Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 MART 2012 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Afganistan’da şehit düşen 12 askeri devlet tam kadro uğurladı. Şehit yakınlarının feryadı yürekleri dağladı Şehit babalarına koştular BARKIN ŞIK/ALİCAN ULUDAĞ ‘Büyük Oynamak’ Savaş kışkırtıcılarının bunca yıldır bitip tükenmeyen tatmin edilmemiş heveslerine çok uygun bir ortamdayız artık. Libya’da kolumuzu “insani görevler” kapsamında bataklığa uzatmıştık; şimdi artık bu “insanı görevlere yeni görevler eklemenin zamanıdır” diyor, gözlerini “Osmanlı payitahtının vilayetlerine” dikmiş olanlar. Oysa tarih hiçbir zaman yinelenemiyor. Ne “Fetih” filmleri, ne kaleminden kan damlayan savaş heveskârları bu gerçeği değiştirebilir. Ama acaba onların maksadı, muradı Osmanlı’yı diriltmek Türkiye’ye yeni bir emperyal vizyonla gelecek kurmak mı? Bu kadar saf olabileceklerini doğrusu düşünemiyorum. Öyleyse ne istiyorlar? Onlar bir şey istemiyor, düdük çalıyorlar. İsteyen başkalarıdır ve başka bir şey istiyorlar. ??? Tunus, Libya, Mısır, şimdi Suriye diye ülkeleri sıraya dizen, “Arap Baharı” diye alkış tutanlar, götürülenlerin yerine neyin geldiğini, bu basit soruyu, ne kendilerine soruyorlar ne de sorulmasından hoşnut oluyorlar. Tuzakları da pek sıradandır. “Ne yani sen Kaddafi’yi, Mübarek’i, Esad’ı mı savunuyorsun, Baasçı mısın sen?” Oysa gerçek, bu aptal sorunun dışındadır. “Bu ülkelerde şimdi iktidarda kimler var, kimler iktidara aday” sorusundadır. Başka sorular da var aslında. Neden Suriye’de muhalifleri Suudi Arabistan silahlandırıyor? Neden muhalifler sürekli dış müdahale istiyor? Neden ABD, Batı ülkeleri sürekli Türkiye’yi Suriye’ye müdahale etmek için pohpohluyor? Neden Batı medyası tıpkı Irak’ta olduğu gibi yalanı baş tacı etmiştir? Soruları çoğaltabilirsiniz, ama yanıt veren bulmakta zorlanacaksınız. ??? Sorulara yanıt ararken olup biteni “devrim” gibi görmek isteyen “solculara” da rastlayabilirsiniz. Onların da Türkiye’ye emperyalist bir vizyon arayan işbirlikçi entellerden farkları yoktur; olup biteni değerlendirirken olgulara değil, olmayanlara bakmakta ve “devrim” heves etmektedirler. Bu isyanlardan devrim çıkmayacağını göremiyorlar, çünkü emperyalistlerin düşünce kalıbını kırmak, onun dışında düşünebilmek gibi bir merakın içinde değiller. Oysa bu kalıbı kırmak için ilk yapılacak iş bölgede Irak’a saldırıyla başlamış emperyalist programın kesintisiz sürdürüldüğü gerçeğini görmektir. ABD’nin Obama ile bu programı değiştirdiğini ondan vazgeçtiğini düşünenler, ne Pentagon’u, Biden’ı biliyorlar ne de emperyalizmin doğasından haberleri var. ??? Çıplak gerçek, Arap halklarının bir kere daha Batı’nın saldırısıyla karşı karşıya kaldığıdır. Osmanlı’nın dağılış sürecinde haritalarını “çizmeyi” Batılılara havale etmiş Arap egemenleri, şimdi yine aynı karta oynuyorlar. Sonuçta Arap ülkeleri ve halkları bağımsızlıklarını bir kere daha yitirecekler, daha geri yönetimlerin altında maddi ya da stratejik nimetlerini Batı’ya sunmaya devam edeceklerdir. Burada Türkiye açısından tuhaf olan, bağımsızlığını emperyalist Batı’ya karşı kazanmış olan Türkiye’nin bu kez Batı adına savaşa zorlanmasıdır. Türkiye’de iktidar sahipleri bu kez “büyük” oynamaya niyetli olduklarını söylüyorlar. ABD’nin Irak saldırısında kaybettiklerini, bu kez Türkiye ile ilgili yürürlükteki planlarına da pek uygun düştüğünü hesap ederek, ülke içindeki zorlukları böylece saf dışı bırakabileceklerini hayal ederek, daha pek çok şeye heves ederek, kazanmayı düşündükleri anlaşılıyor. Şimdi onlara ve onları sürekli savaşa kışkırtan, “Osmanlı vizyonu”ndan söz ederek okşayan, soldan çark kalemşorlara söylenebilecek olan, yalnız ve yalnızca şudur: Büyük oynayan büyük kaybeder. CHP MECLİS GÜNDEMİNE GETİRECEK ‘Askeri varlık gözden geçirilsin’ TÜREY KÖSE Afganistan’a asker gönderilmesine ilişkin tezkere 10 Ekim 2001’de TBMM’ye geldiğinde söz alan dönemin Kayseri Milletvekili Abdullah Gül, şu değerlendirmeleri yaptı: “Tezkerede ‘Kapsamı, sınırı, zamanı ve süresi hükümetçe belirlenmek üzere, terorizme karşı başlatılan sürekli özgürlük operasyonu çerçevesinde Silahlı Kuvvetlerin yabancı ülkeye gönderilmesi...’ isteniyor. Böyle bir yetkiyi almak, aslında, hükümet için de tehlikelidir.” TBMM’ye 5 Eylül 2006’da Lübnan’a asker gönderilmesine izin verilmesine ilişkin tezkere geldiğinde Dışişleri Bakanı olan Gül, 2001’deki sözlerini anımsatan muhalefet sözcülerine “O zaman uluslararası hukukun meşruiyeti söz konusu değildi. Bugün ise uluslararası meşruiyet var yani bir Birleşmiş Milletler kararı var” yanıtını vermişti. Gül karşı çıkmıştı Cenaze töreninin ardından şehitlerin naaşları omuzlarda cami avlusundan çıkarıldı. Naaşlar top arabasına götürülürken dışarıda bekleyen şehitlerin yakınlarından feryatlar yükseldi. Bu sırada Yüzbaşı Aydın’ın annesi daha fazla dayanamayarak yere yığıldı. Kısa süre baygınlık geçiren şehit annesine sağlık ekibi müdahale etti. Top arabasına konulan şehitlerin naaşları, Cebeci Şehitliği’nde toprağa verildi. Buradaki törene protokolden yalnızca CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun katılması dikkat çekti. GENELKURMAYDAN AFGANİSTAN AÇIKLAMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, 12 şehit verilmesi üzerine başlayan “Afganistan’da ne işimiz var” tartışmasına direkt olarak yanıt vermeden, TSK’nin bu ülkedeki faaliyetlerini açıkladı. Türkiye’nin, BM ve NATO kararları doğrultusunda Afganistan’da bulunduğunun altı çizilen açıklamada “Türkiye’nin millî kısıtlamaları gereği; birliklerimize sorumluluk sahası dışında görev verilmemekte ve mayın temizleme, terörle mücadele, uyuşturucu ile mücadele faaliyetlerinde görevlendirilmemektedir” denildi. Afganistan’da şehit düşen 12 askerin, olay günü, Ankara’dan denetleme için bu ülkeye giden bir gruba mihmandarlık yapmakla görevli olduğu öğrenildi. Görevli iki helikopterden birinde denetleme heyetinin, diğerinde ise şehit düşen mihmandar grubunun bulunduğu belirtildi. İki helikopterin arka arkaya havalandığı ancak birinin aniden arızalanarak düşmeye başladığı kaydedildi. Kaza sonucu çıkan yangının askerlerin şehit düşmesinde etkili olduğu bildirildi. 2 Afganın da hayatını kaybettiği olayda, pilotların, helikopteri boş araziye indirmek için çaba sarf ettikleri dile getirildi. çıkmasa Yangın kurtulabilirlerdi BU ACIYA YÜREK DAYANMAZ Afganistan’da şehit düşen Binbaşı Serkan Doğan Tekirdağ’ın Muratlı ilçesinde, Binbaşı İsmail Cem Yakınlar Konya’nın Akşehir ilçesinde, Üsteğmen Murat Yıldız İzmir Gaziemir’de, Astsubay Mehmet Akbaş Isparta’da düzenlenen törenlerle toprağa verildi. Binbaşı Doğan’ın cenazesinde şehidin eşi, kızı ve kardeşi birbirlerinin elini tutarak 1 kilometre yürüdü. Binbaşı Yakınlar için düzenlenen törende fenalık geçiren şehidin annesi Cevriye Yakınlar’a sağlık görevlileri müdahale etti. Acılı annenin “Şehit mi oldun genç yaşında, beni yaktın kuzum?” diye gözyaşı dökmesi herkesi duygulandırdı. Üsteğmen Murat Yıldız’ın cenazesinde oğlunun bayrağa sarılı tabutuna sarılan baba Turgut Yıldız, “Her zaman beni güldürdün. Allah senden razı olsun” dedi. Şehit Hava Binbaşı Şükür Bağdatlı ile İkmal Üsteğmen Okan Melikoğlu’nun cenazeleri ise bugün Ordu’da, Uzman Çavuş Önay Vurucu da Erzurum’da toprağa verilecek. Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ, AA ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı, Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, “Afganistan’daki tüm NATO varlığının, bu bağlamda Türkiye’nin askeri varlığının gözden geçirilmesi gerektiğini, konuyu TBMM gündemine getireceklerini” bildirdi. Afganistan’a asker gönderilmesine ilişkin tezkere 2001’de TBMM’ye geldiğinde kürsüye çıkan Abdullah Gül’ün de asker gönderilmesine karşı çıktığı anımsatıldı. Afganistan’da yaşanan olayan kaza olup olmadığınının henüz belli olmadığını belirten CHP’li Loğoğlu, “ABD ve İngiltere Afganistan’daki kuvvetlerini çekme takvimlerini açıklarken, ABDAfganistan ilişkileri olabildiğince kötü bir noktaya gelirken, AfganistanPakistan ilişkilerinde gerginlikler yaşanırken, Afganistan’daki tüm NATO varlığının, bu bağlamda Türkiye’nin askeri varlığının gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu yapılır, neticede devam mı olur, çekilme mi olur karar verilir ama mutlaka incelenmeli” dedi. ANKARA Afganistan’da şehit düşen 12 asker için Mamak’taki Barış Gücü Tugay Komutanlığı ve Kocatepe Camii’nde düzenlenen törenlere, devlet erkânı tam kadro katılarak boy gösterirken Cebeci Askeri Şehitliği’ndeki definde yalnızca CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz vardı. Yurttaşlar, şehitlikteki defin törenine benzeri görülmemiş şekilde yoğun ilgi gösterirken şehit çocuklarının tabutlara koşarak sarılması duygulu anlar yaşanmasına neden oldu. Şehit 12 asker için, dün ilk tören Mamak’taki 4’üncü Kolordu Komutanlığı’na bağlı Barış Gücü Tugay Komutanlığı’nda düzenlendi. Törene, şehit yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, CHP lideri Kılıçdaroğlu, bakanlar, kuvvet komutanları ve bazı milletvekilleri katıldı. Törenin ardından 5 şehidin cenazesi Kocatepe Camisi’ne, diğer cenazeler memleketlerine gönderildi. Mühendis Binbaşı Mithat Çolak, İkmal Yüzbaşı İlker Aydın, Kara Pilot Yüzbaşı Adil Erdoğan, Kara Pilot Üsteğmen Tahsin Barutçu, Kıdemli Başçavuş Salih Helvacı için Kocatepe Camisi’de cenaze namazı kılındı. Devlet erkânı buradaki törene de ilgi gösterdi. Cenazelerin Kocatepe Camisi’ne getirilişinde, şehit çocukları tabutların avluya taşındığını görünce tabutlara doğru koştu. Çocukların babalarının tabutlarına doğru koşuşu, duygulu anlar yaşanmasına neden oldu. Ana yüreği dayanmadı ERDOĞAN’DAN AFGANİSTAN YORUMU: ‘Afganistan NATO görevi’ Afganistan’da NATO’nun eski sivil temsilcisi Çetin, Türk askerinin ABD’nin isteğiyle değil BM’nin kararıyla Kâbil’e gittiğini, çatışmaya girmediğini söyledi MİYASE İLKNUR FÜZE KALKANI SİSTEMİ Güçlü devlet olmanın bedeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 askerin şehit olduğu helikopter kazasıyla gündeme gelen “Afganistan’daki Türk askeri varlığı” eleştirilerine yanıt verdi. Olayın istismar edildiğini savunan Erdoğan, şöyle konuştu: “Türkiye, dünyaya açık, güçlü bir devlettir. Birilerinin söylediği veya kendine göre oluşturduğu yol haritasına Türkiye Cumhuriyeti Devleti uymaz. Büyük devlet olmanın da zaman zaman bedelleri vardır. Bu bedelleri de kimse görmezden gelemez. Şu anda 12 şehidimiz operasyonda değil kazada, velev ki operasyon neticesinde de olabilir veya herhangi bir saldırı neticesinde de olabilirdi. Şu anda terör örgütü ile mücadelede şehit vermiyor muyuz? Veriyoruz. Onun için lütfen bunları kimse istismar vesilesi yapmasın, istismar etmesinler.” Kürecik’e askeri kışla SELAHATTİN GÖKATALAY Hikmet Çetin, Afganistan’da NATO’nun sivil temsilciliğini yapan biri olarak o bölgeyi ve NATO’nun bölgede bulunma gerekçelerini en iyi bilen kişi. Helikopter kazası ile 12 askerini yitiren Türkiye’nin Afganistan’daki varlığı son günlerde tartışma konusu oldu. Türkiye’de son günlerdeki bu tartışmaları Çetin’le konuştuk. Size göre Afganistan’da ne arıyoruz? ÇETİN 11 Eylül saldırısından sonra ABD’nin öncülüğünde koalisyon gücü oluşturuldu. Kâbil, bu koalisyon güçlerinin denetimi dışında tutuldu. BM Güvenlik Konseyi kararıyla Kâbil için de bir Uluslararası Güvenlik ve Yardım Gücü oluşturuldu. 2002 yılı başlarında Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümetin TBMM’den çıkardığı kararla Türkiye de bu güvenlik ve yardım gücü çerçevesinde Kâbil’e asker gönderdi. Türk askerleri operasyon bölgesi dışındaki Kâbil’de görevlendirildi. Türk as kerlerinin operasyon görevi yok. Sadece eğitim ve imar faaliyetleri ile sınırlı görevleri var. 11 Eylül’de ABD’ye yapılan saldırı NATO’nun 5. maddesi işletilerek bütün üye ülkelere yapılmış gibi kabul gördü. Böyle bir karar alındıktan sonra Türkiye’nin bu yükümlülükten kaçınması söz konusu olamaz. Türkiye komutayı devredecek bir ülke bulamadığı için kalmak zorunda mı kaldı? Bize ne, kim komutayı alırsa alsın denemez miydi? El Kaide terörü sadece ABD’nin sorunu değil. Birçok Avrupa ülkesi en çok da Türkiye’de kanlı eylemlere imza atan bir örgüt El Kaide. Bu örgütün kampları ve lider kadrosunun bulunduğu Afganistan’a asker gönderme konusunda ABD dışındaki diğer ülkeler, “Bize ne, bu bizim sorunumuz değil” deme lüksüne sahip değil. Biz Afga nistan’a sadece ABD’ye destek vermek için değil, kendi güvenliğimiz için de gittik. Biz, Somali’ye de Bosna Hersek’e de Kosova’ya da asker gönderdik. NATO gücü on yıldır Afganistan’da ve El Kaide hâlâ bitirilemedi? Türkiye’de PKK savaşı 30 yıldır bitirildi mi ki El Kaide on yılda bitirilebilsin. Kaldı ki, PKK’yi coğrafyasını bildiğimiz kendi topraklarımızda bitiremedik. Afganistan ise dağlık ve NATO askerlerinin bilmediği bir bölge. Halkı da bu askerlere yabancı. Afganistan’daki NATO gücü işgal ordusu gibi yorumlanmaya başlandı son günlerde buna katılıyor musunuz? Afganistan’da bulunan NATO gücünü işgal gücü olarak yorumlayanlar olabilir, daha doğrusu tartışılabilir. Bizim orda bulunmamız da tartışılabilir. Ama NATO ordusunun Afganitan’daki kalış süresinin bu kadar uzun olacağını kimse tahmin edemezdi. Bize altı ay rica etmişlerdi. Ama on yıldır oradayız. MALATYA Füze kalkanı sisteminin en önemli parçası olan NATO Radar Üssü’nün kurulmasıyla Türkiye ve dünyanın gündemine oturan Malatya’nın Kürecik beldesinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) askeri kışla kurmak için harekete geçti. Milli Savunma Bakanlığı, kışla için ihale açtı. Milli Savunma Bakanlığı, radar üssünün faaliyete geçmesinden sonraki yeni yapılanma çerçevesinde Kürecik’e kurulacak askeri kışla için geçtiğimiz günlerde “Kürecik Kışlası İmar Planı ve İmar Uygulaması” için hizmet alım ihalesi gerçekleştirdi. Milli Savunma Bakanlığı Malatya İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı tarafından yapılan ihaleye, Utta Planlama Projelendirme Danışmanlık Ltd. Şirketi ve Modül Planlama Haritacılık Limited Şirketi teklif sundu. Yapılan değerlendirme sonucunda ihaleyi Ankara merkezli Utta Planlama Projelendirme Danışmanlık Ltd. Şirketi kazandı. Bakanlık, şirketle hizmet alım sözleşmesi imzalandı. C MY B C MY B