Katalog

SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER 28 Şubat soruşturması kapsamında mahkemeye sevk edilen 16 kişiden 9’u tutuklandı Uzun sorgu ağır suçlama ALİCAN ULUDAĞ Kültürel Bilinçaltı... Terim Jung’un. ‘Kolektif bilinçaltı’. Bütün geçmişimizin olumluolumsuz etkilerinden oluşmuş ortak bilinçaltımız söz konusudur. Toplumun ‘neyi neden yaptığını’ bilemediğimiz. Aslında ‘neyi neden yaptığını kendisinin de bilemediği’. Sigmund Freud, bireysel bilinçaltını bulmuştur. Dünyayı değiştiren bir keşif. Carl Gustav Jung, ‘kolektif bilinçaltı’nı sisteme ekledi. ‘Kültürel bilinçaltı’ diyorum. Çünkü insan kültürünün bütün birikimi, bütün etkileri sonra grupların, bireylerin davranışlarını oluşturacaktır. Akılla açıklanamayan tepkiler. Mantıksız görünen davranışlar. Ölçü dışı hareketler. Fanatizm. Önyargılar. Toplu şiddet hareketleri. Nedeni bilinmeyen kinler. Akıl almaz değer yargıları. ‘Kültürel bilinçaltı’nı anlayamadığımız bir toplumun neyi neden yaptığını anlayamayız. Kendimiz ‘nedenler yakıştırırız’. Kendimizi sorgulamadan nedenler buluruz. ‘Acaba?’ demeden biz de hükümler veririz. Sonra da kendimiz gibi düşünen, benzer duygular taşıyan insanlar bir araya geliriz ve yargılarımızı pekiştiririz, duygularımızı rahatlatırız. Ama gerçekler değişmez. Kültürel bilinçaltı. Bir toplumun çok güçlü güdücüsüdür. ??? Bizim ‘kültürel bilinçaltımızı’ tanıyor muyuz? Hiç sanmıyorum. Bu toplumda din çok önemlidir. Doğru. Toplum çok dindar mıdır? Belli değil. Bu toplumda milliyet çok önemlidir. Doğru. Toplum çok milliyetçi midir? Belli değil. Toplum aileye çok değer verir. Doğru. Aile dayanışması akılcı mıdır? Belli değil. Toplum eğitime çok değer verir. Doğru. Eğitimden ne anlar? Belli değil. Toplum başarıya çok değer verir. Doğru. Başarıyı nasıl tanımlar? Belli değil. Bu toplum zenginliğe çok değer verir. Doğru. Nasıl kazanıldığına bakar mı? Belli değil. Bu toplum yetkiye itaati çok sever. Doğru. Yetkinin nasıl kullanıldığına bakar mı? Belli değil. Bu toplum cesarete çok değer verir. Doğru. Cesaret isteyen işlerde öne çıkar mı? Belli değil. Bu toplum Osmanlı zaferlerini çok sever. Doğru. Osmanlı’nın yenilgilerini öğrenmek ister mi? Belli değil. Bu toplum Atatürk’ü çok sever. Doğru. Bu toplum Atatürk’ün ne yapmak istediğini bilir mi? Belli değil. Bu toplum çocuklarını çok sever. Doğru. Çocuklarının özgür birey olmasını ister mi? Belli değil. Bu toplum annelere çok hürmet eder. Doğru. Kızınca edilen küfürde analara yapılanı düşünür mü? Belli değil. Bu toplum evliliğe çok değer verir. Doğru. Boşanmanın da bir hak olduğunu düşünür mü? Belli değil. ??? Bir toplumu tanımadan o topluma dayanarak iş yapamazsınız. Toplumda neler olup bittiğini anlamanın yolu, işte bu ‘kültürel bilinçaltı’nı bilmektir. Toplum olan biteni anlamıyor mu? Yanılıyorsunuz. Çok iyi anlıyor. Toplum olan bitene tepki vermiyor mu? Veriyor ama kendi ileti sistemiyle. Siz topluma ulaşamıyor musunuz? İletişiminizi gözden geçireceksiniz. Taklitle değil. Karşınızdan hata bekleyerek değil. Toplumu iyi tanıyarak. ‘Kültürel bilinçaltı’nı doğru çözümleyerek. Sonra da; öfkeye karşı soğukkanlılıkla, şiddete karşı ilkeli kararlılıkla, doğru tasarılarla, gerçekçi çalışmalarla, toplumu yeniden kazanarak, çağdaş uygarlığa yöneleceksiniz. Toplumla birlikte kazanacağınızı bilerek. Bu gerçekle kazanacaksınız... ANKARA “Postmodern” darbe olarak adlandırılan 28 Şubat sürecine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye sevkedilen 16 kişilik gruptan 9’u tutuklandı. Emniyet’te tutulan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in arasında bulunduğu 12 kişi ise dün sabah saatlerinde Ankara Adliyesi’ne getirilerek sorguya alındı. Aranan kişilerden, teslim olan emekli Kıdemli Serdar Çelebi de akşam saatlerinde adliyeye getirildi. Soruşturmayı yürüten özel yetkili Ankara Savcısı Mustafa Bilgili, Batı Çalışma Grubu’nun (BÇG) “Refah Partisi (RP) ve Doğruyol Partisi’nin koalisyon ortağı olarak kurduğu hükümeti 19961997 içinde takip ve düşürmek için faaliyet göstermek üzere organize edildiğini” belirterek, zanlıları BÇG’de görev almakla suçladı. ‘İfadeler savcılıkta değiştirildi’ iddiası Emekli askerler, savcılıkta bazı sorular ile yanıtlarının değiştirilerek tutanağa geçirildiğini idida etti. A. Nazmi Solmaz, “Savcılıkta bana gösterilen BÇG Eylem Planı ‘İdris Koralp tarafından hazırlandığını değerlendiriyorum’ dediğim halde ifadeye ‘İdris Koralp tarafından hazırlanmıştır’ şeklinde yazılmıştır” dedi. Diğer bir emekli asker ise savcılıkta “BÇG hakkında ne biliyorsunuz?” diye sorulduğunu belirtirken, “İfademin fotokopisini aldığımda gördüm ki, savcılıkta sorulan sorunun başında ‘RP ve DYP’nin koalisyon orağı olarak hükümet kurduğu 19961997 içinde hükümeti takip ve düşürmek için faaliyet göstermek üzere organize edilen’ bölümü yoktu” diye konuştu. Sorularda, TSK’nin irtica ile mücadele ederken yasal dayanağının ne olduğunun sorulması dikkat çekti. Tutuklanmaları talebiyle nöbetçi mahkemeye çıkarılan 16 kişinin sorgusu, dün sabah 10.00 sularında tamamlandı. Adliyedeki tüm sorgu süreci yaklaşık 22 saat sürdü. Nöbetçi Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıcı Mustafa Karatay; emekli tuğgeneraller Abdullah Kılıçarslan, İdris Koralp; emekli kurmay albaylar Hüsnü Dağ, Sezai Kürşat Ökte; emekli albaylar Ab durrahman Yavuz Gürcüoğlu, İsrafil Aydın; emekli Binbaşı Salih Eryiğit; emekli yüzbaşılar Mustafa Babacan ve Orhan Nalcıoğlu’nun tutuklanmasına karar verdi. Emekli albaylar Arslan Daştan, Ahmet Nazmi Solmaz; emekli Kıdemli Albay İbrahim Selman Yazıcı; emekli albaylar Mustafa Kemal Savcı, Mehmet Şinası Çalış; emekli Binbaşı Ahmet Aka ve emekli Astsubay Başçavuş Aydın Karaşahin ise yurtdışına çıkış yasağı getirilerek, serbest bırakıldı. Tutuklananlar, Sincan F Tipi Cezaevi’ne konuldu. Türkeri’nin adı da geçti Savcılıkta şüphelilere genelde aynı 85 soru yöneltildi. Şüphelilere ilk olarak 19961998 arasında nerede ve hangi konumda görev yaptıkları sorulurken, 2. olarak Çevik Bir, Çetin Doğan, dönemin İçgüvenlik Dairesi Başkanı ve Başbakanlık Askeri Başdanışmanı Tuğgeneral Kenan Deniz, eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri, dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Tümge neral Erol Özkasnak ve Koralp ile görev yapıp yapmadıkları sorusu yöneltildi. Şüphelilere altında Fevzi Türkeri’nin imzasının olduğu bazı BÇG belgeleri de gösterildi. Bu sorular da, Doğan, Türkeri ve Deniz’in de soruşturmada şüpheli olacakları yorumlarına neden oldu. RP hükümetinin iktidara gelir gelmez, “irtica” olarak nitelendirildiği ve kendisine karşı psikolojik harp başlatıldığı belirtilen fezlekede, “Bunun için de Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın psikolojik harp unsurları ve Genelkurmay’ın Psikolojik Harp Dairesi’nin kullanıldığı” belirtildi. ABD ve İsrail’de toplantı Savcılık fezlekesinde, soruşturma sırasında elde edilen görüşme tutunaklarına göre, RP’nin iktidara gelmesinin hemen ardından ABD ve İsrail’de bir dizi görüşmeler yapıldığı belirtilerek, bu görüşmelere Çevik Bir’in yanında zaman zaman Orgeneral İlhan Kılıç, Korgeneral Çetin Saner, Tümgeneral Orhan Yöney, Aydan Kodaloğlu ve dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Onur Öymen’in katıldığı ifade edildi. Fezlekede, şöyle denildi: “Toplantılarda RP uygulamaları eleştirildikten sonra TSK’nin üzerine düşeni yapacağı ve yardım istendiği anlaşılmaktadır. Görüşmeler planlanan askeri müdahaleye yönelik icazet amacı mı taşımaktadır?” ERDOĞAN TEKİRDAĞ’DA KONUŞTU ‘İntikam duygusunda değiliz’ ? Türkiye’de bir daha darbe olmasını istemediklerini belirten Erdoğan, “Ne 12 Eylül, ne 28 Şubat ne de diğer müdahaleler, AKP için değil milli irade adına sorgulanıyor” dedi. Yurt Haberleri Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan, 28 Şubat soruşturmasının intikam duygusuyla yürütülmediğini ileri sürdü. Partisinin Tekirdağ 4. Olağan Kongresi’nde konuşan Erdoğan, siyasetin on yıllar boyunca vesayet altında olduğunu, siyaset dışı güçlerin, siyaset dışı odakların, millet iradesinin değil, kendi iradelerinin egemen olması için, siyasetin üzerinde her zaman gölge ettiğini söyledi. Erdoğan, “Bazıları bu ülkede millet iradesini tanımadı. Bazıları bu ülkede TBMM’nin iradesini tanımadı. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Gazi Mustafa Kemal’i tanımadı. Ne dediler? ‘Egemenlik bizimdir’ dediler ve tankları yürüttüler. Milletin seçimlerle işbaşına getirdiğini silah zoruyla, baskıyla, komployla, provokasyonla görevden uzaklaştırdılar. Erdoğan, 28 Şubat Ne 12 Eylül, ne 28 Şubat, dönemiyle ilgili so ne de diğer müdahaleler, ruşturmaya değindi. intikam duygusuyla değil, milli irade adına, millet adına sorgulanıyor. Bu sorgulamalar, AKP için değil, millet için, CHP’nin, MHP’nin de iyiliği düşünülerek yapılıyor” dedi. Meclis’te bütün darbelerin araştırılması için teklif verdiklerini anlatan Erdoğan, Türkiye’de bir daha darbelerin yaşanmasını istemediklerini söyledi. Erdoğan, “Biz ne dedik? 6 sıfırı kaldıracağız dedik. Ne dediler? yapamazsınız. Hatta ‘Taksim Meydanı’na çıkar eşek gibi anırırım’ diyenler oldu. Hatta köşe yazarlarından bu şekilde diyenler oldu. Şu anda utanmadan, sıkılmadan hâlâ bu iktidara saldırıyor. Önce sen çık Taksim Meydanı’nda bir anır bakalım, görelim” dedi. CHP Ankara İl Konresi’nde seçimin hangi yöntemle yapılacağının belirlenmesi için üç kere oylama yapıldı. (Fotoğraflar: AA) ‘Öldürmek de var mı’ Fezlekede, Batı Eylem Planı ile “halka karşı psikolojik harekât uygulandığı ve seçilmiş hükümete karşı sokakların hareketlendirildiği” iddia edildi. Bu planda, “Sivrilmiş fanatik irticai lider ve yöneticilerini pasif hale getirmek maksadıyla, uygun hareket tarzları geliştirmek” ifadesinin yer aldığı “Pasifize etme çalışmaları arasında öldürmek de var mıdır?” diye sorulması dikkat çekti. Ankara’daki kongrede tartışma kavgaya dönüştü CHP’de blok liste gerilimi SERTAÇ EŞ Erdoğan’a ne yaptınız? Yine Batı Eylem Planı ile siyasi parti ve belediyelere karşı örgütlü ve psikolojik harekât tedbirleri uygulandığı iddia edilerek, “Dönemin İBB Başkanı Tayyip Erdoğan, Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak hakkında basında çıkan haberler ve yargılama süreçleri böyle bir çalışmanın sonucu mudur” sorusu yöneltildi. Sorularda özellikle TSK’nin irtica ile mücadele ederken ve irticai kadrolaşmaları izlerken yasal dayanağının ne olduğuna yanıt istendi. Televizyon ve gazetelerdeki “Fadime Şahin”, “Müslüm Gündüz”, “Aczmendiler”, “tarikat ve cemaat” haberleri ile “Temiz toplum” ve “Aydınlık için bir dakika karanlık” eylemlerinin psikolojik harekât çalışmalarının ürünü olup olmadığı sorusu yöneltildi. “27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerini gerçekleştiren cunta benzeri bir darbeyi mi hedefliyorsunuz? diye de soruldu. ‘Taksim’de bir anır bakalım’ ANKARA CHP Ankara İl Kongresi’nde, blok liste kararı yumruklaşmalara neden oldu. Kongrede, mevcut il başkanı Zeki Alçın ile avukat Necati Yılmaz yarıştı. CHP Ankara İl Kongresi, Ahmet Taner Kışlalı Salonu’nda dün saat 11.00’de ancak başlayabildi. Kongre sürecinde aday sayısı 15’in üzüğe aykırı’ üzerine kadar çıkmıştı. Ancak dün aday sayısı ikiye Oylama sonucunda 241 düştü. Kongrenin başlamadelegenin blok listeye, 171 sıyla seçimlerin hangi yöndelegenin ise çarşaf listeye temle yapılacağı konusu heoy verdiği açıklandı. Bunun Konreye eski başkanlardan yecana neden oldu. Aday Murat Karayalçın da katıldı. üzerine partililer divanın lardan Yılmaz ve kendisini bulunduğu sahnenin önüne destekleyen delegeler seçimin çarşaf liste yön kadar yürüdü. Yılmaz, divana giderek uzun temiyle yapılmasını isterken 23 ilçe başkanı süre oylamanın tüzüğe aykırı olduğu yönünde ve 200’ün üzerinde delege, blok liste yönte itirazda bulundu. Kürsüye konuşmak için geminin kullanılması için imza verdi. len partililerin blok listeyi yoğun olarak Salonda oluşan tepki nedeniyle seçimin eleştirmeleri dikkat çekti. Gök’ün uyarısıyhangi yöntemle yapılacağının belirlenmesi la adayların divana başvurusu da gerçekleşiçin üç kere oylama yapıldı. İlk oylama so tirildi. Divana Alçın için 417, Yılmaz için de nucunda oylamanın sağlıklı yapılamadığı 181 delegenin imzası sunuldu. Kongreye 530 gerekçesiyle yoğun tepki oluştu. Bunun üze delege katıldı ve delege kartı aldı. rine Divan Başkanı Levent Gök, yeniden oylama yapılacağını açıkladı. Yapılan ikinci oylamaya da il başkan adayı Yılmaz ve bazı delegelerin tepki göstermesi üzerine Gök, oylamanın isim isim okunarak yapılacağını söyledi. Ancak üçüncü oylamada bu yöntem uygulanmadı, oylama el kaldırılarak yapıldı. ‘T ‘Sorumlu Başbakandır’ Tutuklanan isimlerden emekli Tuğgeneral İdris Koralp, BÇG’nin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararları çerçevesinde oluşturulduğunu belirterek, “BÇG’nin bahsi geçen faaliyetleri icra yetkisi yoktur. Esas icradan sorumlu Başbakan ve bakanlıklarla birlikte her ay toplantı ile değerlendirme yapılan MGK’dir” dedi. C MY B C MY B