18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2012 CUMARTESİ 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B B B B Y Y Y Y Y Y Y Y Y 16 21 18 18 20 20 18 14 11 13 10 11 14 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y Y Y Y Y Y K PB K 15 15 9 21 22 21 11 16 10 11 5 5 3 Oslo PB Helsinki K Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel B Paris PB Bonn Y Münih B Berlin Y BudapeştePB Madrid B Viyana Y HABERLER 7 1 4 14 10 12 16 11 12 9 16 22 14 Belgrad B 17 Sofya PB 15 Roma A 19 Atina B 19 Zürih B 17 Moskova K 4 Aşkabat B 23 Taşkent B 29 Baku A 16 Bişkek Y 25 Tiflis B 17 Kahire B 26 Şam A 19 Ülkemizin geneli parçalı ve çok bulutlu, Maramara bölgesi, Karaman, Mersin ve Van çevreleri dışında kalan tüm ülke yağışlı geçecek. Yağışların; Bingöl, Bitlis ve Muş çevrelerinde kuvvetli olmak üzere genellikle yağmur ve sağanak şeklinde olması bekleniyor. Hava sıcaklığının hafta sonunda mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 31 Mart GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Bugünleri de bize gösterdin” diyen MHP ile AKP’li milletvekilleri; “Gazamız mübarek olsun” diye birbirlerine koştu, kucaklaştı. Önerge tartışılırken söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce; Milli Eğitim Bakanlığı’nın zaten seçmeli din derslerine Kuran ile Peygamber’in yaşamını koyabileceğini anımsatan ve... …AKP ile MHP’nin asıl amacını gizleyen maskeyi indiren bir konuşma yaptı. “Siz” dedi: “Oy almak için Kuranıkerim’i kullanıyorsunuz”. İki partinin din sömürüsü yaptıklarını yüzlerine vurdu. ??? MHP ile ortak önerge aşamasına gelinceye dek, AKP içinde yaşananlar, din sömürüsünü kanıtlayan gelişmeleri içeriyor. AKP önce Kuran ve Peygamber’in yaşamının seçmeli ders olarak yasaya konulmasını içeren MHP önergesini destekleme kararı aldı. Fakattt, aldıkları karar doğrultusunda davranma sorumluluğunu üstlenemeyen AKP yöneticileri Tahran’da dünya politikasına nizam vermekte olan patronlarını aradı ve şu talimatı aldı: “MHP önergesine destek verdiğimizi halka anlatamayız. Biz de AKP olarak aynı mealde bir önerge vermeliyiz!” Tahran talimatı gereği: MHP önergesiyle kıyaslandığında; üç beş sözcüğü değişik; ama aynı içerikte bir önerge de AKP’den! AKP’nin, tabii laik Cumhuriyetin yılmaz savunucusu rolüne soyunan MHP’nin gerçek yüzü de böylece ortaya çıktı. CHP’nin iki partinin oy bazında din sömürüsü başımızın tacı anlayışını teşhir etmeye çabalamasına artık gerek kalmadı! Çünkü din sömürüsüne sarıldılar. El ele, kol kola, kucak kucağa ilk seçimde de din sömürüsüne ağırlık vereceklerini bir kez daha ilan ettiler. ??? Bakınız gazetelerde önerge olayını yansıtan haberlere. CHP’ye zar zor üç satırlık yer ayırmış medya. CHP de örneğin; iktidara, çocuklarımızın dinimizi öğrenmesini senin gibi biz de öğrensin istiyoruz. Gel birlikte şu 4+4+4’ü geri çek. Birlikte yeni bir yasa yapalım. Din öğrenimini çağdaş anlayışa yatkın biçimde yeniden düzenleyelim diye el uzattı. İktidarda tık yok. Destekleyen yorumlar, haberler yok medyada! Destek başka biçimde; sömürüyü daha da pekiştirecek bir yasal yaptırımla geldi: İmam hatiplerin ortaokullarının açılması yasaya giriyor! ??? Kaç kişi yazıyor 4+4+4’ün karşı devrim olduğunu? 2 mi, 3 mü? Zorlayın belleklerinizi, 4 deyin. Ötesi, arkası yok! Siyasette, yok! Model karşı devrim; biraz kavga, bir iki yumruklu sahne, bir iki kürsü konuşması... Meclis dışında göz yaşartıcı eylemler, çatışmalar ve sonuçta: …kabul edenler… etmeyenler… kabul edilmiştir… diyecek oturumu yöneten AKP’li başkanvekili… yasa önerisi yasalaşacak! ??? Yasa da yasa hani! RTE dedi ki; 4+4+4 çok pedagojik çok! Doğru mu? Bir iki cılız ses dışında bu ilimsel bilimsel yoruma tabii benimki sıkı diyerek karşı çıkmak kimin haddine... Bu ülke, dünyaya örnek! Ülkemizde kız erkek çocuklar, anadan doğma öylesine bilinçlidirler ki; 9, 10 yaşına geldiler mi ailenin etkisine kapılmadan şıp diye meslek seçebilirler! 1930’larda çağdaş kafalı imam yetiştirelim diye yola çıktı laik Cumhuriyeti kuranlar. Pusuda yatan gerici kafalar... Türkiye’nin yalnız ordusu değil, bütün kurumları laiktir diye palavraya sığınanlar, laik Cumhuriyeti yıkmaya çalışanlar… …değişim ve gelişim mi istiyorsun, al sana diyerek… imam hatipleri, laik devleti içinden fethederek, din kurallarına göre yönetecek kadroları yetiştirmeye dönüştürdüler. Laik devlette laik eğitim, sözde kaldı! Ruhuna fatiha! BU sütunun okurları köşe yazarının “yeni anayasa” girişimine ilişkin bakış açısını iyi bilirler. Sürecin başlangıcından beri olumsuzdur bu bakış. Çünkü bu işe soyunurken evrensel insan hakları ilkelerine uygun ve bütünüyle “özgürlükçü” bir anayasa yapma iddiasıyla yola çıktığını ileri süren iktidar, çok daha basit güncel ve ivedi bir konuda atması gereken bir adımı atmaktan bile çekinmekteydi. Şaşırtıcı ve kuşku uyandırıcı bir çelişkiydi bu: Son zamanlarda yaşanan durumlarda yargılanma aşamaları öncesindeki uzun tutuklamaların çoğu “yargısız infaz”a dönüşmüş gibiydi ve çok kişi yargılanmaya başlanmadan aylarca, hatta yıllarca beklemekteydi. Oysa, yürürlükteki yasaları biraz değiştirerek, hiç anayasa değişikliği istemeyen, iktidar oylarıyla kolayca başarılabilecek bir işti bu. Yazar, böyle basit bir adımı bile Tuhaf Israr atmaktan kaçınan iktidara anayasa yapma konusunda güvenilemeyeceğini ileri sürerek, o çok kolay adım atılmadıkça anayasa çalışmalarına katılmayacağını açıklamış ve muhalefetle sivil toplum kuruluşlarını da aynı boykota çağırmıştı. akat, hayret: İktidar nasıl bir anayasa peşinde olduğunu ve kritik noktaya gelince çoğunluğunu nasıl kullanacağını bu örnekle açıkça belli ettiği halde, F anayasa tartışmalarına katılmaya çalışanlar eksik olmadı. Yazar, böyle bir katılımın sonu belli bir oyunda rol almak anlamına geleceğini söyleyince, hep “katılın ki görüşleriniz duyulsun” dendi ama, iktidarın medya üzerindeki baskısı o yolu da tıkamış durumda; o tür görüşler tam yansıtılmıyor. Belki de, o safiyane iyi niyetle olacak, düzenlenen toplantılara katılacaklar arasına onun adını koymakta hâlâ ısrar edenler var. Ama, yanlış, yazar katılacağını söyleyenleri yalanlamak zorunda kalıyor. öylesine tuhaf kişisel durumlar bir yana, asıl olanlar ana muhalefet partisine olmakta. CHP, böyle bir aldatmacaya açıkça karşı çıkmamış olmakla, hatta tam tersine çalışmalara büyük ölçüde katılmakla, kaçınılmaz karanlık sonucun sorumluluğunu da ister istemez yüklenmiş olmuyor mu? Laiklikten Layıklığa Geçtik... 1/21+2x31=43/5=0... Benim 4+4+4’üm aşağı yukarı böyleydi... Bucak müdürü babam, DP yönetimine kafa tuttukça sık sık sürgün edildiğinden okuduğum ilkokul sayısı altı... İlkokulun birinci sınıfının yarısında öğretmen kaçtığı için, ikinci yarısını ikinci senenin üzerine koyup başka bir beldenin ilkokulunda tekrar birden başladığımda, bu sefer öğretmen vardı, okul yoktu... Okul, öğretmen denk geldiğinde, zaten biz yine gittik... O sırada üçüncü sınıfa gelmiş kuzenimin “A” harfi ile “B” harfini ayıramadığı anlaşıldı... Onun gerisin geriye “ikinciye geçtiğini” haber verdiğimizde nenemiz çok sevindi: “Aferin oğluma, inşallah birinci de olur” dedi... Böylece 1/2 sistemine geçildi... Çünkü iki kişilik sınıfın yarısı geri gidince, öbür yarısı da mecburen gitti... (........) O sene öğretmen geldi... Sabahleyin kalktık yok... (........) Bir kez de ben 4’ten 3’e geçtim... Kimsenin haberi olmadı... 4’te tarih kitabında ne zaman “Sümerler’e” gelsek, babamın “tayini” çıktı, evimizi toplayıp oradan gittik... Bu nedenle ben tarihi “Sümerler’e kadar” bilirim... (........) Ama benim okulum evdeydi: Babam... ? Ve Türkiye dün gece itibarıyla laik kimliğini terk etti... Dünyanın hiçbir yerinde, okullarında çocuklara Kuran kursu verilen ve tüm okullarında imam yetiştiren bir ülkeye “laik devlet” demezler... Bilişim çağında, çağdaş dünyanın çocukları müspet bilimlerin en küçük hücrelerine kadar yolculuk ederken... Bütün okullarımızı birer Kuran kursu ve imam eğitim merkezine çevirmeyi planlayan zihniyet ne yazık ki durmadı... Durmuyor... ? Bu millet laikti, layık oldu kısacası... Adı demokrasi olan bu soytarılıkta, canı yanan aydınlık insanlarımızın yapacakları çok şey yok ne yazık ki... O zaman... Babalar, anneler birer okul olun... Okul artık sizsiniz... Çocuklara laik cumhuriyeti, cumhuriyet sevdasını, cumhuriyet devrimlerini öğretin... Mustafa Kemal’i anlatın... Unutmasınlar... B Üzümlü ilçesinde Alevi köyünün duvarlarına ‘hepiniz yanacaksınız’ yazıldı Korkutan yazılar MEHMET MENEKŞE Erzincan’ın Üzümlü ilçesinde de bir Alevi köyüne “Kâfir Aleviler, hepinizi yakacağız” yazıldı. Daha önce Adıyaman İzmir ve Gaziantep de benzer olayların yaşandığına dikkat çeken Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Erzincan Şube Başkanı Salih Ürün, “Sivas katliamının sanıklarının davasının zamanaşımı ile sonuçlanması sonunda Erzincan’daprotesto mitingi yapmıştık. Sanırım bunu hazmedemediler” dedi. İlçe merkezine yakın 100 haneli Alevi köyünde yurttaşlar olayın ardından korku yaşadı. PSAKD Erzincan Şube Başkanı Ürün, “Yetkililerin bu olayları ciddiye alması gerekiyor. Alevileri susturmaya, korkutmaya çalışıyorlar. Bölgede bir Alevi Sünni çatışması yaratmak istiyorlar. Ancak Aleviler bu oyuna gelmeyecektir” dedi. pılmış. Köyün tamamı Alevi. Muhtar İsmet Demir bu olayın köyde tedirginlik yarattığını belirtti” diye konuştu. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ve Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz parlamentoda düzenledikleri basın toplantısında Erzincan’daki olaya tepki gösterdi. Işık, 28 Mart günü karakola 200 metre uzaklıktaki okul duvarı ile iki eve “Hepiniz kâfirsiniz, yanacaksınız” içerikli yazılar yazıldığını anlatırken Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “kindar genç Meclis’e taşındı 3 hilal amblemi var Köyde incelemelerde bulunan PSAKD Erzincan Şube Yönetim Kurulu üyesi Erol Yeter de jandarmanın olay ile ilgili araştırma başlattığını belirterek, “Boş olan okulun duvarına bir buçuk metre yüksekliğinde ‘Bir gün hepiniz yanacaksınız kâfirler’, yine başka bir duvara ‘Hepiniz kâfirsiniz’, birkaç duvara da MHP’nin üç hilal amblemi ya lik” söylemini eleştirdi. Işık, “Yazıların yazıldığı yer karakola çok yakın. Adıyaman’da evler işaretlendi, çocuk işi dediler. Bu art niyetli bir söylemdir. Yağlıboya ile yazılmış, yetişkin işi olduğu belli” dedi. Eryılmaz da “Adıyaman’da, Erzincan’da, Hatay’da Aleviler tedirgin. Yaşanabilecek bir çatışmadan Başbakan sorumlu olacak” dedi. Aygün de “kindar gençlik” açıklamalarını eleştirirken “Kindar gençlik diye politika yaparsanız bu tür sonuçlar ortaya çıkar” açıklamasını yaptı. Adıyaman Valisi Ramazan Sodan da yaptığı açıklamada “İşaretlemeyle ilgili herhangi bir delile ulaşılamadı” dedi. Okan Üniversitesi’nde protesto edildi, MÜ’de ise konuşacak öğrenci bulamadı Bakan Bayraktar’a ayakkabı fırlatıldı İstanbul Haber Servisi Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Okan Üniversitesi’nde katıldığı “Kentsel Dönüşüm Alternatif Model Arayışları” toplantısında protesto edildi. Bayraktar, konuşmasına başladığı sırada ayağa kalkan bir kız öğrenci, kentsel dönüşüm projesiyle rant elde edildiğini belirterek dönüşüm projeleri ile yoksulların evlerinden edildiğini söyledi. Bakanın korumaları protestocu öğrenciye doğru yönelince Bayraktar öğrencinin konuşmasını dinlemek istediğini belirterek uyardı. Korumaların müdahale girişimine karşı Gençlik Muhalefeti’nden öğrenciler slogan atmaya başladı. Bu sırada protestocu öğrencilerden biri Bayraktar’a ayakkabı fırlattı. Ayakkabı Bayraktar’a isabet etmedi, ancak protestocu 4 öğrenci yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Öğrencilerin yerde sürüklenmesine bir öğretim görevlisi de tepki gösterdi. Bayraktar, olayla ilgili olarak “‘Ayakkabının ikisini de ver, birine verelim’ dedim. Birini attı, diğeri onda kaldı. Yeniydi, güzeldi ayakkabı” yorumunu yaptı. Daha sonra Marmara Üniversitesi’nde düzenlenen “Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi ve çevreye karşı suçlar” konulu panele katılan Bayraktar için üniversitede olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Bayraktar’ın yerine oturduğu sırada koltukların boş olduğu görüldü bunun üzerine salonunun boş kalan koltukları sivil polisler ve üniversite çalışanları tarafından dolduruldu. ÜNİVERSİTELİLERE DAVA Emin Değer’e, barodan ödül ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hukukçu Emin Değer’e, İstanbul Barosu “Mahmut Esat Bozkurt Ödülü” verildi. Değer’e ödülü evinde dün yapılan törenle sunuldu. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da törene katıldı. Fıkra gibi ama işsizlik tablosu AHMET ŞEFİK TEKİRDAĞ F TİPİ’NDE CUMHURİYET YASAĞI İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet gazetesi, Grup Yorum üyesi Seçkin Aydoğan’a yapılan saldırıyı kamuoyuna duyurduğu haber nedeniyle Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde 25 Mart Pazar günü tutuklulara verilmedi. Grup Yorum’dan yapılan açıklamada, “Arkadaşımız Seçkin Aydoğan’la haftalık telefon görüşmemizi yaptık. Cezaevinde uğradığı saldırı haberinin yayımlandığı Cumhuriyet gazetesinin hapishaneye verilmediğini ifade etti. Oysa o güne kadar gazete her gün ulaşıyordu. Böylece tutukluların haber alma özgürlükleri gasp edilmiş ve Cumhuriyet gazetesinin hapishaneye girişi hukuksuz olarak engellenmiş oldu” denildi. Cezaevinde şüpheli intihar SAVAŞ KÜRKLÜ Pankart asmaya 13’er yıl hapis İstanbul Haber Servisi AKP Beşiktaş İlçe Başkanlığı binasında “Tutuklu öğrencilere özgürlük” pankartı açan Sosyalist Gençlik Derneği (SGD) üyesi, İstanbul Üniversitesi öğrencileri Büşra Mete, Duygu Bozkurt, Şahin Yeşilırmak ve Doğuberk Zeki Dolay hakkında 13’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Öz’ün hazırladığı iddianamede, öğrencilerin kırılan camlar, masa ve sandalyeler nedeniyle 20 bin liralık maddi hasara yol açtıklarını belirtti. Savcı Öz, öğrencilerin “görevi yaptırmamak için direnme”, “Siyasi parti kullanımında olan bina veya eşyaya zarar verme”, “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme” suçlarından 13’er yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti. Dava 26 Nisan’da başlayacak. Öğrenciler 30 Aralık 2011’de AKP ilçe binasına girip pankart asmışlardı. Binanın kapısı AKP’lilerce kırılmış, öğrenciler darp edilmişti. Uçmak’a 1 yıl 6 ay ceza ? İstanbul Haber Servisi İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, sanatçı İbrahim Tatlıses’i 10 yıl önce tehdit ederek para istediği iddiasıyla yargılanan Abdullah Uçmak’a 6 yıl hapis cezası verdi. Suçun teşebbüs aşamasında kaldığını kaydeden heyet, cezayı 1 yıl 6 aya indirdi. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SGK Başkanı Fatih Acar, yapılan incelemelerde, tüp bebek tedavisi gören bir kadına yılda 120 değişik ilaç reçete edildiğinin belirlendiğini söyledi. Acar, günlük 60 ile 300 arasında reçete yazan 861 hekim bulunduğunun tespit edildiğini bildirdi. C MY B C MY B Günde 300 reçete yazan hekim TRABZON Samsun Operası, “Bir Tenor Aranıyor” operasını Trabzon’da sahnelemek istedi. Operanın afişleri günler öncesinden kente asıldı. Ancak, “Bir Tenor Aranıyor” afişini görenler, işçi arandığını zannederek Devlet Tiyartoraları’na başvurdu. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin, “Afişi gören iş için başvurmuş. ‘Tenor nedir bilmiyorum ancak elimden her iş gelir’ demişler. Temel fıkrası gibi ama işsiz insanın çaresizliğinin de göstergesi” dedi. ADANA Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören bir hükümlünün Kürkçüler Cezaevi’nde kendini battaniye kenarıyla asarak intihar ettiği açıklandı. Ancak aile Karakır’ın sırtında morukları fark edince İHD Adana Şubesi’ne başvurdu. İHD Şube Başkanı Osman Kara, “Battaniyenin kenarındaki bezleri kullanarak intihar ettiğinin söylenmesi düşündürücü. Ama cezaevlerindeki battaniyelerin kenarında bez olmadığını biliyoruz.” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle