19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 MART 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Ham petrolün fiyatının son aylarda çok fazla arttığını dile getiren Yıldız, bunun yükü arttırdığını belirtti Doğalgaza zam yolda Ekonomi Servisi Kısa bir sü ? “Benzinden sonra doğalgaza da zam var mı?” sorusunu yanıtlayan re önce benzine gelen zammın ardından şimdi de doğalgaza zam Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Ham petrolün yüzde 92’sini, doğalgazın da yüzde 97.5’ini ithal ediyoruz. Fiyatlar son yolu göründü. Uzun bir süredir doğalgazda zammın söz konusu olzamanlarda çok yükseldi” diye yanıtladı. madığını söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, fazla arttı, bunlar bizim hoşlan mi?” şeklindeki sorusu üzerine Yıldız, bu yıl olumsuz hava koşulson dönemde ham petrol fiyatları madığımız şeyler” dedi. Şanlıurfa’da düzenlenen DEDAŞ ları ve çok sert geçen kışa rağmen nın hızla yükseldiğini bunun da maliyetleri arttırdığını dile getirdi. bölge toplantısına katıldıktan son herhangi bir sorun yaşanmaması Yıldız, olası bir doğalgaz zam ra partisinin il binasını ziyaret eden için çabaladıklarını söyledi. Yıldız, “Şu ana kadar biz domına ilişkin “Şu ana kadar biz do Yıldız, daha sonra basın mensupğalgaz zammından daha ziyade larının gündeme ilişkin sorularını ğalgaz zammından daha ziyade vereceğimiz hizmetleri düşünvereceğimiz hizmetleri düşün yanıtladı. Bir gazetecinin “Benzine zam dük, ama takdir edersiniz ki ham dük, ama takdir edersiniz ki ham petrolün fiyatı son aylarda çok geldi, doğalgaza da zam gelir petrolün fiyatı son aylarda çok fazla arttı, bunlar bizim hoşlanmadığımız şeyler. Bölgemizdeki siyasi olumsuzluklar, siyasi istikrarın sıkıntıya uğraması, ‘Arap Baharı’nın getirdiği yükler enerji sektörüne olumsuz yansıyor. Dolayısıyla dünyanın bize bu manada yük olduğunu görüyoruz. Ham petrolün hemen hemen yüzde 92’sini ithal eden, doğalgazın da yüzde 97.5’ini ithal eden bir ülke olarak da hammadde fiyatlarının, döviz fiyatlarının artmış olmasından hoşlanmadığımızı bir kez daha belirtmek isterim” diye konuştu. Eğitim Bir ülkenin gelişmişlik derecesini, siyasal düzenini, yaşam kalitesini belirleyen vatandaşının niteliğidir. “Her ülke layık olduğu hükümetle yönetilir” Montesquieu’nun bu gözlemi, bir toplum yasasıdır. Demokratik düzeni, hukuk devletini, insan haklarına saygıyı, sosyal adaleti sağlayacak insan kalitesi, niteliğidir. Uyumlu insan niteliği yoksa, demokrasi, hukuk devleti, insan haklarına saygı, adalet, bir özenti olarak kâğıt üstünde kalır. Tartışılan eğitimde 4+4+4 önerisi, AKP düzenine uygun insan yetiştirme projesinin bir aşaması, bir parçası olarak algılanmalıdır. AKP türü iktidarların oluşması, uzun sürmesi, emperyalizmin Türkiye’yi yönlendirebilmesi için, halkın aydılanmaması, eğitim düzeyinin düşük düzeyde kalması gerekir. “Vicdanı hür, irfanı hür, fikri hür” gençlik AKP tipi iktidarlar ve emperyal güçler için potansiyel tehlikedir. Türkiye, nüfus sayısının etkisiyle 20 büyük ekonomi içine girmekle beraber, yaşam kalitesi açısından geri, eğitim düzeyi açısındansa çok daha geri sıralardadır. İşte asıl sorunumuz buradan kaynaklanmaktadır. Türkiye’de eğitim ne düzeyde geri kalırsa, AKP tipi iktidarların sürmesi olanağı o denli güçlenmektedir. ??? Eğitim kalitesini belirleyen, derslik sayısı, okul yapımı, teknik donanım, öğrencilere tablet dağıtımı değildir; kaliteyi eğitmen, eğitici belirler. Hemen her eğitim kurumunda bina, yerleşke az çok benzer teknik donanım, demirbaş bulunur, ama eğitim düzeyi, kalitesi çok farklıdır. Bu farkı yaratan da eğitmen kadrosu ve kalitesidir. 1960’lı yılların başlarında ABD’de yüksek lisans yaparken gözlemlerimden biri de, öğrencilerin en azından bir bölümünün bazı öğretim üyelerini izlemeleri, onların ders verdikleri üniversiteleri tercih etmeleri idi. Üniversiteler, kaliteli öğretim üyeleriyle ünlenir. Belli tanınmış hocalardan ders almak bir övünme nedeni olur. Eğitimde temel sorun, sayı olarak öğretmen açığı değil, eğitici kalitesidir. Eğitmen atamalarına, bilgi, yetenek, beceri, yaraşırlık dışında başka ölçüler katarsanız eğitmen kalitesini de, eğitim kalitesini de düşürürsünüz. Belki amaç da budur. Diplomalı, eğitim görmüş etiketi taşıyan yarı cahiller yetiştirmek. Türkiye’de hemen hemen her alanda olduğu gibi eğitimde de tersine ayrım, negatif seleksiyon süreci geçerlidir. Genelde bilgi ve yeteneği yeterli olanların özgüveni daha yüksek olduğundan, daha kişilikli ve özverili davranırlar. Bu kişiler “kötü örnek” olmasın, bir ölçü oluşturmasın diye dışlanırlar. ??? Üniversitelerde de öğretim elemanı yetiştirme, özellikle 1980 sonrası ciddi şekilde aksadı. Önceleri okulun başarılı öğrencilerine asistanlık önerilirken 1980 sonrası çeşitli nedenle başarılı öğrencilerin, akademik kariyer dışında başka iş alanlarına yönelmesi, kalite üzerine olumsuz etki yapmaktadır. YÖK’ün önemli işlevlerinden birisi insan kaynağı planlaması, nitelikli eğitim elemanı yetiştirmek olması gerekirken YÖK’ün farklı amaçlara hizmet etmesi veya kullanılması, ne yazık ki bu işlevini yerine getirmesini de aksatmaktadır. Bu bağlamda vakıf üniversitelerine de değinmek gerekir. Burada da sorun vakıf üniversitelerinin eğitime beklenen katkısı ne ölçüde gerçekleştirdiğidir? ??? Vakıf kısaca, mal varlığının belli bir amaca özgülenmesi, tahsisidir. Mal varlığının amacı gerçekleşecek boyutta, yeterlilikte olması gerekir. Eğitim açısından yeterliliğin ölçüsü, yalnız ilk kuruluş örgütlenme giderlerinin ve duran varlık yatırımlarının gerçekleştirilmesi olmamalıdır. Mal varlığının gelirlerinin, yetenekli öğrencilere burs verme, araştırma fonu oluşturma, öğretim elemanı yetiştirme, giderlerini karşılamaya katkıda bulunması gerekir. Kuşkusuz burssuz öğrencilerden bir ücret, bir bedel alınacaktır. Ancak ana gelir kalemi öğrencilerden alınan, alınacak ücret olduğunda, vakıf eğitime katkı işlevini, yeterli burs, araştırma fonu, öğretim elemanı yetiştirme gibi işlevlerini yerine getirememekte, öğrencilerde de diploma satın alınıyormuş gibi bir izlenim yaratmakta, öğrenme çabasını azaltmaktadır. Vakıf üniversitelerinde burslu okuyanlarla burssuzlar arasında, ayrıca mezunlarının burslu öğrenim görüp görmeyenleri arasında büyük bilgi, hatta kişilik farkı gözlemlenmektedir. YÖK’ün kuşkusuz vakıf üniversitelerini de çeşitli açılardan denetlemesi gerekir. Ancak YÖK, basına yansıdığı kadarı ile “çok önemli” işleri olduğundan böyle teferruatla uğraşmamaktadır. Eğitim, yaşam boyu süren bir süreçtir. Bu sürecin dışına çıkmış kişilerden anlayıştan eğitime katkı beklenemez. İSO BAŞKANI KÜÇÜK: IMF, Yunanistan’a ikinci kurtarma paketi kapsamında 28 milyar Avro katkı sağlayacak Sanayici diken üstünde Ekonomi Servisiİstanbul için yeniden revize edilen 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planının yeni sanayileşmelere izin vermediğini söyleyen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, “Sanayicimiz, belirsizlik ve tedirginlik içinde. Deyim yerindeyse İstanbullu sanayici adeta diken üstünde. Sanayici, tesisini büyütme, yeni yatırım yapma, rekabet gücünü arttırma imkânından mahrum kalmıştır” dedi. Küçük, Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın da hazır bulunduğu İstanbul Sanayi Forumu 2012 Yılı 1. Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Sanayi şehre ait bir faaliyettir, sanayi ile şehir arasında karşılıklı bağımlılık üzerine kurulu bir ilişki vardır. Nitekim bu, İstanbul için de böyledir. Bu toplantı için sanayiciler olarak bizim en net mesajımız şudur ki; sanayisiz bir İstanbul düşünülemez. 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planında İstanbul’da yeni sanayileşmeye izin verilmiyor, mevcut organize sanayi bölgelerinin kapasitesinin doldurulması öneriliyor. Gidilmesi önerilen organize sanayi bölgelerinde ise astronomik fiyatlar talep ediliyor. Ortalama bir KOBİ’nin üretim faaliyetini yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğu arsa için ödenecek para, milyon Avro’larla ifade ediliyor.” Sanayi meslek komitelerinin ortaklaşa hazırladığı metinde ise şu noktalara vurgu yapıldı: ? İstanbul’un gelir seviyesi düşük yerlerine tekstil ihtisas sanayi bölgeleri oluşturulmalı. ? Anadolu’da kullanılmayan arazi ve binalar istihdam şartı ile bedelsiz ya da uzun vadeli kiralarla sanayicilere tahsis edilmeli. ? TOKİ sadece konut arsası üretimi değil, sanayi arsası üretiminde de etkin olmalı. ? Diğer illerdeki OSB’lere yapılan katkıya paralel olarak İstanbul’daki sanayicilere de teşvik yönünden katkı sağlanmalı. ? Sadece İstanbul için değil, Marmara Bölgesi için bölgesel ve sektörel uzun vadeli planlar yapılmalı. Komşuya kredi müjdesi Kadın üretimde yoksa, ülke eksik kalır İZMİR (Cumhuriyet) Türkiye Vodafone Vakfı’nın, “Teknolojide Kadın Hareketi” projesinin tanıtımında konuşan Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, 2011’de Türkiye’de 22 milyon 594 bin kişinin istihdam edildiğini belirterek “6 milyon 425 bini kadın. Katılım oranı yüzde 48.8. Bir ülkede nüfusun yarısı üretime katılmıyorsa, o ülkenin o kadarı eksik kalır. Dünya Bankası’na göre Türkiye’nin kullanılmayan en büyük potansiyeli kadınlar. Türkiye’deki kadınların yüzde 67’si tamzamanlı çalışsa, yoksulluk yüzde 15 azalır” diye konuştu. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği Başkanı Gülden Tüktan, kadınların yüzde 42’sinin evden çalışmanın kendisi için çok gerekli olmadığını düşündüğünü belirterek, “Kadınları ve aileleri ikna etmek zorundayız” dedi. Türkiye Vodafone Vakfı’nın yaptığı araştırma sonuçları hakkında bilgi veren Vodafone Üst Yöneticisi Serpil Timuray da, her 10 kadından 9’u cep telefonu yokken kendisini daha az güvende hissettiğini, erkeklerin yüzde 91.1’i kadınların da yüzde 70.2’si cep telefonu kullandığını, cep telefonu kullanan kadınların yaş ortalamasının 34 olduğunu aktardı. ? Borcu tek kalemde 105 milyar Avro silinen Yunanistan’a Avro bölgesi maliye bakanları da 35.5 milyar Avro’luk fonu serbest bıraktı. Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, fonun, Yunanistan’a yapılması öngörülen 130 milyar Avro değerindeki ikinci kurtarma paketine 28 milyar Avro katkı sağlamayı planladığını açıkladı. Fon, öneriyi üye ülkelere önermeye hazırlanıyor. Öte yandan, Avro bölgesi maliye bakanları başarılı takas operasyonunda özel sektöre tahvil borçlarının yüzde 53.5’ini silen Yunanistan’a 35.5 milyar Avro’yu serbest bıraktığını açıkladı. Yapılan işlemlerle Yunanistan’ın 105 milyar Avro borcu silinmiş oldu. Avro bölgesi maliye bakanlarının serbest bıraktığı fonların 30 milyar Avro tutarındaki bölümü borç takasına katılan banka ve finans kuruluşlarına aktarılacak, kalan 5.5 milyar Avro da faiz ödemelerinde kullanacak. Ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Yunanistan’ın “C” olan uzun vadeli kredi notunu koruduğunu açıkladı. Moody’s, takasın Yunanistan’ın borç yükünü belirgin bir şekilde hafifletmesine rağmen ülkenin uzun vadeli kredi notunu ne zaman tekrar yükseltebileceğine ilişkin bilgi vermedi. Gelişmeler üzerine, Uluslararası Finans Enstitüsü Başkanı Charles Dallara, Yunanistan’ın birkaç yıl içinde piyasalara geri dönebileceğini söyledi. Serpil Timuray IKEA işçisine küresel destek Ekonomi Servisi Dünyanın her yerinde faaliyet gösteren Ticaret Sektörü Sendikaları, UNI IKEA Küresel Sendikalar Birliği’ni kurarak, şirket yönetimi ile birlikte çalışanların refahına ve IKEA’nın iş başarısına katkıda bulunacak küresel ve yerel ilişkilerin daha da pekiştirileceği bir platform oluşturdu. Geçen hafta İstanbul’da Türkİş’e bağlı Türkiye Kooperatif, Ticaret ve Büro İşçileri Sendikası (Koopİş) ev sahipliğinde yapılan kuruluş toplantısında 14 farklı ülke ve 20 sendikayı temsilen bir araya gelen katılımcılar, IKEA’nın tüm işyerlerinde iyi uygulamaların teşvik edilmesini öngören bir ortak eylem planı üzerinde anlaştılar. IKEA Küresel Sendikalar Birliği’nin ilk yönetim kuruluna Türkiye’den Koopİş Sendikası da seçildi. IKEA Group Küresel İnsan Kaynakları Müdürü Petra Hesser ve IKEA Kıdemli Danışmanı Albert Martens İstanbul’da Sendika Birliği ile bir araya gelerek, UNI ve birlik ile çalışarak şirketle sendikalar arasında işbirliğini geliştirme taahhüdünde bulundu. IKEA mağazalarında çalışanların sendika haklarına kavuşabilmesi için yürütülen örgütlenme faaliyeti kapsamında Koopİş üyeleri IKEA Ankara mağazasını ziyaret etmiş, “Sendikalı Ol Güçlü Ol”, “Biz Birlikte Güçlüyüz”, “Dünya IKEA Çalışanları 68 Mart’ta Sizin İçin İstanbul’a Geliyor” yazılı tişörtler giymişlerdi. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ DERNEĞİ TC KAŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2010/1912 TAL. 1 Taşınmazın Tapu Kaydı, Halihazır Durumu, İmar Durumu: Antalya 864 sicil limanına, Kaş 61 bağlama limanına bağlı 28,33/17 grostonluk 14,25 metre boyunda ahşap ticari yat tamamı borçlu adına kayıtlıdır, satışı istenilen ahşap yat 14,25 metre direkli olup halen yüzer durumda Kaş limanında bağlıdır. Üzerinde 140 BHP Ford motor şaft pervane kovan ve uygar şanzıman takımı vardır. Elektrikli ırgat, zincir çapa ve hidrolik dümen sistemi ile birlikte tatlı su tankları, pis su tankları, elektrik panel ve 220 vat sistem panel göstergesi mevcuttur. 12 kişilik can kurtarma salı, kablo aydınlatma sistemi bulunmaktadır. Muhammen Bedeli: 37.925,00 TL Satış Saati: 15.30 15.40 arası Satış Şartları: 1 Birinci açık artırma 17.04.2012 günü yukarıda belirtilen saatler arasında KAŞ BELEDİYE LİMANI KAŞ ANTALYA adresinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartiyle 27.04.2012 günü KAŞ BELEDİYE LİMANI KAŞ ANTALYA adresinde yukarıda belirtilen saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tellaliye ücreti satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin, yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 14565) Özdemir: İskenderun’a 500 milyon dolar yatırım yapacağız HATAY (AA) Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye’nin büyümesinde İskenderun Limanı’nın önemli rol oynayacağını belirterek yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırım yapacaklarını açıkladı. Özdemir, limanın Suriye, Irak, İran gibi birçok ülkeye hizmet vereceğini söyledi. Limanın işletme hakkını 36 yıllığına devraldıklarını anımsan Özdemir, şöyle konuştu: “Hedefimiz İskenderun Limanı’nı sadece Türkiye’nin değil, Ortadoğu’nun en büyük konteynır limanı haline getirmek. Türkiye, 2023’te bir yılda 500 milyar dolar ihracat ve 600 milyar dolar ithalat hedefliyor. Bu hedeflere ulaşılabileceğini öngörüyorum. Yapılacak ithalat ve ihracat da elbette denizlerden olacak.” 43. OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI Mülkiyeliler Birliği Derneği’nin 43 üncü Olağan Genel Kurul toplantısı aşağıdaki http://www.mulkiye.org.tr adresinde açıklanan gündemle 17 Mart 2012 tarihinde saat 10:00’da Konur Sokak No:1 Kızılay/Ankara adresinde, bu toplantıda çoğunluk sağlanamadığı takdirde çoğunluk aranmaksızın 25 Mart 2012 tarihinde saat 10:00’da Siyasal Bilgiler Fakültesi Aziz Köklü Salonunda aynı gündemle yapılacaktır. Tüm üyelerimizin bilgilerine sunarız. Mülkiyeliler Birliği Derneği Yönetim Kurulu C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle