemen aynı konuları savunuyorlar. Ama siyaset yapmayacaklarını söylüyorlar. İttifak ve diyalogla sorunları çözmeyi hedefliyorlar. Bizim yöntemimiz ise diyalogla bu işin çözülemeyeceğidir. Bakanlıkla konuşuyoruz. Bize, “Benim dediğim olacak. Sizler söylediğime göre davranırsanız işbirliği yaparız” diyorlar. Onun için biz şimdiye kadar yaptığımız gibi mücadeleci bir politika izleyeceğiz. C MY B C MY B