Katalog

11 MART 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sivas katliamı davası zamanaşımına uğrarsa, hukukla birlikte toplumsal vicdan da yara alacak 9 İnsanlık utanç yaşar ? Asıl failleri, aranırken hem de kıyımın yapıldığı Sivas’ta ölen, firari sanıkları aranırken ‘belediyelerde evlenen’, askere giden, ehliyet alabilen ve acısı 19 yıldır katlanarak artan bir dava Sivas katliamı davası... Sivas kıyımı davasından geriye 13 Mart Salı günü, eğer mahkeme “insanlığa karşı işlenen suç” demezse, insanlığı utandıran bir zamanaşımı kalacak. İLHAN TAŞCI Eren Aysan’dan duruşma çağrısı Madımak Oteli’nde katledilen hekim ve şair Behçet Aysan’n kızı Eren Aysan, Toplumsal Bellek Platformu çatısı altında, 11 Şubat 2010 günü Meclis’e gittiklerini anımsatırken, “BDP ve CHP’nin bizim isteklerimizle ilgili önerileri, AKP tarafından tam 18 kez reddedildi” dedi. Aysan, şu çağrıyı yaptı: “Zamanaşımı gerçekleşmezse pek çok davaya örnek teşkil edebilir. 13 Mart’ta vicdanı olan herkesi duruşmaya çağırıyorum” diye konuştu. ‘Şiddete artık dur deyin’ ? İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Küçükçekmece’deki Söğütlüçeşme ve Halkalı Bilgi Evleri’nin açılış törenine katıldı. Emine Erdoğan açılışta yaptığı konuşmada, Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine İlişkin Kanun’un TBMM’de kabul edilmesine ilişkin, “Bütün hanımların bu yasa ile elde ettikleri haklarını öğrenmelerini, artık çaresiz olmadıklarını görüp, şiddete ‘dur’ demelerini özellikle rica ediyorum” dedi. ANKARA 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde, ozan, öğrenci, emekçi, yazar ve şair 35 cana kıyıldı. “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganlarıyla Madımak Oteli’ni ateşe verenlerle ilgili açılan soruşturmanın ardından dönemin Kayseri DGM, Sivas Ağır Ceza Mahkemesi ve Sivas Asliye Ceza Mahkemesi’nde üç ayrı dava açıldı. Davalar, güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya alındı. Dönemin Ankara 1 No’lu DGM’sinde 79’u tutuklu olan 124 sanığın yargılanmasına 21 Ekim 1993 günü başlandı. Kapatılan RP’nin Kocaeli Milletvekili ve eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, sanık avukatı olarak duruşmalara katılmak istedi. Ancak müdahil avukatların bir milletvekilinin anayasaya göre “devletin anayasal düzenini bozmaya kalkışma” suçundan yargılanan sanıklara avukatlık yapamayacağı itirazı üzerine mahkeme bu istemi reddetti. Mahkeme, 26 Aralık 1994’te 124 sanıktan 26’sına verdiği 20 yıl hapsi, olayı Aziz Nesin’in tahrik ettiğini gerekçe göstererek 15 yıla indirdi. Mahkeme ayrıca, 60 sanığı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet suçundan 3’er yıl hapis cezasına mahkum ederken 37 sanığın da beraatına karar verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 30 Eylül 1996’da 26 sanık hakkındaki kararları onarken, 98 sanıkla ilgili kararları lehte ve aleyhte bozdu. Matkap: CHP’nin morali yerinde ? İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, “Demokrasilerde çoğulculuk ilkesi zorunlu bir ilke. Sadece ‘yüzde 50 oy aldım’ mantığı yetersiz. Oy vermeyen yüzde 50’nin de hakkını korumak zorundasınız” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Okulu Sertifika Programı’nda konuşan Matkap, CHP’nin yaptığı son 2 kurultayı da değerlendirdi. Matkap, “CHP’nin bu 2 kurultaydan bölünerek çıkacağını hayal edenler hayal kırıklığına uğradı. Şu an CHP daha güçlü, daha moralli. CHP’deki algıları kırmaya çalışıyoruz” dedi. Sivas ve İzmir’de protesto KATİLİ GÖRMEMEK DAHA BÜYÜK SUÇ! SİVAS /İZMİR (Cumhuriyet) – CHP Sivas Gençlik Örgütü ve Halkevleri Sivas Şubesi, Madımak katliamı davasının zamanaşımına uğratılmamasını isteyerek katliamın insanlığa karşı işlenmiş suç kapsamında değerlendirilmesini istedi. CHP’li gençler protesto etkinliğinde “Katliam zamanla aşılamaz” yazılı pankart taşıdı. CHP’li grubun açıklamasına katılan Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir “19 yıl önce yaşanan insanlık ayıbına şimdi de bir demokrasi ve hukuk ayıbı eklenmektedir” diye konuştu. CHP Gençlik Örgütü adına açıklama yapan Kurtuluş Ergün aradan 19 yıl geçmesine rağmen Madımak’taki yangının ateşinin hâlâ yürekleri yaktığını söyledi. Halkevleri üyeleri de “Katiller yaktı devlet baktı”, “Madımak davasındaki zamanaşımı insanlığın aşımıdır” dövizleriyle kent meydanında açıklama yaptı. CHP İzmir İl Gençlik Kolları üyeleri de önceki akşam Narlıdere Pir Sultan Abdal Parkı’nda bir basın açıklaması yaparak “Zamanaşımına hayır” dedi. Çankaya’da da kavga ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın Çankaya CHP İlçe Kongresi’nde de gerginlik yaşandı. Açıklanan tek listedeki delege sıralamasına tepki gösteren iki kişiye diğer partililerin müdahale etmesi üzerine kavga çıktı. Kavga yine partililerce yatıştırıldı. 33 idama onama Ankara 1 No’lu DGM, ikinci kararını 27 Kasım 1997’de verdi. Mahkeme, ilk karardan sonra kaçan 6 sanıkla ilgili davayı ana dosyadan ayırdı ve 14 sanığa beraat verdi. 33 sanığı idama mahkum eden mahkemede, 10 sanık 3’er yıl, 1 sanık 2 yıl, 2 sanık 5’er yıl, 27 sanık 7’şer yıl 6’şar ay, 4 sanık 20’şer yıl, bir sanık 15 yıl hapse mahkum edildi. Mahkeme, beraat eden 11 sanığın “anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmaya iştirak suçundan” cezalandırılmasını isteyen Yargıtay’ın bozmasına ise direndi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu direnme kararını 28 Kasım 1997’de bozdu. Bu sırada Yargıtay 9. Ceza Dairesi de idama mahkum edilen 33 sanığın da aralarında bulunduğu sanıklarla ilgili verilen kararları 14 Aralık 1998’de yeniden bozdu. Bozmaya, sanıkların doğum kayıtlarında Nüfus Müdürlüğü mührünün okunaksız olduğu, nüfus kayıtlarındaki cilt numarasının karara yanlış geçirildiği gerekçe gösterildi. Pişmanlık talebi Ankara 1 No’lu DGM, üçüncü kararını 16 Haziran 2000’de verdi. Mahkeme, daha önce dosyalarını ayırdığı 7 kişiye ek olarak, ilk bozma kararının ardından kayıplara karışan ve bozma kararına karşı diyecekleri sorulmadan haklarında hüküm kurulan Mustafa Dürer ve Muhammet Nuh Kılıç ile ilgili dosyayı ana davadan ayırdı. Mahkeme, Yargıtay’ın kararına da uydu ve tartışma konusu olan 11 sanıktan 9 sanığı 7’şer yıl 6’şar ay, bir sanığı 5 yıl, 4 sanığı 20’şer yıl, bir sanığı 15 yıl hapse mahkum etti. Mahkeme, 33 sanığı da nüfus kayıtlarını düzelterek idam cezasına mahkum etti. Bu süreçte bazı sanıklar Pişmanlık Yasası’ndan yararlanmak istedi. Mahkeme, sanıkların bu istemini reddetti. Haklarında tutuklama kararı verilmeyen ve dosyaları 2000 yılında üçüncü karar verilirken ayrılan Muhammet Nuh Kılıç ile Mustafa Dürer, kayıplara karıştı. İki sanıkla ilgili dava 10 yıl sürdü. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 2010’da 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davayı kaldırdı. Mahkeme, firari olan ve aralarında olayların bir numaralı sorumlusu, dönemin RP’li belediye meclis üyesi Cafer Erçakmak’ın da bulunduğu 7 sanığın yargılanmasını ayrı bir dosyada sürdürdü. Davada esas hakkındaki görüşünü açık layan savcı Hakan Yüksel, davanın 6 firari sanığıyla ilgili zamanaşımı süresinin dolduğu görüşünü savunarak 6 sanığa açılan kamu davasının zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesini istemişti. Sanıklardan ölen Yılmaz Bağ’ın nüfus kaydı gönderilmesine karşın savcının, Bağ hakkında da zamanaşımı istemesi dikkat çekti. İhsan Çakmak’ın, aranırken 27 Temmuz 1999’da Sivas Altınyayla Belediyesi’nde evlendiği, askere gittiği, emniyetten ehliyet bile aldığı ortaya çıkmıştı. Katliamın asıl faillerinden Erçakmak’ın Sivas’ta öldüğü ve gizlice gömüldüğü ortaya çıkmıştı. Firari sanıklardan Vahit Kaynar da Polonya’ya geçerken yakalandı. Ancak Adalet Bakanlığı gerekli işlemleri yapamadan Kaynar yeniden kayıplara karıştı. ‘Avrupa’dan vurgusu laik ordu Haber Merkezi Avrupa Parlamentosu’nca AP) hazırlanan raporda, ilk defa Türk Silahlı Kuvvetleri’nin laik yapısına vurgu yapılarak, bunun garanti alınması gerektiği kaydedildi. 1 Mart’ta AP Dışişleri Komisyonu’nda oylanan Türkiye raporunun, 29 Mart’ta genel kurul onayına sunulacak son halinde, “ordunun laik bütünlüğünün ve operasyonel yeteneğinin” garanti altına alınması gerektiğinin altı çizildi. İlk olma özelliği taşıyan vurgu, AP’deki Muhafazakârlar ve Reformistler Grubu’nun Başkan Yardımcısı İngiliz parlamenter Geoffrey Van Orden’ın önerisinin diğer gruplardan kabul görmesi üzerine metne dahil edildi. AP metnine bu tür bir vurgu yerleştirilmesinde, son dönemde gündemde olan davalar bağlamında yargının TSK’yle ilgili tasarruflarının etkili olduğu belirtildi. AP kaynakları, bu ifadenin yargı tarafından atılan adımların bir tür “cadı avına” dönüşmemesi gerektiği mesajı olarak da algılanabileceğini kaydetti. AB Bakanı ve Başmüzakerecisi Egemen Bağış, “Türkiye kendi laikliğini de demokrasisini de hukuk yapısını da koruyabilecek güçtedir. Kimsenin tavsiyesine ihtiyaç yoktur” dedi. Aranırken evlendi, askere gitti Doğuş Üniversitesi Zeynep Altıok’a tazminat ödedi SELDA GÜNEYSU Hasret Gültekin’in eşi: Vahşetle yüzleşemeyen kıyımları engelleyemez ANKARA Doğuş Üniversitesi yönetimince “Sivas katliamı ile ilgili açıklamaları sakıncalı bulunduğu gerekçesiyle” işine son verilen, Sivas katliamında yaşamını yitiren şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok Akatlı, üniversiteden “tazminat” kazandı. Üniversite, Altıok Akatlı’nın sözleşmesi uyarınca “işten çıkarma tazminatını ödemeyi” kabul etti. Doğuş Üniversitesi’nde Kurumsal İletişim Birimi Sorumlusu olarak görev yapan Altıok Akatlı, 2 Temmuz 2011’deki Sivas katliamı anmaları sırasında basına “Sizin hiç babanız yandı mı? Hiç evladınız öldü mü? Siz kimi o otelden uzak tuttuğunuzun farkında mısınız? Oradan uzak tutamadıklarınızı adaletten uzak tutmayı pekâlâ biliyorsunuz” şeklinde demeç vermişti. Altıok Akatlı, bu demecinin ardından üniversitedeki işinden olmuştu. Altıok Akatlı, o dönemde twitter’daki hesabından da söz konusu durumu “Düşünce ve ifade özgürlüğü için ortam yaratması beklenen üniversitelerimizin geldiği son durum da bu!” sözleriyle kamuoyuna duyurmuştu. Doğuş Üniversitesi yönetimi de söz konusu duruma yönelik “Altıok Akatlı’nın işine Sivas katliamı açıklamalarından ötürü değil, karşılıklı anlaşılarak son verildiğini” açıklamıştı. Bunun üzerine de Altıok Akatlı, avukatı Özgür Altın aracılığı ile üniversiteye dava açmak için başvuruda bulunmuştu. Ancak davadan önce Altıok Akatlı’nın avukatı Altın, üniversiteye bir ihtarname göndererek, müvekkilinin üniversiteyle yaptığı sözleşme uyarınca kendisine tazminat verilmesini istedi. Avukat Altın, “tazminat ödemesi kabul edilmezse hukuki işlemleri başlatacağını” da üniversite yönetimine bildirdi. Üniversite de Altıok Akatlı’ya 5 aylık maaşı tutarındaki tazminatı ödedi. ‘Dava kapanırsa leke çıkmaz’ HATİCE TUNCER Angın Ödülleri sahiplerini buldu ? ESKİŞEHİR Eskişehir Kadın Platformu bu yıl 3. kez Cumhuriyetimizin ilk kadın öğretmenlerinden Refet Angın’ın anısına Eskişehir’de çalışmalarına devam eden üç bilim kadınına ödül verdi. Sanatçı olarak ulusal ve uluslararası düzeyde çalışma yapan Prof. Zehra Çobanlı ve iletişim alanında çok sayıda ürün veren Prof. Seçil Büker ile demans hastalığı konusundaki çalışmaları, Alzheimer hastalarının bakım hizmetleri ile ilgili yaptığı hizmetler nedeniyle Prof. Demet Özbabalık ödüle layık görüldü. Katliamlar zamanaşımına uğrar mı? Resmi kayıtlarda olsa da vicdanlar da zamanaşımına uğrar mı? Katledilenlerin eşlerinin, çocuklarının yüreklerindeki acı zamanaşımına uğrar mı? Genç yaşına karşın halk müziğinde bir ekol yaratan, bağlama âşığı, ozan Hasret Gültekin’den karnında bebeğiyle koparılan eşi Yeter Gültekin’e sorduk bu soruları. Yeter Gültekin’in yanıtı “13 Mart’ta mahkeme Sivas dosyasını ‘zamanaşımı’ bahanesiyle kapatırsa Türkiye’nin tarihi Madımak yangınının karasından ve isinden kurtulamaz” oldu. anıkları özgürleştirmek istiyorlar’ Yeter Gültekin, 2 Temmuz 1993’ten bu yana yaşamını Sivas katliamını anlatmaya, babasının ölümünden sonra doğan Roni’yi büyütmeye adadı. Gültekin, 13 Mart’ta Ankara’da görülecek olan ve katliamla ilgili yargılamada zamanaşımı kararı verilmesi ihtimaline karşı şu çağrıda bulundu: “Her türlü bahaneyle sanıkları aklama ve cezasız salıverme niyetiyle, zaten 19 senedir davayı sürüncemede bırakarak sanıkların rahatını bozmayanlar, hukukun gereğini yerine getirmeyenler bu duruşmada Sivas dosyasını kapatarak sanıkları tamamen özgürleştirmek istiyorlar. 1993’ten bugüne bu acıyı bizimle paylaşan tüm vicdan sahibi insanları, adalet isteyen herkesi 13 Mart’ta Ankara’daki bu önemli duruşmaya bekliyoruz.” ‘S kin’den şöyle döküldü: “Sadece bizim çocuklarımızı, eşlerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi değil ülkemizin tarihi hafızası ve kültürel hazinesi olan Nesimi Çimen’i, Metin Altıok’u, Hasret Gültekin’i, Asaf Koçak’ı, geleceğimiz olan Koray Kaya’yı, Yasemin Sivri’yi yok ettiler. Bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur, bu suçun zamanaşımı olamaz.” Yeter Gültekin Sivas katliamına ilişkin soruşturma ve dava sürecindeki anlayışı “Bugüne kadar on binlerce saldırgandan sadece 150’si sorgulanabildi, ceza alanlar cezaevinde çocuk sahibi olabildiler. Tüm dünyada kırmızı bültenle arananlar Sivas’ta emniyete 400 metre mesafedeki eski adreslerinde vefat ettiler ama bulunamadı, tutuklanamadılar. Güvenlik güçlerinin aradığı, hakkında kesinleşmiş cezalar bulunanlar Sivas’ta emniyetten ehliyet alabildiler, nikâh kıyabildiler, askerlik yapabildiler. Bütün bu olanların siyasi sorumluluğunu 18 yıldır iktidar olan hiçbir milletvekili, bakan, başbakan ve emniyet görevlisi taşımadı” diye özetledi. Yeter Gültekin “13 Mart’ta mahkeme Sivas dosyasını ‘zamanaşımı’ bahanesiyle kapatırsa Türkiye’nin tarihi Madımak yangınının karasından ve isinden kurtulamaz” dedi ve devam etti: “Eğer Sivas dosyası ‘zamanaşımı’ gerekçesiyle kapatılırsa sözde araştırılan tüm siyasi cinayetlerin katilleri aklanır, özgürleştirilmiş olur. Bu kadar belgeli vahşetle vicdanen ve hukuken yüzleşemeyenler gelecekte olabilecek kıyımları engelleyemezler.” Raylardan gelen feci ölüm ? Yurt Haberleri Servisi Osmaniye’de tren istasyonunda fotoğraf çektirmek için vagonun üzerine çıkan lise son sınıf öğrencisi Bahadır Özer (19), yaklaşık 30 bin voltluk elektrik akımına kapıldı. Özer’in yanan cesedi, hatlardaki enerjinin kesilmesinin ardından, olay yerine gelen itfaiye ekiplerince söndürüldü. Zamanaşımı bahane ‘Hasret’siz yaşamak...’ Yeter Gültekin, büyük kaybından sonra geçen 19 yılı “Hasret’siz yaşamak eksik yaşamaktı. Roni’ye babasını nasıl anlatabileceğim, Madımak vahşetini nasıl söyleyebileceğim yıllarca uykularımı kaçırdı. Büyüdükçe parça parça gerçeği anlattık. Hem Roni için hem benim için işkence gibi ağırdı bu durum” sözleriyle dile getirmeye çalıştı. Horoz dövüşüne 129 gözaltı ? Haber Merkezi Denizli İzli Horozları ile Kanatlı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’ne operasyon düzenlendi. Polis, dernek binasında özel olarak hazırlanan areneda horoz dövüştüren ve izleyen, aralarında dernek yöneticilerinin de bulunduğu 129 kişiyi gözaltına alıp Kabahatler Kanunu’na göre para cezası kesti. ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’da kazanan numaralar “4, 10, 29, 36, 42 ve 49” olarak belirlenirken 6 bilen çıkmayınca 1 milyon 497 bin 497 lira haftaya devretti. Çekilişte 5 bilen 2 bin 754 lira 40’ar kuruş, 4 bilenler 41 lira 5’er kuruş ve 3 bilenler 6’şar lira ikramiye kazandı. İnsanlığa karşı suç 13 Mart’a 2 gün kala sözler Yeter Gülte C MY B C MY B Sayısal Loto devretti