Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 2012 CUMA 18 SPOR ASLARINDAN YOKSUN ÇIKTIĞI MAÇTA KARABÜK’Ü YENİP FİNALDE BURSA’NIN RAKİBİ OLDU Kanarya kupaya uçuyor ANKARA F.Bahçe 29 yıldır hasretle beklediği Türkiye Kupası’nın ucundan tuttu. 19 Mayıs Stadı’nda 15 bine yakın seyirci önünde 6 eksiğine rağmen Sarı Lacivertliler tempolu oyunlarıyla rakibi Karabük’e şans tanımadı. Ankara’nın serin bir bahar havasındaki zorlu mücadelede F.Bahçe taraftarları takımlarına maç boyunca büyük destek verdi. Özellikle orta sahada top tutan zaman zaman da ileride 3 oyuncuyla hücum eden F.Bahçe ilk golü frikikten buldu. Nöbetçi golcü Semih Sarı Lacivertlileri öne geçiren golü duran toptan kaydetti. 36. 90 DAKİKA ALİ ABALI Adım Adım Hedefe dakikada gelen golden sonra Sarı Lacivertliler daha da rahatladı. 44. dakikada ara pasına yetişen Stoch ceza sahası içerisinde çok müsait olmasına rağmen pozisyonu gole çeviremedi. İkinci devre başladığında Karabüklü oyuncular canlanır gibi oldu. F.Bahçeli futbolcular tüm hatlarıyla Karabük sahasındayken Mehmet Yıldız topa yetişti ancak ceza sahasına girerken topu kaleci Mert’e nişanlayınca Karabükspor net bir pozisyondan yararlanamadı. F.Bahçeliler ilkyarıdaki tempoyu yakalayınca üstünlüğü yine ele geçirdi. 58. dakikada uzaklardan gelen topu kaleci Bora yumruklamak istedi ancak vuruşu kısa kalınca karambolde topu önünde bulan Dia ikinci golü kaydetti. Karşılaşmanın hakemi Tolga Özkalfa uzun süre kartlarına başvurmadı ve iyi bir yönetim gösterdi. ELEŞTİRİ HİLMİ TÜRKAY Kolay Tur 29 YILLIK ÖZLEM BİTİYOR MU? SEVİL ARINAN ANKARA F.Bahçe Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde 6 as oyuncusunda eksik çıktığı Karabük karşısında zafere ulaşarak finale yükseldi. Türkiye Kupası’nı en son 198283 sezonunda kaldıran Sarı Lacivertliler, finalde Bursaspor’u devirmesi halinde 29 yıllık özlemini bitirmiş olacak. Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, ilk finali yakaladıkları için mutlu olduklarını belirterek “Maç boyunca tuzağa düşmeden, sabırlı ve ayağa paslarla oynadık. Birinci finali yakaladığımız için çok mutluyuz. Bundan sonraki amacımız muhtemelen 13 Mayıs’ta oynanacak Galatasaray maçına daha hazır olmak” diye konuştu. ? KOCAMAN ENGELLİLERİ İZLEDİ Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman ve futbolcular karşılaşma öncesi görme engellilerin maçını izledi. Görme engellilerin mücadelesinin ardından futbolcular Sarı Lacivertli oyuncular ve teknik ekiple hatıra fotoğrafı çektirdi. F.Bahçeli futbolcular maç sonrası büyük coşku yaşadı. (Fotoğraf: FATİH ERDOĞDU) K. KARABÜK: 0 FENERBAHÇE: 2 STAT: 19 Mayıs HAKEMLER: Tolga Özkalfa (6), Cem Satman (6), Hakan Yemişken (6) K. KARABÜKSPOR: Bora (5), Seric (6) (dk. 82 Anıl), Mabiala (5), Jahic (5), Uğur (6), Cernat (5) (dk 60 Güven 5), Birol (5) (dk 46 Hamroun 6), Mustafa (6), Raqued (5), Mehmet (4), İlhan (5) F.BAHÇE: Mert (6), Orhan (6), Caner (6) (dk 85 Gökay ), Bilica (6), Serdar (6), Selçuk (6) (dk 75. Özgür 6), Baroni (6), Stoch (7), Dia (7) (dk 75 Ziegler 5), Özer (6), Semih (7) GOLLER: Dk. 36 Semih, dk 58 Dia (F.Bahçe) SARI KARTLAR: Jahic, Mustafa, Uğur (K.Karabük) Dia, Stoch, Gökay (Fenerbahçe) ÖZDEMİR: ÇİFTE ZAFER İSTİYORUZ ? Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir “Türkiye Kupası‘nda biliyorsunuz 5 defa üst üste finale çıktık. Artık bu sene kupayı almak istiyoruz ve inşallah hem kupayı, hem de şampiyonluğu alacağız” dedi. Öte yandan Ankara 19 Mayıs Stadı’ndaki karşılaşmanın ikinci yarısında Karabük’leFenerbahçe taraftarları arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. Araya giren güvenlik güçleri olayları büyümeden önledi. Alex’in, Yobo’nun, Bekir’in, Mehmet Topuz’un, Sow’un sakat, Emre’nin de ceza olduğunu düşündüğümüzde Karabükspor maçı çok kolay geçmeyecek gibi görünüyordu. Bir de kafalarda pazar günü oynanacak Beşiktaş karşılaşması vardı. Aykut Kocaman sakat futbolcularının hiçbirini riske atmadı. Hatta kaleci Volkan ile Gökhan Gönül’ü dahi yedek kulübesinde oturttu. Forma şansını az bulanlar için iyi bir şanstı bu 90 dakika. Bir gün önceki yazımda ifade ettiğim gibi bazı futbolcular az oynatıldıkları için kendilerini çabuk bırakıyorlar ama hiç olmadık bir yerde “Hadi sıra sende” denildiğinde tel tel dökülüyorlar. Bunun örnekleri çoktur. Dün geceki maçta Sarı Lacivertli futbolcuları dikkatle izledim. Karşılaşmaya takım olarak kötü başladılar. Sonra ilerleyen dakikalarla birlikte sahanın her yerine yayıldılar. Haftalardır takımın en başarılı isimleri arasında yer alan Cristian yine iyi bir toparlayıcı pozisyonundaydı. Sağa ve sola deplase olan arkadaşlarına attığı paslar çoğu kez Karabük kalesinde tehlike yarattı. Semih’in golü on numaraydı. Semih uzun zamandır sıkıntı ve stres dolu günler yaşıyordu. Bilindiği üzere; adı ara transferde Nobre ile takasta gündeme gelmiş, gitmek istemeyince transfer gerçekleşmemiş, sonrasında da Aykut Kocaman tarafından dışlanmıştı. Kocaman, futbolcusuna yeniden şans vermeye başladı. Belli ki Semih’i kazanmak istiyor. Yıldız golcü 11’de çıktı sahaya. Oyun içinde aşırı katkı yapmasa da vasatın altına düşmedi. Bende hayal kırıklığı yaratan futbolcu Dia. Gol atsa da (boş kaleye yuvarladı) bal yapmayan arı. Bazıları vardır, böyle fırsat yakalamışken ölümüne oynarlar. Senegalli’nin umarsamaz tavırları, açıkca gitmek istediğini gösteriyor. Sezon sonu hiç düşünmeden gönderilmeli. Stoch’un birkaç pozisyonda egoistliğini hoş karşılamadım. Slovak isme birileri futbolun takım oyunu olduğunu söylemeli. Haydi bugün galipken o hareketleri yaptın, tamam ama yarın farklı bir durumda aynısını tekrarlayacak olursan; o zaman en başta arkadaşlarının, sonra da tribünlerin hedefi haline gelirsin. Biliyorum ki çok seviliyor, yine de bizden bir uyarı. Katkısı olmadı mı, elbette oldu. Çok daha iyi bir Stoch da olabilirdi... Kaleci Mert için fazla söze gerek yok. Volkan’ın yolunda ilerliyor. Fenerbahçe, kalecilerinden yana çok şanslı. Daha görev bekleyen Serdar Kırıntılı var. Savunma da hatasız gece geçirdi. Karabükspor’dan farklı bir oyun bekliyordum. Fenerbahçe’ye göre maça daha kontsantre olmuşlardır diye düşündüm. Ne yazık ki oyuncularda bunu göremedim. Kazanmak için de hiçbir şey yapmadılar. Maçtan önce tedirgindim, neredeyse ortada bir takım yoktu, hatta böyle bir haber yapmıştım. Düşündüğüm gibi olmadı ve Fenerbahçe karşılaşmayı rahat kazandı. SarıLacivertliler’de Başkan Aziz Yıldırım’ın karara tepkili olduğu iddia edildi Abartmayın Beyler! Yeter be! Sıktınız artık... Her yerde şike, her maçta satış arayan paranoyaklar; sizlere söylüyorum: Kesin artık! İşi öyle boyutlara taşıdınız ki FenerbahçeGalatasaray futbol derbisinde bile “ince iş” arıyorsunuz. Neymiş? Galatasaray her durumda şampiyon olacakmış ama bu maçı Fenerbahçe’nin kazanması gerekiyormuş. İddiaymış, kumarmış, cartmış, curtmuş... Yuh! O maçı izleyip de bu sözleri söyleyenlere başka ne denir ki? Yuh! Eğer o gün topun canı istese, bu işin ne iddiası kalırdı ne de kumarı. Topu mu satın aldı birileri? Yoksa... İddiacıların bir büyücüsü mü vardı? Bilirsiniz: Girmeyince girmez o top. İşte BarcelonaChelsea maçı! Orada da şike mi vardı? Şampiyonlar Ligi yarıfinalinde şike mi olur be adamlar? FenerbahçeGalatasaray derbisinde “tezgâh” mı olur bre dangalaklar? Kafayı yemiş olmalısınız hepiniz... Gelelim basketbola. Karşıyaka, Olin Edirne maçını bilerek kaybetmişmiş... Kaynak: Trabzon! Fikir babası: Halil Üner! Yahu Halil kardeşim. Elin maçıyla ne ilgin var senin. Birer ikişer sayıyla yitirdiğiniz üç önemli maçı kazansaydınız alnınızın teriyle kalmış olacaktınız birinci ligde. Olmadı! Düştünüz. Şimdi dönüp Karşıyaka’ya çamur bulaştırmak sizi kurtaracak mı? Sen Karşıyaka’nın koçu olsan ne yapardın? Altı hafta boyunca sıralamadaki yerini değiştirmeyecek boş maçlar oynamak durumunda kalsan, takımını nasıl motive ederdin? Ya da... Açık konuş: Başka bir takım için çaba harcar mıydın? Menajerler eliyle maç alınıp satılması konusunu seversin sen. O maçta ne oldu sence? Aynı menajere bağlı oyuncu ve antrenörler arasında böyle bir tezgâh dönüyorsa, AntalyaKarşıyaka maçı bunun için en uygun ortam değil miydi? Antalya antrenörü Sakota ile Karşıyaka’nın iki yabancısı aynı paketteler. Sonuç: Karşıyaka kazandı o maçı. Sakota zor durumda kaldı. Peki ama.. Ya tersi olsaydı... Neler üretirdin kimbilir? Futbol, basketbol.. Fark etmez! Bu sporlar kumar aracı olarak kullanıldığı sürece “her maç temizdir” iddiasında bulunmak safdilliktir ama sapla samanı birbirinden ayırın beyler! “Aşağılarda” bir şeyler dönüyor olabilir bu “âlemde”. Yani.. Birileri maç alıp maç satıyordur; kumar oynuyor, oynatıyordur. İşin içerisine büyük paralar girince de.. Kumarın kendi yasaları işliyordur, ama suyunu çıkarmayın bu işin: Her öküzün altında buzağı aranmaz! Geçen gün bir ekonomi programında kerli felli bir adam, “borsamorsa” derken birden yırtık yerden çıkıverdi: “Bizim kulüp küme düştü çünkü biz maç satın almayı bilmiyorduk.” Çüş! Ne o adamın, ne de kulübünün adını anmaya gerek var burada ama.. “Okumuşu böyleyse cahili ne yapmaz bu ülkede?” diye düşündüm sabah sabah. Ve.. Terbiyemi bozdum: Çüşşşş... F.Bahçe CAS’tan çekildi Spor Servisi Şike ve teşvik soruşturması nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Fenerbahçe, dün tarihi bir karar alarak UEFA ve TFF’ye karşı CAS’a açtığı davadan feragat ettiğini açıkladı. 3 Temmuz 2011 tarihinde başlatılan soruşturmanın ardından Sarı Lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi’nden men edilmesiyle başlayan dava süreci, Fenerbahçe’nin 18 Haziran’da görüşülecek CAS davasından vazgeçtiğini UEFA ve Türkiye Futbol Federasyonu’na resmen bildirmesiyle sona erdi. ORAN: FUTBOLU DA MUTANTA ÇEVİRDİLER ANKARA (Cumhuriyet) CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, siyasetin 3 Temmuz’dan önce ve sonra futbola yoğun bir şekilde elini kolunu soktuğunu savunarak, “Hükümet, Türk sporunu ve futbolu da kendine göre formatlamak istedi. Ne oldu? Futbolu da mutanta çevirdiler. Yargı, sanat, eğitim, medya derken sporu da dejenere ettiler” dedi. Pazartesi günü dava süreciyle ilgili çok ciddi bir hukuksuzluğu da ortaya koyacağını savunan Oran, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın tahliye olabileceğini de bu mahkemeden sonra düşündüğünü söyledi. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Oran, önceki gün Trabzonspor Başkanı Sadri Şener’in bir açıklama yaptığını belirterek, “Açıklamasında benden ve partimizden bahsetti. Açıklamasında bir noktaya katılıyoruz, işi bu hale getiren siyaset” dedi. Oran, “6222 sayılı yasa, güya sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesini sağlayacaktı, hükümet şiddetin, nefretin ve kindarlığın ağababasını yaptı. 3 Temmuz’dan beri süreci takip ediyorum. Bu davada birçok spor kulübü yöneticisi gibi Sayın Sadri Şener de yargılanıyor. CHP olarak biz bu olaya bir spor kulübü davası olarak bakmıyoruz. Bu davayı Türk futbolu adına takip ediyoruz” diye konuştu. ETİK KURUL: BAZI ŞÜPHELİLERLE İLGİLİ SOMUT KANIT BULAMADIK ürkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu, şike operasyonlarına yönelik yaptığı inceleme sonunda raporunu TFF Yönetim Kurulu’na sunmak üzere Federasyon Başkanlığına gönderdi. Raporla ilgili yapılan açıklamada “Kurulumuz, yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda, müsabakalardaki eylemler bakımından ilgili bazı kişiler hakkında, “şike”, “şike teşebbüsü”, “teşvik primi” veya “teşvik primine teşebbüs” şüphesinin mevcut olup olmadığı ve bu kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesinin mümkün olup olmadığı bakımından kanaate ulaşmıştır; bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise “kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı“ şeklinde görüş bildirmiştir. Ayrıca Kurulumuz, dosyadaki kanıtlar çerçevesinde bazı kişilerin, Savcılık evrakında “şüpheli” olarak belirtilmelerine rağmen, “somut olayla ilgisini gösteren kanıt bulunmadığı” yönünde kanaat bildirmiştir” ifadeleri dikkat çekerken iddiname öncesi düzenlenen rapordan farklı olarak soruşturmada adı geçen isimlerin de ifadelerine Etik Kurul tarafından başvurulduğu ve dava konusu olan delillerin de tamamanın incelendiği belirtildi. T davasının geri çekilmesi ve TFF Etik Kurulu’nun da raporunu dün federasyonu teslim etmesi akılları karıştırdı. Aylardır merakla beklenen iki konunun aynı gün netleşmesi dikkat çekerken Yıldırım’ın ceza almayacağı ifade edildi. Raporda TFF Etik Kurulu, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın şikeye karıştığına dair emare bulamadığı yazılırken şikeye karışıldığını gösteren hiçbir belgi ve konuşmaya rastlanmadığı vurgulandı. Rapor bu şekilde kabul edilirse Yıldırım sportif ceza almayacak. Üyelere mektup Aziz Yıldırım, Sarı Lacivertlileri üyelere gönderdiği mektupta F.Bahçe’yi ele geçirme operasyonuna dikkat çekerek şu ifadelere yer verdi: “Türk Futbolu’nun geneline yönelik olarak başlatılan bir temizlenme operasyonu gibi kamuoyuna duyurulan operasyonun, günlerin geçmesi ile sadece Fenerbahçe Spor Kulübü’nü hedef alarak gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştır. Genel kurulumuz bu çınarın yakılıp yok edilmesine izin vermemelidir.” Toplantı trafiği Önceki gün Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın talimatıyla birlikte asbaşkan Nihat Özdemir, TFF binasına giderek Yıldırım Demirören ile görüştü. Kararlarını TFF Başkanı’na ileten Özdemir’in bu açıklamasının ardından Demirören sürpriz bir şekilde Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz ile bir araya geldi. Şike soruşturmasını yürüten Mehmet Berk ile değil de Öz ile görüşen Demirören’in bu hareketinin CAS davasıyla ile ilgili olduğu iddia edildi. Fenerbahçeliler tepkili Fenerbahçeli taraftarlar, Sarı Lacivertlilerin davasını CAS’tan çekmesine tepki gösterdi. Asbaşkanı Ali Koç’un daha önce yaptığı, “Davayı Türk futbolunun menfaatleri adına İsviçre yerel mahkemesinde değil CAS’ta açtık. Bu bizim ‘Yıldırım’ iddia Fenerbahçe yönetiminin sürpriz bir şekilde CAS’ta açtığı 45 milyon Avroluk davayı geri çekmesinin Sarı Lacivertlilerde krize neden olduğu öğrenildi. Metris Cezaevi’nde bulunan Aziz Yıldırım’ın bu kararla ilgili bilgisinin olmadığı ve farklı görüş bildirdiği iddia edildi. namus meselemiz” açıklaması nedeniyle eleştiri okları yönetime çevrildi. Kulübün bu kadar kararlı olmasına karşın davayı neden çektiği kafalarda soru işareti yaratırken gözler TFF Etik Kurulu raporuna çevrildi. Şike ve teşvik soruşturması nedeniyle tutuklu yargılanan Fenerbahçe Asbaşkanı Aziz Yıldırım’ın talimatıyla CAS C MY B C MY B