Katalog

26 MART 2012 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Amaçları cemaatleri desteklemek’ Eğitimİş Genel Başkanı Demir: Dershanelerin kapatılacağı açıklamaları tarikatların bina ihtiyacını karşılamayı hedefliyor EMRE DÖKER Sivas, Başbağlar, Rövanşizm... “Sivas katliamı” davasının zamanaşımından düşmesine, elbette duyarlı kamuoyundan büyük tepki geldi. Katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları, sevdikleri, dostları, insan hakları savunucuları, parlamentodan bir “adım atılmasını” bekledi. Sivas davası sanıklarının zamanaşımına girmemesi için “insanlık suçu işlemekten” yargılanmasını istediler. Ama CHP ve BDP’lilerin çabalarına karşın, iktidar partisi bu konuda tek bir adım atmadığı gibi, Başbakan Tayyip Erdoğan, davanın düşmesini “hayırlı olsun” diye değerlendirdi. Muhafazakâr sağ; yıllarca “Sivas katliamının hesabı sorulsun” diyenlerin karşısına hep “Başbağlar katliamı”nı oturttu; sanki Başbağlar katliamını Sivas’ta yananlar yapmış gibi. İşte bu “rövanşist” yaklaşım, geçen hafta bir kez daha TBMM Genel Kurulu’nda kendini gösterdi. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, aldı mikrofonu eline, Sivas davası nedeniyle partisine yüklenenlere verip veriştirirken, o malum örneği bir kez daha vererek, yüreğini yaktı Sivas kurbanlarının yakınlarının: “Sivas davasında sadece 5 firari sanık hakkında verilen zamanaşımı kararı, ne yazık ki partimiz ve hükümetimiz aleyhine haksız bir kampanyaya dönüştürülmüş bulunmaktadır. Biliniyor ki zamanaşımı kararı eski hukuk sistemimizin bir gereğidir. (...) Dahası ve en önemlisi, Sivas katliamına misilleme olsun diye Erzincan ilimize bağlı Başbağlar köyünde yapılan katliama hiçbir vesileyle değinmeyen, oradaki vatandaşlarımızın hakkını, hukukunu savunmayan anlayış mensuplarının insan hakları savunusu da samimiyetten ve inandırıcılıktan yoksundur.” Bu sözlere CHP sıralarından “Yazıklar olsun!” tepkisi yükselirken, CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse isyan etti: “Artvin Milletvekilimiz Uğur Bayraktutan çok güzel bir şey söyledi. ‘Karzai’nin kabinesinde 12 Amerikan vatandaşı var’ dedi. Bu sözün neresi AKP’li milletvekili arkadaşlarımızı rahatsız etti, anlamak mümkün değil. (...) Sivas katliamıyla Başbağlar’daki katliamın ilgisini kuran anlayışı da burada, huzurlarınızda kınıyorum.” İZMİR Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dershaneleri kaldıracağız” açıklamasının arkasında, bu alanda ön plana çıkan tarikat ve cemaatleri destekleme düşüncesinin yattığını savundu. 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’yle (KHK) Milli Eğitim Bakanlığı’nın özel okullardan 49 yıllığına bina kiralamasının önünün açıldığını, eğitimi üç aşamalı hale getiren 4+4+4 sisteminin de bu değişimle bağlantılı olduğunu belirten Demir, “4+4+4 sistemiyle bina ihtiyacı ortaya çıkacak. Türkiye’de eğitim sisteminin özelleştirilmesi için projeyi yaşama geçirdiler. KHK’nin ardından şimdi de bu şekilde ortaya çıkacak okul ve bina ihtiyacını dershaneler eliyle azaltma yoluna gidecekler. Özelleştirme sürecinin yasal dayanakları oluşturuluyor. Amaç burada dershaneleri kaldırmak değil. Türkiye’de dershane sektöründe etkin olan cemaat ve tarikatlara devlet kasasından para aktarmak. Hedeflenen parasız eğitime geçiş değil öğrencileri cemaatlerin dershanelerini özel lise haline getirerek öğrencileri bu okullara yönlendirmek” dedi. Eğitimİş Sendikası olarak yarın Türkiye genelinde iş bırakacaklarını da açıklayan Demir, şöyle konuştu: “4+4+4 sistemiyle eğitim kesintili hale getirilmesine karşı salı günü iş Türkiye genelinde iş bırakıyoruz. Bize tüm demokratik kitle örgütleri, siyasi partilerin destek vermesini istiyoruz. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in bugüne kadarki açıklamalarının liberal anlayış ve Atatürk karşıtı olduğunu görüyoruz. Bilimsel, laik demokratik eğitimi savunanlar beraber bu yanlışı durdurana kadar mücadele edeceğiz.” HÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kavak, okula başlama yaşının düşürülmesine tepkili: Altyapıya sayısal baskı SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Kavak, okula başlama yaşının 6072 ay olarak düzenlenmesine ilişkin “Hiçbir ülkede başlama yaşı için aralık değer verilmez. Eğitim altyapısı üzerine sayısal baskı anlamına gelir. Bir anda sınıflarımızda 2 milyon çocuğu görebiliriz” değerlendirmesini yaptı. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kavak, Avrupa Birliği’ne üye 38 ülkeden 24’ünde okula başlama yaşının 6 olduğu bilgisini verdi. Kavak, okula başlama yaşının 6072 ay olarak düzenlenmesini, “Hiçbir ülkede başlama yaşı için aralık değer verilmez. Yaş aralığı eğitim altyapısı üzerine sayısal baskı anlamına gelir. Bu hem 5 hem de 6 yaşındaki çocukların okullara alınması demektir. Böyle bir uygulama yok” sözleriyle değerlendirdi. Türkiye’de her bir yaş aralığında 1 milyon 300 bin çocuğun bulunduğunu dile getiren Kavak, “5 ve 6 yaştan çocukların kayıtlarını alırsak, bir anda sınıflarımızda 2 milyon çocuğu görebiliriz. Bu gelecek yıllara domino etkisiyle aktarılır. 6072 ay uygulaması 78 yıl içinde sınıflarımızda 16 milyon fazla öğrenci demektir. Türkiye’nin derslik kapasitesi bunu kaldırmaz” değerlendirmesini yaptı. Emrah Serbes ‘altın bamya’yı istiyor! TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu dizileri yakın merceğe aldı. Komisyon Başkanı Zeynep Karahan Uslu, geçen hafta yapım şirketlerinin temsilcilerinin katıldığı toplantıda dizileri eleştirdi. Daha önce TBMM Genel Kurulu’nda da Behzat Ç.’ye, evlenmeden bir kadınla ilişkisine vurgu yapılarak muhafazakâr bir eleştiri yöneltilmişti. Popüler kültür ürünü olan diziler milyonlarca kişi tarafından izleniyor. Dizilerdeki kahramanlar “rol model” oluyor, yüz binlerce insanın dünyaya bakışını, kullandığı dili etkiliyor. Bu anlamda Behzat Ç. tartışmalı bir dizi. Behzat Ç., idealize edilmiş babacankahramancesur bir “iyi” polis değil. Ağzından sigarayı, elinden birayı düşürmüyor, olur olmaz küfrediyor dizide dakika başına düşen “bip” sayısına bir bakın, pek “nizami” değil, sık sık çakıyor tokadı. Fakat, çoğu kez o tokat “suçlu”lara indiğinden izleyicinin içini soğutuyor. Bu anlamda şiddeti bir ölçüde meşrulaştırdığı eleştirisi yapabilir. Ancak öte yandan sanat biraz da hayatı aktarmaz mı? Bu açıdan baktığımızda da Behzat Ç. son derece sahici bir kahraman değil mi? Bir de Behzat Ç. televizyonların, gazetelerin görmediği göstermediği “sokağı” görüyor. Geri dönüşüm işçilerinin eylemlerini de Cumartesi Anneleri’ni de transseksüel cinayetlerini de bu dizide görebiliyoruz. Hatta, derin devleti de. Popüler bir dizide cinsel ayrımcılığa karşı mesajlar veriliyorsa, Cumartesi Anneleri’nin sesini duyabiliyorsak bu kolayca küçümsenmeyecek bir durum olmalı. Sanata “eğitim” “olumlu örnek yaratma” işlevlerini yüklemek uzun yılların tartışma konusu. Ayrıca, yasaklamak, şikâyet etmekle uğraşacağızına televizyonun düğmesini kapatırsınız olur biter. Behzat Ç., geçen günlerde UÇAKTAKİ GAZETECİLERLE SOHBET Erdoğan, Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne katılmak üzere Seul’e gazeteciler Enis Berberoğlu (Hürriyet), Erhan Başyurt (Bugün), Ekrem Dumanlı (Zaman), Mustafa Karaalioğlu (Star), Erdal Şafak (Sabah), Hasan Karakaya (Yeni Akit), Yusuf Ziya Cömert (Yeni Şafak), Tayfun Devecioğlu (Milliyet), Fatih Altayı (Haber Türk) ve Nuh Albayrak (Türkiye) ile birlikte gitti. Erdoğan, Astana’da yakıt ikmali sırasında sözkonusu gazetecilerin sorularını yanıtladı. ‘Dershane de olmayacak üniversite giriş sınavı da’ Haber Merkezi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, üniversiteye giriş sınavlarını kaldıracaklarını, dersanelerin de ya liseye dönüşeceklerini ya da kapanacaklarını açıkladı. Erdoğan, “Üniversite giriş sınavlarını da (Yükseköğretime Geçiş SınavıYGS), üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Çünkü insanların ellerindeki son imkânları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz. Ben bazı büyük dershanelerle konuştum. Kendileri ‘Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz’ dediler” diye konuştu. “4+4+4” olarak bilinen yasa tasarısıyla “aileleri endüstri meslek, ticaret, Anadolu veya imam hatip arasında tercih kullanma noktasında serbest bırakmayı” amaçladıklarını ileri süren Erdoğan, “Bir de organize sanayi bölgelerinin meslek okulları açmasına fırsat sağlıyoruz. Çocuk hem okuyacak hem de staj yapacak. Belki para da kazanacak. Endüstri de çok ihtiyaç duyduğu ‘ara elemanı’ kendisi yetiştirecek” dedi. Erdoğan, 28 Şubat’a ilişkin de Meclis araştırma komisyonu kurma niyetleri bulunduğunu belirterek şunları söyledi: “Adı ne olursa olsun, devrim ya da postmodern darbe hepsinin araştırılması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması için bir araştırma komisyonu kurulması için arkadaşlarımız çalışıyor. Yargıya düşen hususlar varsa, o adımlar da atılacak.” TARTIŞMALI 4+4+4 TBMM kesintili eğitimi görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda kavgalara neden olan kesintili eğitimi düzenleyen yasa önerisi yarın TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak. Genel Kurul’da AKP grubu temel yasa olarak ele alınacak yasa önerisinin görüşmelerinin 4 gün içerisinde bitmesini planlıyor. Bu kapsamda AKP yarın grup önerisini Genel Kurul’a getirecek. Öneride, Genel Kurul’un yasa önerisi için yarın, çarşamba ve perşembe günleri saat 24.00’e kadar; cuma günü ise yasanın bitimine kadar çalışması yer alacak. Yasa önerisinde ilköğretim 14. sınıf ilkokul, ilköğretim 48. sınıf ortaokul ve 912. sınıflar ise lise olarak tanımlanacak. 48. sınıf aralığında imam hatiplerin orta kısmı açılacak. Dileyen öğrenciler için 48. sınıfta din eğitimi aldıktan sonra düz liseye geçiş esnekliği verilecek. üyükelçilerin geri çekilmesi an meselesi Erdoğan, Suriye ile diplomatik ilişkilerin alt düzeye indirileceğini ve büyükelçinin geri çekilmesinin an meselesi olduğunu söyledi. ‘B “erkek karakter” rolleriyle Altın Bamya Ödülleri’ni topladı. Ödülleri almaya giden olmadı. Behzat Ç.’nin yazarı Emrah Serbes de Twitter’dan ses verdi: “Şahsen ben kazanmadım ama Behzat Ç.’ye verilen Altın Bamya’yı gönderirlerse vitrine koymaya hazırım, eleştiri kültürü adına önemli bir ödül. Valla davet etseler törene de gelirdim delikanlı gibi.” ‘4+4+4 gözden kaçırılıyor’ ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) CHP, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı üniversiteye giriş sınavları ve dershanelerin kaldırılacağı yönündeki projenin, CHP’nin seçimlerden önce kamuoyuna duyurduğu öneriler arasında yer aldığını bildirdi. CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, CHP’nin Eğitim Raporu’ndaki şu ifadeler yer aldı: “... Dershanelerin özel okul statüsüne geçirilmesi ya da meslek okul ve kurslarına dönüştürülerek üniversiteye devam edemeyen gençler için ciddi bir seçenek oluşturması amacıyla çalışmalar yapılması...” CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de AKP’nin 10 yılda dershanelerdeki öğrenci sayısını 2’ye katladığını, açıklamanın “4+4+4”ü pazarlama stratejisi ve gözden kaçırmaya yönelik olduğunu söyledi. Yeni Kürt politikasını 7 ay önce AKP sözcüsü açıkladı “Devletin yeni Kürt politikası” adıyla açıklanan plan gündemdeki yerini aldı almasına ama yeniliği konusu çok tartışmalı. Planın detayları tartışmalarla biraz daha açılınca aslında iktidarın 12 Haziran seçim kampanyası sürecinden bu yana uyguladığı politikanın “yeni plan” diye sunulduğu ortaya çıktı. Plan içinde yeni denilebilecek tek bir başlıktan söz edilebilirdi, onu da Başbakan Tayyip Erdoğan açıklayınca öğrendik tam olarak: “Terör örgütüyle mücadele siyasi uzantısıyla müzakere.” Yani BDP ile görüşülecek. Ancak bunun da koşulu var. Erdoğan BDP ile görüşme koşulunu, “Bundan sonra da onlarla biz yine görüşme yaparız, ama dürüst davrandıkları sürece. Eğer onlar da dürüst davranmazsa onlarla da görüşecek değiliz. Çünkü bizim derdimiz çözümdür. Kendi iradeleri yoksa, kendi iradelerini kullanamıyorlarsa, kendi adlarına konuşmuyorlar da İmralı’nın veyahut Kandil’in ağzıyla konuşuyorlarsa gün gelir artık onlarla da bunları konuşamaz duruma geliriz” diye ifade etti. Bu sözlerden anlıyoruz ki plandaki BDP boyutu da yeni değil. Bundan tam 7 ay önce, 29 Ağustos’ta Ramazan Bayramı var. Siyasetle ilgili boyutu partiler arası bayramlaşma konusu. Bayramdan bir hafta önce 21 Ağustos’ta AKP sözcüleri Başbakan Erdoğan adına bir kararı gazetecilere iletiyor. Karar aynen şöyle: “BDP ile bayramlaşmayacağız. Hatta bu bayramla sınırlı değil, bundan sonra da hiçbir zeminde görüşmeyeceğiz. Ta ki terörle aralarına mesafe koyana kadar.” Söyledikleri gibi de oldu. Kurban Bayramı’nda da bu kararı uyguladılar. Ama Erdoğan’ın müzakere için koyduğu koşullar ile 7 ay önce parti sözcülerinin bayramlaşma ve görüşme için koyduğu kriterler ve de zaten sürdürdükleri uygulama arasında bir fark var mı? Yeni nerede? ADAMDER VE RE’SEN EMEKLİLER İLKÖĞRETİM 1 5. SINIFLARA ‘Yapılan ayrımcılıktır’ İstanbul Haber Servisi Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAMDER) ile Re’sen Emekliler Derneği üyelerinden oluşan bir grup, Taksim’de askeri darbelerde TSK’den atılan askerlerin özlük haklarına ilişkin yasal düzenlemeden 28 Şubat ve az sayıda 12 Eylül mağdurlarının yararlandırıldığına dikkat çekti. Taksim tramvay durağında grup adına açıklama yapan ADAMDER Başkanı, emekli Üsteğmen Tuna Atalay, yasada 12 Mart’ta darbecilerin işkenceden geçirdiği hiçbir askerin yasadan yararlandırılmadığına dikkat çekti. Atalay “Sürekli şekilde darbelerle hesaplaşmaktan söz eden AKP, düzenlemeyi ayrımcılık yaparak uyguladı. Hükümet 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini kendince meşrulaştırmıştır” diye konuştu. Öğrenciye 200 ml süt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu’nun ilköğretim 15. sınıf öğrencilerine süt dağıtılmasıyla ilgili uygulama hakkında düzenlemelerin yer aldığı karar dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Sağlık Bakanlığı’nca ortaklaşa hazırlanan ve bu yıl içinde başlayacak “Okul Sütü Programı” kapsamında, ana sınıfından beşinci sınıfa kadar ilköğretim okulu öğrencilerine her gün 200 mililitre uzun ömürlü sade süt dağıtılacak. Uygulamadan beşinci sınıf öğrencileri de yararlanırken özel okullar program kapsamı dışında tutulacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bütçesinden karşılanacak sütlerin dağıtımının organizasyonu ise il milli eğitim müdürlüklerince yapılacak. Türey Köse, Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı [email protected] C MY B C MY B