19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NİSAN 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER HSYK, üyesi Prof. Dr. Gökçen’in yargılanmasını durduracak bir karara imza attı. Karara üç üye karşı çıktı 5 Yargıdan yargıç kaçırma İLHAN TAŞCI Ahmet Gökçen ANKARA Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Prof. Dr. Ahmet Gökçen’in kurula üye seçilmeden önce “yargılama yapanları etkileme” suçundan yargılanmasını durduracak bir karara oyçokluğuyla karar verdi. Karara muhalif kalan HSYK’nin üç üyesi ise Gökçen hakkındaki yargılamanın üyeliğinden önce başladığını, dolayısıyla yargılamasının tamamlanması gerektiği görüşünü vurguladılar. Ahmet Gökçen, Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin, eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in yargılandığı davada verdiği beraat kararını Star gazetesine verdiği demeçle değerlendirmişti. Prof. Dr. Gökçen, verilen kararı “tek kelime ile skandal” sözleriyle değerlendirmişti. Cihaner’in avukatı Turgut Kazan da bu sözleri nedeniyle Gökçen hakkında suç duyurusunda bulundu. Cumhuriyet Savcısı Pircan Barut Emre’nin düzenlediği 18 Ağustos 2010 tarihli iddianamenin ardından Gökçen, Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. Ahmet Üç üyenin karşı oy yazısında, Ahmet ? Karara muhalif kalan HSYK üyeleri Ertosun, Hacımahmutoğlu ve Özer, Gökçen’in HSYK üyesi seçilmeden önAhmet Gökçen hakkındaki yargılamanın üyeliğinden önce başladığını, dolayısıyla ce işlediği iddia edilen eylemlerle ilgili yargılamasının tamamlanması gerektiği görüşünü vurguladı. olarak delillerin değerlendirildiği ve savGökçen’i 22 Ekim 2010 tarihinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün HSYK üyeliğine seçmesi üzerine mahkeme yargılamayı durdurarak, kurula başvurup yargılama izni istedi. Genel kurul, HSYK İkinci Daire üyesi Prof. Dr. Ahmet Gökçen hakkında kovuşturmaya yer olmadığına oyçokluğuyla karar verdi. Üyelerden Ali Suat Ertosun, Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu ile HSYK 2. Daire Başkanı Nesibe Özer karara muhalif kaldı. Biberli Demokrasi... Suriye’ye demokrasi ve özgürlük dersi verirken... Dünya liderliğine soyunurken... Malatya’da füze kalkanı kurarken... 10 bin HES yaparken... Eğitimi ideolojik bir yapıya dönüştürürken... İran’da mollalarla kucaklaşırken... Sen vur vurabildiğin kadar! Biberle! Tekmele! Copla! Vatan için, millet için! Vur vurabildiğin kadar! Rahatla! Gencine vur, yaşlısına vur... İşçisine, memuruna, öğretmenine, üniversite öğrencisine vur! Vurmak sana yakışır... Yaşamın o derin suyuna bakmadan, gecekonduda otururken, 48 saat uyumadan görev yaparken vur vurabildiğin kadar. Vur polis kardeşim, kimin için vurduğunu bilmeden... Gecenin sesinde, soluğunda yatağına uzandığında gerçekten için rahat mı? Görevini yaptın mı? Mutlu musun söyle Tanrı aşkına? ??? Bu yazdıklarımı okumayacağından eminim ama olsun, ben yazayım yine de... O tekmeleyip, biberleyip panzerlerle su sıktığın, yerlerde süreklediğin insanlar senin kardeşlerin. Sen de emekçisin, onlar da! Bunun bilincinde misin? Sen iktidarın değil devletin polisisin! Bizi de copladılar zamanında, tekmelediler, yerlerde sürüklediler, gözaltına aldılar. 12 Mart’ları ve 12 Eylül’leri yaşadık, işkencelerden geçtik, öldürüldük. Hapis yattık yıllarca... Onlar ne kazandılar? Vicdan sahibi değildi hiçbiri... Ruhları körelmişti! Ne kentlerin sessizliğini bilirlerdi, ne yaşamı... Avuçlarından güneş suyu içmemişti onların kuşlar. Gözleri hiç ışımamış, kirpiklerine çiy düşmemişti. Çocuklarının bile gözlerinin içine bakamamışlardı... Biz geleceğin umudunu arıyorduk, aşkı, tutkuyu, özlemi... Bir iz peşindeydik daha güzel bir dünya için... Özgürlük için! Emek için! Sevgi için! Ellerimizde çiçeklerin açmasını, içimizdeki sonsuz uzaklıkların yakınlaşmasını... Vurulduk, kıyıma uğradık... Tüm bunlara karşı çoğalmadığımızı söyleseler bile çoğaldık. Hopa eylemlerini düşün... Onlar terörist değil çevre eylemcisiydi. Metin Lokumcu, biber gazı ve kalp krizi... Hiç yüreğinde bir acı duyumsamadın mı? ??? Göğün zenginliğini, uçan kuşları, baharın habercisi çiçeklenen ağaçları düşün... Sömürüye, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, paralı eğitime, HES’lere karşı çıkan, demokrasi ve özgürlük isteyen o insanları acımasızca döverken vicdanının sesini dinle. Ne geçiyor eline? Mutluluk! Huzur! Güven! Görev! Hangisi? Yoksulluğun, sömürünün önüne mi geçeceksin o insanları biberleyerek, döverek! Size emir verenler yarın emekli olacaklar... Senin çocukların da büyüyecek, okula gidecek, üniversiteye... Ve adım gibi biliyorum, çocukların da başkaldıracak bu bozuk düzene karşı. Onların da coplandığını, dövüldüğünü, biberlendiğini görünce ne yapacaksın? Adalette eşitlik bir gün sana da gerekecek, sakın unutma! Unutma yaşamın o derin suyunu.... Var olmayı, umudu, umutsuzluğu... Bunun adı hiçbir zaman “terörle mücadele” değildir... Çünkü onların hiçbiri terörist değildi. Çağdaş, bilime dayalı bir eğitim istiyordu son copladıkların ve biberlediklerin... ??? Sonlarına geldim yazımın... Okumayacağını bildiğim halde yazdım işte. Böyle gelmiş, böyle gider... İşkencelere, biberlemelere ve ölümlere alıştık nasıl olsa... Sivas Madımak, Gazi, faili meçhuller, Hizbullah vahşeti, devlet içinde örgütlü silahlı güçler... Mahir Çayan ve dokuz arkadaşı 40 yıl önce Kızıldere’de öldürüldü. Çoğu arkadaşımdı benim. Akan birer yıldız gibi kayıp gittiler 20’li yaşlarında. Saffet, Cihan, Ömer ve diğerleri... Ve geldik bugünlere... Suriye için demokrasi ve özgürlük isteyelim, dünya liderliğine soyunalım, mollalarla kucaklaşalım, sömürgecilerin taşeronu olup emperyalizme alkış tutalım... İleri demokrasiye adım atalım! cı tarafından dava açmaya yeterli görülerek iddianame düzenlendiği anımsatılarak “Açılan davayla kovuşturma belli aşamaya gelmiştir. Ahmet Gökçen’in HSYK üyesi seçilmesinden sonra yargılamayı yapan Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi durma kararı vererek dosyayı kurulumuza göndermiştir. Kurulca verilecek izin kararı yargılama şartıdır. Kurulumuz çoğunlukla kovuşturma yapılmamasına karar vermiştir” denildi. Alaattin Çakıcı nakledildi ? Haber Merkezi Suç örgütü lideri olmaktan hükümlü Alaattin Çakıcı, Kocaeli F Tipi Cezaevi’nden İzmir’deki Buca 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne nakledildi. Çakıcı, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Bu nakil Çakıcı’yı yok etmek için uygulanmışsa buna güçleri yetmez” dedi. ? ANTALYA (AA) Alanya Demirtaş Jandarma Karakolu’nda görev yapan askerleri taşıyan Mehmet Karcı’nın (21) kullandığı kamyonet, Uğrak köyü yakınlarında şiddetli yağışın etkisiyle devrildi. Yaralanan 3 kişi ayakta tedavilerinin ardından taburcu edildi. C MY B C MY B Askeri araç devrildi: 3 yaralı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle