14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP, AKP’nin 4+4+4 önerisinin kesintisiz eğitimi uzatma değil bölme amacı taşıdığını savunuyor 5 Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist gören bu ırkçı kafalara: “Ha dinci faşistler ha sizin gibiler... Birbirinizden ne farkınız var? Bizim aramızda işiniz ne sizin? Gidin başka yerlere, içinizdeki nefreti, kini orada dökün...” Gazeteci, en azından Uludere’de yaşananın ne olduğunu bilecek, onları PKK’yi koruyup kollayan olarak görmeyecek. Hem Sivas’ı, hem Başbağlar’ı hem de Ulus katliamını unutmayacak. Yüreğinde insan sevgisi olacak! ??? Kenan Evren modeli sözde Atatürkçüleri gördükçe gerçekten öfkeleniyorum... Kaba milliyetçilikle yurtseverliği karıştıran bu kişilere bir çift sözüm olacak benim de: “Biraz olsun vicdan sahibi olun... Atatürkçülük adı altında kaba milliyetçilik, ırkçılık yapacağınıza uzmanlık dalınızda yazılar yazın... Çalıştığınız gazeteye daha yararlı olursunuz. Ruh durumunuza bakıyorum da, din bezirgânlarından hiçbir farkınız yok. Uludere’de bombalanarak öldürülen, Sivas’ta diri diri yakılan, Gazi’de, Ümraniye’de katledilenler de bizim insanlarımızdı...” Bu ülkede otobüs durağında poşuyla bekleyen üniversite öğrencisi Cihan Kımızıgül kaç aydır zindanda... Türkiye’nin dört bir yanında 600 üniversiteli genç tutuklu... Türkiye tüm bunlara karşı toplumsal bir tepki verebiliyor mu? Oysa bir sınavdan geçiyoruz... Gazi Mahallesi ve Ümraniye’de 22 kişi yaşamını yitirmişti kışkırtıcı ajanların çıkardığı olaylarda... Aradan bunca yıl geçti, katiller ortada yok! Nedim Şener ve Ahmet Şık tahliye oldu diye seviniyoruz... Peki içerideki öteki meslektaşlarımız ne olacak? ??? 8 milletvekilinin, 600 üniversite öğrencisinin, 100 gazetecinin, bilim insanlarının tutuklu olduğu bir ülkede demokrasiden, ifade özgürlüğünden söz edilir mi? Canım sıkılıyor canım! Bir yanda din bezirgânları, öte yanda Kenan Evren gibi “asmayalım da besleyelim mi” düşüncesini Atatürkçülük adına topluma aşılamaya çalışanlar... Yazımı noktalarken İlhan Selçuk’un bir sözü geldi aklıma: “Atatürkçülük kaba milliyetçilik değil, yurtseverliktir!” Ve son soru: Sizin hiç çocuğunuz, kardeşiniz, babanız, kocanız öldürüldü mü?.. ‘Dört dörtlük tuzak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, Meclis’te olaylı görüşmelere neden olan kesintili eğitim yasa önerisi konusunda resmi görüşünü belirledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Sencer Ayata tarafından hazırlanan kapsamlı “politika notu”nda, iktidarın istediği 4+4+4 sisteminin amacının kesintisiz eğitimin süresini uzatmak değil, bölmek olduğu saptaması yapılarak “dört dörtlük eğitim tuzağı” değerlendirmesi yapıldı. Notta, CHP’nin temel eğitimi için önerisinin 1+8+4 olduğu vurgulandı. Prof. Ayata tarafından hazırlanarak parti belgesi haline getirilen politika notunda AKP’nin çıkarma konusunda ısrarcı olduğu 4+4+4 sisteminin sakıncaları ile CHP’nin istedi EğitimSen bugün hizmet üretmiyor ği eğitim sisteminin temel unsurları şöyle sıralandı: Kimseden görüş alınmadı: AKP eğitim gibi gele DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 4+4+4 yasa önerisinin Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmemesi için geliştirdikleri eylem planını açıkladı. Tüm emek ve demokrasi güçleri adına açıklama yapan KESK Başkanı Lami Özgen, “EğitimSen’in bugün düzenleyeceği sevk eylemini destekleyeceğiz. 17 Mart’ta bütün illerde kitlesel eylem gerçekleştireceğiz” dedi. Eğitimciler, öğrenciler ve veliler bugün Ankara’da Mimar Kemalettin İlköğretim Okulu çevresinde el ele zincir eylemi gerçekleştirecek. Ardından öğretmenler Güvenpark’ta bir miting gerçekleştirilecek. zorunluluğunun yanı sıra, ortaya çıkacak 200 bin dolayında yeni öğretmen ihtiyacı sisteme büyük bir ilave yük getirecektir. Yeni müfredat bilinmiyor: İlköğretimin bölünmesi Sizin Hiç Çocuğunuz Öldürüldü mü?.. 19 yıldır adalet bekleyen aileler mağdur oldu... Toplum olarak zaten biz bunlara alıştık. Manisalı çocukların 15 yaşında işkenceden geçtiği, kanlı 1 Mayıs’ların yaşandığı, Kahramanmaraş katliamının unutulduğu bir Türkiye’de yaşıyoruz. Sivas davasının zamanaşımına uğraması Türkiye için “kara bir leke”den başka bir şey değildir. Madımak sanıklarını savunan avukatların çoğunluğu bugün AKP milletvekilleridir... Elbet bunları yazarken tüm acıları, Başbağlar kıyımını, faili meçhul cinayetleri unutmadık ve unutmayacağız. Hele hele Uludere katliamını nasıl unuturuz!.. Yazımı yazarken en gizli, en derin duygularıma doğru sanki koşar adım yürüyorum. Toplumu kuşatan “kin, nefret, öç alma” duygularının nasıl ivme kazandığını görüyorum. İşte bu yüzden kaygılarım artıyor, umutsuzluğa sürükleniyorum. Bu nedenle olup bitenleri şaşkınlıkla izliyorum... Siyasetçisi, gazetecisi, işadamı ve toplumun tüm kesimleri ikiye ayrılmış. Bir yandan din eksenli faşizm, öte yandan giderek ivme kazanan kaba milliyetçilik. İkisinin de buluştukları ortak nokta olur “şovenizm” bir süre sonra. ??? Sivas davasında “zamanaşımı”na karşı çıkıp da Uludere’de öldürülenleri insan olarak görmeyenlerin yazdıklarına, çizdiklerine bakınca gerçekten onlarla bir arada olmaktan tiksiniyorum... Bakın yazdıklarına: “Dünyanın neresinde görülmüş çatışmada öldürülmüş ‘kaçakçıya’ tazminat ödendiği?” Oysa ortada bir çatışma yok! Devlet köylülerin kaçakçılık yaptığını zaten biliyor. Bir jandarma komutanlığı var tepede. Var ama komutana sorulmuyor “kim bunlar” diye... Heronlar saptıyor, savaş uçakları gelip bombalıyor; olay bu... O yörenin köylüleri ise korucu... Devlet onlara maaş ödüyor... Şimdi şu soruyu soruyorum, her Amaç uzatmak değil, bölmek: İlk bakışta 12 yıllık ceğimize yön veren bir konuda eğitim uzmanlarının görüşlerini dikkate almayan bir düzenlemeyi yangından mal kaçırır gibi yasalaştırmak istemektedir. Muhalefet partileri ve yasama organı devre dışı bırakılmaya çalışılmıştır. eğitimi zorunlu hale getirecek gibi gözükse de esas amaç, eğitim süresini uzatmaktan çok, sekiz yıllık zorunlu ilköğretimi bölmek. AKP, temel eğitimi dört yıla indirerek ikinci dört yılda farklı müfredatların önünü açmaktadır. Mesleki eğitim, çok erken yaşta seçmeli ders modülleri adı altında ikin ci kademede başlatılmaktadır. 910 yaş mesleki yönelme için çok erken bir yaştır. dia edilenin aksine kırsal alanda okullaşma oranını arttırmayacaktır. Köylerde öğrenci sayısının az olması nedeniyle uygulanan taşımalı ve yatılı eğitime gereksinim daha da artacaktır. Yeni derslik yapılması Okullaşma oranı artmaz: Temel eğitimi bölmek id durumunda farklı eğitim kademelerinde uygulanacak müfredat hakkında yeterince bilgi verilmiyor. Demokratik ülkelerde uzmanlar yeni müfredatlar üzerinde yıllarca çalışmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı böylesine yaşamsal bir konuyu ya doğru dürüst çalışmamıştır ya da bu sürecin sonucunda neyi planladığını açıklamak istememektedir. İkinci kademe okullara geçişte yeni bir yarış süreci yaşanma olasılığı mevcut. Sınav stresi üç ve dördüncü sınıflara, yani 8 ve 9 yaşındaki öğrencilere kadar inecektir. Öğrenciler çok erken yaşlarda dershanelere bağlanacaktır. Vasıfsız işçi dönemi: Erken yönlendirme sistemleri genellikle vasıfsız işçiler yetiştirmektedir. Bu sistem dünyadaki işgücü talebi göz önünde bulundurulduğunda Türkiye’yi ikinci sınıf bir ucuz emek ülkesi haline getirecektir. süre öğrencinin kişiliğinin ve toplumsal kimliğinin gelişmesi için çok önemlidir. AKP ise eğitimin tam gün ve uzun süreli uygulanmasını yaygınlaştırmak yerine, ikinci eğitim kademesinin ardından açıköğretimin önünü açmaktadır. Bu uygulamanın doğurabileceği önemli bir risk, erken yaşta okuldan alınan kız çocukların aileleri tarafından küçük yaşta evlenmeye zorlanabilecekleri ihtimalidir. Rant kapısı: AKP’nin rant merkezli anlayışı kanun teklifinde de kendini göstermektedir. Fatih Projesi ve temel eğitimin bölünmesini öngören düzenlemelerin gerektirdiği, tabletten teknolojik altyapıya kadar çeşitli harcamaların Kamu İhale Yasası dışında bırakılması öngörülmektedir. AKP elitizmi: Türkiye’de nüfusun yüzde 85’inin karşı çıktığı bir uygulama, tepeden inmeci, devletçi, merkeziyetçi bir anlayışla değiştirilmek istenmektedir. Bu anlayış AKP’nin her söyleminde eleştiri amaçlı gündeme getirdiği elitizmin ta kendisidir. Yapılmak istenen ancak darbe dönemlerinde örnekleri görülebilecek türde merkeziyetçi bir toplum mühendisliğidir. Açıköğretim sosyalleşmeyi önler: Okulda geçirilen Sınav yaşı 8’e inecek: AKİF HAMZAÇEBİ: Cemil Çiçek komisyona iade etmeli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, 4+4+4 yasa önerisinin komisyona geri çekilmesi isteklerini yinelerken “Türk Ticaret Kanunu gibi genel kurula indikten sonra uzlaşma komisyonu oluşturulmasını kabul etmemiz mümkün değil. TBMM Başkanı’nın öneriyi komisyona iade etmekten başka hiçbir seçeneği yoktur” mesajı verdi. Hamzaçebi, dün parlamentoda basın toplantısında, Milli Eğitim Komisyonu’nda pazar günü kendisinin bant aparatı attığı savlarıyla ilgili açıklama yaptı. Hamzaçebi, konuşmak için Komisyon Başkanı’nın bulunduğu divana yaklaşmaya çalıştığını, ancak divanın önünde etten duvar örüldüğünü, koruma olduğunu zannettiği bir milletvekilinin kendisini ittiğini, o duvarı yararak başkana sesini duyurmaya çalıştığını söyledi. Hamzaçebi, “Başkan oralı olmadı, o barikatın bir yanındaki kravatsız grup başkanvekili oralı olmadı. Başkanın beni fark etmesi için plastik bir bant aparatını başkanın bulunduğu masaya attım. Bunu başkanı hedef alarak yapmadım, ona isabet etsin diye bir cisim fırlatmadım” açıklamasını yaptı. Hamzaçebi, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in öneriyi komisyona iade etmesini isterken gazetecilerin, Türk Ticaret Kanunu sürecini anımsatarak yönelttikleri bir soru üzerine “7. maddeden itibaren hukuka aykırıdır görüşmeler. Komisyonun görüşmeleri yenilenmezse uzlaşmanın adı bile söylenemez” dedi. Hamzaçebi, görüşmelerin kapalı oturumda yapılması gibi durumun söz konusu olamayacağını söyledi. BDP’li Sırrı Sakık ile AKP’li Vahit Kiler’in ‘belediyelere yardım’ kavgası yumruklaşmayla bitti. Etraftakilerin araya girmesiyle engellenen kavga Genel Kurul’da da sözlü sataşmalarla devam etti. (Fotoğraf: RIZA ÖZELAA) Kuliste yumruklu kavga ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitimde, “4+4+4” formülü nedeniyle en gergin dönemlerini yaşayan TBMM’de dün de AKP ve BDP’li vekiller arasında kuliste “yumruklaşma” yaşandı. AKP’li Vahit Kiler misafirleriyle muhalefet kulisinde otururken, yanlarına BDP’li Sırrı Sakık gelerek sohbete katıldı. Kiler’i, Van’da valiyi “AKP il başkanı” gibi kullanmakla suçlayan ve BDP’li belediyelere tek kuruş yardım aktarılmadığını belirten Sakık’a Kiler, “Yalan söylüyorsun” diye çıkıştı. Ancak Sakık, “Aşırı yağış nedeniyle belediyeler zor durumda. Acil Durum’dan Tatvan’a 500 milyarlık yardım çıktı, Vali bir kuruş aktarmadı. Bu parayı kendi belediyelerinize aktarıyorsunuz, diğer belediyelere zulmediyorsunuz” dedi. Kiler ise Sakık’ın bahsettiği bölgeye fazla yağış düşmediğini belirterek “Doğruyu söylemiyorsun, yanıltıyorsun” karşılığını verdi. Bu sözler üzerine sinirlenen Sakık ayağa kalkarken elinin tersiyle masanın üzerindeki vazoyu savurdu. Elindeki çay bardağını da Kiler’e doğru fırlattı ama Kiler’e isabet etmedi. Kulisteki milletvekili, bürokrat ve ziyaretçiler şaşkın bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalışırken, olayı Genel Kurul Salonu’nda öğrenen BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, koşarak dışarı çıktı ve Kiler’in üzerine yürüdü. Tartışmalar sürerken Sakık ve Kiler yumruklaştı. Gerginlik genel kurula da yansıdı. Sakık, genel kurulda aynı iddialarını yineledi. Kiler ise Sakık’ı teröristlikle suçladı. ERDOĞAN, SAVUNDUĞU YASA ÖNERİSİNİ BİLMİYOR CHP’nin önerileri Meslek liselilerin ek puanı azalacak MAHMUT LICALI Kesintisiz eğitim başarılıdır: Kesintisiz 8 yıllık eği Erdoğan’ın ‘İki hafta sonra görüşülecek’ açıklamasının arkasındaki plan ortaya çıktı AKP kendi başkanını bekliyor AYŞE SAYIN tim başarılı olmuştur. Son on beş yılda okullaşma oranı önemli ölçüde yükselmiştir. Başarının altında yatan temel neden sistemin bütün olması ve örgün eğitim kapsamında uygulanmasıdır. Temel eğitimin kesintisiz sürmesi CHP için olmazsa olmaz önceliktir. CHP’nin iki temel amacı: ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, eğitimin “dinselleştirilmesi” yolunu açan eğitimde “4+4+4” yasa önerisinin TBMM Genel Kurulu’nda “iki hafta sonra görüşüleceği” açıklamasının altından, “taktik hesabı” çıktı. TBMM Milli Eğitim Komisyonu’ndaki sert tartışmalar ve muhalefetin komisyondaki görüşmelerin “yok sayılması” yönünde Meclis Başkanlığı’na yaptığı itirazlara karşın, öneriyi genel kurula indirmeye kararlı olan AKP’nin, 2 hafta sonra Genel Kurul’daki nöbet sırası AKP’li Başkanvekili’ne geleceğini dikkate alarak görüşmeleri ertelediği ortaya çıktı. TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda, AKP’nin, muhalefetin söz taleplerini yok sayarak, hızla okutup geçirdiği yasa önerisiyle ilgili gözlerin çevrildiği TBMM Başkanı Cemil Çiçek, gerginliği düşürecek formül arayışını “bürokratları” ile sürdürürken, iktidar ve muhalefet partileri de “taktik hesapları” yapıyor. Çiçek’in, yasa önerisinin genel kuruldaki görüşmeleri sırasında tartışma ve şiddetin çok kötü sonuçları olabileceği endişesiyle, “uzlaşma” yolları aradığı belirtilirken, Başbakan Erdoğan’ın son derece sert ve yasanın genel ku sa önerisinin Genel Kurul’da görüşülme sürecine ilişkin taktik hesapları yapıyor. Başbakan Erdoğan’ın yasa önerisinin “iki hafta sonra Meclis Genel Kurulu’nda görüşüleceği” yönündeki açıklamasının da bu taktiğin parçası olduğu ortaya çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda bu hafta CHP’li TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, ge ? Kesintili eğitim öneresini genel kurula indirmeye kararlı olan AKP’nin, 2 hafta sonra Genel Kurul’daki nöbet sırası AKP’li TBMM Başkanvekili’ne geleceğini dikkate alarak görüşmeleri ertelediği ortaya çıktı. ruldan mutlaka çıkarılacağı yönündeki açıklamaları nedeniyle “elinin kolunun bağlandığı” belirtiliyor. Çiçek’in önümüzdeki günlerde liderlere bir çağrı yapabileceği de belirtiliyor. Muhalefet yasa önerisinin komisyondaki görüşmelerinin “yok sayılması” konusundaki ısrarını sürdürürken, AKP, yalecek hafta da MHP’li Meclis Başkanvekili Meral Akşener nöbetçi olduğu için, AKP görüşmeleri 2 hafta erteledi. Mumcu ve Akşener’in ardından oturumu AKP’li Mehmet Sağlam ya da Sadık Yakut yöneteceğinden AKP daha avantajlı konumda olacağı için ertelemeyi tercih ettiği kaydedildi. AKP ka nadı, yasa önerisini “temel yasa” kapsamında görüştürüp, her gün görüşmeler bitinceye kadar Meclis’i çalıştırmayı planlıyor. AKP’liler, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’ndaki gibi kürsüyü “abluka altına almayı” planlıyor. CHP yönetimi ise içtüzükten kaynaklanan tüm haklarını kullanacaklarını belirterek “Kürsüye giden bir CHP sözcüsünün etrafında AKP’lilerin bulunmasına izin vermeyiz” görüşünü dile getiriyorlar. CHP için, eğitimde niteliğin arttırılması ve eşitsizliklerin azaltılması temel amaçtır. Bu amaç için, önerilen eğitim modeli, bir yıl okulöncesi eğitim, sekiz yıl kesintisiz temel eğitim ve meslek eğitimini de barındıran dört yıl lise düzeyinde eğitim, yani 1 + 8 + 4 modelidir. sizliklerin azaltılması için ikili eğitim kaldırılarak tüm eğitim kademelerinde tamgün eğitime geçilmelidir. Tercih lisede olmalı: ‘Genel ortaöğretim’ ve ‘meslekiteknik ortaöğretim’ ana yapılarının lise aşamasında oluşturulması, öğrencilerin doğru yaşam tercihleri yapmaları ve işgücü talebinin gerektirdiği niteliklerde çalışanların yetiştirilmesi için gereklidir. Ulusal Çalıştay düzenlenmeli: Mümkün olan en geniş katılım ile bir Ulusal Eğitim Çalıştayı düzenlenmelidir. Eşitsizlik tamgünle yenilir: Eğitim sistemindeki eşit ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kesintili eğitim yasa önerisiyle ilgili olarak meslek lisesi çıkışlı adaylara üniversiteye girişte kendi alanlarını tercih etmeleri durumunda “yüzde 6” olan oranın “yüzde 4”e indirilmesini partisinin grup toplantısında “meslek liselerine avantaj” olarak tanımlaması, kesintili eğitimi düzenleyen yasa önerisinin içeriğini bilmediğini ortaya koydu. Başbakan Erdoğan’ın “4 puan olayı” olarak nitelendirdiği düzenleme meslek liselerine mevcut düzenlemeye göre avantaj değil, dezavantaj getirecek. Mevcut uygulamada meslek lisesi çıkışlı adayların üniversiteye girişte kendi alanlarına yönelik yükseköğretim programı tercih etmeleri durumunda yüzde 6 oranında ek puan almaları düzenleniyor. Buna göre mevcut sistemde meslek lisesi mezunu bir aday, kendi alanıyla ilgili tercih yapması durumunda (500x0,06) “30 ek puan” alıyor. AKP’nin yasa önerisinde ise ek puan oranı yüzde 6’dan yüzde 4’e düşürülerek meslek lisesi mezunu adayların üniversiteye girişte aldıkları ek puan düşürülüyor. AKP’nin yasa önerisinde meslek lisesi mezunu adayların kendi alanlarında tercih yapmaları durumunda (500 x 0,04) 20 puan almaları öngörülüyor. Buna göre Erdoğan’ın avantaj olarak ifade ettiği düzenlemeyle meslek lisesi çıkışlı adayların aldıkları ek puan 30’dan 20’ye indirilerek 10 puan düşürülecek. OECD raporu Türkiye öğretmen açığında ilk sırada PARİS (AA) Merkezi Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayımlanan rapora göre, kalifiye öğretmen açığı konusunda Türkiye üye ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. “21. yüzyılda öğretmenleri hazırlamak ve okul liderlerini geliştirmek” adını taşıyan OECD raporuna göre, Türkiye’de önemli derslerde on okuldan, sekizinde öğretmen açığı var. Lüksemburg, Almanya, Çin ve Hollanda’da ise on okuldan üçünde öğretmen açığı var. OECD ülkeleri içinde beş okuldan birisinde okul müdürü, matematik ve bilim öğretmenleri eksikliği bulunmasının eğitime ciddi darbe vurduğu belirtilen raporda, kalifiye öğretmen açığı yaşayan üye ülke hükümetlerinin, yetenekli mezunlar için mesleği daha cazip kılıcı önlemler alması gerektiği uyarısı yapıldı. Sosyal statü açısından diğer mesleklere oranla Finlandiya’nın öğretmenlere en yüksek seviyeyi verdiği ifade edilen raporda, bu ülkede öğretmenlerin büyük bir özerklik içinde olduğu bildirildi. formülüne soğuk Bu arada Çiçek Türk Ticaret Yasası görüşmeleri öncesinde olduğu gibi orta bir yol bulmak için her partinin katılımıyla gayri resmi bir “uzlaşma komisyonu” kurulması formülünü araştırıyor. Bu formülün devreye sokulmasının “düşük olasılık” olduğu belirtilirken, CHP ve MHP öneriye soğuk bakıyor. CHP, TTK 30 puan 20 puana düşecek C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle