25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 NİSAN 2012 ÇARŞAMBA kultur@cumhuriyet.com.tr 14 KÜLTÜR Eray Canberk Bu yıl 33. kez verilen Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü “Kent Kırgını” (Yapı Kredi Yayınları) adlı toplu şiirler kitabıyla Eray Canberk aldı. Sanırım kimsenin karşı çıkmayacağı bir ödülyazar buluşması oldu. Eray Canberk, 1960 kuşağının belki de en sessiz şairi. Sessizliği, şiire ve şaire böylesini yakıştırmasından olmalı. Yoksa şiirleri, çeviri şiirleri, emek verdiği nice kitapla durmadan konuşan, okurları türlü güzelliklerle buluşturan bir şair. Eskiler, görgülü, terbiyeli, olgun kimselere “çelebi” derlerdi. Çağdaş şiirimizde çelebi tavırlı şairlerin başta gelenlerinden biri Behçet Necatigil’se, öteki de Eray Canberk’tir. Hayatları, şiirleri, tavırlarıyla birbiriyle çok uyuşan iki şairimizin adları bu ödülle bir kez daha buluştu. Eray Canberk’in ilk kitabı “Kuytu Sular” 1969’da yayımlanmıştı. Daha ilk kitapla kişiliğini bulmuş bir şair olarak kabul görmüştü. Bu kitabın on yıl sonra yapılan yeni basımı için Yaşar Miraç şöyle yazmıştı: “Aradan on yıl geçmiş, Canberk’in şiirleri öylesine gösterişsiz, gürültü patırtısız, öylesine sevecenlik ve erinç taşıyan yüzüyle eskimeden, yadırgatmadan karşımızda.” Bu sakin şiir çizgisini günümüze kadar taşıdı Eray Canberk. Bugün 19602010 arası elli yıllık şiir birikiminin bir arada sunulduğu “Kent Kırgını”, okurlara saf şiirden bir armağan. Ebrular’dan, eski yeni şairlerden, bestecilerden, ressamlardan söz eden bir sanat buluşması gibi bu şiirler. Bir yandan toplumun ve hayatın nabzı, öte yandan sanatın soluk alışverişi... Rastlantı değildir bir kitabının adının “Ebrular” olması. Ebru sanatında boyaların ve biçimlerin sudan kâğıda geçişindeki mucize gibidir, şiirlere yansıtılan duygu ve hayat parçaları. Ödül gerekçesinde ne güzel açıklanmış, “kendi köşesinde şiirinin kozasını ören” denilerek. Şiir başka türlü olabilir mi? En kitleselleşmiş şiirlerden en unutulmuşlara bütün şiirler, şairin sır vermez kozasında örülürler. Eray Canberk’in, ülkemizin en saygın şiir ödüllerinden biriyle ödüllendirilmiş olması, şiir, şair, insan kavramları üstüne belki yeniden düşünmemizi sağlar. Şairler bütün insanlık tarihi boyunca en “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” insanlar olmuşlardır. Onlarla toplumun ve insanın bütün sorunları üstüne çekincesizce konuşulur, tartışılır. Şairler nesnel gerçeklik kadar vicdani gerçeği de görebilen, bu yönde düşünceler üreten, ürünler veren aydınlardır. Geçmiş şiirimiz bu tutumun seçkin örnekleriyle doludur. Bu yüzden bir çağ, o çağın şairlerine bakılmadan tam anlaşılamaz. Eray Canberk, yalnızca iyi bir şair değil, iyi bir insan örneği olarak da günümüzün bulunmaz değerlerinden biridir. ??? boğanak turnageçidi gündönümü yele göre yön alır rüzgârgülü sen yine bildiğince uç serçe yele karşı uçman gerekse bile ‘Düşünen Tohum, Konuşan Toprak: Cumhuriyetin Köy Enstitüleri’ sergisinin açılışında konuşan Pakize Türkoğlu ‘Dönemin 50 yıl önünde’ Aydınlanma Ödülü Topuz’a İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) tarafından, Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 72. yılı kapsamında YKKED 2012 Aydınlanma Onur Ödülü, dün İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen törenle yazar Hıfzı Topuz’a verildi. Törene, Topuz’un yanı sıra YKKED Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Cengiz Bektaş, Işıl Özgentürk, Tolga Çandar ve çok sayıda yurttaş katıldı. Kocabaş, törende yaptığı konuşmada “Tüm bu sorunlar yığınında yol gösterici, ışık saçan eğitim kurumu olarak Köy Enstitüleri’nin değeri ve işlevi her geçen gün giderek daha da artmaktadır. Türkiye’nin dünya eğitim zenginliğine armağan ettiği, 1946 sonrası ülkeyi yöneten egemenlerin ve muhafazakârların 1954 yılında ilköğretmen okullarına dönüştürerek kapattıkları Köy Enstitüleri ülkemiz ve eğitim sistemimiz için son derece önemli bir kayıptır” dedi. “Bu sergideki fotoğraflara bakan kişi, görüntülerin kendi kendilerine hareket ettikleri izlenimine kapılabilir. ‘İş İçin Eğitimde’ başlıklı fotoğraflardaki öğrenciler duvar örmekte, bahçe sulamakta, tuğla taşımaktadır. Bir diğer fotoğraf dizisi ise Türkiye’nin trajik görüntülerini içerir. Enstitülere gelen köylü çocukların ilk gün hatıralarıdır bunlar. Bu insanlar Cumhuriyet’in devraldığı Osmanlı mirasıdır.” MELTEM YILMAZ Son olarak konuşan Pakize Türkoğlu ise bu Suna ve İnan Kıraç Vakfı İstanbul Araştırmaları eğitim kurumları sayesinde Enstitüsü, Cumhuriyet tarihinin en dramatik 194647 ders yılı başına kadar değişim süreçlerinden “Köy Enstitü7 bin köyde okul açıldığını, 8 leri”ne fotoğraflar, arşiv belgeleri, kibin 500’den fazla eğitmen ve şisel eşyalar ve tanıklıklarla ışık tutan 210 binden fazla öğrenci ye“Düşünen Tohum, Konuşan Toptiştirildiğini belirterek sözleriçok rahatsız eden en rak: Cumhuriyetin Köy Enstitüleri ü ’ ni şöyle noktaladı: rk tü ta A al okuma yazma ında, Mustafa Kem 19401954” sergisini ziyarete açtı. “Köy Enstitüleri üretici 1935 yılının ortalar iye köylüsünün yüzde 90’a yakınının r insan tipi bi rk İsmail Hakkı Tonguç Belgeliği Vakbir yöntemle eğitim yaparak konulardan biri, Tü riyeti yaşatma ve bu topraklarda yeni ail Hakkı hu m fı ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü işeğitimin kalitesini yükseltbilmemesiydi. Cum dönemin İlköğretim Genel Müdürü İs yünde enstila, kö ıy ok ac rç birliğiyle Köy Enstitüleri’nin kuruluş gübi n miştir. Bu enstitüler, döneni e’ iy rk yetiştirme am Tü e, 17 Nisan 1940’ta rar köye yollanü nedeniyle dün açılan sergiye ilişkin min Türkiye toplumundan Tonguç önderliğind a köyden alınan çocukların eğitilip tek Milli Eğitim i. nl düzenlenen basın toplantısına, Suna ve tüler kuruldu. Bunu kesiminin aydınlanması hedeflenmişt ’ya kadar bu 50 yıl ileride kurumlardı, ş 46 İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletaslında kapatılmalarında narak halkın bu geni el ile Tonguç, 28 Aralık 1938’den 19 ılarla yavaşüc sk Y ba li iç Â mesi Genel Müdürü M. Özalp Birol, serve an ş as da bunun etkisi vardı. Biz dı H ak nı Baka tı. Anc olarak birlikte çalış öy Enstitüleri kapatıldı. si ili ik ginin küratörü Ekrem Işın ile Hasanoğin orada yalnızca üreterek liğ er rb fe se 1954’te K lan Köy Enstitüsü mezunu, öğretmen ve layan süreç sonunda, eğitilmedik, aynı zamanda yazar Pakize Türkoğlu katıldı. eleştiri ve demokrasi kültürünü de Basın toplantısında söze M. Özalp Biöğrendik. Zengin öğrencilerle fakir öğrencirol başladı: “İstanbul Araştırmaları Enstitü jektifinden, ilk kez izleyiciyle buluşan fotoğ ler bir aradaydı ama uzlaşmacı bir kültür varsü’nün bu 14. sergisi için çalışmalara bir bu raflar yer alıyor.” dı. Çünkü fakir öğrenci zenginlerle aynı çuk yıl önce başladık. Sergide, serginin de odaArdından söz alan küratör Ekrem Işın şöyle de şartlarda okuduğunu bilirdi.” ğında olan İsmail Hakkı Tonguç’un da ob vam etti: Sergi, 27 Ekim’e kadar görülebilecek. ? Küratör Ekrem Işın, sergideki fotoğraflarda görülen köylü çocukların, Cumhuriyetin devraldığı Osmanlı mirası olduğunu belirtti. Hasanoğlan Köy Enstitüsü mezunu, öğretmen Pakize Türkoğlu ise ‘Orada eleştiri ve demokrasi kültürünü de öğrendik’ dedi. Köy Enstitüleri Günter Grass cephesinde son gelişmeler ? Kültür Servisi Nobel Edebiyat Ödülü sahibi, 84 yaşındaki Alman yazar Günter Grass’ın önceki akşam rutin kontrolleri için hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Grass’ın sekreterinin yaptığı açıklamada, ünlü yazarın birkaç gün sonra yeniden evine dönmesinin beklendiği kaydedildi. Bu gelişmeden önce ise GünterGrass Vakfı Albatros Ödülü’ne değer görülen, edebiyat aktivisti ve yazar Dave Eggers, ödülü kabul ettiğini fakat Grass’ın yaklaşık iki hafta önce yayımladığı şiirinde İsrail’i eleştirmesini protesto ederek ödülü almayacağını açıkladı. Özerklik tehlikede mi? Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera ve Balesi’nin yerel yönetime devri yeniden gündemde SELDA GÜNEYSU NECATİGİL ŞİİR ÖDÜLÜ ERAY CANBERK’E VERİLDİ ‘Necatigil’in bugünkü yazılışı’ Kültür Servisi Şair Behçet Necatigil adına verilen 33. Necatigil Şiir Ödülü’ne “Kent Kırgını” kitabıyla değer görülen Eray Canberk’e ödülü, önceki gün Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı’nın katkılarıyla vakfın Ortaköy/Feriye tesislerinde düzenlenen törenle verildi. Canberk, ödülünü Necatigil’in kızı Selma Necatigil’in elinden aldı. Ödül törenine başta Necati“Bu yıl ödülü verdiğimiz Eray Canberk’in şiiri, Necatigil’in şiirinin bugünkü yazılışıdır. ‘Kent Kırgını’ kitabında çok ince duyarlıklar, lirik yaklaşımlar var. Bazı şiirler var ki bağırmaz, sizi çağırmaz, okuduğunuzda hemen coşkuya boğmaz. Ama sizde yavaş yavaş bir ince sızı gibi, Necatigil’in deyimiyle ‘saklı su gibi’ bir duygu uyandırır. Canberk de böyle şairlerden biri” dedi. Hilmi Yavuz ise öğrencisi olduğu Necatigil ile ilgili şunları söyledi: “Kendisi bir öğretmen olarak hayatımda çok yol gösterici oldu. Necatigil’in şiiri hem geleneksel hem de modern bir şiirdir. Onunla ilgili yazdığım bir yazıda ‘odası dünyadan büyük’ demiştim.” Eray Canberk’e ödülü Canberk ise ödüSelma Necatigil verdi lü alırken Necatigil’in ailesi olmak üzere, ara gil’i şiirle ciddi ciddi uğraşlarında Kabataş Lisesi mezu maya başladığı yıllarda keşnu eski Adalet Bakanı Hikmet fettiğini söyledi: “Şiirlerine yansıttıkları Sami Türk, yazarlar Hilmi Yavuz, Selim İleri, gazetemiz benim oluşmakta olan dünyazarları Cevat Çapan, Hay yamı anlatır gibiydi. Şairimi dar Ergülen ve Turgay Fi bulmuştum. Söyleyişindeki şekçi, gazetemiz çizeri Se tutumluluk, yalın gözükmemih Poroy, Kabataş Lisesi sine karşılık barındırdığı deVakfı’ndan Nusret Selen’in rinlik beni etkiledi. ‘İşte ben bulunduğu davetliler katıldı. bunu anlatmak istiyorum’ deTörende Hilmi Yavuz ve diklerimin karşılığıydı şiirNecatigil Şiir Ödülü Seçici leri. Hayatım boyunca bazı Kurulu Başkanı Doğan Hızlan kimselere kendimi manevi birer konuşma yaparken Tür yönden borçlu hissetmişimkiye Yazarlar Sendikası yö dir. Bunlardan biri de Nenetim kurulu üyesi, şair Nu catigil’dir. Kendi adını taşırullah Can ise Necatigil’den yan bu ödüle değer görülmemle bu borcumu biraz iki şiir okudu. Hızlan yaptığı konuşmada, olsun ödediğimi sanıyorum.” Harry Potter ansiklopedisi yolda ? Kültür Servisi İngiliz yazar J.K. Rowling, dünya çapında büyük bir hayran kitlesi bulunan Harry Potter serisinin ansiklopedisini yazmaya başladığını açıkladı. Yazarın kendi internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, uzun zamandır ansiklopedi yazmaya başlayacağını söylediğini ve sonunda sözünde durduğunu açıkladı. “Şu andan itibaren çalışmalara başlıyorum” diyen Rowling, ansiklopedi tamamlandığında tüm gelirini hayır kurumlarına bağışlayacağını da belirtti. Grup Yorum’dan açıklama ? Kültür Servisi Grup Yorum üyeleri, Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz’ün dünkü “Livaneli ile Bekâroğlu o konserde ne arıyordu?” başlıklı yazısına, bir açıklama yaptı. “Halkını sevmek cesaret ister, korkaklar ve satılmışlar halkını da, vatanını da sevemez” başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Seninle aynı fikri taşımıyor diye karalamak ve hedef göstermek bilinçli yapılan bir eylemdir. Emre Aköz gibi zavallılar hep olacaktır. Ruhu köledir çünkü. Onlar özgürlük ve bağımsızlık isteyemezler. Çünkü korkaktırlar.” ANKARA İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndaki (İBBŞT) yönetmelik değişikliği krizinin ardından, Devlet Tiyatroları (DT) ve Devlet Opera ve Balesi’nin (DOB) “özerkliğini” sağlayan 5441 ve 1309 sayılı yasaların da değişikliği gündemde. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, AKP iktidarının ilk yıllarından bu yana dile getirilen her iki kurumun belediyelere ve il özel idarelerine devredilmesini öngören yasa taslağı üzerinde çalışmalar yürüttüğü belirtildi. İki ayrı bakanlık olan Kültür Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı, AKP hükümetinin ilk Kültür Bakanı Erkan Mumcu döneminde, 4848 sayılı yasa ile birleştirilmişti. Her iki bakanlığın birleştirilmesinin ardından da önce bakanlığa bağlı kütüphaneler ve müzelerin, daha sonra da DT ve DOB’un belediyelere ve özel idarelere devrini öngören yasa hazırlıkları yapılmıştı. Ancak o dönem bu yasa çalışmaları yoğun muhalefet üzerine geri çekilmişti. Bakanlık yetkililerinden edinilen bilgiye göre DT ve DOB’un “özerkliğini” sağlayan 5441 ve 1309 sayılı yasaların değişikliği İBBŞT’deki yönetmelik değişikliğinin ardından raftan indirildi. DT ve DOB’un yerel yönetimlere bağlanmasını öngören yasa taslağının 2010’da, eski Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz’ın, “Bakanlığı yönetmekte zorluk yaşıyoruz” şeklindeki açıklamalarının ardından gündeme gelen ve kü ? Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, her iki kurumun yerel yönetimlere devredilmesini öngören yasalar taslığı üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Sanat kurulları ve edebi kurulların nasıl oluşturulacağı, repertuvarların oluşturulmasında belediye bürokratlarının nasıl bir rol oynayacağı; tiyatro, opera ve bale çevrelerinde merak konusu. tüphanelerin, bakanlığın taşra teşkilatında bulunan kültür merkezlerinin, müzelerin il özel idarelerine devrini sağlayan “Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa” kapsamında ele alındığı belirtiliyor. Üzerinde çalışma yürütülen yasa taslağı ile DT ve DOB’un yapısının şu şekilde değişeceği dile getiriliyor: “DT ve DOB’un Ankara’daki sahnelerinin bir kısmı merkezi yönetime kalacak. Bölgelerdeki sahnelerin tamamı, (Erzurum DT, Van DT, Antalya DOB gibi...) yerel yönetimlere devredilecek. Devredilen birimlerde çalışan personelin de kadro unvanlarıyla birlikte il özel idarelerine devri söz konusu olacak. Devir işlemleri gerçekleştirilen tiyatroların ve operaların ödenekleri yerel yönetimlere aktarılan paydan sağlanacak. DT ve DOB genel müdürlükten müdürlük birimine indirilecek. DT ve DOB’un Ankara’da kalan sahneleri de turnelerle yerel yönetimlere devredilen bölgelere oyun desteği verecek. İlerleyen aşamada da Ankara’daki sahneler de yerel yönetimlere devredilecek.” Bakanlık kulislerinde, söz konusu çalışmanın yasalaşması durumunda, “Bölgelerdeki tiyatro ve operalarda sanatçı kadrosu az olduğu için buralarda sanat kurulu nasıl oluşturulacak? Edebi kurullar nasıl oluşturulacak ve kimler repertuvarı belirleyecek? Repertuvarın belirlenmesinde belediye bürokratlarının payı mı olacak?” sorularının gündeme geleceği de konuşuluyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle