24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MART 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER YAZARIMIZ ‘DEĞİŞEN DÜNYADAN’ BAŞLIKLI KÖŞESİNDE OKURLARIYLA BULUŞUYORDU 9 ‘Bir aydını daha kaybettik’ Eski CHP TBMM Grup Başkan ci olarak değil, yazar, sinema kültüvekili Kemal Anadol: Hüseyin Baş rü olarak ve bütün sanat dallarına ilile 12 Eylül’ün en hukuksuz davala gisiyle de çok değerli bir arkadaşırından birinde, Barış Derneği Dava mızdı. Kendisinin kaybını büyük bir sı’nda sanık ve tutuklu olarak Kar acıyla karşılıyorum. tal, Maltepe ve Sağmalcılar CezaŞair Demir Özlü: Çok yakın arevi’nde birlikte kaldık. Kendisini çok kadaşımdı. Paris’te gazetecilik okuiyi yetiştirmiş, eğitimli, kültürlü, biri muştu. Tiyatrocu Güner Sümer sakimli bir aydın ve yazın adamı olarak yesinde onu tanıdım. İstanbul’a tanıdım. Hayata bağlı, neşe dolu, eşiyle birlikte döndükten sonra da canlı bir insandı. Espri gücü çok faz görüşmemiz devam etti, çok sağlam laydı. Ölümünü duyunca duydu güvenilir, esprili bir insandı. Ölümüyle ğum üzüntü sonsuzdur. Tüm barış bir dönem, arkadaşlık dönemi sona severlere, ailesine ve erdi. Çok üzüntülüyüm. yakınlarına başsağlığı Devletimiz onu da 3 yıl diliyorum. hapiste tutmayı başarSanatçı, Nâzım Hikmıştır. Delil olarak da ostları ve met Kültür ve Sanat “Büyük Petro’nun Vameslektaşları Vakfı Başkanı Rutkay siyetnamesi” ni öne yazarımızın, “Son Aziz: Bizim için, ülkemiz sürmüştür. Devlet yaiçin büyük bir acı. Nâzım derece aydın, yılmaz pımızı kutlarım. Hikmet Kültür ve Sanat Cumhuriyet Bilim ve bir sosyalist, mizah Teknoloji Vakfı’nın kurucu üyesi Dergisi yave yönetim kurulu üye duygusu güçlü, bilgili zarı Aykut Göker: Hamizdi. 12 Eylül sonrası beri alır almaz bir inve entelektüel bir Barış Derneği Davabir dünya nasıl gazeteci” olduğunu sanla sı’nda uzun süre tutukkaybedilir, o duyguyu belirttiler. luluk yaşamış, ama inathissettim. Hapishanede la, gerçek bir barışsever, gülmeyi hatırlamak, yurtsever olarak yaşamı kahkahalarla gülebilhak etmiş bir değerimizdi. Onun, o mek, yaşama tutunabilmektir. Kahonurlu, ilkeli, soylu, ödünsüz duru kahalar orada insanı özgür kılar. şunu çok ama çok özleyeceğiz. Bir meydan okumadır. Hüseyin Baş, Yazarımız Ataol Behramoğlu: o baş edilemez zekâsının ürettiği esBarış Derneği Davası’nda Hüseyin prileriyle yaşam ve direnç kaynağıBaş, hapishane ve koğuş arkada mızdı. Hapishanede de bize hep bir şımdı. Tanıdığım mizah duygusu yaşam sevinci verdi, hep de veren güçlü, zekâsı en kıvrak, en do mekteydi. Galiba anımsadıklarımıznanımlı, en seçkin aydınlarımızdan la bu sevinci vermeye devam ededı. Eğer tutukluluk günlerimizi daha cek. az acıyla, daha az sıkıntıyla, daha az Gazeteci Niyazi Dalyancı: Çok yarayla geçirebildiysek bunda sev sevdiğimiz bir insandı. Hüseyin Baş gili Hüseyin Baş’ın mizahının, hoş ile birlikte 2 yıl hapishanede kaldım. görüsünün, sevgiyle dolu yüreğinin Beni şaşırtan tarafı, hapiste bulunçok büyük katkısı olmuştur. Dostları duğumuz günlerde, en yaşlılarımızonu asla unutmayacak. dan biri olmasına karşın sürekli neYazarımız Dr. Erdal Atabek: Son şeli ve hepimizin moralini yükselten derece aydın, bilgili bir gazeteci, en bir kişiliğinin olmasıydı. Kaybı çok telektüel, çok yönlü, yalnız gazete zor, onu özleyeceğiz. Hüseyin Baş’ı yitirdik ? Baş, pazar günü Teşvikiye Camisi’nde kılınacak öğle namazından sonra Ulus Mezarlığı’nda toprağa verilecek. İstanbul Haber Servisi Gazetemiz yazarı 83 yaşındaki Hüseyin (Hacıbaşıoğlu) Baş’ı dün sabah kaldırıldığı Taksim İlkyardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Daha önce bypass ameliyatı olan ve kalp yetmezliği bulunan Baş, sabahın erken saatlerinde ateşi yükseldiği ve durumu kötüleştiği için hastaneye kaldırıldı. Ambulansta kalbi duran Baş, hastanede yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamadı. Hüseyin Baş’ın cezanesi Pazar günü Teşvikiye Camisi’nde kılınacak öğle namazından sonra Ulus Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Türkiye’deki birçok aydın gibi yaşamının bir bölümünü hapishanede geçiren dış politika yazarımız, entelektüel, mizah duygusu güçlü Hüseyin Baş, Cumhuriyet’te “Değişen Dünyadan” başlıklı köşesinde okurlarıyla buluşuyordu. Hüseyin Baş, 13 Ağustos 1929’da Samsun’un Bafra ilçesinde doğdu. İlköğrenimini Yollar Yürümekle... Bizim lise yıllarımızda gösteri yürüyüşleri ve protesto eylemleri ünlüydü. Lise çıkışında topluca yürüyüş yapılıp marşlar söylenmesi, sloganlar atılması, bazen iki karşıt görüşlü okulun karşılaşıp kıyamet kopması alışılmış şeylerdendi. Demirel’in ünlü sözü, “Yollar yürümekle aşınmaz” bu döneme aitti. Ardından 12 Eylül darbesi geldi. Protestoyu, gösteri yürüyüşünü bırakın, üç kişiden fazla insanın sokakta bir araya gelmesi bile suç sayılmaya başlandı. Aradan 30 yıl geçti, “yollar yürümekle aşınmaz”dan, “yollar yürümekle aşınır” demokrasisine geldik. Artık yürüyüş yalnızca sağlıklı yaşam için ve tek başına yapılınca kabul görüyor. Herhangi bir protesto, herhangi bir konuda talep dile getirmek için yapılan gösteri, herhangi bir konuda ses duyurmak için yapılan bir yürüyüş demokratik bir tepki değil bir suç olarak görülüyor. ??? Emniyet güçleri, biber gazından tazyikli suya tam teçhizatlı olarak göstericilere saldırmaya hazır bekliyor. Oysa demokratik toplumlarda emniyet güçleri, gösterinin olaysız geçmesi için tedbir almakla, göstericilerin başkalarına zarar vermesini olduğu kadar kendilerinin de zarar görmesini önlemekle görevlidir. Göstericilerin yanına artık milletvekilleri gidiyor ama o da fayda etmiyor. Belli bir noktada yolu kapattığı gerekçesiyle dağıtılan göstericileri ara sokaklarda kovalamaya devam etmek durumun yalnızca gösteriye izin vermemekten öte bir şey olduğunu gösteriyor. Korkarım yakında Meclis’te fazla gösteri yaptı diye bazı milletvekillerinin başına da iş açılabilir. ??? Demokrasinin en önemli özelliklerinden biri, duymaktan hoşlanmayacağımız görüşlerin de dile getirilmesini kabullenmekse bizim böyle bir durumumuz olmadığı ortada. Katılımcı demokrasi sözü zaten tarih oldu. Kimsenin bir şeye katılması söz konusu değil. Eğer politikayla uğraşacaksan “İşini gücünü bırak seçimlere gir, yoksa karışma” düsturu ağır basıyor günümüzde. Politika, bütün toplumu ilgilendiren kararların alındığı, çocuklarınızın geleceğini etkileyen reformların yapıldığı bir alan değil de sanki profesyonel bir iş gibi algılanmaya başlandı galiba... Eğitim reformu yapılırken, öğretmenlerin, velilerin ve tabii öğrencilerin görüşlerinin sorulmaması, onların sorulmadan dile getirmesine de izin verilmemesi, “reform” kavramının zaten içini boşaltmış olmuyor mu? D Hüseyin Baş 12 Eylül’ün en hukuksuz davalarından biri olan Barış Derneği Davası’nda yargılanıp tutuklandı. Bafra’da tamamladı. Daha sonra orta ve liseyi İstanbul’da Galatasaray Lisesi’nde tamamlayan Hüseyin Baş, Paris’te gazetecilik eğitimi aldı. Baş, Paris’te mühendislik eğitimi gören eşi Nevenka Hacıbaşıoğlu ile tanışarak evlendi. Türkiye’ye döndüğünde çeşitli gazetelerde çalışan Hüseyin Baş, çeviriler yaptı, yazarımız Onat Kutlar ile birlikte Sinematek’in ve Barış Derneği’nin kurucu üyesi oldu. 1962’de dönemin Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) üye oldu, partinin ilk program çalışmalarında görev aldı. Gazetemiz başta olmak üzere, birçok dergi ve günlük gazetede dış politika ve sanat yazıları yayımlanan Hüseyin Baş, yazıları nedeniyle birçok kez yargılandı. Baş, aynı zamanda Barış Derneği Genel Yönetim Kurulu ve Dünya Barış Konseyi üyeliği yaptı. ‘YOLUNDAN HİÇ SAPMADI’ Yazarımız Ali Sirmen: İyi bir gazeteci, iyi bir yazar, yılmaz bir sosyalist, ince mizahı ile bütün dost çevrelerini tebessüm ettiren eşsiz bir insandı. Hiç sapmadı, yalpalamadı, ödün vermedi. 3.5 yıllık ortak hapis hayatımızı bizim için daha katlanılır kılan bir yoldaşımızdı. Onu çok arayacağız. Prof. Dr. Gencay Şaylan: Tahmin edemeyeceğiniz kadar üzgünüm. Sevgili dostunu kaybetmek insanı çok üzüyor. Hüseyin Baş’la biz aynı zamanda aynı siyasi görüşleri de paylaşıyorduk. Aynı partinin içindeydik, ama o zamanlar onu çok iyi tanımazdım. Devletin yakın koruma ve kollaması altına girdiğimiz zaman tanıdım. Benim için çok olağanüstü bir insandı. Behice Hanım’ın oğlu için yazılan şiirdeki gibi, künyesine kazılmış namus, agulardan süzülmüş sabır. Ve olağanüstü bir espri ve zekâ parıltısı. Hüseyin’i anlatmaya kelime yok. Yüzlerce olağanüstü hatıramız var. Bakalım bundan sonra sıra kimde? T.C. SİVAS 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya: 2011/7572 1 TAPU KAYDI SİVAS MERKEZ KILAVUZ MAH. HALFELİK MEVKİİ, CİLT 38, SF. 3690, ADA 4112, PARSEL 1’DE KAYITLI ÜÇ BLOK TOPLAM 92 DAİRELİ APARTMAN VE ARSA ÜZERİNDE A BLOK, 1. KAT 3 NOLU BB MESKEN, 10/960 ARSA PAYLI. ÖZELLİKLERİ: SATIŞA SUNULAN TAŞINMAZ ADRES OLARAK: KARDEŞLER MAHALLESİ 33. SK NO. 2 BUĞRA SİTESİ A BLOK 1. KAT, DAİRE. 3 SİVAS ADRESİNDEDİR, ANA TAŞINMAZ BETONARMEKARKAS NİTELİKLİ BODRUM KAT+ZEMİN KAT+7 NORMAL KATLI APARTMANDIR ARSA ÜZERİNDE BULUNAN 8 KATLI BİNANIN A BLOK 1. NORMAL KATINDA BULUNAN 3 NOLU MESKENİN 149 M2 BRÜT ALANI BULUNMAKTA OLUP, 3 ODA + 1 SALON+ANTRE+HOL+WC+ BANYODAN OLUŞMAKTADIR, GİRİŞ KAPISI ÇELİK KAPILI, İÇ KAPILAR AHŞAP DOĞRAMALI, PENCERELER PLASTİK DOĞRAMALI ISI CAMLI, ODA TABANLARI LAMİNANT PARKE KAPLAMALI, DUVARLAR SIVA ÜZERİ PLASTİK BOYALI, TAVANLAR BADANA, ISLAK ZEMİNLER SERAMİK, DUVARLARI TAVANA KADAR SERAMİK KAPLAMALI, MUTFAK TEZGAH ALTI VE TEZGAH ÜSTÜ DOLAPLARI MEVCUT OLUP ISINMA SİSTEMİ KALORİFERLİ VE MERKEZİ ISITMALIDIR. BULUNDUĞU YÖREDE BELEDİYE HİZMETLERİ TAMDIR. (YOL+SU+ELEKTRİK+DOĞALGAZ+ULAŞIM) HER YÖNE ULAŞIM KOLAYLIĞI VARDIR ÇEVRESİNDE EMNİYET MÜD. VE TARIM İL MÜD. ÇEVRE YOLU KAVŞAĞI BULUNMAKTA VE MAHALLİ PAZAR YERLERİ, SAĞLIK VE SOSYAL EĞİTİM KURUMLARI BULUNMAKTADIR, ŞEHİR TİCARET MERKEZİNE 15 DAKİKA UZAKLIKTADIR 3. SINIF B GRUBU YAPI KATEGORİSİNDE, YIPRANMA ORANI %15’TİR. İMAR DURUMU: AYRIK NİZAM, 8 KAT (h=24,50 mt.) SATIŞ SAATİ: 11.00 11.10 Arası MUHAMMEN BEDELİ 110.000,00 TL Satış Şartları:1 Satış 14.05.2012 günü yukarıda belirtilen saatler arasında SİVAS 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ KALELEMİ’NDE açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 24.05.2012 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhünlı alacaklıların alacakları toplamım, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları ile %1 K.D.V. alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatnı kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK. mad.127) (*) İIgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 19070) ACI KAY BIM IZ Vakfımızın Yönetim Kurulu üyesi 12 Eylül darbe döneminde Barış Derneği çalışmaları nedeniyle yargılanan, barış, demokrasi ve insan hakları savunucusu, Cumhuriyet gazetesi yazarı, düşün adamı, soylu ve öncü kişiliğiyle anacağımız KESİNTİLİ EĞİTİM CUMHURİYET EĞİTİMİNE İHANETTİR Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmekte olan kesintili yasa taslağı, temelini laiklikten ve kızerkek öğrenci öğretim birliği ve eşitliğinden alan Cumhuriyet eğitimine ihanettir. Çocuklarımızın ve özellikle de kız çocuklarımızın geleceğine karşı işlenmekte olan bir cinayettir. Sanatçılar Girişimi bu tasarının karşısındadır. Bu ihanete, cinayet girişimine engel olmalıyız. Hiçbir uygar yurttaş ve kurum, Cumhuriyet eğitimini, laikliği, öğretim birliği yasasını ve eğitimde birlik ve eşitliği temelinden yok edecek bu ihanet ve cinayet girişimine karşı duyarsız ve tepkisiz kalamaz. HÜSEYİN BAŞ’ı (Hüseyin Nâzım Hacıbaşıoğlu) kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Cenazesi, 1 Nisan 2012 (Pazar) günü Teşvikiye Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Ulus Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. 31 Mart 1909 • “103” Yıl önce, başta: • Dönemin “yanaşma” basını • SA NA TÇ IL AR G İ Rİ Şİ Mİ KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ C MY B C MY B “VOLKAN”ın kışkırtmasıyla ayaklanan; okullu genç “subay”ları da “şehit” eden, “İRTİCA” hareketi; Günümüzün unutmaması gereken tarihsel “kara” bir “uyarı”dır!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle