Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 2012 CUMA 6 HABERLER Muhalefetin üzerinde uzlaştığı yasa değişikliğinde, CMK’nin 100. maddesinin 4. fıkrasının değiştirilerek vekillerin tutuksuz yargılanması, tutuklu olanların da derhal serbest bırakılması öngörüldü. Adalet Bakanı Ergin ‘Netice alıcı formül çıkabilir’ dedi Tutuklu vekillerde uzlaşı CHP Zonguldak Millevekili ANKARA TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, 8 tutuklu milletvekilinin serbest bırakılmasını sağlayacak düzenleme için ikinci kez toplantıya çağırdı üç muhalefet partisi, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) değişikliği formülü üzerinde uzlaştı. Çiçek’in muhalefetle yaptığı toplantının ardından görüştüğü Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Makul bir noktaya gelinme ihtimalinden bahsedildi. Bu noktaya gelinebilirse umuyorum netice alıcı bir formül ortaya çıkabilir” diyerek açık kapı bıraktı. TBMM Başkanı Çiçek, tutuklu milletvekilleri sorununa çözüm önerilerini almak için CHP, MHP ve BDP grup başkanvekilleri ile dün bir araya geldi. Yaklaşık 1.5 saat süren toplantıda, CHP’nin geçen toplantıda sunduğu CMK değişikliğini içeren önerilerle BDP’nin, anayasanın 83. maddesinde değişiklik yapılmasını içeren önerisi görüşüldü. CHP ve MHP’nin önerileri üzerine BDP anayasa değişikliği konusundaki ısrarından vazgeçerken CMK değişikliği üzerinde üç partinin görüşü doğrultusunda değişiklik metni hazırlandı. CHP’nin daha önce sunduğu tutukluluk süresinin kısaltılmasına ilişkin düzenlemeden vazgeçilirken CMK’nin tutuklulukla ilgili “istisnaları” düzenleyen 100. maddesine tutuklu milletvekilleriyle ilgili “istisna hükmü” konulması üzerinde uzlaşıldı. CMK’nin 100. maddesinin 4. fıkrasının şöyle düzenlenmesi öngörüldü: “Sadece adli para cezası gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarla ilgili olarak ve milletvekilleri hakkında tutuklamaya ve tutukluluğun devamına karar verilemez. Tutuklu ise tu MEHMET HABERAL AYŞE SAYIN CHP İzmir Milletvekili MUSTAFA BALBAY ERGENEKON GİZLİ TANIĞI HİSAR KİMLİĞİNİ AÇIKLADI MHP İstanbul Millevekili ENGİN ALAN ‘Mustafa Duyar’ı Küçük öldürttü’ HATİCE TUNCER tutluluk hali derhal kaldırılır, yargılama tutuksuz sürdürülür. Yargılama sonucu verilecek kararın yerine getirilmesi dönem sonuna bırakılır.” Mevcut yasada “hapis cezasının üst sınırı 1 yıldan fazla olmayan suçlar” tutukluluk kapsamı dışında tutulurken muhalefetin uzlaştığı öneride üst sınır 2 yıla çıkarılıyor. Ancak milletvekilleri konusunda herhangi bir süre sınırı konulmuyor. Görüşmenin ardından TBMM Başkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Sorunun siyaset malzemesi yapılmadan 4 parti grubunun mutabık kalacağı bir şekilde yasal zeminde çözümlenmesi hususunda görüş birliğine varıldığı” bildirildi. Muhalefet, AKP ve Başbakan’ın “aralarında anlaşsınlar” koşulu nu dünkü uzlaşmayla yerine getirirken Çiçek’in uzlaşılan metnini AKP’ye iletmesi kararlaştırıldı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ı bilgilerdiren Çiçek, Adalet Bakanı Ergin’i de makamında kabul etti. Ergin, “Sayın başkan görüşmelerini yapmıştır, ama bundan sonra AKP grubunun görüşleri, diğer partilerin yaklaşımları değerlendirilecektir. Formülasyon üzerinde çalışıyorlar bildiğim kadarıyla. Burada uygulanabilir bir formül oluştuğunda ve üzerinde mutabık kalınırsa netice alınabilir. Ama olay bitti demek için henüz erken” dedi. Gazetecilerin muhalefetin uzlaşma metninin bakanlığı tarafından incelenip incelenmeyeceği yönündeki soru üzerine de Ergin, çalışmaları TBMM Başkanlığı’nın yürüttüğü nü, bakanlık olarak da zaman zaman kendilerinin görüşlerine başvurulduğunu ifade etti. CHP lideri Kemal KılıçGazetecilerin mudaroğlu, BosnaHersek’te gazetecilerin tutuklu vekilhalefetin uzlaştığı lerle ilgili yasa değişikliği kometni nasıl buldunusunda “Meclis’ten çıkması 2 ğunu sorması üzehaftayı bulur mu” sorusu üzeririne de Ergin şunne, “AKP sorun çıkarmazsa Mecları söyledi: “Malis’ten bir günde geçer. Cumhurkul bir noktaya başkanı da bekletmez, bir günde gelinme ihtimaonaylar. En geç bir hafta içinde linden bahsedilaramızda olabilirler” dedi. Böyle di. Bu noktaya bir durumda tutuklu vekilleri karşılayıp karşılamayacaklarının sogelinebilirse umurulması üzerine Kılıçdaroğlu, yorum netice alıcı “Karşılamaya bir heyet gönbir formül ortaya deririz” dedi. “Yeni anayasa çıkabilir. Ama şu an çalışmalarına olumlu etki için bu formül ortaya eder mi” sorusu üzerine çıkmıştır demek için de Kılıçdaroğlu, “Genel henüz erken.” ortam daha rahat olur” dedi. ‘BİR HAFTA İÇİNDE ARAMIZDA OLABİLİRLER’ Birinci Ergenekon davasında ifade veren gizli tanık Hisar, Sabancı suikastını, tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün azmettirdiğini öne sürdü. Silivri’deki davanın 224. duruşmasında ifade veren Hisar, işlediği bir suç nedeniyle kaldığı Kırklareli Cezaevi’nde, 9 Ocak 1996’daki Sabancı Center baskını tetikçisi Duyar’ın öldürüleceğini öğrendiğini ve bir süre sonra Duyar’a da bu durumu anlattığını ifade etti. Hisar, “Mustafa Duyar sürekli rahatsız ediliyordu. Özdemir Sabancı’nın neden öldürmek istendiğini anlatmak istiyordu, ancak kimseye güvenemiyordu. Duyar’ın öldürüleceğini Kırklareli Başsavcısı Hüseyin Bey’e söyledim. ‘Olur mu?’ dedi. Duyar bunun üzerine Muğla Cezaevi’ne gitmek için dilekçe verdi. Ancak Afyon Cezaevi’ne gönderildi” dedi. Gizli tanık, çete lideri Vedat Ergin’in adamlarının kendisini dövdüğünü ve ardından sevk edildikleri Afyon Cezaevi’nde Duyar’ı öldürdüklerini söyledi. Vedat Ergin’in adamlarının kendi aralarında konuşurken “Veli Küçük’ün Mustafa Duyar’ın öldürülmesi için 300 bin dolar verdiğini” duyduğunu öne süren gizli tanık Hisar iddialarını söyle sürdürdü: “Karagümrük çetesine bu para Veli Küçük tarafından ödendi ya da aracılarıyla ödedi. Parayı da Sabancı ailesinden aldıklarını tahmin ediyorum. ‘Sizin adınıza cezaevinde öldürdük’ diye Sabancı ailesini de susturmuşlardır. ” Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Hisar’ın savcılıkta verdiği ifadede “Recep Tayyip Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi’ndeyken gardiyanlar tarafından öldürülecekti” şeklindeki iddialarını hatırlattı. Hisar, “Recep Tayyip Erdoğan, Pınarhisar Cezaevi’ne konulduğunda Kırklareli Cezaevi’nde görevli gardiyanlar Remzi, Fadil ve Tampon Ahmet lakaplı gardiyanların tayinleri çıktı. Ahmet açık vermiş herhalde. Öldürülmesinden vazgeçmiş. Bana cezaevinde başgardiyan Zafer söyledi” dedi. Hisar, Pekgüzel’in sorusu üzerine Duyar’ın yanına MİT görevlilerinin de geldiğini söyledi. Davaya müdahil olmak için başvuran Semra Polat Duyar’ın mahkemeye gönderdiği dilekçede “Eşim Mustafa Duyar’ın öldürülmesinde Ergenekon örgütünün parmağı olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdiği öğrenildi. BDP Şırnak Millevekili SELMA IRMAK ERGENEKON SORUŞTURMASINDA YENİ İDDİANAME HASAN GERÇEKER: İstinaf mahkemeleri uygulamaya geçsin OZAN YAYMAN Prof. Dr. Yenise uzun tutukluluk sorununun çözümünü anlattı: ‘POLİS BİLGİSAYARDA ARAMA YAPAMAZ’ İZMİR Eski Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay’ın iş yükünün fazla olduğunu söyleyerek “Yüksek mahkemenin iş yükünü azaltacak istinaf mahkemelerinin kurulması için 7 yıl önce yasa çıktı, ancak uygulamaya bir türlü geçilemiyor” dedi. Gerçeker, Türkiye’de 100 bin kişiye 9 hâkim düştüğünü de belirterek “Bu oran uluslararası normların çok altında” diye konuştu. Yaşar Üniversitesi tarafından düzenlenen etkinliğe katılan Gerçeker, Türkiye’de 30 bin hâkim olması gerektiği halde yaklaşık 13 bin hâkim bulunduğunu söyledi. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak da, “İstinaf mahkemelerinin 2014 yılında faaliyete geçirileceği söyleniyor. Ama 2014 yılında başlar mı, onu bilmiyorum” dedi. İtalya ve Fransa’ya bakın HÜLYA KESKİN ‘Eruygur dinletip örgüte servis etti’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon soruşturması kapsamında, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek ile Ulusal Kanal eski Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü’nün de aralarında bulunduğu 14 kişi hakkında hazırlanan iddianamede sanıkların ülkede kaos ortamı oluşturmaya çalıştıkları öne sürüldü. Şüphelilerin 7.5 ile 21 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları istenen 93 sayfalık iddianamede, Başbakan ve üst düzey bürokratlara ait telefon kayıtlarının Ergenekon üyelerince, Cumhuriyet Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında elde edildiği, uygun görülen zamanda İP, Aydınlık dergisi ve Ulusal Kanal’da çalışan örgüt üyelerine servis edildiği öne sürüldü. Telefon kayıtlarının dönemin Jandarma Genel Komutanı olan sanık Şener Eruygur’un talimatları doğrultusunda kaydedildiği iddia edildi. İddianamede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ile yaptığı telefon görüşmesinin, İP Genel Merkezi’nde 17 Ekim 2009 tarihinde yapılan basın toplantısında açıklandığına dikkat çekildi. İddianamede, Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız ve Taraf gazetesi yazarı Yasemin Çongar arasında eposta yazışmaları yapıldığı izlenimi oluşturmak için sahte email adresleri alındığı öne sürüldü. Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey, uzun tutukluluk sürecinin yaşanmaması için İtalya ve Fransa’daki uygulamanın Türkiye’ye getirilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Yenisey, “İtalya ve Fransa’da kişinin kesinleşmiş hükmünü beklediği süre, aldığı mahkumiyet cezasının yarısından fazla olamaz. Yani kişi 10 yıl hapis cezası aldıysa, 5 yıldan fazla Yargıtay sürecini bekleyemez. Bizde ise Yargıtay’ın iş yükü fazla olduğundan kişiler yıllarca kesinleşmiş hükmü bekliyor. Bu uygulamanın Türkiye’ye getirilmesi şart” dedi. Prof. Dr. Yenisey, tutuklama kararı için kuvvetli suç ile kişinin kaçma ve delil karartma ihtimalinin bulunması gerektiğini vurguladı. Bir hâkimin tutuklama kararı vermezi için bazı olgular ile bunları destekleyen hukuka uygun delillerin bulunması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yenisey, “Hâkim tutuklama kararı verirken de gerekçesini yazmak zorunda. Türkiye’de ise hâkimler genellikle gerekçe göstermiyor, bundan çekiniyorlar. Haklı bir sebepleri de var. Hâkim ayrıntılı olarak olayı tartışırsa, ‘önyargılı olur ve oyunu belli etmiş olur’ düşüncesi var. Hâkimler de reddi hâkimden kaçınmak için gerekçe yazmıyorlar. Ancak reddi hâkim oluşturmayacak şekilde gerekçe yazılmalıdır” dedi. evcut yasalar uygulansın’ Türkiye’de “sağlam olmayan yani delil durumu kişinin mahkumiyetini gerektirmeyen davaların açıldığını” vurgulayan Prof.Dr. Yenisey, “Savcıların her işi davaya götürmemesi gerekiyor. Uzlaşma müessesesi ve iddianamenin geri iade edilmesi mekanizmalarının çalışması gerekli. Kanun değişikliğinden ziyade, mevzut yasaların tam olarak uygulanması gerekli” ifadelerini kullandı. ‘M Prof. Dr. Yenisey, “Bilgisayarda arama konusunun yasalarda özel olarak düzenlendiğini görüyoruz. Ancak tek maddede eksik düzenlenmiştir. Söz konusu yasa yeni gelişmeleri yansıtmıyor. Bilgisayarda birçok doküman var. Her doküman bir ‘ev’ gibi kabul edilir ve herbir eve girmek için nasıl ayrı hâkim kararı gerekiyorsa her dokümana bakmak için de ayrı ayrı karar gerekir. Ayrıca bu incelemeyi bilirkişilerin yapması gerekli. Polis bu işi yapamaz” diye konuştu. HRANT DİNK KATİLİ OGÜN SAMAST Prof. Dr. Yenisey Mahkeme Yargıtay kararını bekleyecek HİLAL KÖSE HSYK’ye, yanlı yargılama yapıldığı ve kanıtların savunmaya verilmediği iddiasıyla başvurulmuştu Balyoz hâkimleri için inceleme izni İstanbul Haber Servisi Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) sanık avukatlarının dilekçeleri üzerine Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetindeki hâkimler hakkında “inceleme” yapılmasına “olur” verdi. HSYK, Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, üye hâkimler Ali Efendi Peksak ve Murat Üründü hakkında inceleme yapmak üzere İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali Alçık’ı görevlendirdi. Eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, 19 Eylül 2011’de İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken ve üye hâkimler Ali Efendi Peksak ile Murat Üründü hakkında “yanlı yargılama yaptıkları, birçok kanıtı savunma avukatlarına hiç vermedikleri ya da geç verdikleri” gerekçesiyle şikâyette bulundu. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan Ali Alçık tarafından avukat Hüseyin Ersöz’e gönderilen yazıda, “Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı’na yazmış olduğunuz 19 Eylül 2011 tarihli şikâyet dilekçeniz üzerine HSYK Başkanlığı 3. Dairesi’nin 23 Şubat 2121 tarihli kararı ile inceleme izni verilmiş olup, bu dilekçe ile birlikte 10 Mart 2012 tarihli ‘olur’ kararının gönderildiği, söz konusu yazı ile tarafımıza yetki ve görev verildiği anlaşılmıştır” denildi. Hâkim Alçık, HSYK’nin “olur” yazısının avukatların dilekçesiyle birlikte kendisine 10 Nisan 2012 tarihinde ulaştığını ve işleme konulduğunu kaydetti. Avukatlar Ülgen ve Ersöz, avukatların “tanık dinletme ve bilirkişi incelemesi” yapılmasını kabul etmeyen mahkemeyi protesto için duruşmalara girmemeleri nedeniyle gergin geçen 19 Nisan’daki duruşmanın ardından da HSYK’ye ayrı bir şikâyet dilekçesi göndermişlerdi. Balyoz davası mahkeme tarafından “Avukatların duruşmalara girmemesi nedeniyle yargılama yapılamayacağı gerekçesiyle” 34 Mayıs 2012 tarihlerine ertelenmişti. Davada 250’si tutuklu 365 sanık yargılanıyor. C MY B C MY B Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast’ı “terör örgütü üyesi olmak” suçundan yargılayan mahkeme, polis muhbiri Erhan Tuncel, azmettirici Yasin Hayal dahil 19 sanığın “örgüt” suçundan beraat ettiği davanın Yargıtay’daki sonucunun beklenmesine karar verdi. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Dink ailesi avukatı Cem Halavurt, Devlet Denetleme Kurulu raporundaki tespitler ışığında, ana dava sanıklarından Mustafa Öztürk’e ait, İstihbarat Daire Başkanlığı’nca soruşturma aşamasında gönderilmeyen dinleme kayıtlarının istenmesini talep etti. Tuncel ve Hayal’e ait toplam 6 bin 250 ses dosyasının bir polis tarafından kısa sürede incelenerek imha edildiğine dikkat çeken Halavurt, buna neden olan görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Halavurt, “Akbank Pangaltı Şubesi’nin İstanbul TEM görevlilerince el konan cinayet gününe ait güvenlik kamera görüntülerinin Emniyet’te silindiği raporlarla açığa çıkarılmış durumda. Bu kayıtlar, polislerin bilgisayarlarında, harddisklerinde araştırılmalıdır” dedi. Hayal ve Tuncel’in Trabzon Emniyet ve jandarma ilişkilerinin derinlemesini araştırılmasını da isteyen Halavurt, dönemin TEM Şube Müdürü Yahya Öztürk’ün ifadesinin alınmasını, Yasin Hayal’in babası Bahattin Hayal’le yüzleştirilmesini talep etti. Samast’ın cinayetten önce 1 saat kaldığı internet kafenin sahibi Cavit Kılıç’ın irtibatlarının araştırılması gerektiğine dikkat çekti.