23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Genel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ Yazıişleri Müdürleri: Güray Öz (Sorumlu) Murat Ataş Miyase İlknur (Ek Yayınlar) Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım Ekonomi: Hasan Eriş Dış Haberler: Özgür Ulusoy Kültür: Celâl Üster Spor: Arif Kızılyalın Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıldız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kongar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet Rasim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 4423050 Faks: (0312) 4423010 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) 4411220, Faks: (0232) 4418745 ? Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Ap. B Blok No: 80/5 Tel: (0242) 2480057 Faks: (0242) 2430509 ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Tunca Çinkaya ? Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212)251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 5.19 Güneş: 6.47 Öğle: 13.16 İkindi: 16.45 Akşam: 19.32 Yatsı: 20.54 Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul 28 MART 2012 Arkeolog Prof. Dr. Özdoğan, projede planlamanın yanlış yapıldığını söyledi Marmaray’da tarihe hassas davranılmadı BURCU GELEN KATLİAM BAŞLADI Dünya genelinde yaşanan tüm protesto ve yasaklamalara rağmen Kanada’da bu yıl avlanmasına izin verilen fok sayısı 400 bin olarak açıklandı. Kanada Federal Balıkçılık Bakanlığı, 2012 av sezonu için verilen avcı belgesine ilişkin sayıyı açıklamazken avcıların St. Lawrence Körfezi’nden, Prince Edward Island, New Brunswick ve NewfaoundlandLabrador’u içine alan bölgede avlanacakları kaydedildi. Bakanlık yaptığı duyuruda, fokların sopalarla vurularak avlanmasına izin verilmeyeceğini, bu durumun bölgedeki ekiplerce denetleneceğini bildirdi. Öte yandan Uluslararası Hayvanseverler Topluluğu Kanada Temsilcisi Rebecca Aldworth, Kanada Federal Balıkçılık Bakanı Keith Ashfield’ı sert bir dille eleştirerek “Bilimin gerçeklerini görmezden gelip pervasızca bu vahşete izin veriyor” dedi. Sanılanın aksine, bölgedeki fok nüfusunun artmadığını ileri süren Aldworth, bunun en büyük nedeninin de değişen iklimler olduğunu kaydetti. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Anabilim Dalı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Türkiye’de arkeolojinin 600700 yıllık bir geçmişinin olduğunu belirterek “Türkiye’de arkeoloji 1600 ile 1860 yılları arasında başlayıp Osmanlı İmparotorluğu’nun Batılılaşma sürecine geldi. Özellikle Cumhuriyet döneminde arkeoloji çok iyi birikim yaptı” dedi. Özdoğan, Marmaray Projesi’nin de İstanbul için gerekli bir proje olduğunu ancak burada tarihi yapılara gereken dikkatin gösterilmediğini vurguladı. Marmaray Projesi kapsamında süren arkeolojik çalışmalara değinen Prof. Mehmet Özdoğan, “İstanbul imparatorluklara başkentlik etmiş bir kent ve Marmaray Projesi için eski Bizans liman dolgusuna, yani tarihi dokuya en az zarar verebilecek yer tercih edildi. Ancak planlama doğru yapılmadı ve inşaattan sonra kurtarma çalışması yapıldı” dedi. Çalışmalar doğru yapılsaydı kazılan bölgede gemilerin çıkacağının tahmin edilebileceğini vur gulayan Özdoğan, “Kazı çalışmaları sırasında gemi çıkınca herkes şaşırdı. Buna rağmen Marmaray Türkiye’de yine de iyi idare edilmiş, minimum kayıpla gerçekleştirilmiş makro projelerden. Arkeolojik açıdan kazı bitmek üzere. Ancak bu tür çalışmalarda daha hassas davranılmalı” diye konuştu. Prof. Dr. Özdoğan, Türkiye’de yol, bina, tesis, havaalanı, termik santrallar yapılırken bölgenin tarihi yapısının incelenmesi gerektiğine de dikkat çekti. Türkiye’deki kültür envanterinin yapılaşmadan korunması gerektiğini kaydeden Özdoğan her türlü yatırımdan önce arkeolojik değerlendirme yapılmasının önemine işaret etti. Türkiye’nin imzaladığını uluslararası anlaşmalara da özen göstermesini isteyen Özdoğan, “Bir yol yapılacaksa yolun olduğu yerde eski bir eser, tarihi bir dolgu var mı sorusuna yanıt aranmalı. İnşaat başladıktan sonra ‘Burada bir şey varmış’ oluyor. Yani inşaat projesi yapılmış sen adama dur diyorsun. Çağdaş anlayışta inşaat daha planlama aşamasındayken oradaki arkeolojik değerlere bakılmalı” dedi. ‘Mini buzul çağı’ yolda A Yunusları silahla vurdular!.. BARTIN (Cumhuriyet) İnkum tatil köyünde onlarca yunus balığı ölü halde karaya vurdu. Yunusların sırtlarındaki kurşun delikleri, yunusların katledildiğini ortaya çıkardı. Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Çetin, “Balıkçılar, ağları zarar görmesin diye öldürmüş olabilir. Eğer bu doğruysa, bir insanlık ayıbıdır” dedi. şırı soğuklar dünyayı dondururken, önümüzdeki 15 yılın güneş faaliyeti nedeniyle daha da soğuk geçmesi bekleniyor. İngiliz Meteoroloji Dairesi ile East Anglia Üniversitesi’nin yayımladığı ortak araştırmaya göre, küresel ısınmanın yerini artık “mini buzul çağı” alıyor. 30 bin ayrı meteoroloji ölçüm istasyonundan gelen verilere dayanarak gerçekleştirilen çalışmada, dünyada hava sıcaklıklarının yükselmesinin, 1998’de durduğu bulgusuna ulaşıldı. Veriler, önümüzdeki 15 yılın güneş faaliyeti nedeniyle daha da soğuk geçeceğini ortaya koyuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayımladığı “Çevre ve Şehir” dergisinde yayımlanan makaleye göre, biliminsanları, güneşin faaliyetlerinde olağandışı bir yavaşlama tespit ettiklerini ve bu durumun on yıllarca sürebileceğini açıkladı. ‘Kuraklık daha büyük tehlike’ Bilim insanları, “2020’de gerçekleşmesi beklenen bir sonraki güneş döngüsü daha geç yaşanabilir” uyarısında bulundu. Araştırmada dikkat çekilen başka bir konu da sera gazı emisyonlarının dünyada yarattığı tehlike. Buna göre, tropikal ormanların iklim değişikliği nedeniyle kuraklığa uğraması, buzulların erimesinden daha riskli. Ozon tabakasını incelten maddelere yasak Ekonomi Bakanlığı, ozon tabakasını incelten bazı maddelerin Montreal Protokolü’nün Kopenhag ve Pekin değişikliklerine taraf olmayan ülkelere ihracını yasakladı. Sözkonusu tebliğ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, aralarında saç spreyi, tıraş jel ve köpükleri, deodorantlar, klima cihazları, buzdolapları diğer soğutucu ve dondurucu cihazların da bulunduğu maddeler söz konusu anlaşmalara taraf olmayan ülkelere ihraç edilemeyecek. Hitler’li reklam yayından kalktı Reklam filminde Nazi Almanyası lideri Adolf Hitler’i kullanan şampuan firması, reklamın yayınını durdurdu. Firmadan yapılan açıklamada “Musevi toplumunun hassasiyetini göz önüne alarak reklamın yayınına bugün itibarıyla son verdik” denildi. Yahudi kuruluşlarının da tepkisini çeken reklam filmiyle ilgili olarak ABD merkezli AntiDefamation League (İftira Karşıtları Ligi) direktörü Abraham H. Foxman, “Altı milyon Yahudi ve diğer halklara mensup milyonlarca kişinin kitlesel kıyımından sorumlu olan Hitler’in şampuan satmak için kullanılması iğrenç ve acınılası bir pazarlama oyunudur. Soykırımda can veren, sağ kalmayı başaran ve Nazileri yenmek için savaşan kişilerin anısına hakarettir” dedi. Fransız haber ajansı AFP de reklamın “tüm dünyadan Yahudi gruplarını öfkelendirdiğini ve geri çekilmesinin talep edildiğini” yazdı. İstanbul’un havası da satılık Türk girişimci parlak zekâsını yine konuşturdu, havayı konserveleyip turiste satıyor. “Air of İstanbul” (İstanbul Havası) adı verilen ürün şubattan beri piyasada. Konserve kutusu içine sıkıştırılan hava Topkapı Sarayı Müze Mağazası’nda da 5 TL’den satılıyor. Konserve havanın üzerinde farklı dillerde açıklamalar var. Akşam gazetesinde yer alan habere göre, ürün bazı siteler tarafından 33 TL’yi bulan farklı fiyatlarla satılıyor. Slogan ise şöyle: İstanbul’a özlem duyanlar, yeni tanışmak isteyenler için olabileceği gibi kızdığında “Hava atmak” deyimini somutlaştırmak isteyenler de kullanabilir. Malzeme, yüzde 78 azot, yüzde 21 oksijen, yüzde 1 karbondioksit. ‘NÜKLEERSİZ BİR DÜNYA’ Barış gemisi geliyor İstanbul Haber Servisi Merkezi Japonya’da bulunan uluslararası sivil toplum girişimi Barış Gemisi, “Nükleersiz bir dünya mümkün” sloganıyla yarın İstanbul’a geliyor. Nükleer silahlar ile nükleer enerjinin çevre ve insanlar için doğuracağı sonuçlar konusuna dikkat çekmeyi amaçlayan gemide, Nagazaki ve Hiroşima’dan sağ kurtulan 10 kişi ve ayrıca Fukuşima tanıkları bulunacak. Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması İçin Kampanya (ICAN) işbirliğiyle nükleersiz bir dünya için 5’inci yolculuğuna çıkan ve 20 ülkede 21 limanı ziyaret etmesi planlanan Barış Gemisi’nin duraklarından biri de İstanbul olacak. Nükleer karşıtları, yarın Taksim Hill Otel’de ÖDP eski Genel Başkanı ve eski milletvekili Ufuk Uras ile Şevval Sam’ın aralarında bulunduğu birçok aydın ve sanatçının katılımıyla bir toplantı düzenlenecek. Hiroşima, Nagazaki ve Fukuşima deneyimlerini yaşamış tanıkların da yer aldığı gemiyle nükleer santralların kaza riskine, insan ve çevre hayatındaki önemine dikkat çekilecek. 2007 yılından itibaren nükleer santral ve nükleer silahlara karşı çalışmalar yürüten ICAN Hiroşima, Nagazaki ve Fukuşima’da yaşanan felaketlerin bir daha yaşanmamasının tek yolunun nükleer silahlardan ve nükleer enerjiden tamamen arındırılmış bir dünya olduğunu tüm kamuoyuna anlatmayı amaçlıyor. ICAN’in hedefleri arasında, nükleer silahların üretilmesi, test edilmesi, kullanımı ve transferini tamamen yasaklayan bir anlaşmanın imzalanmasını, “Nükleersiz Ortadoğu Konferansı”nın düzenlenmesi ve İncirlik Üssü’ndeki nükleer bombaların ABD’ye iade edilmesi de yer alıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle