18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2012 PAZARTESİ [email protected] 12 DIŞ HABERLER Aralarında El Kaide militanlarının da bulunduğu binlerce Libyalının, Türkiye’den giriş yaptığı öne sürüldü Hatay’dan Suriye’ye geçtiler MUSTAFA K. ERDEMOL Dış Haberler Servisi Aralarında El Kaide militanlarının da bulunduğu 3 bin Libyalının Türkiye’den Suriye’ye geçtikleri ileri sürüldü. İddiayı Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Suriyeli gazeteci Kays Ebu Zeki ortaya attı. Ortadoğu’nun en eski haber ajansı olarak bilinen ve Lübnan’da faaliyet gösteren UKI’nin yöneticilerinden olan Zeki, Suriye sınırındaki Ziğr el Şuur, Carubiye, Davurgo ve Hesaniye köylerinde yaptığı gözlemler sırasında sınıra yakın Türk köylerinde çok sayıda otobüs gördüğünü belirtti. Hatay’ın Altunözü ilçesine bağlı Karbeyaz bölgesindeki kampa gel ? Lübnan’da faaliyet gösteren UKI haber ajansının sorumlularından olan Suriyeli gazeteci Kays Ebu Zeki, Türkiye’den Suriye’ye girdiğini ileri sürdüğü ve sayılarının 3 bin olduğunu tahmin ettiği silahlı grupların arasında El Kaide militanlarının bulunduğunu, bu kişilerin Suudi Arabistan’dan destek aldıklarını söyledi. diğini iddia ettiği otobüslerde sakallı, siyah giysili yüzlerce silahlı kişinin olduğunu ifade eden Zeki, bunların, aralarında El Kaide militanlarının da bulunduğu Libyalılar olduğunu ileri sürdü. İçerisinde silah ve mühimmat bulunan sandıkların tanklara taşınmaya başlandığını gördüğünü de kaydeden Suriyeli gazeteci, köy sakinlerinin de duruma tanıklık ettiklerini belirterek “tam sayı veremem ama silahlı adamların en az üç bin kişi olduklarını söyleyebilirim” dedi. Zeki şunları söyledi: “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, hem kardeşlik hukukuna, hem devletler hukukuna aykırı olan, BM yasalarını tamamen çiğneyen, bağımsız bir ülkenin sınırlarını ihlal etmekten çekinmeden komşu bir devlete karşı çete oluşturması karşısında Suriye mukavemet güçleri gerekli önlemleri aldılar. Bir iki gün içerisinde Türkiye’den giren silahlı grupların desteğiyle büyük bir çatışmanın başlayacağını tahmin ediyorum.” Kays Ebu Zeki, Türkiye’den Suriye’ye giriş yaptıklarını ileri sürdüğü grupların Suudi Arabistan’dan da destek aldığını kaydederek görgü tanıklarının söz konusu grupların yanındaki sandıkların üzerinde Suudi kraliyet armasını gördüklerini de ifade etti. Gazeteciler sorguda Kays Ebu Zeki, Cumhuriyet’in Suriye’de hükümet yanlısı milislerce gözaltına alınan Gerçek Hayat dergisinin Ortadoğu temsilcisi Adem Özköse ile kameraman Hamit Coşkun’un akıbetlerinin ne olduğu sorusunu da Türk gazetecilerin halen Suriye makamlarınca sorgulanmakta olduklarını ve kimden talimat aldıklarının araştırıldığını belirtti. Suriye’de rejime yakın kaynaklar, uzun bir süredir Suriye muhalefetine mensup isyancıların Türkiye’deki kamplarda eğitildiğini iddia ediyorlar. Bu iddialara göre söz konusu silahlı grupların çoğu, Hatay’daki Suriye mülteci kamplarından yönetiliyor. Bu silahlı güçlerin 5060 kişilik kafileler halinde Suriye’ye geçtiği ve çatışmalara katıldıkları, daha sonra da Hatay’daki kamplara döndükleri ileri sürülüyor. DışAçıkveÜzülerek Yazdığım Bir Yazı... Türkiye bugün kronik bir dış ticaret açığı ve dış açıkla karşı karşıya bulunuyor. Petrol ve doğalgaz fiyatlarının artışı yanında Avrupa (ve AB) pazarındaki daralma, “Türkiye’nin ekonomik sorunlarının yığımlı olarak yarına ertelenmesine” yol açıyor. Dış ticaret ve dış açığa karşı çözüm önerenler “reel kur politikası, ikame yatırımlarının yapılması, tarife dışı engellerden” söz etmeye başladılar. AB’nin toplam ihracatımızdaki payı yüzde 50’nin altına düştü. Bu eğilim daha da derinleşecek. Türkiye yeni pazarlara açılmak zorunda. Asya büyüklerinin pazarları ve Ortadoğu bu konuda büyük önem taşır. Neden elimiz kolumuz bağlı? Ancak Türkiye’nin AB ile yaptığı gümrük birliği anlaşması, “AB dışı ülkelere ihracatın geliştirilmesini engelliyor”. AB ile karşılıklı ticaretimizde büyük sorun yok; ancak AB dışı tüm dünya ile ilişkilerimiz, tek yanlı gümrük birliği bağımlılığımız yüzünden aleyhimize çalışıyor. Nasıl mı? Türkiye AB dışı ülkelerle serbest ticaret anlaşması yapamıyor. Çünkü üçüncü ülkeden (ABD veya Çin) gelen mal AB gümrük alanına girmiş oluyor. AB’nin söz konusu ülke ile ikili anlaşma yapmış olması gerekiyor. O da yetmiyor; ABD ya da Meksika, “Haklı olarak, ben ikili ticaret anlaşmasını AB ile yaptım; Türkiye AB üyesi değil; AB ile özel bir gümrük birliği anlaşması yapması beni ilgilendirmez” diyor. Söz konusu ülke AB ile yaptığı ikili ticaret anlaşmasına Türkiye’yi dahil etmiyor. Çünkü Türk malına karşı yüksek gümrük uygulayarak kendini rahatça korumuş oluyor. Ve neler oluyor? Bir mal Türkiye’den söz konusu ülkeye giderken anlaşma yapılmamış ülke işlemi görüyor ve en yüksek gümrük uygulanıyor. Aynı mal o ülkeden Türkiye’ye geldiğinde Türkiye en düşük vergiyi uyguluyor. Çünkü AB gümrük alanına girdiği için AB’nin o ülke ile yaptığı ikili ticaret anlaşması gereği bu sonuç doğuyor. Türkiye AB dışı ülkeye mal satarken AB üyesi değil; aynı malı ithal ederken birdenbire, AB üyesiymiş gibi işlem yapmak zorunda kalıyor. Ve Türkiye, AB’nin ikili ticaret yaptığı ülkelerle ilişkilerinde, haksız rekabetle karşı karşıya kalıyor. Bu yüzden sanayi sektörlerimiz ya batıyor ya da ithalata bağımlı hale geliyor. Birim yerli üretim içinde dış girdi oranları bazı sektörlerde yüzde 90’a yaklaştı. Tunus’ta bir kişi daha kendini yaktı ? Dış Haberler Servisi Tunus’ta 30’lu yaşlarda olduğu belirtilen bir kişinin kendini yaktığı bildirildi. Anayolda üzerine benzin dökerek bedenini ateşe veren kişi kaldırıldığı hastanede öldü. Tunus’ta Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin 23 yıllık iktidarının düşmesine ve ülkeyi terk etmesine yol açan 26 yaşındaki bir Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi de kendini yakmış, olay Tunus’tan başka diğer İslam ülkelerinde de toplumsal ayaklanmalara yol açmıştı. İDLİB YAKINLARINDA SALDIRI Türk TIR şoförü öldürüldü Dış Haberler Servisi Suriye’ye yük götüren 33 yaşındaki TIR şoförü Mustafa Üçtaş, dönüş yolunda İdlib kenti yakınlarında uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Suriye’nin iç kesimlerine 5 gün önce kendi TIR’ı ile yük götüren 3 çocuk babası Üçtaş, dün sabah saatlerinde Türkiye’ye dönerken Cilvegözü sınır kapısına 30 kilometre uzaklıktaki İdlib kentine bağlı Saragıp köyü civarında silahlı saldırıya uğradı. Üçtaş’ın ölüm haberi Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki ailesine ulaştı. Aile gözyaşlarına boğulurken, Mustafa Üçtaş’ın eşi Nuray Üçtaş acı haberi duyunca sinir krizleri geçirdi. Fotoğraflar: AP Halep’te patlamalar Suriye’nin kuzeyinde bulunan Halep kentinde dün patlamalar meydana geldiği bildirildi. Suriye devlet televizyonu, Halep’in Sekeniye bölgesindeki patlamalara bomba yüklü bir aracın yol açtığını, patlamalar sonucu 3 kişinin öldüğünü, 25 kişinin de yaralandığını duyurdu. Başkent Şam’da önceki gün iki farklı noktaya bombalı araçla düzenlenen saldırılarda 27 kişi ölmüş, 140 kişi de yaralanmıştı. Bu arada Suriye hükümeti, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’a gönderdiği mektupta şiddet olaylarını sona erdirmeye hazır olduğunu, ancak önce muhalif grupların silah bırakması gerektiğini bildirdi. Amerikan Associated Press ajansının ele geçirdiği mektupta, Suriye hükümeti, Annan’dan muhalif grupların silahlarını bırakacaklarına ve silahlı saldırıları sona erdireceklerine dair garanti istedi. Amerikalı öğretmen öldürüldü İşgal hareketi altıncı ayında ABD’de “Wall Street’i İşgal Et” eylemcileri, New York’ta eylemlerinin altıncı ayını kutlama gösterileri sırasında, eski mekânları Zuccotti Park’ta yine gözaltına alındılar. Hareketlerinin doğuşunun altıncı ayını kutlamak amacıyla önce Wall Street civarında slogan atarak protesto yürüyüşü yapan, daha sonra da Zuccotti Park’ta toplanan eylemcilerden bazıları, gece geç saatlerde parktan çıkmak istemeyince polis tarafından gözaltına alındı. Polis, göstericilere sert davranırken bazı sivil polislerin, yere yatırdığı göstericilerin üzerine bastığı görüldü. Geçen yıl 17 Eylül’de New York’ta, finans dünyasının kalbi sayılan Wall Street’e yakın Zuccotti Parkı’nda başlayan eylemler, kısa sürede tüm ABD’ye yayılmıştı. Eylemciler, ABD’de gelir dağılımı eşitsizliğini, Wall Street’i, ekonomik politikaları ve işsizliği protesto ediyor. Yeni bir şey yazmıyorum ki! İşin bu noktaya geleceğini 6 Mart 1995’teki imzadan önce, imza sırasında ve imza sonrasında zamanın başbakanlarına ve ilgili bakanlara anlattım. TBMM Başkanlığı’na yazı yazdım (1997); Gümrük Birliği Araştırma Komisyonu kurulmasını sağladım; Meclis’te milletvekillerine konuşma yaparak işin nasıl bugünkü noktaya geleceğini teknik olarak ayrıntılarıyla anlattım. Bu konuda bilmem kaç yüz makale, 20 dolayında kitap, en az 200 konferans, sayısını çoktan unuttuğum TV konuşması yaptım. Hepsi belgeli olarak bende (hatta piyasada) mevcuttur. Ve Türktrade’in Durum dergisinin Mart 2012 sayısında Ahmet Çelebi’nin yazısını görünce, 17 yıl önce yazmaya ve söylemeye başladıklarımın artık iş çevrelerimizin de gırtlağına nasıl dayandığını üzülerek gördüm; Çelebi yazısında neleri belirtiyor? Türkiye dış açık krizini aşmak için yeni pazarlara açılmak zorunda, AB dışı ülkelerle serbest ticaret anlaşmaları yapmak zorunda, Ancak Türkiye bunları yapamıyor, yasak; AB ile dışardan imzaladığı tek yanlı gümrük birliği bunu engelliyor. Sevgili okurlar AB normlarına bağlı olmakla tek yanlı gümrük birliği anlaşmasını birbirinden ayırmak gerekir; AB tarzı demokratik standartlara uymak için her türlü çabayı gösterelim, her alanda AB normlarına uyalım, Ama tek yanlı, uluslararası hukukta eşi benzeri görülmeyen ve Türkiye’nin yolunu kesen bu anlaşmaya karşı çıkalım. Bu, AB’ye karşı çıkmak değildir; çünkü hiçbir Avrupa ülkesi AB ile böyle bir anlaşma imzalamamıştır. San Marino, Lichteinstein, Andora gibi kasaba devletleri hariç. Türkiye’nin AB ve üçüncü ülkelerle ilişkileri bugün, adı geçen kasaba devletlerinden farklı değildir. ??? (Not: Kimin Avrupası yeni çıkan ilginç bir kitap. Metis Yayınları, Çeviren: Deniz Banoğlu, 2012) ? Dış Haberler Servisi Yemen’de Amerikan vatandaşı olduğu belirtilen bir öğretmenin, uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybettiği bildirildi. Başkent Sana’ya 200 kilometre uzaklıktaki Taiz kentinde düzenlenen saldırıyla ilgili soruşturma sürerken, saldırının motosikletli, silahlı kişiler tarafından düzenlendiği bildirildi. El Kaide ile bağlantılı “Şeriat Yanlıları” adlı grup, saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bir yılı aşan halk ayaklanmaları ile Yemen’de büyük bir güvenlik zafiyeti oluşurken, özellikle güney bölgelerde artan El Kaide yapılanmaları ülkede yaşayan yabancı uyruklu kişiler için tehdit olmaya devam ediyor. Kamuoyu yoklamalarına göre halkın çoğu santralları istemiyor Japonlar nükleere karşı (AFP) İsrail elçiliğine maytaplı bavul ? Dış Haberler Servisi Almanya’nın başkenti Berlin’deki İsrail Büyükelçiliği’nin bahçesine, içinde çok sayıda maytap ve havai fişek bulunan bir bavul atmaya çalışan kadın yakalandı. Polis, 40 yaşındaki kadının bavulu atmaya çalışırken büyükelçiliğin güvenlik görevlileri tarafından fark edilerek etkisiz hale getirildiğini, olay sırasında güvenlik görevlisi bir kadının da dizinden hafif şekilde yaralandığını belirtti. Kadının, bahçe duvarından, üzerinde gamalı haç işaretleri bulunan bazı gazeteleri de bahçeye atmaya çalıştığı ifade edildi. Almanya’nın yeni cumhurbaşkanı Gauck FRANKFURT (Cumhuriyet) Almanya’nın başkenti Berlin’de dün 15. dönem cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Joachim Gauck, ülkenin 11. Cumhurbaşkanı seçildi. Almanya’da cumhurbaşkanını belirleyen ve federal meclisin (Bundestag) 620 milletvekilinin yanı sıra 16 eyalet meclisinin belirlediği 620 kişiden oluşan toplam 1240 üyeli ‘Bundesversammlung’ adı verilen kurul tarafından mecliste yapılan seçimde, Gauck ilk turda 1228 geçerli oydan 991’ini alarak 5 yıllık bir süre için ülkenin 11. cumhurbaşkanı oldu. Eski Doğu Almanya’da rahip olan Gauck, insan hakları eylemlerine katılmıştı. 1232 delegenin katıldığı ve 4 oyun geçersiz sayıldığı oylamada Sol Parti adayı Beate Klarsfeld 126, aşırı sağcı Almanya’nın Milliyetçi Demokratik Partisi’nin adayı Olaf Rose de 3 oy aldı. Bundan önceki Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 2010 yılının haziran ayı sonunda cumhurbaşkanlığına seçilmiş, ancak Aşağı Saksonya eyaleti başbakanı olduğu dönemde, tatilde işadamlarının evlerinde kaldığı ve düşük faizli kredi alarak görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle kamuoyundan gelen tepkiler üzerine istifa etmişti. Dış Haberler Servisi Japonya’da yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, halkın büyük bir kısmı, geçen yıl meydana gelen deprem ve tsunami felaketi ile Fukuşima nükleer santralında meydana gelen kazanın ardından, nükleer enerji kullanımına son verilmesini istiyor. Tokyo Shimbun gazetesinde yayımlanan anket, Japon halkının yüzde 43.7’sinin ülkenin nükleer enerjiye bağımlılığının sona erdirilmesini, yüzde 35.9’unun da enerji üretimi için farklı seçeneklerin değerlendirilmesini istediğini ortaya koydu. Geçen hafta 3 bin kişinin katılımıyla yapılan kamuoyu yoklamasında, nükleer enerjiye destek verenlerin oranı ise yüzde 4.5’te kaldı. Japonya’da elektrik üretiminin üçte biri, geçen yılki deprem ve tsunami felaketine kadar nükleer santrallardan elde ediliyordu. Felaketin ardından ülkedeki 54 nükleer santraldan 52’si inceleme ve bakım çalışmaları için kapatıldı. Japonya’nın kuzeydoğusunda 11 Mart 2011’de Fukuşima nükleer santralında meydana gelen deprem ve tsunami fela keti ile nükleer kaza binlerce kişinin ölümüne yol açmıştı. Felaketin ardından 150 binin üzerinde insan Fukuşima nükleer tesisinin 50 km. çevresindeki, radyoaktif olarak kirlenmiş alandan kaçtı. 20 km’lik tahliye bölgesi hâlâ yasak bölge ve uzmanlar bu bölgenin daha on yıllarca yaşanılamaz olacağını öngörüyor. TOPLAMA KAMPINDA GARDİYANDI DUR EMRİNE UYMADIĞI GEREKÇESİYLE Nazi savaş suçlusu Demjanjuk öldü Dış Haberler Servisi İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampında gardiyan olan John Demjanjuk, 91 yaşında öldü. Savaşın ardından 1952 yılında ABD’ye göç eden Demjanjuk’un ABD vatandaşlığı elinden alınmış, 2009 yılında Almanya’ya iade edilerek mahkeme önüne çıkarılmıştı. Mahkeme, Demjanjuk’u, Nazilerin Polonya’daki Sobibor ölüm REUTERS kampında gardiyan olarak çalışmak ve yaklaşık 28 bin Yahudinin öldürülmesine yardımcı olmaktan suçlu bularak beş yıl hapse mahkum etmişti. Demjanjuk, 1986 yılında İsrail’e iade edildikten sonra, 1993 yılında ABD’ye geri gönderilmişti. Şilili diplomatın kızını polis vurdu Dış Haberler Servisi Venezüella’nın batısında Şilili bir diplomatın kızı, trafik kontrolü sırasında polis tarafından öldürüldü. Maracaibo Konsolosu Fernando Berendique, polisin dur emrine uymadığı için 19 yaşındaki kızı Karen’in kullandığı araca ateş açtığını söyledi. Arabada bulunan konsolosun oğlu ise polisleri hırsız sandıkları için dur emrine uymadıklarını belirtti. Vücuduna üç REUTERS kurşun isabet eden genç kızın, olay yerinde hayatını kaybettiği öğrenildi. Maracaibo Polis Şefi Jose Humberto Ramirez ise olayla ilgili olarak 11 polisin gözaltına alındığını açıkladı. İran’dan Azerbaycan’a bir nota daha TAHRAN (Cumhuriyet) İran, Azerbaycan’da tutuklanan 22 kişinin İran’la bağlantılı çalıştıklarına dair Azerbaycan tarafından yapılan açıklamalara tepki olarak bu ülkeye nota verdi. İran geçen ay da iki kez İsrail’le ilgili olarak Azerbaycan’a nota vermişti. Azerbaycan, hafta içinde 22 kişiyi Baku’daki ABD ve İsrail elçiliklerine saldırı planlamak şüphesiyle tutukladığını belirterek bu kişilerin İran Devrim Muhafızları ile bağlantılı olduklarını öne sürmüştü. İran, MOSSAD ajanlarının Azerbaycan topraklarında faaliyetlerde bulunduğunu öne sürerek ve Azerbaycan’ın İsrail’den yüklü miktarda silah almasına tepki olarak geçen ay da iki kez Azerbaycan’a nota vermişti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle