19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MART 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Tüketici tarifeleri son dört yılda; tek zamanlı mesken abonelerinde yüzde 91.3 oranında arttırıldı Özelleştirme ‘çarptı’ ? Elektrik Mühendisleri Odası’na göre, özel sektörün yapması gereken yenileme ve genişleme yatırımı harcamaları, tüketiciye yansıtıldı. Yurttaş, sayaçların okunması için bile dağıtım şirketlerine yılda 140 milyon TL ödemek durumunda kaldı. MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) elektrikte özelleştirmenin sonuçlarını raporlaştırdı. “Elektrik Özelleştirmeleri Raporu”nda şu değerlendirmelere yer verildi: ? Tüketici tarifeleri son dört (20082011) yılda; tek zamanlı mesken abonelerinde yüzde 91.3 (Kalkınmada öncelikli illerdeki mesken aboneleri içinde yüzde 104.6) oranında, tarımsal sulama ve alçak gerilim sanayi abonelerinde ise yüzde 84.7 oranında arttı. ? 20112015 için belirlenen yeni kayıp/kaçak hedefi oranları üzerinden tü keticiden fazladan yapılacak tahsilat en iyimser tahminle yaklaşık 1.13 milyar TL. ? Sayaç okuma için dağıtım şirketlerine yıllık yaklaşık 140 milyon TL ödendi. Tüketicinin bedel ödeyerek satın aldığı bir mal veya hizmetin ölçülmesi için de ayrıca bedel ödemesinin mantığını anlamak mümkün değil. ? Bağlantı bedelindeki yüzde 68’lik artış, ülke genelinde her yıl yeni abone olan yaklaşık 11.2 milyon tüketicinin 20112015 yılları arasında yıllık olarak fazladan en az 20 milyon TL bedel ödemesine neden olacak. ? Kesmebağlama bedeli yıllık olarak yaklaşık 2527 milyon TL’yi buluyor. ? Elektrik dağıtım şebekelerine 20062010 geçiş dönemi için yıllık 550.000.000. TL yatırım öngörülmesine karşın, sadece 2008’de yapılan yatırım harcaması 1.260.335.423 TL oldu. ? 2011 itibarıyla elektrik üretimi yaklaşık 228.4 milyar kwh olarak gerçekleşti. Üretimde dış kaynak bağımlılığı yaklaşık yüzde 56.5 seviyesine çıktı. Enerji ithalatı 2011 yılı itibariyle 54 milyar dolara ulaştı. 20 YILDA 250 MİLYAR DOLAR YATIRIM GEREKİYOR Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, önümüzdeki 20 yıl sonunda Türkiye’nin elektrik enerjisi talebinin en düşük talep senaryosuna göre 735 milyar, yüksek talep senaryosuna göre de 886 milyar kilovat saate ulaşmasının beklendiğini belirtti. Köktaş, “Hep düşük talep senaryosundan gidildiğinde önümüzdeki 20 yılda sektöre 210 ile 250 milyar dolar civarında sadece üretim tesisleri açısından yeni ilave yatırıma ihtiyaç vardır” dedi. BM Kalkınma Forumu’nun Ardından BM Kalkınma Programı (UNDP) öncülüğünde “Küresel Beşeri Kalkınma Forumu” geçen hafta içerisinde İstanbul’da toplandı. “Eşitlik ve Sürdürülebilir Büyüme” doğrultusunda doğaya ve insan emeğine daha saygılı bir kalkınma modelini araştırmak üzere çok sayıda akademisyen, bilim insanı ve araştırmacı iki gün boyunca İstanbul’da bir araya geldi. Biz de Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın moderatörlüğünde toplanan “Sosyal Anlaşma: Eşitliği ve Sürdürülebilirliği İnşa Etmek” başlıklı panelde; Hindistan Planlama Komisyonu Üyesi Profesör Abhijit Sen, eski Finlandiya Devlet Başkanı Tarja Halonen ve Trinidad’dan Profesör Karl Theodore ile birlikte görüşlerimizi açıklama fırsatı bulduk. ??? “Eşitlik”, “sürdürülebilir büyüme” ve “doğaya ve emeğe saygı” kavramları kuşkusuz insanlığın yüzyıllar boyunca yaşattığı ideallerin başında gelmekte. İnsanlık tarihinde söz konusu kavramların gerçekten dikkate alındığı ve bu ideallere ulaşmak için çaba sarf edildiği dönemler olmuş idi. Ancak 21. yüzyılın başında bu mevcut çarpık küreselleşme ve kolektif emperyalist sömürü altında insanlık bu amaçlardan çok uzakta gözüküyor. Bugün temiz su kaynaklarından yoksun 1 milyar; temiz barınma olanaklarından yoksun 2.6 milyar ve elektrik ya da benzeri enerji kaynaklarından yoksun 1.5 milyar insan ile dünyamız eşitsiz gelişmenin yol açtığı sosyal çatışmalar ve ekolojik tahribatın yarattığı çöküntünün eşiğinde duruyor. Başta karbondioksit ve kükürt olmak üzere yoğun çevre kirliliğine yol açan sera gazı salımları dizginlenemez bir boyutta gezegenimizin atmosferinde birikim gösteriyor; gezegenimizin ortalama ısısı yapay olarak arttıkça yeni tür bakteriler ve parazitler dünyanın gıda güvenliğini tehdit eder duruma geliyor; iklim değişikliğinin yol açmakta olduğu çevre felaketleri ise en başta küresel yoksulları tehdit ediyor. ??? Hesaplamalara göre, dünya ekonomisinde her 1 dolarlık üretim için 1980 yılında 1 kg karbondioksit gazı salımı söz konusu idi. 2050 yılında 9 milyar nüfusa ulaşması beklenen dünyamızın toplam sera gazı salımlarını 1980 düzeyinde tutabilmesi için her 1 dolarlık üretim için yapılan karbondioksit emisyonunu 0.06 kg’a indirmesi gerekiyor. Böyle bir teknoloji mucizesinin gerçekleşmesi ise hiç de olanaklı gözükmüyor. Bunun ötesinde, küresel ekonomiye katılması beklenen 3 milyar düzeyindeki yeni tüketici “orta sınıfın” yaratacağı tüketim baskısına gezegenimizin doğal kaynaklarının daha ne kadar dayanabileceği bir diğer açmaz olarak karşımızda duruyor. Sorunların özünde dünyamızın üretim, birikim ve tüketim faaliyetlerinin yıkıcı rekabet altında çalışan kapitalist pazar ekonomisinin çılgın kâr elde etme yarışına terk edildiği acımasız sömürüsü yatmakta. Yatırımların ve üretimin ana amacının “insan” değil, “kâr dürtüsü” olduğu bu çarpık küreselleşme sürecinin “bir başka küreselleşme mümkündür” anlayışıyla dönüştürülmediği sürece, “doğaya ve insana saygılı, sürdürülebilir büyüme” ideali insanlığın değerlerinden daha da uzaklaştırılıyor. Altın hamlesiyle piyasaya yaklaşık 6.1 milyar TL likidite kalıcı olarak sağlanacak Merkez’den altın atağı Faber Türkiye’de Almanya’dan çok sattı Ekonomi Servisi Türkiye’de Anadolu Grubu ile birlikte kurdukları Adel Kalemcilik bünyesinde faaliyet gösteren Alman yazım çizim boyama ürünleri firması Faber Castell, geçen yıl yüzde beşlik farkla Almanya’daki satışlarını geçti. Türkiye’de yılda ortalama yüzde 20 büyüme gerçekleştiren firma, yıllık kalem üretimini yüzde 25 arttırarak 170 milyon adede çıkarmak için Gebze Çayırova’da 25 milyon dolarlık yatırımla yeni bir üretim tesisi yapmaya hazırlanıyor. Şirket yeni tesisinde 420 kişiye istihdam sağlayacak. 2011’de bir önceki yıla göre yüzde 22’lik artışla cirosunu 136 milyon TL’ye çıkaran Adel Kalemcilik Genel Müdürü Taner Dursun, cironun büyük kısmını Faber Castell ürünlerinin oluşturduğunu belirterek “Yüzde 13’lük pazar payıyla lideriz. Net kârımız da yüzde 20 artarak 26 milyon TL’ye ulaştı” dedi. Marcos Bekhit Münir Özkök ? TL karşılıkların altın olarak tutulabilecek kısmı yüzde 10’dan 20’ye yükseltildi. Bu imkânın tamamı kullanılırsa Merkez Bankası’nın altın rezervi yaklaşık 2.2 milyar dolar artacak. Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB), gösterge faizi değiştirmeyerek yüzde 5.75’te bıraktı. Gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 5’te, gecelik borç verme faiz oranını yüzde 11.5’te tutan TCMB, enflasyonu etkileyen unsurların yakından takip edilerek gerekli görülen günlerde ek sıkılaştırmanın tekrarlanacağını açıkladı. Merkez, TL yükümlülüklerde zorunlu karşılıkların altın olarak tutulabilecek kısmını yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltti, kıymetli maden hariç yabancı para yükümlülüklerde ise yüzde 10’dan sıfıra indirdi. TCMB’den yapılan açıklamaya göre yeni zorunlu karşılık uygulamasıyla bankaların döviz cinsinden tutmaları gereken zorunlu karşılık tutarı ve TCMB’nin döviz rezervleri yaklaşık 1.3 milyar dolar artacak. TL zorunlu karşılıklar için altın tesis imkânının tamamı kullanılırsa TCMB’nin altın rezervi yaklaşık 2.2 milyar dolar yükselecek. Böylelikle piyasaya yaklaşık 6.1 milyar TL likidite kalıcı olarak sağlanacak. EFG İstanbul Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, zorunlu karşılıklar tarafında altınla ilgili karara dikkat çekerek “Kararların TL üzerinde net etkisi pozitif kalır” diye konuştu. Mar Yapı’nın Güneşli’de hayata geçirdiği G Plus projesinin ikinci etabında yapılacak olan rezidans ve otelin işletmesi Divan Grubu tarafından gerçekleştirilecek. Divan Grubu ilk kez G Plus projesi ile rezidans hizmeti vermeye başlayacak. 350 milyon TL yatırmla hayat bulacak olan G Plus projesinde otel, rezidans ve alışveriş merkezi yer alıyor. 282 rezidansın yer aldığı projenin aralık 2012’den önce teslim edilmesi planlanıyor. Projenin ikinci etabında konutların fiyatları ise 190 bin TL ile 350 bin TL arasında değişiyor. Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök ve Divan Grubu Üst Yöneticisi (CEO) Marcos Bekhit’in verdiği bilgilere göre iki şirket arasında 10 yıllık bir sözleşme yapıldı. Divan rezidans işletecek Tat, yenilikçi ürünlerle büyüyecek ? Çatısı altında Maret, SEK, Pastavilla ve Tat gibi dört markayı barındıran Tat Konserve’nin yeni Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer, “Bu yıl yüzde 20 büyüyeceğiz” dedi. Ekonomi Servisi Bünyesinde Tat, SEK, Maret, Pastavilla gibi dört markayla 500 ürün çeşidini barındıran Koç Holding şirketi Tat Konserve Sanayi AŞ’nin yeni Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer, “Bu yıl marka yatırımımızı ikiye katlarken, 80’e yakın yeni ürün çıkartarak, yüzde 20 büyüme öngörüyoruz” dedi. Kesimer özetle şunları vurguladı: ? 760 milyon lira civarındaki ciromuzu gelecek 5 yılda 1.5 milyar liraya ulaştırmayı hedefliyoruz. 2011’de 42 ülkeye 43.7 milyon dolar ihracatımız var. Bu yıl 50’ye çıkacağız. ? 2011’de tüm markalarda büyüdük. En somut örneği, yeni nesil SEK günlük sütle ulaştığımız başarı. Günlük sütün raf ömrünü 5 günden 10 güne yükseltip cirosunu yüzde 14 büyüttük, pazar payını yüzde 35’lere yükselttik, liderliğe oturduk. Gelecek 5 yılda ciromuzu ikiye katlayacağız. ? Salça, domates ürünleri ve ketçapla, pastörize sütte pazar lideriyiz. Yeni ürünler sunarak büyümeyi hızlandırdık. Yüzde 100 doğal ve yoğun kıvamlı (kilosu 8 kg. domatesten) Tat Köy Salça, Antep tadında biber ve karışık domatesbiber salçaları, tek seferde tüketilebilecek boyutlarda 1.52.5 liralık Arzu pratik seri Maret sucuk, sosis Aslan ve salamlar satışları arttıran Kesimer bu tip ürünlerden birkaç örnek. Bu yıl Pastavilla sos kategorisine yatırım yapacak. ‘Rusya’da da iddialıyız’ Bir süre önce eşit ortaklıkla kurdukları ‘Faber Castell Anadolu’ şirketiyle Rusya pazarına açıldıklarını anlatan Dursun, “Orada satış pazarlama ağımızı faaliyete geçirdik. 142 milyonluk nüfusuyla büyük potansiyele sahip Rusya pazarında da liderlik hedefliyoruz” diye konuştu. Medianova, ArabNet 2012’nin ‘Gümüş Sponsor’u oldu Ekonomi Servisi Küresel çapta streaming ve bulut bilişim hizmetleri veren Medianova, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin en büyük dijital konferansı olan ‘ArabNet Digital Summit 2012’nin ‘Gümüş Sponsor’u oldu. 2731 Mart 2012 tarihlerinde Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta gerçekleştirilecek etkinliğin tüm oturumları, Medianova tarafından internet üzerinden canlı olarak yayımlanacak. Medianova’nın güçlü bir konumda bulunduğu MENA bölgesindeki şirketlerle etkinlik alanındaki standında bir araya geleceğini vurgulayan Medianova CEO’su Serkan Sevim, “Medianova olarak 2011’de ciddi bir ihracat atılımı gerçekleştirdik. Bu yıl da hem Türkiye’de, hem de MENA bölgesinde büyüme stratejimiz doğrultusunda ataklarımıza devam ediyoruz” diye konuştu. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Kalkınma Bakanlığı ile geçen hafta İstanbul’da düzenlediği “Küresel İnsani Kalkınma Forumu” farklı bir ekonomik sistemin gerekliliğine vurgu yaparak sona erdi. “Herkes İçin Hakkaniyetli ve Sürdürülebilir Bir Geleceğe Doğru” başlıklı sonuç bildirgesinde küresel kalkınma gündemini yeniden ele almanın zamanının geldiği belirtilerek, “Dünya, sürdürülebilir kalkınma konusunda yenilenmiş bir taahhüde ve bu taahhüdün uygulanması için güçlü siyasi liderliğe ihtiyaç duymaktadır” denildi. Katılımcı ülkelerin oybirliğiyle kabul edilen deklarasyon haziran ayında Rio de Janeiro’da düzenlenecek BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı‘nda sunulacak. Hepsi iyi güzel de ülkelerin gerçekten böyle bir taahhüde girme niyetleri yok ki… 2 gün süren forumdaki panelleri izlerken aklıma bundan bir ay önce İstanbul Bağımsız Film Festivali’nde izlediğim Mahşerin Dört Atlısı (Four Horseman) adlı belgesel geldi. Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi’ndeki “İnsanlar kötülükler katlanılabilir olduğu sürece çile çekmeyi alıştıkları yapıları düzeltmeye tercih eder” cümlesiyle başlayan İngiliz yönetmen Ross Ashcroft’un bu son derece ilginç belgeseli, kurgusunu Noam Chomsky gibi düşünürler, Satish Kumar gibi aktivistler, Joseph Stiglitz gibi akademisyenler ve devlet ve bankacılık Mahşerin Dört Atlısı... sisteminin içinde bulunmuş yöneticilerle yapılan söyleşilere dayandırıyor. Filmin isminde geçen ‘dört atlı’ ise şöyle: Borca dayalı bir mali sistem, örgütlü şiddet, eşitsizlik ve yoksulluk... Aynı dört atlının Küresel İnsani Kalkınma Forumu’nda da ana gündem maddesi olduğunu vurgulayarak filmin konusunu kısaca anlatmak istiyorum önce. Belgesel birkaç bölümden oluşuyor. “Dünyada herkesi besleyecek kadar kaynak var ama herkesin hırsını besleyebilecek kadar kaynak yok” olgusunun işlendiği ilk bölümün ardından küresel finansal yapının sorgulandığı ikinci bölüm geliyor. Bir önceki bölümde altı çizilen bireysel açgözlülük olgusunun her şeyi açıklamadığını, sorunun daha sistemik bir sorun olduğunu savunuyor. Bugün devlet nasıl para basma yetkisine sahipse bankalar da borç verme yoluyla para yaratma imkânına sahip. Çünkü dünya üzerinde ‘para’ dediğimiz olgunun yüzde 97’si borç taahhütlerinden ibaret. Bu sistemin kazananları bankaların yarattığı para kaynağına çabuk erişime sahip olanlar, yani büyük şirketler ve bankaların etrafında kümelenmiş zengin sınıflar. Piramidin dibindekiler ise kaybediyor zira yeni yaratılan para onlara gelene kadar değer kaybediyor, alım gücü düşüyor, tekrar borç almak için bankaya gidilmesi gerekiyor ve kendi kendini besleyen acımasız bir döngü oluşuyor. Bir diğer bölümde ise algının nasıl bilinçli şekilde değiştirildiği konuşu işleniyor. Finans tiranları fonladıkları üniversiteler, medya kuruluşları ve düşünce örgütleri aracılığıyla beyin yıkıyor. Okullarda öğretilen neoklasik iktisadi kuramlar sayesinde dezenformasyon eğitim sisteminin dokusuna işliyor. Film böylesi bir durumda en önemli silahın farkındalık olduğuna dikkat çekerek sona eriyor ve haliyle önerileri de var dünyaya. Öncelikle vurgulanan şu: Bu sorunların üstesinden gelmek ve bir şeyleri değiştirmek için ilk olarak sorunların kaynağını anlamak gerekli. Anlamanın önemi, erkin sadece para ya da üretim mekanizmalarına sahip olanların değil, bilinç haritalarımızı ve süreçlerimizi etkileyenlerin elinde olduğu gerçeğinde yatıyor. Dediğim gibi belgeselde yapılan vurgular, UNDP’nin sonuç bildirgesinde yer alan önerilerin yaşama geçip geçmeyeceğinin anlaşılması açısından gerçekten önemli. Bugün dünyada günde 1.25 doların altında bir para ile ayakta kalmaya çalışan 1.4 milyar insan var. Aynı yerkürede günde 10 trilyon dolar tutarında para ise dolaşımda ve bu rakam dünya GDP’sinin (gayrisafi yurtiçi hasıla) 73.5 kat fazlası. 100 milyon insan bulaşıcı hastalıkların pençesinde. Eşitsizlikler azalacağına giderek yayılıyor. Oxfam raporuna göre G20 ülkelerinden sadece 4’ü kendi ülkelerindeki eşitsizliği yavaşlatabildi. Üstelik insanlığı hiç de iyi gelişmeler beklemiyor. Dünya Bankası bu yılın başında gelişmekte olan ülkeler için ayrılan finansman kaynaklarında 8.5 milyar dolar düşüş olacağını açıkladı. Forumdaki panellerde finansal sektörün vergilendirilmesinin gerekliliği vurgulandı. Acaba Rio’daki gündemde yer alabilecek mi bu? Merak ediyorum doğrusu. Ya da acaba bir küresel insani kalkınma fonu yaratılabilecek mi? Kaygılar ortak… Önemli olan saptanan önerileri yaşama geçirecek iradenin olması. Victor Hugo’nun dediği gibi; “İnsanların yoksun oldukları güç değil, iradedir’’... Avon Anew serisi 20 yaşında Ekonomi Servisi Kozmetik firması Avon’un yaşlanma karşıtı cilt bakım ürünleri Anew serisi 20. yılını kutluyor. 20. yıl dönümü nedeniyle ‘AvonAnew Kendine Güven Sahneleri’ etkinliğini başlatan Avon yeni Anew Ultimate 7S Serisi ürünlerini de tüketicilerin beğenisine sundu. Avon Türkiye Pazarlama Grup Müdürü Çağla Özdoğan ileri teknolojileri kullanarak sürekli geliştirdikleri Anew Serisi ile genç görünmek konusunda kadınlara destek olduklarını belirterek 126 yıllık Avon deneyimi ile yeni ürünler geliştireceklerini söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle