19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 NİSAN 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Fiziksel, cinsel, ekonomik şiddete uğrayan kadın avukatların meslek örgütlerinde temsili de yetersiz 5 Kadın hukukta da yok SEVİL ARINAN ANKARA Mağdur kadının hakkını hukuk önünde koruyan kadın avukatlar da ayrımcılıktan şikâyet etti. Barolardaki temsil oranları ile erkeklerin bir hayli gerisinde kalan kadın avukatlar, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuk Komisyonu’nun yaptığı araştırmaya göre maruz kaldıkları fiziksel, ekonomik ve cinsel şiddetten korunmak istiyor. Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuk Komisyonu’nun araştırmasına göre, Türkiye’deki 74 bin 492 ? Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuk Komisyonu’nun araştırmasına göre, Türkiye’deki baroların yönetim kurullarındaki 702 avukatın sadece 134’ü, disiplin kurullarındaki 299 avukatın 66’sı, Türkiye Barolar Birliği’ndeki 337 delegenin 58’i kadınlardan oluşuyor. Türkiye genelindeki 78 baronun 74’üne erkek, kalan 4’üne ise kadınlar başkanlık yapıyor. avukatın 46 bin 377’si erkek, 28 bin 115’i kadın. Kadın avukatların erkeklerin bir adım gerisinde kaldığını ortaya koyan araştırmaya göre, Türkiye’deki baroların yönetim kurullarındaki 702 avukatın sadece 134’ü, disiplin kurullarındaki 299 avukatın 66’sı, denetleme kurullarındaki 205 avukatın 47’si, Türkiye Barolar Birliği’ndeki 337 delegenin 58’i, kurullara seçilmiş 1543 avukatın 305’i kadınlardan oluşuyor. Türkiye genelindeki 78 baronun ise 74’üne erkek, kalan 4’üne kadınlar başkanlık yapıyor. Ayrıca aralarında Antalya, Diyarbakır ve Konya gibi büyük illerin bulunduğu 16 kentin barosunda kadın yönetici yok. Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Nazan Moroğlu, baroların yönetim kurullarındaki kadın avukat sayısının yüzde 19 olduğunu kaydetti. “Temsilde adalet sağlanmıyor” diyen Moroğlu, kadın avukatlara karşı uygulanan ayrımcılığın ortadan kaldırılmadığına dikkat çekti. Moroğlu, geçen hafta gerçekleştirilen komisyon toplantısında ayrımcılığın tartışıldığını, kadın avukatların şu taleplerde bulunduğunu kaydetti: “Hukuk fakültelerinde ‘kadının insan hakları hukuku’ konusu zorunlu ders olarak okutulmalı. Baroların tüm organlarında eşit temsil olabilmesi için cinsiyet kotasında yüzde 50 uygulaması getirilmeli. Toplumsal cinsiyet eşitliği yazılıgörsel ve sosyal medyada işlenmeli. Kadın avukatların çalışma koşulları iyileştirilmeli.” ABD, Fethullah Gülen’den Rahatsız mı?.. Fethullah Gülen uzun yıllardır ABD’de yaşıyor... Dönmesinde hiç sakınca yok. İstediği an Türkiye’ye dönebilir... Fethullah Gülen’le ilgili yıllarca yazdım... Kitaplarım var... Son aylarda, özellikle Hanefi Avcı’nın kitabı çıktıktan sonra, Gülen ve çevresine yönelik eleştiriler başladı. Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmasının ardından “Cemaat” tartışılır hale geldi. Neden ve niçin? Önce bu soruya yanıt vermek gerekir... Fethullah Gülen, 12 Eylül darbesini, ANAP’ı desteklemedi mi? Destekledi! Mehmet Kutlular’ın “Yeni Asya” topluluğundan, 1982 yılında yapılan anayasa oylamasına “evet” demek için ayrıldı. 1983 seçimlerinde Turgut Özal’ı destekledi. Son 30 yıla baktığımızda başta Bülent Ecevit olmak üzere tüm siyasi partilerle iyi geçindi. ??? Bilmeyenlere anımsatayım Ecevit’in Gülen’le igili sözlerini: “Hocaefendi bir eğitim gönüllüsüdür!” 28 Şubat’ta, okullarının anahtarlarını şu anda tutuklu bulunan Orgeneral Çevik Bir’e en yakın adamı götürüp teslim etmemiş miydi? Adına ister “cemaat”, ister “tarikat”, ister “Fethullahçı”, isterseniz “Gülen hareketi” deyin, devletin duyarlı kurumlarında etkin bir güce sahiptir. Bu yeni değil, yaklaşık 30 yıllık geçmişi vardır. Gülencilerle AKP’nin arası zaman zaman açılsa da bir çizgide birleşir. Fethullah Gülen’in yıldızı Erbakan Hoca’yla barışmamıştır... Özal’dan Demirel’e, Çiller’den Mesut Yılmaz’a değin tüm siyasetçilerle sıkı ilişki kurulmuştur. Gülen hareketinin içinde yer alan özellikle eğitimli genç kuşağın AKP’yle ilişkisi Hakan Fidan olayıyla değil, “Mavi Marmara” gemisinin İsrail karasularına girmesiyle kopmuştur. ??? ABD medyası Fethullah Gülen hareketini kimi zaman öve öve bitiremez, kimi zaman da “Fethullahçıların gizli ajandası var mı?” biçiminde haberler yapar. Sakın bu oyuna gelmeyin... Fethullah Gülen hareketi salt Türkiye’de, Orta Asya cumhuriyetlerinde değil, ABD’de FBI’nın denetiminde ivme kazanmıştır. Medyadan eğitime, bankacılığa, inşaat sektörüne değin uzanan, Türkiye’nin İran’la değil, İsrail’le yakınlaşmasını isteyen Gülen hareketinden ABD’nin hiçbir şikâyeti falan yok. FBI’nın yerel liderlik ödülünü kim aldı 2010 yılında ABD’de? Barış Vadisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Satılmış Budak... Gülen’in temsilcisi Budak, Alabama Eyaleti Huntsville bölgesinin FBI ajanlarının verdiği iki aylık bursu iyi derecede bitirmişti. Kimi Hıristiyanlar Gülen’i mollaların “Truva Atı” olarak görürken FBI Başkanı Robert Mueller’in Satılmış Budak’a ödül vermesi ne anlama gelir? ??? Fethullah Gülen hareketinin ya da “Fethullahçılar”ın bugünlere nasıl geldiğini, niçin ABD’de “gönüllü sürgün” olarak yaşadığını ve son otuz yıllık süreci iyi irdelemek gerekir. Gülen için ateş serbest! Kimse ABD’nin Fethullah Gülen ve Recep Tayyip Erdoğan’ı gözden çıkardığına inanmasın... ABD’nin Ortadoğu’da işleri bitmedi. Emperyalizm “Büyük Kürdistan” için kolları sıvamış... Irak Başbakanı, Türkiye’ye “posta atma” yürekliliğini kimden alıyor? Soruları çoğaltabilirim... ??? Başa döneyim: ABD yönetimi dün olduğu gibi bugün de Fethullah Gülen hareketinden rahatsız falan değil... Gülenciler son yıllarda yoğun eleştiri aldı, özellikle Türkiye’de ve AB ülkelerinde yıpratıldı... Bunun farkındalar ve daha saydam olmak istiyorlar... Olayı özetlersek “Cemaat”le AKP arasında “soğuk rüzgârlar”ın estiği kesin. Bu rüzgârların nedeni İsrail’le ilişkilerin kesilmesi, İran’la yakınlaşma ve hükümetin AB’ye karşı tavrı... Gül’ün atadığı rektör kızdırdı ? GİRESUN (Cumhuriyet) Prof. Dr. Aygün Attar, bir süre önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Giresun Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmıştı. Rektörlük seçimlerinde imam hatip lisesinden arkadaşı olan Rektör Vekili Prof. Dr. Yılmaz Can’ı destekleyen AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Giresun Üniversitesi’ndeki görev değişikliği ve görevden almalara tepki gösterdi. Canikli, “Böyle bir kıyımın üniversite camiasında eşine az rastlanır. Bu, Giresun’un akademik ve kültürel geleceğini olumsuz etkileyecek acımasız bir kıyımdır. Böyle bir anlayışın bilim dünyasında yeri yoktur” dedi. BDP’den Cumhurbaşkanı’na mektup ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Genel Başkan Yardımcısı İdris Baluken, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderdiği mektupta, “rektörlerin antidemokratik uygulamalardan vazgeçmelerini” istediklerini belirtti. Tüm toplumsal kesimler üzerinde baskı uygulandığını söyleyen Baluken, buna örnek olarak üniversiteleri gösterdi. Baluken, gösteri yaptıkları iddiasıyla 700 öğrencinin tutuklandığını, 7 binin üzerinde öğrenci hakkında da rektörlerin disiplin soruşturması başlattığını söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle