23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 NİSAN 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adalet Bakanı’na göre Silivri Cezaevi’nde ‘hücre’ yok, ‘oda’ ve ‘ünite’ var, onlar da konforlu 5 öpmekle övünen, askeri faşist yönetimlere alkış tutan kimi bilim adamları, ne yazık ki “Atatürkçülük” adına Türkiye’yi çıkmaz sokağa götürenlere hizmet ediyor. ??? Bir ülkede bir bilim insanı ne din eksenli siyasetçileri ve iktidarları ne de darbeci askerleri savunur... 68 ve 78 kuşağını ağzına alamaz o muhterem, baba mirası yiyen bilim insanı... Hrant Dink’i öldüren 17 yaşındaki gürbüz tosuncuk Ogün Samast’ın arkasındaki görünen örgütü bulamayan(!) ve devrimci Erdal Eren’i kemik yaşını büyüterek darağacında asan devlet, 12 Eylül’de sürek avı yaparken de solcuları, sosyalistleri, yurtseverleri ve devrimcileri vuruyordu kuş gibi. Bakın nereden nereye geldim... Oysa yaşamın o bilindik derin sularında dolaşıp Kenan Paşa’yı, 32 yıldır oğlunun kemiklerini arayan 104 yaşındaki Berfo Ana’yı, savcı Doğan Öz’ü, Cevat Yurdakul’u, Ümit Kaftancıoğlu’nu, laik cumhuriyetin dibinin nasıl oyulduğunu, 12 Eylül yargı sürecinde neler olup biteceğini yazacaktım. ??? Bugün Doğan Öz’ün katili aramızda dolaşıyor... Bugün Balgat ve Bahçelievler katliamının katilleri içimizde, bizimle birlikte... 16 Mart 1978 Beyazıt Hürriyet Alanı katliamı zamanaşımına uğradı... Sivas Madımak katliamı zamanaşımına uğradı... Kemal Türkler cinayeti zamanaşımına uğradı... Abdi İpekçi’yi öldüren mesih Ağca çoktan çıktı dışarıya.. Çetin Emeç, Muammer Aksoy, Hamit Fendoğlu, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Musa Anter, Vedat Aydın, Mehmet Sincar... Devletin örgütlediği Hizbullah... ??? Bakın 12 Eylül’e müdahil olmak isteyen Erdal Eren’in ailesine Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi “ret” cevabı vermiş... Başbakan Erdoğan 28 Şubat süreci için “Yumruğumuzu sıkıp ya sabır çektik” derken, benim de aklıma faili meçhul cinayetler, Erdal Eren, altı oyulan laik eğitim sistemi geldi... Ve darbeci Kenan Evren’in elini öpen, darbeleri savunan o muhterem bilim insanı... Ergin tecrit diyemedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün soru önergesini yanıtlarken Silivri’de tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan ve İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’in “barındırıldığı odaların hücre olmadığını” öne sürdü. Ergin, tutukluların “oda” ve “ünite”lerde kaldığını söylerken; hücreye koyma cezası alanların sayısı hakkında istatistiki veri bulunmadığını bildirdi. CHP’li Ali Rıza Öztürk , soru önergesinde Avrupa Konseyi İşkence ile Mücadele Komitesi’nin hücre cezalarıyla ilgili raporu hakkında bilgi verirken bu cezanın çok istisnai hallerde ve 14 günü geçmemesi ve mahkeme kararı ile ? Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Doğu Perinçek’in barındırıldığı alanların hücre olmadığını ve tecrit uygulanmadığını ileri süren Adalet Bakanı Sadullah Ergin, buna delil olarak da tutukluların banyo, tuvalet ve mutfaklarının olmasını gösterdi. Ergin, cezaevlerindeki hücre cezalarına ilişkin olarak da Bakanlığının elinde bir istatistik olmadığını belirtti. verilmesi gerektiğinin belirtildiğini aktardı. Öztürk, “Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan gibi gazeteciler ve Doğu Perinçek gibi siyasi parti liderleri, çok uzun zamandan beri hücrede bulunuyor” derken, kaç kişi hakkında hücre cezası uygulandığını sordu. Adalet Bakanı Ergin, soru önergesini yanıtlarken “yasaya göre azami olarak 20 gün olarak verilebilen, hücreye koyma disiplin cezasının infaz hâkiminin onayından sonra infaz edilebildiğini” bildirdi. Ergin, “Ülke genelinde bulunan ceza infaz kurumlarında, hücreye koyma cezası alanların sayısı ve niçin bu cezayı aldıklarına dair Bakanlığımızda istatistik veri bulunmamaktadır” dedi. Ergin, “Avrupa Konseyi İşkence ile Mücadele Komitesi raporunda da hücre cezasının 14 günü geçmemesine ve mahkeme kararıyla verilmesine ilişkin bir açıklamaya rastlanmadığını” bildirdi. Ergin, Balbay, Özkan ve Perinçek’in durumuyla ilgili sorulara da şu yanıtı verdi: “Doğu Perinçek’in aynı davadan yargılanan başka iki tutuklu ile birlikte aynı odada barındırıldığı; diğer iki tutuklunun, verdikleri dilekçelerinde, kendileri dışındaki hükümlü ve tutuklularla husumetli olduklarını, can güvenliği nedeniyle birbirleri dışındaki hiç bir hükümlü ve tutukluyla birlikte kalmak istemediklerini belirttikleri; bu dilekçelerine istinaden 4 kişilik ünitede tek kişi olarak barındırıldıkları; bu tutuklulardan birisinin vekillerince, İdare ve Gözlem Kurulu kararı ve uygulamalarının şikâyet yoluyla Silivri İnfaz Hâkimliği’ne götürüldüğü, Silivri İnfaz Hâkimliğinin 09/03/2011 tarihli kararıyla, şikâyete konu işlemlerde mevzuata aykırılık bulunmaması nedeniyle ret kararı verildiği; adı geçen tutukluların barındırıldığı odaların hücre olmadığı ve uygulamanın tecrit olarak nitelendirilemeyeceği, aksine banyo ve tuvaleti bulunan bu odaların 11.04 metrekare olduğu, ayrıca, 12 metrekare mutfak ve ortak yaşama alanına, 23 metrekare koridora ve 64 metrekare havalandırma bahçesine sahip olduğu; adı geçenlerin, başta avukatla görüşme, telefon, ziyaret kabulü, havalandırma ve bilgisayar kullanımı olmak üzere tüm haklardan yararlandıkları, kendi istekleri doğrultusunda ve can güvenlikleri nedeniyle Kurumda barındırılan diğer hükümlü ve tutuklularla karşılaştırılmamaya özen gösterildiği bildirilmiştir.” Caniler Aramızda... Sağır bir günün ortasında, sessizliğin içine gömülmüş, olduğumuz yerde duruyorduk... Konuşmuyor, sadece bakıyorduk... Yaşamın o loş erguvanlığındaki yolculuğa çıkmış gibiydik. Acılar ve sevinçlerimiz vardı, tutkularımız, sevdalarımız, avuçlarımızın içinden kayıp giden yaşamlarımız. Darmadağın olmuştuk! Unutmuştuk her şeyi... Yüreğimizi, gözlerimizi, ellerimizi, sanki bir yerlere gömmüştük... Ve bu düşlerin içinde bir İstanbul sabahında yeni güne “merhaba” derken, Edmond Jabes’in dizeleri geldi aklıma: “Seçilebilir hayat... Seçilmiştir oysa ölüm!” Büyüyen ve tedirgin eden duyulmazlığında gizlenmiş bir söyleşi bizim en ulaşılmaz derinliğimizde sürüp gitmiyor muydu? Türkiye’de olup bitenler, gerçekten demokrasi ve özgürlükler için miydi, yoksa bir öç alma duygusunun ürünü müydü? ??? Acaba bugünün gençlerine şu soruyu sorsam nasıl bir yanıt alabilirdim: “3 Mart 1924’te ne oldu?” Yanıt vereceklerini sanmıyorum... Hele hele televizyon ekranlarını kuşatan candaş, yandaş, dindaş, sözüm ona gazetecilerin de... Laikliğin en önemli atılımlarından biri, Tevhidi Tedrisat Yasası’dır ve 3 Mart 1924’te çıkmıştır. Bu yasanın amacı eğitimin laik bir çatı altında toplanmasıydı. Uygar bir toplum ancak böyle yaratılabilirdi... 60 yıldır laik eğitim sistemini ortadan kaldırmak için çok çaba gösterildi. CHP’den başlayıp DP’ye, oradan günümüze kadar, dinci bir yapılanma kök saldı, bugün ise işlem tamamlandı. Olayın özü budur! Gencecik çocuklarımız için “Asmayalım da besleyelim mi?” diyen düşünce 1980’de ortaya çıkmadı... Bunun altyapısı çoktan hazırlanmıştı... Bugün Kenan Evren’in elini TBMM’DE TUTUKLU VEKİL TRAFİĞİ Muhalefet acil çözüm bekliyor ? TBMM Başkanı Çiçek, tutuklu vekil sorununu çözmek için bugün muhalefet temsilcileri ile bir araya gelecek. Muhalefet, konunun anayasa pazarlığının bir parçası olmamasını dile getirirken AKP, CHP’nin formülünü görmek istiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, milletvekilleri tutuklu olan CHP, MHP ve BDP grup başkanvekilleriyle “tutuklu vekil sorununun çözümü” için bugün bir araya gelecek. Muhalefet partileri “TBMM Başkanı’nın önerisini dinleyeceğiz. Ancak öncelikle tutuklu vekil sorunu çözülmeli, ipe un serilerek bu konu yeni anayasa paketi ile ilişkilendirilmemeli” görüşünü dile getirdi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, tutuklu milletvekilleriyle ilgili yapacağı toplantının basına sızmasına tepki gösterdi. Çiçek, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğü haberlerini yalanladı. Çiçek, “konunun ciddiyetini dikkate alarak yol ve yöntemlerin belirlenmesi” gerektiğini vurgularken “Anlaşılıyor ki birileri bu sorunun çözülmesinden ziyade tribünlere oynamayı tercih ediyor” sözleriyle de ana muhalefeti hedef aldı. CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ve Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk’ün tutuklu vekiller sorununun çözümü için verdikleri yasa önerisi Adalet Komisyonu’nda bekliyor. Tarhan, “CHP’nin önerisi çok açık ve net. Samimilerse çözmek bir saat sürer. Anayasa değişikliği daha zor, yasa değişikliği daha kolay” dedi. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun CHP’li üyelerinden Rıza Türmen de “Anayasa değişikliği de yasa değişikliği de olur. Ancak bu konu öncelikle çözümeli, yeni anayasa paketiyle ilişkilendirilmemeli” diye konuştu. BDP ve MHP de TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in önerisini dinledikten sonra çözüm önerilerini açıklayacaklarını bildirdi. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, önemli olanın “çözüm niyeti”nin ortaya konulması olduğunu belirterek “Bu niyet ortaya konulursa, tutuklu milletvekilleri bir haftada Meclis’e gelirler, görevlerine başlarlar” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise “Bu tutuklu milletvekilleri hangi siyasi partilere aitse önce o siyasi partilerin bir defa görüşleri nedir, hangi gündemle ortaya çıkacaklar? Bunu görmek lazım. Bu iş, bu sorun AKP’nin sorunu değil. Onların sorunu” dedi. Çiçek’in girişimini de saygıyla karşıladıklarını söyleyen Erdoğan, “Burada anayasaya, yasalara uygun bir şey varsa bunu bizler de yetkili kurullarımızda değerlendiririz” diye konuştu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de “CHP formül geliştirsin, bunu getirsinler, görelim bakalım” dedi. Halkevleri’nden halk evi protestosu Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği Ankara Şubesi’nin açılışı, Halkevleri üyelerinin yaptığı protesto eylemi nedeniyle gerçekleştirilemedi. Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı Samut Karabulut ve beraberindeki Halkevleri üyeleri, Mamak ilçesine bağlı Tuzluçayır Mahallesi’nde açılacak şubenin önünde sabah erken saatlerde toplandı. Dernek şubesinin açılmasına engel olmak isteyen üyeler, binaya tabela asılmasına engel oldu. Bina önünde açıklama yapan Samut Karabulut, açılmak istenen derneğin adının farklı olduğunu ancak bütün basın bildirimlerinde “Cumhuriyet Halk Evi” açılışı olarak dile getirildiğini söyledi. Açılışın yapılacağı binaya girmek isteyen CHP’liler, Halkevleri üyeleri tarafından engellendi. Toplumsal Eğitim ve Gelişim Derneği Ankara Şubesi Başkanı Ömer Tosun ise derneğin açılmayacağını ancak gelecek misafirleri ağırlamak istediklerini dile getirdi. Derneğin açılmayacağı yönünde açıklamalar sonrasında kalabalık grup olaysız bir şekilde dağıldı. Açılışa CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı belirtilmişti. (Fotoğraf:AAENES KAPLAN) ‘Onların sorunu’ BDP GRUBU BAYRAM KUTLAMALARINA KATILMAYACAK Amsterdam’daki ‘Hafta Sonu Akademisi’ni ziyaret etti Gül’den öğrencilere ders AMSTERDAM (AA) Hollanda’da temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Senato ve Temsilciler Meclisi’ni ziyaret etti. Çeşitli üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerle bir araya gelen Cumhurbaşkan Gül; Amsterdam’da, ilkokul çocuklarının derslerine yardım amaçlı kurulan “Hafta Sonu Akademisi”ni ziyaret etti. Gül, önceki gece konakladığı Dam Meydanı’ndaki Kraliyet Sarayı’ndan eşi Hayrünnisa Gül ile yürüyerek meydanın diğer tarafındaki Büyük Endüstri Kulübü binasına geçti. Burada çeşitli üniversitelerde öğrenim gören, aralarında Türk’lerin de bulunduğu yaklaşık 30 öğrenciyle bir araya geldi. Gül dün de konakladığı Amsterdam’dan karayolu ile Lahey kentine geçti. Parlamentoya giden Gül, Senato Başkanı Fred de Graaf ve Temsilciler Meclisi Başkanı Gerdi Verbeet ile görüştü. Gül, heyetlerarası görüşmenin basına açık bölümünde yaptığı konuşmada İşçi Partisi Milletvekili Nebahat Albayrak’ın Hollanda Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı olmasından dolayı gurur duyduklarını belirtti. “Hafta Sonu Akademisi”ni ziyaret eden Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ü Hollanda Veliaht Prensi Willem Alexander ve eşi Prenses Maxima karşıladı. Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra sınıfları gezerek çocuklarla sohbet etti. Aralarında Türk kökenli çocukların da bulunduğu öğrencilerle tanışan Gül, onlara 15 dakika kadar ders verdi. ‘23 Nisan’ı değil, AKP’nin ikiyüzlülüğünü protesto’ AYŞE SAYIN ÇİÇEK, KILIÇDAROĞLU’YLA DOLAYLI GÖRÜŞTÜ BALBAY’IN AÇIKLAMASI TBMM’DE DAĞITILDI: ‘Partiler anlaşsın Erdoğan’a götüreyim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in tutuklu milletvekillerinin durumunu konuşmak için muhalefet partilerine yaptığı çağrının arkasında önceki akşam CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile aracılar üzerinden yürüttüğü mesajlaşmanın yattığı ortaya çıktı. Kulislerdeki bilgilere göre Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan ile önceki gün yaptığı görüşmenin ardından akşam saatlerinde kendisine ve CHP liderine yakın bir isimle buluşarak “Tutuklu vekiller konusunun sürüncemede kalmasından yana değilim. Mahkeme çözsün diye bekledik ancak bugüne kadar bir sonuç çıkmadı. Bu durum da siyaseten, yasal değişiklikle çözülebilir. Üç parti yetkilileri ile bir araya gelerek ne yapabileceğimizi konuşmak isterim. Anlaşabilecekleri bir çözüm çıkarsa ben bunu Başbakan’a götürerek somut adımı atmaya hazırım” mesajını verdi. Çiçek’ten gelen mesaja olumlu yanıt veren Kılıçdaroğlu da Meclis Başkanı’na yine aracılarla “Biz böyle bir girişimden tabii ki mutlu oluruz” mesajını gönderdi. 23 Nisan bayramında milli irade tutuklu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın Silivri’de 175. duruşmada yaptığı talep konuşması TBMM basın bürosunda dağıtıldı. Balbay bu konuşmada, “Önümüz 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Bu kürsüde tekrar konuşma hakkı elde ettiğimizde 23 Nisan geçmiş olacak. Bu bayramın ulusal egemenlik kısmı demir parmaklıkların arkasındadır. Milli irade tutukludur” mesajı vermişti. Balbay’ın TBMM antetli “Mustafa Ali Balbayİzmir Milletvekili” yazılı kâğıtlara not aldığı talep konuşması dün TBMM’de dağıtıldı. Balbay bu konuşmada “Deniz Feneri’nde 4 yıl süre içinde örgüt kayboldu, bizde 4 yıldır örgüt aranıyor. Deniz Feneri davasında 34 ay uzun tutukluluk sayılıyor, bu davada 34 yıl doğal tutukluluk. Deniz Feneri’nde 4 ay sonra ‘masumiyet karinesi’, bu davada 4 yıl sonra hâlâ ‘mahkumiyet’ karinesi geçerli” demişti. Balbay, “23 Nisan’ın anlamına uygun kutlanabilmesi için milli iradenin tam tecelli etmesi gerektiğini” ifade etmişti. ANKARA BDP yönetimi, AKP hükümetinin ABD’ye imaj tazeçocuklara yönelik uyguleme ziyareti: Uzun lamaları nedeniyle 23 Nisüredir yapmayı planlasan Ulusal Egemenlik ve dığımız bir geziydi bu. Çocuk Bayramı etkinlikOrada çeşitli düşünce kulerine katılmama kararı ruluşlarıyla, belki resmi aldı. BDP milletvekilleri, kurumlarla, akademik üyesi oldukları çevrelerle görüşüp Orta? Cezaevlerinde TBMM’nin 92. kuruluş doğu, Türkiye’deki geçocuk tutuklulara yıldönümü nedeniyle lişmelere karşı ilgi duTBMM Başkanı Cemil taciz ve tecavüz Çiçek’in vereceği 23 Ni olayları yaşanırken ve yan çevrelere buradaki meseleleri kendi bakış san resepsiyonuna da kaaçımızla anlatmak istiyoçocuklara emek tılmayacak. ruz. Avrupa, Amerika, sömürüsü devam Meclis’te bir grup gadış dünyaya hükümetin zeteciyle sohbet eden ederken AKP’nin bu tek yanlı enformasyonu BDP Genel Başkanı Sesorunların üzerini söz konusu oluyor. Tek lahattin Demirtaş, günyanlı, kirli bilgi yanlışörtmeye çalıştığını deme ilişkin soruları yanedeniyle de sonıtladı. Pozantı Cezabelirten Selahattin lıkları runların çözümü konuevi’nde çocuklara cinsel Demirtaş, ‘Biz 23 sunda bazen tıkanmalar, taciz, tecavüz olayları yaNisan’ı protesto yanlış anlaşılmalar olaşanırken, Uludere’de biliyor. Dış dünyanın soetmiyoruz, bu uçaklarla çocuklar bomrunları bir de bizden dinbalanırken, küçük çocuk ikiyüzlülüğü protesto lemesi gerekir diye düşülara emek sömürüsü yaediyoruz’ dedi. nüyoruz, ABD Dışişleri pılırken “çocuk bayraBakan Yardımcısı ile bir mı” kutlanamayacağını temasımız olabilir. Ayrıca senato dübelirten Demirtaş, “Bütün bunlar zeyinde senatörlerle, temaslarımız Türkiye’de yokmuş gibi dünyanın olabilir. bilmem kaç ülkesinden çocuk getirip buraya, renkli görüntülerle çoAKP ile ‘ayaküstü’ dışında cuk sorununun üstünü örtmeye ça temas yok: Doğrusu onlardan da lışmasını biz ikiyüzlülük olarak de bizden de doğrudan bir şey gitmedi. ğerlendiriyoruz. Biz 23 Nisan’ı pro Anlıyorum ki hakikatten sıkışmış testo etmiyoruz, bu ikiyüzlülüğü durumdalar. Onlar şu beklenti içerprotesto ediyoruz. Partili arkadaş sindeydiler: “Biz BDP’ye müzakelarımızla program yapıp o gün ezi re çağrısı yaparız, onlar da geri çelen çocukların yanında olacağız” de kilir, böylece BDP’yi kolaylıkla di. Demirtaş, bu nedenle gerek Mec bir kez daha döveriz, pataklarız.” lis’teki resepsiyona, gerekse 23 Ni “BDP böyle yapmadı, buyurun gesan’da düzenlenen diğer devlet tö lin müzakere edelim” deyince boşrenlerine katılmayacaklarını ifade et luğa düştüler, afalladılar. ti. Demirtaş’ın sorularımıza verdiği yanıtlar özetle şöyle: C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle