19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 NİSAN 2012 PAZARTESİ [email protected] 10 EKONOMİ Boyner: Belediye başkanı adayı değilim TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner twitter hesabından hiçbir partiden belediye başkanı adayı olmayacağını açıkladı. Boyner, “Daha önce de belirttiğim gibi siyaset hiçbir zaman veya hiçbir şekilde gündemimde değil. İstanbul’da CHP veya başka bir partiden belediye başkanı adayı olacağım kesinlikle gerçekdışı, hayal mahsulü” ifadelerini kullandı. Parasız güvenlik! ? Trend Micro’nun yaptığı ankete göre internet kullanıcılarının yüzde 11’i büyük risk altında. Yüzde 61’i ise çeşitli tehlikelere karşı savunmasız. Türkiye’deki kullanıcıların yüzde 10’u hiç güvenlik yazılımı kullanmıyor. lik yazılımı kullanım bilincinin yüzde 90’lara yaklaşmasının sevindirici olduğunu kaydederek herhangi bir yazılım kullanmayan veya kırık/lisanssız yazılım kullanan yüzde 11’lik kesiminse büyük bir risk altında olduğunu söyledi. Kırık yazılımı kurmak için kullanılan ‘Crack/keygen’ türü yazılımların hemen hepsinin zararlı yazılım olduğunu belirten İnanç Ilgın, “Bu tip yazılımlar sayesinde saldırganlar, zaman zaman kullanıcıların kişisel dosyalarına/bilgilerine ulaşmakla beraber bu bilgisayarların kontrolünü tamamen ele de geçirebilmekte. Kullanıcı bu durumda lisanssız yazılım kullanarak bir suç işlemekle kalmayıp bilgilerinin ve bilgisayarının kontrolünü de saldırgana kaptırmış oluyor” diye konuştu. Ilgın, internet üzerinde üç farklı ücretsiz yazılım bulunduğuna işaret ederek “İlki siber suçlular tarafından geliştirilen güvenlik yazılımları. Bunlar bilgisayarı korur gözükürken aslında kullanıcının bilgisayarının kontrolünü suçlulara veriyor. Diğer bir kaynaksa çeşitli iyi niyetli internet grupları tarafından geliştirilen ve gerçekten koruma sağlayan yazılımlar. Bu yazılımlar her ne kadar bilgisayarları koruyor olsa da riskleri barındırıyor” dedi. Trend Micro Türkiye’nin Facebook sayfasından yaptığı ve yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı “Kişisel bilgisayarınızın güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz” başlıklı anket, Türk teknoloji kullanıcılarının güvenlik yazılımına para vermek yerine, yüzde 60.6 oranla, ücretsiz yazılımları tercih ettiğini ortaya koydu. Yüzde 10’u ya lisanssız/kırık yazılım kullanıyor ya da hiç güvenlik yazılımı kullanmıyor. Kullanıcıların yüzde 28’lik bir kesimi güvenlik yazılımına para vermeyi tercih ediyor. Trend Micro Akdeniz Ülkeleri Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın, güven Türkiye’deki kullanıcıların yüzde 60.6’sı ücretsiz güvenlik yazılımını tercih ediyor ‘Özerk Bölge’ Fikrine Okur Ne Diyor? Bu sütunda 14 Nisan’da yazdığım “Demokratik Özerklik ve Parçalanma Korkusu” başlıklı yazıma ilişkin iletiler gelmeye başladı. Bu çok sevindirici. Sütunun alabildiği kadarını, görüş sahiplerinden özür dileyerek yer yer kısaltıyor ve sizlerle paylaşıyorum: Recep Erçin (Sakarya): …Sistemin tepesinde küresel elitin memurları (AKP) dururken, AB ile kol kola giren bir BDP varken, yakın gelecekte sizin tasarladığınız türde olsa dahi, uygulamaya konulacak bir özerk yönetim projesinin sonunu şimdiden kestirebiliyorum. Halkın yerel düzeyde dahi söz hakkının çok az olduğu, belli elit kesimlerin her alanda hâkimiyet kurduğu bu düzeni bir yerlerinden yamayarak kurtarabileceğimizi sanmıyorum. Yazınızda vermiş olduğunuz İspanya örneği ilk başta makul görünüyor. Fakat şeytan ayrıntıda gizlidir, diyoruz ve ayrıntılar devrimcidir. Biri Katolik Avrupa ülkesi diğeri ise Müslüman, hem de Türk Anadolu coğrafyası, yani Avrasya’nın kapısı. İspanya bölünürse AB’de fazladan bir iki ülke daha olur ve sonuçta simgesel de olsa monarşik yapı hâlâ varlığını korur. Peki, ya Türkiye bölünürse? Baki Gürlekli: Özerk bölgelerle ilgili görüşlerinize zerre kadar katılmıyorum. Bu fikir, Aydınlık Cumhuriyeti yıkma projesidir. Nasıl ki emperyalistlerin Ortadoğu’da izlediği politikaların demokrasi ile bir ilgi ve alakası yoksa... Bu özerklik palavrasının da daha iyi yönetileceğimizle en ufak bir ilgisi ve alakası yoktur. Buna karşın yutulacak lokmalar olmamız için çok anlamlıdır… Yiğit Sönmez: Yazınıza kesinlikle katıldığımı yazmak istedim. Yerel ve bölgesel özerklik, ademi merkeziyet, Cumhuriyetin yerelleşmesi, etnik temelli olmayacak. Bir Kürt özerkliği değildir bu. Yerel yönetimlerin özerklik derecesinin güçlendirilmesi ve ilüstü yönetim birimi olarak birden fazla vilayeti içine alan, bir de merkez ilin olduğu idari bölgeler ile bölge genel meclislerinin kurulmasıdır. Türkiye’nin 2226 bölgeye ayrılması. Oluşturulacak bu bölgeler, ayrı bir siyasi birliği çağrıştıran etnik kökenli isimler almadığı müddetçe ya da bölgeselleşme etnik temele dayanmadığı, bir Kürt özerkliği olmadığı müddetçe, yerel yönetimlere yetki devrini ben de sonuna kadar destekliyorum. Bölgelerin kendi bayrakları olabilir. Sonuçta ulusal bayrak başka, bölge bayrağı başkadır. Olacaksa sadece doğuda değil bütün Türkiye’de olacak. Bunu sadece Kürt ayrılıkçılığının çözümü için değil, yerel demokrasinin güçlenmesi için istemek gerekiyor. İstanbul gibi korkunç nüfuslu bir şehir de özerk il statüsüne alınabilir, alınmalıdır da… İspanya örneğini, Bask modelini, İskoçya ve Kuzey İrlanda örneklerini tehlikeli bulmakla beraber, bölgeselleşmenin olduğu diğer ülkelerin Türkiye’ye pekâlâ rehber olabileceğini düşünüyorum. Bölgeli devlet, federalizm demek değil, bir üniter devlet çeşidi. CHP de bunu destekliyor. Şenol Gümüşdere: …ben İspanya’dan önce bize çok daha yakın Yugoslavya örneğini kıyaslama olarak seçmekten yanayım.... Başka bir örnek ararsanız, Libya akla geliyor... Bu örneklerin ortak noktası ise yapılanmalarındaki en küçük farklılıkların bile çıkar çevreleri tarafından kullanılmaya çalışılması olarak göze çarpıyor. Türkiye gibi, coğrafi olarak bahsedilen ülkelere göre çok daha kritik bir yerde bulunan bir devlette bölgeciliğin artması, bu açıdan yumuşak karın anlamına gelmez mi? Bölünme için bölgeciliğin illa etnik yapı üzerine kurulu olması gerekmez. Başka bir neden de bölünme isteğini tetikleyebilir. Sizin önerinizden yola çıkarsak, örneğin İstanbul özerk bölgesi kendi ekonomik üstünlüğünü diğer bölgelerle paylaşmak istemeyebilir. Aslında bölünme süreçlerini incelediğimizde etnik gerekçenin çoğunlukla bir bahane olduğu görülmektedir. Özerkleşme gerçekten ekonomik ve sosyal gelişme için en etkili yol mudur? Hem üniter hem de federal yapı içinde gelişimlerini sürdürebilen ülkeleri göz önüne alırsak bunun çok da doğru olmadığını düşünebiliriz. …Vekiller liderin vekilleri olduğu sürece, meclis yerel olsa ne fark eder? Hele Türkiye gibi ülkenin bir kısmında hâlâ feodal yapının sürdüğü bir yapıda, özerkleşme bu bölgelerde feodal yapının daha da güçlenerek demokrasinin geri gitmesine yol açabilir. Mehmet Canbeyli (Berlin): Almanya federal eyaletlerden oluşan bir devlet. Bahsettiğiniz yereli ilgilendiren projeler, yerel parlamento ve hükümetler tarafından yapılır, Dolayısıyla, Bayan Merkel’i, Güney Almanya’nın bilmem ne kasabasında ilkokul açılışı yaparken göremezsiniz. Kalkıp da Berlin’e yeni kanal açacağım diye sapık projelerle de insanların karşısına çıkmazlar. Çünkü o Berlin’in kendi parlamentosu, bütçesi ve hükümeti vardır. Almanya zaten bağımsız şehir devletlerinin birleşmesi ile kurulmuş olduğu için, özerk yönetimin tarihi bir geçmişi var. Ama Türkiye’de böyle değil. Devamlı toprak kaybedip küçülmüş Osmanlı devletinin bakiyesiyiz. Dolayısıyla, toprak kaybetme, bölünme korkusu çok derin. Onun için bu istekler, hemen öteki uca çekiliyor. Mürüvvet Özsöyler: Demokratik Özerklik adı altında parçalama zaten varlıklarımıza daha kolayca el konabilsin diye yapılmaya çalışılıyor. Saydıklarınızın hepsine izinlerin çok daha kısa sürede alınacağından kuşkunuz olmasın. Fahri Karal (Antalya): İncir çekirdeğini doldurmayacak konular üstüne saatlerce, günlerce tartışılırken, daha verimli olacağına inandığım can alıcı, sorun çözücü bir tartışmayı açtığınız için size teşekkür ediyorum. Lütfen devam!.. ‘Kredi alana resen sigorta yapılamaz’ Hazine Müsteşarlığı, bankalar aracılığıyla yapılan sigorta işlemleriyle ilgili olarak sigorta şirketlerini uyardı. Bankalar tarafından kullandırılan kredileri güvence altına almak amacıyla hayat sigortası yaptırılırken müşterilerin yazılı olarak bilgilendirilmesi gerektiğini belirten Hazine, aksi takdirde kredi sözleşmesine dayanarak resen sigorta ihdası yapılamayacağını veya resen sigorta primi tahsil edilemeyeceğini bildirdi. Masaüstünde diretiyoruz Kaspersky Lab’ın araştırmasına göre Türkiye’de bilgisayar kullanıcılarının yüzde 55.6’sının evinde bir adet masaüstü bilgisayar bulunuyor. Araştırmaya göre Türkiye’de en popüler cihaz masaüstü bilgisayar. Kaspersky Lab’ın araştırmasında Türkiye ile ilgili şu tespitlere yer veriliyor: ? Masaüstü bilgisayarlar, Türkiye’de en popüler elektronik cihaz tipi ? Yüzde 10.5’lik kısım ise iki ya da daha fazla masaüstü bilgisayara sahip. ? Laptoplar, yüksek performans ve taşınabilirlik kombinasyonları sayesinde yaygın ve yüzde 57.7 oranıyla her iki haneden biri bir adet kullanıyor. ? Katılımcıların yüzde 23’ü, evlerinde iki ya da daha fazla masaüstü bilgisayar bulunduruyor. ? Kullanıcıların yüzde 42’si akıllı telefon kullanıcısı ve yüzde 18.5’i bu tipte iki ya da daha fazla cihaza sahip ? Katılanların yüzde 11.2’lik kısmı yakın bir gelecekte tablet almayı düşünüyor ? Büyük şehirlerinin yüzde 1.3’ü masaüstü bilgisayar, laptop, akıllı telefon ve tablet bilgisayardan oluşan modern elektronik cihazlardan mürekkep tam bir sete sahip. Hitler’li reklama ceza Reklam Kurulu Başkanlığı, Adolf Hitler’in görüntülerinin yer aldığı “Biomeen” markalı şampuan reklamına, kışkırtıcı ve ırkçı semboller içerdiği; cinsiyet ayrımını körükleyici nitelikte olduğu gerekçesiyle 3 ay süreyle tedbiren durdurma cezası verdi. Turkcell Superonline ve Global İletişim birleşti Turkcell Superonline, geçen aylarda Turkcell Grup tarafından satın alınan Global İletişim ile güçlerini birleştirdi. 2003’te kurulan Global İletişim’in Turkcell Superonline ile devir yoluyla birleşmesiyle iki şirket Turkcell Superonline markası altında daha da güçlenmiş bir altyapıyla hizmet verecek. Turkcell Superonline Genel Müdürü Murat Erkan, “birleşme ile birlikte Turkcell Superonline, Global İletişim’in müşteri portföyünü ve 3 veri merkezini bünyesine katmış oldu” dedi. Facebook’tan yeni dayatma Facebook, zaman tünelinden sonra kullanıcıları için başlangıçta isteğe bağlı olarak sunduğu başka bir hizmeti daha zorunlu hale getiriyor. Facebook, kullanıcılarına 2010’dan beri isteğe bağlı eposta hizmeti sunuyordu. Facebook son aldığı kararla bu hizmeti zorunlu hale getirdi. Bundan böyle her Facebook kullanıcısının kullanıcı ismiyle başlayan ve @facebook.com şeklinde devam eden birer elektronik posta adresi olacak. TC KADIKÖY 8. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2011/15326 E. Borçluya ait ve bir borçtan dolayı ipotekli bulunan ve satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti ve önemli özellikleri; 1TAPU KAYDI: Ataşehir Tapu Sicil Müdürlüğü’nde Küçükbakkalköy Mahallesi 1885 ada 1 parsel sayılı T Blok 2. Kat 33 nolu bağımsız bölümde bulunan dükkân vasfındaki taşınmaz. 2İMAR DURUMU: Dosyada mevcut Ataşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 24.10.2011 tarih M.34.6.ATA.0.13.00.002011/142103754588 sayılı imar durumu yazısında söz konusu 1885 ada sayılı parselin 09.11.1990 t.tli 1/1000 ölçekli Küçükbakkalköy anatepe Projesi 4. Etap Uygulama İmar Planı Notu tadilatında bina yüksekliği Hmax: 75.50 metre irtifalı, kat alanı kat sayısı KAKS: 5,00 taban alanı kat sayısı TAKS: 0,60 yapılanma şartlarında ayrık nizam Ticaret+Konut alanında kaldığı bildirilmiştir. 3TAŞINMAZIN NİTELİĞİ: Söz konusu gayrimenkul Ataşehir İlçesi, Küçükbakkalköy Mahallesi, Ataşehir Bulvarı ile Sedef Sokağı arasında kalan Ataşehir Bulvarına cepheli betonarme karkas sistemde üç bodrum bir zemin dört normal katlı inşaat edilmiş ATA PLAZA’nın ikinci kat 33 nolu halen Yapı ve Kredi Bankası Ataşehir Şubesi’nin kullanımında bulunan dükkân mahalidir. Dükkânın Ata Plaza girişi kapatılmış konumda olup, zemin kattaki Yapı ve Kredi Bankası’nın bağlantısı konumundadır. Dükkân banka şubesinin kullanım maksadına uygun olarak kasa odası, sistem odası, arşiv mutfak, tuvaletlerden ibarettir. Döşemeler kısmen seramik kısmen laminant parkelidir. Dükkân brüt 288.00 metrekare sahalıdır. Zemin ve birinci normal katlarla dükkânların içerisinden merdivenlerle irtibatlandırılmıştır. Bina vasat üstünde malzeme ve işçilikle inşa edilmiş olup, binada su, elektrik, kalorifer(doğalgaz yakıtlı) ve asansör tesisatları bulunmaktadır. Bina korumalı ve 24 saat kontrollü bir site içerisinde olup ikametgâh yönünden tercih edilen mevkiisi içerisindedir. Ataşehir Emlak Bankası Konutları’nın ilk inşa edildiği doğu bölgesinde olup her türlü belediye hizmetlerinden istifade eder konumdadır. Ataşehir alışveriş ve ticaret bölgesi içindedir. 4 TAŞINMAZIN MÜKELLEFİYETLERİ: Gayrimenkulün tapu kayıtlarında Aktaş Elektirik AŞ Lehine ve Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. lehine kira şerhleri bulunmakta olup, satış bu şerhlerle birlikte yapılacak olup, ihale alıcısına bu şerhlerle birlikte tescil yapılacaktır. 5 TAŞINMAZIN DEĞERİ: Bulunduğu semt, semt içindeki yeri, imar durumu, inşa tarzı, halihazır vaziyeti, bu civardaki daire alım satım rayiçleri, kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi, binanın yıpranma yapı, kıymetine etki eden tüm hususlar ile günün iktisadi koşulları da göz önünde bulundurularak dükkânın tamamının 685.000TL kıymetinde olacağı kanaatine varılmıştır. Adreste tebligat yapılamaması, tebliğ imkânsızlığı ve adresi Tapu “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” Sicil Müdürlüğü’nce bilinmeyen ve dosyamıza bildirilmeyen ilgililere gazetede yayımlanan ilamının tebliğ yerine kaim olmasına, 5SATIŞ ŞARTLARI: Yukarıda yazılı taşınmazın 1. Satış günü 21.05.2012 saat 14.0014.10 arasında Kadıköy 8. İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla taşınmaz 31.05.2012 günü aynı yerde ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere attırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanlı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevrilmesi ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. a Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetinin % 20’si nispetinde pey akçesi nakit veya bu miktar kadar milli bir bankanın şartsız kesin ve süresiz teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu satım harcı satış bedelinden ödenecek, damga vergisi, tahliye ve teslim masrafları ile KDV, tapu alım harcı alıcıya aittir. Tellaliye ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. b İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. c İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. d Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup tebligat pul masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. e Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/15326 E. sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları ile satış ilanın tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kâim olacağı ilan olunur.09.04.2012 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 23843) T.C. TARSUS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2011/799 Esas Mersin/Tarsus Karsavran Köyü 159 parselin 21625 m2’lik kısmı davacı DHMİ Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırıldığından; ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda iptal, adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltme davası açabileceğiniz, açacağınız davalarda husumetin davacı aleyhine yöneltilmesi gerekeceği, ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde idari yargıda iptal davası açtığınızı ve yürütmeyi dur“Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” durma kararı aldığınızı belgelemediğiniz takdirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek olup, mahkememizce tespit edilecek bedel üzerinden bu parselde yukarıda m2’si yazılı kısmın davacı adına tapuya tescil edileceği, mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedelinin adınıza bankaya yatırılacağı, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerektiği tebliğ olunur. 30/01/2012 (Basın: 9527) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle