19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 NİSAN 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sanık generaller Balyoz’u anlattıkları mektupta, ‘Başınızı kuma gömme hakkına sahip değilsiniz’ dediler 7 ‘Hedef terfisi yaklaşanlar’ İstanbul Haber Servisi Eski Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı, Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, Tuğamiral Levent Görgeç ve Koramiral Deniz Cora’nın da aralarında bulunduğu toplam 50 sanık, gönderdikleri mektupla Balyoz Davası’nda sahte raporların, belgelerin kanıtlandığını anlatarak, dava ile generallik ve amirallik sıraları yaklaşan subaylar ile general ve amirallik yapan komutanların hedef alındığı bildirdi. Mektupta, “Türkiye’de aydınlar, bilim insanları, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları ve adaleti sağlamakla görevli kurumlar başlarını kuma gömme hakkına sahip değildir. İş TUTUKLU ASKERLERDEN AKP’Lİ VEKİLLERE MEKTUP: ÜRETİLMİŞ DELİLLERLE YARGILANIYORUZ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balyoz davası kapsamında Maltepe Askeri Cezaevi’nde tutuklu sanık askerler, AKP milletvekillerine mektup gönderdi. Tutuklu 11 subayın imzalayarak gönderdiği mektupta, yargının herkese dokunabilmesinin önemine işaret edilirken bunun üretilmiş değil ciddi delillerle yapılmasının zorunluluğu vurgulandı. Balyoz davasındaki bazı gerçekleri iletmek istediklerini te bu, tarihe ve çocuklarımıza bırakabileceğimiz en kötü mirastır ve Türk tarihine ihanettir. Ülkemizin geleceğini de ipotek altına alabilecek bu durumdan bir an önce kurtulmamız gerekmektedir” denildi. belirten tutuklu askerlerin mektubunda, “İleteceğimiz, tüm bilgiler, dava dosyalarından, mahkeme tutanaklarından ve bilirkişi raporlarından gerçeklenebilir. Bunları her fırsatta Sayın Başbakanımıza da iletmeye çalıştığımızı bilmenizi isteriz” denildi. Mektupta, dava dosyasındaki çarpıtma ve yanlışlar da sıralandı. İddialara dayanak yapılan dijital verilerdeki tutarsızlık bulunduğu vurgulandı. seminerdeki tüm konuşmaların kayıt altına alındığı, bu kayıtların daha sonra ise art niyetli kişiler tarafından sızdırıldığı belirtildi. Mektupta, “Seminerde Balyoz, Oraj, Suga, Sakal ve Çarşaf plan Balyoz davası sanıkları tarafından gönderilen 12 sayfalık mektupta, Balyoz davasının dayanağı olduğu iddia edilen seminerin ülkeye yönelik en kötü durumların tartışıldığı bir harekât planı olduğu vurgulanarak, larının adlarının dahi geçmemiştir. Çünkü bunların tamamı sahtedir. Bunu mahkeme tarafından çağırılıp dinlenen 31 tanık da teyit etmiştir” ifadeleri kullanıldı. Tutuklanan sanıkların çoğunun dönemin en başarılı subayları olduğunun belirtildiği mektupta, “Sahteciler, iftira ile istemedikleri subayları tasfiye etmek istemektedirler. Ayrıca henüz tutuklanmamış subaylara ‘Dikkat edin, sizin hakkınızda da sahte dijital veri üretip tutuklanmanızı sağlarız, bunları medyada yayınlatarak hayatınızı karartabiliriz’ mesajı ile gözdağı vermektedirler” denildi. (Mektubun tam metnini Cumhuriyet portaldan okuyabilirsiniz.) Bu Bir CHP Yazısı Olacaktı... Başbakan her salı günü partisinin grup kürsüsünden, ülkenin genel durumu, hükümetten çözüm bekleyen sorunlar hakkında düşünce açıklamak yerine, ısrarla anamuhalefet partisini hedef alıyor. Daha doğrusu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçirmiş olduğu büyük değişimleri de görmezden gelmekte ısrar ederek; İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanlığı dönemini nasıl eleştirebilirim diye devlet arşivlerinde özel taramalar yaptırtıyor. Aradıkları, Hitler Almanya’sının Trakya; Stalin dönemi Sovyet Rusya’nın da ArdahanKars varoşlarına dayandığı, Boğazlar üzerinde hak iddia ettiği günlerde olağanüstü koşullar altındaki ülkenin savunması için alınmış olan seferberlik önlemlerini büyüteçlerle çarpıtacak örneklerdir. Öylelikle de bugünkü kuşakların beyinlerini yıkayarak merhum İsmet İnönü’yü din düşmanı olarak göstermek! Dünkü grup konuşmasının bütün dolgu malzemesi, 1940’lı yıllarda hangi camilerin amacı dışında kullanıldığı, ahır haline getirilerek, süvari ve topçu birliklerinin atlarının bile bağlandığı temaları üstüne kurulmuştu. Oysa, o günleri yaşayanlar bir yana; bugünkü orta yaşlı kuşaklar bile, İkinci Dünya Savaşı belasından tek yurttaşın burnu kanamadan nasıl masun kalındığını okuyarak, yabancı belgeselleri beyaz camda izleyerek öğrenmişlerdir. Genç, yaşlı demeden tüm erkeklerin silah altına alındığı bir dönemde, vatan çocuklarını Trakya’nın acımasız kışında yatıracak yer bulmak, hele o dönemin bütçesinin koşullarında kolay değildi Recep Tayyip Bey. Sizi de haksız yere cezaevine sokan o şiirde vurguladığınız gibi, “Minarelerin süngü, kubbelerin miğfer” olarak kullanılması, kutsal inançlarımızın düşman çizmeleri tarafından çiğnenmemesi için başvurulmuş olan çözüm seçeneklerini evirip çevirerek kürsü malzemesi yapmaktan vazgeçmelisiniz. Erdoğan iyi bir tarih bilincine sahip değilse, onun sorumlusu da İsmet İnönü değil, kendisinin merhum babası Ahmet Erdoğan’dır. Okullardaki tarih öğretmenleridir. Birkaç kez yazdım. Çankaya’daki Pembe Köşk’e protokolsüz girebilen birisi olarak şahidim; ikinci kattaki yatak odasında, rahle üstündeki Kuranıkerim, namaz seccadesi rahmetli Mevhibe İnönü’ün ayrılmazları arasındaydı. Paşasının elbiselerini de itina ile hazırlayan Bayan İnönü, ceketinin göğüs ceplerine küçük bir Kuran’ı koymayı da ihmal etmezdi. Pembe Köşk’ün vazgeçilmeyen geleneklerinden birisi de, özel davetlilerin katılımı ile okunan mevlitlerdi. Bunların hiçbirisi gösteriş aracı olarak yapılmadı ve kullanılmadı. ??? Bugünkü yazıda, aslında Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki güncel hizip çekişmelerini ele almayı düşünmüştüm. Değerli bir hekim olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nı görevinden bıktırıp usandıracak kadar, kamuoyu önünde sergilenen çirkin tezgâhtan, perde gerisindeki o iflah olmaz hizip başının amigolarından bahsetmek istiyordum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin yakın gelecekte yeniden bir umut partisi olabilmesi için özellikle Ankara, İzmir ve İstanbul gibi metropolleşen kentlerde taze kana gereksinme duyulduğunu vurgulayarak, yerel önderlere düşen özveri ve sorumluluk yükümlülüklerini ele alacaktım. İktidar partisi liderinin dünkü salı vaazındaki değişmez plak, beni alıp eskilere götürünce, tüm bu konular bir başka yazıya kaldı. Sayın Erdoğan’a şu kadarını anımsatayım: Şayet gözü Çankaya’da ise ve Cumhurbaşkanlığı gibi, tüm cumhurun başkanı olmayı düşünüyorsa Sayın Abdullah Gül’ün izleri üstünde yürüsün. BALYOZ DAVASI AVUKATLARI: ÇANAKKALE KARA SAVAŞLARININ 97. YILDÖNÜMÜ 1. ERGENEKON DAVASI ‘Davayı kilitleyen isim Diken’ İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında Emekli Orgeneral Çetin Doğan ve bazı sanıkların avukatı Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz davayı kendilerinin değil 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken’in kilitlediğini açıkladı. “Balyoz davasını kim uzatıyor ya da gerçeklerden kim kaçıyor” başlığıyla bir basın açıklaması yapan Ülgen ve Ersöz, davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken’in “Avukatların yargılamayı kilitlediğini, yargılamanın işleyişinin müdafilerin insiyatiflerine bırakılamayacağını” ifade ettiğine dikkat çekerek “Avukatlar yargılamayı kilitlemekten çok açmaya çalışmaktadır. Yargılamayı kilitleyen mahkeme başkanının bizzat kendisidir” dedi. Açıklamalarında “Müvekkillerimizi haksız olarak ‘aklayın’ demiyoruz. ‘Suçlu çıkarlarsa mahkum edin’ diyoruz. Ama maddi gerçeğe ulaşmanın yollarını kapamayın, bilime, tekniğe, Ceza Muhakemeleri Kanunu’na (CMK) yüzünüzü dönmeyin diyoruz” açıklamasını yapan avukatlar “Mahkeme isteseydi ifadeler alınmadan da bu inceleme yapılır ve 11 No’lu CD’nin fiilen çöküşü yanında teknik olarak da çöküşü bulunabilirdi. Davayı bu kadar uzatmaya ne gerek vardı” dediler. Tanık İnce: DTO’yu inceleyin HATİCE TUNCER Bakan Guy’dan Gazi’ye övgü MEHMET CELEN ÇANAKKALE Çanakkale Kara Savaşları Zaferi’nin 97. yıldönümü Gelibolu Yarımadası’ndaki Şehitler Anıtı ve 57. Alay Şehitliği’ndeki törenlerle anıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılmadığı törenlerde Vali Güngör Azim Tuna, türbanlı eşiyle yer aldı. Törende Yeni Zelanda hükümetini Savaş Gazileri İşleri Bakanı Nathan Guy temsil etti. Guy, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini anımsatarak “Yeni Zelandalılar, Türk insanının burada haysiyetiyle ve onuruyla ölen ve savaşan insanların anılarına gösterdikleri saygıyı hiçbir zaman unutmayacaktır” dedi. Şehitler Anıtı’ndaki törende, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Yalçın Ataman da bulundu. Şehitlik ziyaretinde Vali Tuna, sembol mezarların üstüne karanfili, konuk Yeni Zelandalı bakanla birlikte koydu. Şehitlikteki törende, Vali Tuna’nın ardından Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşan 18. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ferhat Özgen, Çanakkale Savaşı’nın tarihin akışını değiştirdiğini vurguladı. Yeni Zelanda Gazi İşleri Bakanı Nathan Guy da konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’e değinerek “Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Türk insanının daha önceden istilacı olanlara karşı gösterdikleri nezaketini şu ünlü sözleriyle özetlemektedir. ‘Siz oğullarını ülkelerinden çok uzaklara gönderen analar. Gözyaşlarınızı silin. Sizin oğullarınız şimdi göğsümüzde yatıyorlar ve huzur içindeler. Bu topraklarda yaşamlarını kaybettikten sonra onlar artık bizim de oğullarımız oldular’. Yeni Zelandalılar, Türk insanının burada haysiyetiyle ve onuruyla ölen ve savaşan insanların anılarına gösterdikleri saygıyı hiçbir zaman unutmayacaktır” dedi. Birinci Ergenekon davasında tanık Serhat İnce, tutuklu sanık Sedat Peker’in, amcasının işyerinin 45 günlük gelirini gasp ettiğini öne sürdü. Bir dönem Deniz Ticaret Odası’nda çalıştığını ve ilişkileri bildiğini belirten İnce, “Eğer Ergenekon örgütü araştırılacaksa Deniz Ticaret Odası mercek altına alınmalıdır. Bu davalarda yargılanan bütün paşalar orada istihdam ediliyor” iddiasında bulundu. Davanın 223. duruşmasında, ülkücü gençlik içinde yer aldığını anlatan tanık İnce, tutuksuz sanık Eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz’in tutuklu sanık Veli Küçük’le ilişkisi olduğunu öne sürdü. Aydınlık yazarı Hikmet Çiçek, İnce’ye “Silivri 7 No’lu Cezaevi’ndeyken Savcı Zekeriya Öz’e mektup yazarak tanık olmak istemişsiniz. Ailenizle Sedat Peker arasındaki husumetin etkisi oldu mu” diye sordu. İnce ise “Hem adalet hem de aile nedeniyle” yanıtını verdi. Çiçek “Tanık olarak ifade verdikten ne kadar sonra tahliye oldunuz” sorusu üzerine İnce, Çiçek’e “Siz Veli Küçük’ün avukatı mısınız” diye sordu. Adalet Bakanı Ergin: Çarkın kroki vermedi Adreslerde ceset ve suç bulunamadı ANKARA (ANKA) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ifadesi alınan Ankara’da faili meçhuller soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski özel harekâtçı Ayhan Çarkın’ın açıklamalarında herhangi bir kroki bilgisine rastlanmadığını, basın yayın organlarında krokiden bahsedilmesi üzerine, İstanbul’un Silivri ve Sakarya’nın Sapanca ilçelerinde yer gösterme işlemi yapıldığı ancak ceset veya suç unsuruna rastlanmadığını bildirdi. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Ayhan Çarkın tarafından İstanbul’da verdiği ifade sırasında bir kroki bilgisi verilmiş midir? Bu kapsamda bir ceset araması yapılmış mıdır” sorusunu yönelttiği önergeyi yanıtlayan Ergin, Çarkın’ın gazetelerde çıkan açıklamaları üzerine 22 Aralık 2011 tarihinde gösterme işlemi gerçekleştirildiğini bildirdi. Çarkın’ın ifadelerinde “kroki” bilgisinin yer almadığını belirten Ergin, “Herhangi bir ceset veya suç unsuruna rastlanmadığını” kaydetti. KORKUT EKEN YENİPAZAR’DA Ağar’dan önce inceleme yaptı Haber Merkezi Susurluk davasında aldığı 5 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandıktan sonra hakkında yakalama emri çıkarılan Mehmet Ağar’ın Adalet Bakanlığı’nın belirlediği Aydın Yenipazar Cezaevi’ne teslim olması beklenirken, Ağar’dan önce, aynı davadan mahkum olan arkadaşı emekli Özel Harekâtçı Korkut Eken Yenipazar ilçesine geldi. Mehmet Ağar’ın, kesinleşen cezası için Aydın’ın Yenipazar ilçesindeki kapalı cezaevini tercih etmesinin ardından cezaevinde güvenlik tedbirleri en üst düzeye çıkarıldı. Güvenlik için cezaevinin tel örgüleri yenilenirken, asker sayısı da arttırıldı. Cezaevi içinde ve dışında tadilat çalışmalarının yapıldığı, tadilatın yaklaşık bir hafta daha süreceği, ancak bir odanın hazır olduğu öğrenildi. SEVGİLİ ŞÜKRÜ GÜNBULUTUMUZU KAYBETTİK Cenazesi 25 Nisan 2012 Çarşamba günü Ankara Karşıyaka Merkez Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra uğurlanacaktır. AİLESİ HURİZİYE MURAT BERKE FATMA ENVER İHSAN GÜNBULUT C MY B Jandarma Komutanlığı’na ziyaret Eski MİT Güvenlik Dairesi Başkan Yardımcısı emekli Özel Harekâtçı Eken de dün Yenipazar’a geldi. Eken’in İlçe Jandarma Komutanlığı’nı ziyaret ettiği öğrenildi. Eken, “Ondan önce burayı inceledim, gezdim. Şimdi gelmesini bekliyorum. Kendisini uğurlayıp döneceğim.” diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle