24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2012 PAZARTESİ [email protected] 10 EKONOMİ Türk halkının yüzde 75’i halka açık alanlarda telefonda yüksek sesle konuşulmasından rahatsız oluyor Cep muhabbeti bıktırdı ? Intel’in araştırmasına göre her 3 yurttaştan biri bazı halka açık alanlarda mobil cihazların kullanımıyla ilgili yasaklar getirilmesi gerektiğini düşünüyor. Cep telefonu kullanımında görgü kurallarına uyulmaması yurttaşların yüzde 56’sında gerginlik yaratıyor. Mobil teknolojilerin kullanımının yaygınlaşmasıyla yeni davranış kuralları da ortaya çıktı. Birçok kişinin tolerans düzeyi arttı, bazıları ise dayanamayıp kavgaya bile tutuşur hale geldi. Intel’in Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 16 ülkede gerçekleştirdiği ‘Mobil Etiket Araştırması’na katılanların yüzde 61’i mobil cihaz kullanımına bazı kurallar getirilmesi gerektiğini savunuyor. İnsanlar yemek masasında akıllı telefon ya da dizüstü bilgisayarları görmek istemiyor. Türk halkının mobil cihazların kullanımıyla ilgili en önemli şikâyeti halka açık alanlarda telefonda yüksek sesle konuşulması (yüzde 75). Bunu sırasıyla, araç kullanırken mesaj veya yazı yazmak (yüzde 69), rahatsız edici zil sesleri/halka açık alanlarda sesi çok fazla açmak (yüzde 67), mesaj veya yazı yazarken çevrede olup bitene veya sohbete karşı ilgiyi kaybetmek (yüzde 63), başkalarıyla birlikteyken mesaj veya yazı yazmak (yüzde 59) izliyor. Mobil cihaz kullanımında görgü kurallarına uyulmaması Türk halkının yarıdan fazlasında (yüzde 56) gerginlik yaratıyor. Türkiye’deki kullanıcıların yüzde 35’i mobil cihazların yemek masasında, yüzde 24’ü arkadaşlarla akşam eğlenirken yüzde 16’sı ise yatakta kullanılmasını rahatsız edici buluyor. Gerçek İşsizlikte İspanya’yı Sollarız… Avrupa’da ortalama işsizlik yüzde 10. İspanya, yüzde 23 işsizlikle ilk sırada. Yunanistan’ınki yüzde 20, İrlanda ve Portekiz’inki yüzde 14… Türkiye’de resmi işsizlik yüzde 10, işsiz sayısı 2.6 milyon. 2009’da yüzde 14’e çıkmıştı. Sonradan toparlandı diye AKP iktidar caka satıyor. İkide bir, AB’deki işsizliğe, hele ki İspanya’da yüzde 23’ü bulan işsizliğe gönderme yapılarak sahte bir başarı öyküsü yazılıyor. Oysa işin aslı çok farklı. İşsizler İspanyası’ndan çok da farklı değil durumumuz. Bakın nasıl… Ortada tamamen bir yöntem sorunu var. Çalışabilir, eli ayağı sağlam nüfusun işgücü piyasasına çıkıp çıkmaması, işsizliği, işsizlik oranını da belirliyor. Bizde, eli iş tutabilecek 15 yaş üstü nüfusun ancak yarısı (49.9’u), işgücü piyasasına çıkıyor. İşgücü piyasasına çıkmayan nüfusa “işgücü” denilmiyor. İşgücü sayılmak için, piyasaya çıkmak ve iş arar durumda olmak gerek. “İşgücü”nden iş bulanlara “istihdam” edilmiş, bulamayanlara “işsiz” denildiğini önceden de yazmıştım. İşsizlerin sayısını işgücüne bölerek ‘işsizlik oranı’na ulaşıyoruz ve bu, 2011’de Türkiye için yüzde 10. Ama, burada önemli olan, 15 yaş üstü nüfusun yarısının işgücü piyasasına çıkmaması, bundan dolayı da işsiz sayısının düşük görünmesi. İş aramaktan yorulanlar, ümidi kırılanlar, ev kadınları… Bunlar “işgücü” piyasasına çıkmayan, dolayısıyla resmen “işsiz” de sayılmayanlar. Oysa, mesela İspanya’daki kadar çıkmış olsalardı, “işgücü” ve ona bağlı olarak “işsiz” sayısı da çok yüksek görünecekti. ??? İspanya’nın yüzde 23’lük rekor işsizliği, ekonomisindeki daralmadan olduğu kadar çalışmak için işgücü piyasasına çıkan nüfusun yüksekliğinden kaynaklanıyor. İspanya’nın ulusal istatistik ofisi (yani TÜİK’i), “El Instituto Nacional de Estadística (INE)” verilerine göre, İspanya’da 15 yaş üstü nüfusun yüzde 60’ı işgücü piyasasına çıkıyor. Yani bizden 10 puan fazlası. İspanya’da 23 milyon işgücünün 17 milyonunun işi var ve 6 milyonu, yani yüzde 23’ü işsiz. Sevgilimden vazgeçerim ondan asla! Mobil cihazını bırakmamak için bir haftalığına nelerden vazgeçebilecekleri sorulan kullanıcıların yarıdan fazlası, çikolata ve tatlıdan vazgeçtiğini söylüyor. Bunu yüzde 23 ile çay ve kahve takip ediyor. Yüzde 11’i mobil cihazları yerine tatil günlerinden ya da iş dışındaki zamanlarından feragat ediyor. Bundan daha fazlasından vazgeçenler de var. 16 ülke genelinde sevgilisini gözden çıkaranların oranı yüzde 9. Türkiye’de ise kullanıcıların yüzde 17’si eşimden, sevgilimden vazgeçerim diyor. Güne eposta ile başlıyoruz 16 ülke genelinde araştırmaya katılan kullanıcıların yüzde 67’si sabah kalkıp çayını ya da kahvesini içtikten sonra kapıdan çıkmadan önce ilk iş olarak epostalarını kontrol ediyor ya da ilk Tweet’ini atıyor. Hatta araştırmaya katılanların yüzde 23’ü artık yataktan çıkmadan ilk iş olarak bunu yaptıklarını belirtiyor. Mobil cihazını kontrol etmek, Türk kullanıcıların da sabah ilk işleri arasında yer alıyor. Türklerin yüzde 31’i sabah daha yataktan çıkmadan, yüzde 27’si kahvaltı sırasında, yüzde 25’i ise işe gittikten sonra cep telefonunu ya da dizüstü bilgisayarını kontrol ettiğini söylüyor. Samsung’da aile büyüyor Dolandırılmaya hazırız Ponemon Enstitüsü’nün PC Tools işbirliğiyle gerçekleştirdiği Dolandırıcılık Endeksi Araştırması, kullanıcıların yarısına yakınının online dolandırıcılarla bilgi paylaşma eğiliminde olduğunu ortaya koydu. İnternet kullanıcılarının yarıya yakını (yüzde 48’i) ödül veya para vaat eden mesajlara kanarak cep telefonu numarasını paylaşma eğiliminde. Kolay zengin olma fırsatı sunduğunu iddia eden bir mesajla karşılaştığında kredi kartı bilgilerini paylaşma eğiliminde olanların oranı ise yüzde 45’i aşıyor. Samsung Electronics, nisanda satışa sunulacak olan ST200F ve WB850F ürünleriyle akıllı fotoğraf makinesi ailesine yeni üyeler eklemeye devam ediyor. WiFi özellikli yeni seyahat fotoğraf makineleri serisinde yer alan WB850F ve ST200F model fotoğraf makineleri görüntü paylaşımını ve saklamasını kolaylaş tırmanın yanında kullanıcılara gelişmiş optik zum ve görüntü kalitesi de sunuyor. Exper Tria satışta Exper, masaüstü bilgisayarlarda hepsi bir arada kategorisinde geliştirdiği Tria’nın 2 yeni modelini satışa sundu. Tria ofis ya da evlerde kasa ve kablo karmaşasına son veriyor. Tria’nın ilk ürünü E5B’de 21.5 inç LED ekrana yer verildi. 1920x1080p Full HD çözünürlüğe sahip olan E5B’yi Tria serisinin diğer üyelerinden ayıran en büyük özelliği bir tablet bilgisayar gibi 10 parmak dokunmatik olarak kullanılabilmesi. Google+ uzun soluklu bir proje Google+ İçerik Geliştirme Uzmanı Ade Oshineye Google+’da şu anda 100 milyon kullanıcıya ulaştıklarını belirterek bunun daha bir başlangıç olduğunu Google+’nın uzun soluklu bir proje olduğunu söyledi. Oshieye, “50 milyon kişi günlük Google+yı aktif olarak kullanıyor. Bu bizim için bir dönüm noktası. Google+ lansmanından bu yana 200 özellik geliştirdik. 1 milyondan fazla Google+ sayfası oluşturuldu. 3.4 milyardan fazla fotoğraf paylaşıldı” dedi. İSPANYATÜRKİYE: İŞGÜCÜNE KATILIM ve İŞSİZLİK, Bin Kişi, 2011 15+ YAŞ İşgücü İKO, % İstihdam İşsiz İşsiz. % İspanya 38.5 23 60 17 6 23 Türkiye 53.5 26.7 49 24.1 2.6 9.8 Türkiye (60)* 53.5 32.1 60 24.1 8 24.9 Krizin sorumlusu Almanya ? İflas sürecindeki Güney Avrupa ülkelerinin, Alman hükümetinin içeride ve dışarıda tavizsiz bir ısrarla izlediği tasarruf politikalarının kurbanı olduğu, ama yakın bir gelecekte bu küçülmenin AB’nin motor ekonomisi sayılan Almanya’yı da vuracağı belirtiliyor. OSMAN ÇUTSAY TTK gözden geçirilmeli Kaynak: INEbasewww.ine.es/en/ ve TÜİK veri tabanları FRANKFURT Yunanistan ekonomisinde bu yıl bazı uluslararası uzmanlara göre yüzde 8’i bulabilecek olan gerilemenin ardından Portekiz ekonomisinin de yüzde 6 civarında küçüleceği, bu ülkeleri İtalya ve İspanya’nın izleyeceği ileri sürüldü. Bu arada, Güney Avrupa’daki resesyonun kaçınılmaz olarak Alman ihracatını da kesintiye uğratması ve AB merkezindeki zenginleri resesyon tehdidiyle yüz yüze bırakması bekleniyor. Alman ekonomi basınında yer alan yeni veriler, iflasları henüz ‘resmen açıklanmamış’ Güney Avrupa ülkelerinden Portekiz’in, Yunanistan’ın hemen ardından çökeceği yolundaki söylentilere güç katarken İtalyan ve İspanyol ekonomilerindeki gerilemenin de hızlandığını gösterdi. Muhafazakâr Mariano Rajoy hükümetinin Merkel ve Sarkozy’nin öncülüğünde izlediği tasarruf politikasının, İspanyol ekonomisine 2012’de en az yüzde 1.7’lik bir küçülme getireceği savunuluyor. Yunanistan’daki teknokratlar hükümetinin, 2012’de dördüncü yılına girecek resesyona rağmen BerlinParis ekseninde dikte edilen sıkı tasarruf politikasında kararlı olduğu, bunun da ülkeyi çoktandır Latin Amerika ve Güneydoğu Asya ekonomileri düzeyine gerilettiği vurgulandı. Alman basınına göre, bu gerileme sürerse Yunanistan’ın bu yıl yüzde 8’lik bir çöküş bile yaşayabileceği, dolayısıyla Vietnam ve Peru’dan pek farkı kalmayacağı, Bangladeş’e yaklaşacağı hatırlatıldı. Öte yandan Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2016’dan itibaren ülkede borçlanmayı büyük ölçüde azaltacaklarını söyledi. Merkel, “2016’dan sonra çok çok az bir borçlanma yapmak zorundayız. Bu da, biraz daha çalışmak zorundayız demektir” dedi. visi İsEkonomi Ser sı (İTO) da O t tanbul Ticare lu Başkanı Yönetim Kuru , 1 Temaş Murat Yalçınt e girecek üğ muz’da yürürl Ticaret Kaolan Yeni Türk ) gözden K nunu’nda (TT er ek en 6 g i es g eç ir il m bulunduğuönemli konu ntaş, “Siçı al nu belirtti. Y arına idari kl lu ur cil mem rme yetkisi para cezası ve işi yapan u, tanınmamalı. B ren kişinin ve yı za ce kişi ile ısından saaynı olması aç rme yetve kıncalı. Ceza et mahkear tic e liy as kisi lmalı” dedi. melerinde ka lere getiet Yalçıntaş şirk tesi kurma si et rn te in n rile n da sıkınzorunluluğunu belirtti. ı tı yaratacağın Bizde de, 15 yaş üstü nüfusun yüzde 60’ı piyasaya çıksaydı, ne olurdu ? İşte o zaman “iş aradıkları” için işsiz sayılacaklar ve sayıları da bugün olduğu gibi, 2.6 milyon değil, 8 milyonu bulacak ; işsizlik oranı da bugünkü gibi yüzde 10 değil, yüzde 25 görünecekti. Daha da önemlisi şu; iki ülkenin işgücüne katılım oranları arasında 10 puan fark yaratanlar, kadınlar. İspanya’da kadınlar, evlerinden daha çok iş aramaya çıkıp işgücüne katılıyorlar. ERKEKLERDE İŞGÜCÜNE KATILIM (Bin Kişi, 2011) 15+YAŞ İşgücü İKO, % İstihdam İşsiz İşsiz % İspanya 18.8 12.6 67 9.8 2.8 22.5 Türkiye 26.3 18.8 71.7 17.1 1.7 9.2 Türkiye (67)* 26.3 17.6 67 17.1 0.5 0.3 KADINLARDA İŞGÜCÜNE KATILIM (Bin Kişi, 2011) İspanya 19.7 10.4 53 8 2.4 23.3 Türkiye 27.2 7.9 28.8 7 0.9 11.3 Türkiye (53)* 27.2 14.5 53 7 7.5 51.3 H A F T A N I N NE OLDU? Geçen hafta ABD Merkez Bankası Fed’in açıklamaları piyasalara damgasını vurdu. Fed’in ABD ekonomisi hakkındaki olumlu değerlendirmenin ardından ABD’nin 10 yıllık faizleri sert yükselirken dolar, tüm küresel para birimlerine karşı değer kazandı. Yunanistan’a 130 milyar Avro’luk ikinci kurtarma paketinin onaylanması ve ABD verilerinin toparlanmaya işaret etmesi piyasaları bir süreliğine de olsa rahatlattı. Diğer yandan Amerikalı 19 büyük finans kuruluşunun 4’ü Fed’in stres testini geçemedi. Stres testini geçemeyenler arasında ABD’nin üçüncü büyük bankası Citigroup da yer aldı. Kredi derecelendirme kuruluşları da boş durmadı. Fitch, İngiltere’nin “AAA” olan kredi not görünümünü “negatif”e çevirdi. Moody’s de Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin uzun Ç İ Z E L G E S İ Piyasalarda Fed rüzgârı vadeli kredi notunu bir kademe düşürerek “Ba1”e çekti, not görünümünü “negatif” olarak belirledi. Hazırlayan: PELİN ÜNKER NE OLACAK? Gözler Portekiz ve İspanya’da Çin yavaşlıyor ABD ekonomisine yönelik veriler ve bu ülkenin faiz oranları piyasaları etkilemeyi sürdürecek. Çin ekonomisine yönelik yavaşlama sinyallerinin gittikçe artması, endişe kaynağı olabilecek diğer bir gelişme olarak gündemde. Bu hafta açıklanacak makroekonomik veriler ise şöyle: Yarın ABD’de yeni konut satışları, inşaat ruhsatları, perşembe işsizlik maaş başvuruları duyurulacak. Avro bölgesinde imalat ve hizmetler endeksi perşembe açıklanacak.Türkiye’de yarın merkezi yöntim borç stoku belli olacak. Başçı sinyali verdi İçeride de piyasalar Fed’in açıklamaları sonrası dolardaki güçlenmeden ve faizlerdeki çıkışlardan etkilendi. TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın üst bandı düşürmek suretiyle faiz koridorunu daraltabileceklerini açıklaması ve TL mevduata uygulanan zorunlu karşılık oranlarında “ince ayar” sinyali vermesi, faizin düşmesine borsanın da yükselmesine yol açtı. Bütçe verileri olumsuz bir görünüm çizerken ekonomideki yavaşlamaya işaret etti. Diğer yandan, Moody’s Türk bankalarının yerel para cinsi notlarını ve mevduat notlarını negatif izlemeye aldığını açıkladı. Bu hafta piyasalar daha çok küresel piyasalardaki gelişmeleri takip edecek. Avro bölgesinde İspanya ve Portekiz ekonomisine yönelik sorunlar öne çıkıyor. Geçen hafta Avro ülkelerinin maliye bakanları, İspanya’dan 2013 hedeflerini tutturabilmesi için bütçe açığını kapatıcı önlemler almasını istemişti. Bu nedenle gözler bu ülkede olacak. Kısa vadede dolardaki güçlenmenin sürmesi beklenebilir. Petrol fiyatlarındaki seyir de Türkiye’ye yönelik risk iştahını belirleyecek gelişmeler arasında yer alıyor. Öte yandan 27 Mart’ta yapılacak PPK toplantısına kadar zorunlu karşılıklardaki indirim beklentisi sürebilir. 15+YAŞ İşgücü İKO,% İstihdam İşsiz İşsiz, % Kaynak: INEbasewww.ine.es/en/ ve TÜİK veri tabanları (*) İspanya kadar işgücüne katılım senaryosu. BORSA ZİRVE YAPTI İMKB geçen hafta yedi aylık bir aranın ardından 62 bin puanın üzerine çıktı. Yurtdışındaki iyimserlik ve TCMB’nin zorunlu karşılıklar konusunda düzenlemeler yapacağı beklentisiyle bankalar öncülüğünde yılın zirve seviyesine yükselen endeks, haftayı 62 bin 336 puandan tamamladı. DOLAR 1.80 TL’NİN ÜSTÜNDE ABD ekonomisinin büyümeye başlaması üçüncü parasal genişleme beklentilerini zayıflatırken gelişmekte olan piyasalara risk iştahını azalttı. TL’nin de aralarında olduğu gelişmekte olan para birimleri dolar karşısında değer kaybetti. ABD Doları, TL karşısında yüzde 0.90 artışla 1.8010 liraya çıktı. ABD verileri altına da düşüş getirdi. Londra borsasında, altının ons fiyatı pazartesi 1705.6 dolardan açılırken, cuma kapanışta 1659.5 dolar oldu. İçeride 24 ayar külçe altının gramı yüzde 0.98 düşüşle 95.80 liraya, Cumhuriyet altını da yüzde 0.77 gerileyerek 645 liraya indi. Avro geriledi: Doların yükselmesi Avro’ya düşüş getirdi. Avro/dolar paritesi 1.3145 civarına geriledi. İçeride Avro yüzde 1.02 oranında artarak 2.3710 lira oldu. Petrolde yön yukarı: ABD ham petrolünün varil fiyatı haftayı 107.06 dolardan, Londra Brent tipi ham petrolün mayıs ayı teslimi varil fiyatı da 125.81 dolardan kapattı. Faizin ateşi düştü: ABD faizlerinde yaşanan yükselişle yüzde 9.50’ye çıkan gösterge faiz, Başçı’nın açıklamaları sonra 9.33 seviyelerine geldi. İspanya’da kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 53’ü buluyor. Türkiye’de ise kadınların ancak yüzde 30’u işgücüne katılıyor. Diğerleri ne yapıyor? Türkiye’de işgücüne dahil olmayan 15 yaş üstü kadın nüfus 20 milyona yakın. Bunlardan 12 milyonu kendisini “ev işleriyle meşgul” olarak tanımlıyor. 1 milyonu, iş bulursam çalışırım, diyor ama iş aramıyor. 1 milyonu da iş aradığı halde iş bulamıyor… Eğer, Türkiye’de de kadınların yüzde 30’u yerine, İspanya’daki gibi yüzde 53’ü işgücü piyasasına çıkıp “iş arıyor” görünselerdi, bugün 1 milyonu bulmayan resmi işsiz kadın sayımız 7.5 milyonu, bugün yüzde 11.3 görünen kadın işsiz oranımız da yüzde 51’i geçecekti. Kadını eve tıkmakla işsizliğin nasıl kamufle edildiğini buradan anlayabiliriz. Buradan İspanya’ya tavsiye: Avrupa’nın en işsiz ülkesi görünmek istemiyorsanız, siz de RTE’nin AKP’si gibi kadınları evde tutan muhafazakâr politikalar izleyin, hatta eğitim sisteminizi değiştirip kız çocuklarınızı erkenden eve çekin. Sizin de işsizlik oranınız birden aşağılara iner, imajınız tavan yapar!.. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle