25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP’nin yeni kesintisiz eğitim modeli kız çocuklarının eğitimi dışında her amaca hizmet ediyor 5 özgürlüktür, çağdaşlıktır. Adına “özgür Suriye ordusu” denilenlere özel kamplar kurulur, elektriği, telefonu, bilgisayar ağı olan... Van ve Erciş’teki depremzedelere yazlık çadır verilir, bebekler yanarak ölür. Ragıp Zarakolu ve Büşra Hoca’yı “terör örgütü üyesi” yapıp koyarsınız içeriye, sesleri solukları kesilsin diye. Bu arada yalaya yalaya dili nasırlaşmış bir kaşar, Şafak Pavey’e saldırır, bırakın halkı, sağcısı solcusu, dincisi dinsizi susar! Ebe Seher Tümer olayını duydunuz mu bilmem!.. Çalıştığı hastanede bebek ölümlerine ilişkin topladığı verileri üyesi olduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na ilettiği için terörist olduğu savıyla gözaltına alınır. Çünkü veriler “terör kanıtı”dır... Eh “ileri demokrasi” dediğiniz de budur işte! ??? Memleketimin insanı kendi çocukları yargısız infazlarda öldürülürken, özel harekât polislerini omuzlarında taşıdı... Benim memleketim insanı 12 Eylül darbecilerinin hazırladığı 1982 Anayasa’sına yüzde 90 “evet” oyu kullandı. Bir süre önce Ragıp Zarakolu söyle demişti: “Kimi dönemler de dışarıda olmak içeride olmaktan daha zordur.” 17 yaşındaki bir çocuğu kurtarmak için kendisini tren raylarına atan CHP’li Şafak Pavey’e “hem özürlü hem de CHP’li” diyenlerin medyada yazı döktürmesi bilmem benim kuşağımın ve sonraki kuşağın yüreğini acıtıyor mu? Zaman zaman düşünmüyor değilim “haydi eyvallah” deyip gitmeyi... Nedir bu pislik, ikiyüzlülük, yalakalık?.. Tanrı aşkına söyleyin, nedendir?.. Elbet benim memleketimin insanının tümü düşünmüyor değil bu olup bitenleri. Düşünüyor! Örgütsüz bir toplum yaratmayı başardılar... Muhalif kesimleri susturmak için bir öcü de buldular... Şimdilik Uludere unutuldu, Engin Çeber unutuldu... Uludere neymiş sonunda öğrendik: “AKP iktidarına karşı bir operasyon...” Hayırlara vesile olsun! Ya İHL ya nikâh ? EğitimSen, AKP’nin temel amacının imam hatiplerin önünü açmak olduğunu belirterek kesintili eğitim modeli TBMM gündemine geldiği gün greve gideceğini duyurdu. CHP Kadın Kolları üyeleri de önerinin komisyonda görüşüldüğü saatlerde komisyon başkanına telgraf çekecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen, AKP’nin 8 yıllık kesintisiz eğitimin ortadan kaldırılmasını öngören yasa önerisi Meclis gündeme geldiği gün greve gideceklerini duyurdu. EğitimSen’den yapılan açıklamada önerinin amacının, “AKP’nin her dönem arka bahçesi olarak gördüğü imam hatip okullarının önünü açmak olduğu” söylendi. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasının bu amacı gerçekleştirmek için bir “kılıf” olduğu görüşü dile getirildi. Böyle bir amacın olmadığının ispatı için, “Zorunlu eğitimi 34 ve 56 yaş olmak üzere 2 yıl okulöncesi, 9 yıl ilköğretim ve 4 yıl ortaöğretim olmak üzere 15 yıla” çıkarılması gerektiği belirtildi. tılımlarına büyük engel teşkil edecek tasarının geri çekilmesi” istendi. Açıklamada tasarının, “eğitime erişim konusunda kız çocuklarının yaşadığı engellemelere çözüm olmaktan uzak olduğu, aksine devletin cinsiyetçi uygulamalarını körükleyen ve anayasanın ‘devlet kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlüdür’ hükmüne aykırı bir uygulamaya yol açacağı” uyarısında bulunuldu. Açıklamada, şu ifadeler kaydedildi: “Ülkemizde büyük bir sorun olarak devam eden çocuk gelinler, çocuk anneler sorununun da göz ardı edildiği görülüyor. Gerekçede yabancı ülkeler eğitim sistemine değinirken, ülke gerçeklerine göre düzenlenmesi gereği ‘eğitimin milli’ olması niteliği gözden kaçırılıyor. Eğitim hakkı, temel eğitime erişmekle sınırlı değildir, eğitim kurumlarına kayıtlı kız çocuklarının rakamlarının medyaya sunulmasından ziyade, eğitime devam ve mezuniyet rakamlarının medya ile paylaşılması halkın gerçek resmi görmesini sağlayacaktır.” CHP Kadın Kolları üyeleri de, AKP’nin 8 yıllık kesintisiz eğitimin ortadan kaldırılmasını öngören yasa önerisiyle ilgili, önerinin komisyonda görüşüleceği saatlerde tüm il ve ilçe merkezlerinin postanelerinden Komisyon Başkanı Nabi Avcı’ya, “Bu teklifi geri çekin” telgrafı gönderecek. Memleketim İnsanı... Memleketimin insanı Türkiye’de olup bitenlere nasıl bakıyor? Türkiye’yi öyle bir iktidar yönetiyor ki, gündem değiştirmekte üstüne yok. CHP’lilerin Gazi Yerleşkesi’ne diktikleri fidanlar, aynı gün Orman Genel Müdürlüğü’nün buyruğuyla niçin sökülür? Bilinmez.... CHP’liler haklı olarak isyan ediyor: “Hakan Fidan’a gösterdikleri özeni bizim fidana göstermediler.” Şu gazetelerde çıkan haberlere, televizyon ekranlarında yapılan tartışmalara bir baksanız, bunları sıralasanız, insan akıl tutulması yaşar. Memlekette “ileri demokrasi” vardır ama o demokrasinin “tek adam” yönetimine doğru gittiği apaçık ortadadır. Memleketimin insanı bu olup bitenlerden hiç kaygılanmaz... Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üzerinde yoğunlaşan baskıya gülüp geçer memleketimin insanı. TGS’nin tek toplusözleşme yaptığı yer Anadolu Ajansı’nda yaşananlara ne dersiniz? Baskı! Sürgün! Sendika düşmanlığı 12 Eylül 1980 darbesiyle başladı ve Özal döneminde ivme kazandı, şimdilerde ise doruğa çıktı. Ya da üniversiteli gençlere yapılan baskı, eylem yapan gençlere “terörist yaftası” asılıp zindanlara atılması. Hiç ama hiç ilgilendirmez memleketim insanını. ??? Bu ülkenin tüm kurum ve kuruluşları iktidarın buyruğundadır. Çevre eylemlerine katılan kızlara kadınlara hapis cezası istenir. Memleketim insanı seyreder! Bu ülkede “Metin Lokumcu’nun ölümü alın yazısıdır” denir halkımın sesi soluğu çıkmaz, üçbeş gazete haber yazar bir ikisi yazı, o kadar. Liberal tosuncuklar susar, yandaşlar, dindaşlar, müritler bakar! Bunun adı demokrasidir, AÇEV’DEN AKP’NİN ZORUNLU EĞİTİM YASA ÖNERİSİNE TEPKİ: ‘Okulöncesi neden dışarıda?’ Anne Çocuk Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ayla Göksel, zorunlu eğitimle ilgili yasa önerisinde, okulöncesi eğitimin dışarda tutulmasına tepki göstererek “Kanun yapıcılardan beklentimiz, eğitim konusunda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ile kanun teklifinin değerlendirilmesi, tartışmaya açılması ve okulöncesi eğitimi olumsuz etkileyebilecek olan unsurların bertaraf edilmesi için gerekli düzenlemelerin gerçekleştirilmesidir’’ dedi. Bu kanun teklifinin eğitim açısından birçok tartışmalı noktaları bulunduğuna dikkat çeken Göksel, önerinin okulöncesi eğitimine olası yansımaları ile ilgili görüşlerini şöyle sıraladı: Türkiye’de okulöncesi eğitimin zorunlu eğitim kapsamına alınması beklenirken ve tüm açıklamalar buna işaret ederken bu kanun teklifinde neden okulöncesi dışarıda bırakılmış anlamış değiliz. Okulöncesi eğitimin okul başarısını doğrudan etkilediği bilinmektedir. Dolayısı ile ilköğretim ile ilgili düzenlemelerin okulöncesi eğitim ile ilgili düzenlemelerle entegre biçimde ele alınması gerekmektedir. Okulöncesi eğitim zorunlu eğitim kapsamına alınmadığı sürece hizmetin devamlılığı garanti altına alınmadığı gibi eğitim politikalarında ve yatırımlarında önceliklendirilmeme riski taşır. Ayrıca, ilköğretimin kalitesi de olumsuz etkilenir. Eminağaoğlu: Dünyada yargı kararıyla kapatılan ilk ve tek sendikayız Grev uyarısı YARGISEN AİHM’ye gidiyor CİHAN ORUÇOĞLU EğitimSen, önerinin komisyona geleceği gün TBMM’nin Dikmen Kapısı’nda “Öğrencilerin geleceğini yakından ilgilendiren bu düzenleme karşısında taraf olduklarını” duyuracaklarını bildirdi. Açıklamada, “Meclis Genel Kurulu gündemine geldiği gün ise Türkiye genelinde laik, bilimsel, demokratik eğitim hakkına sahip çıktığımızı göstermek için hizmet üretmeyerek demokratik tepkimizi göstereceğimizi açıklamak istiyoruz” denildi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’ndan yapılan açıklamada ise “Kız çocuklarının örgün eğitime ka Ömer Faruk Eminoğlu Yargıçlar ve Savcılar Sendikası (YARGISEN) Başkanı Ömer Faruk Eminoğlu, Yargıtay tarafından alınan “yargı” kararı ile dünyada kapatılan ilk yargı sendikasının Türkiye’de ortaya çıktığını belirtti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Ankara 15. İş Mahkemesi’nin YARGISEN’in kapatılmasına ilişkin kararını önceki gün onamıştı. 20 Ocak 2011 tarihinde kurulan Türkiye’nin ilk yargıç ve savcı sendikası YARGISEN, “yargıç ve savcılar sendika kuramaz” ve “tek başlarına meslek esasına göre sendika kuramaz” gerekçeleriyle kapatılmış oldu. YARGISEN Başkanı Eminoğlu, kararla ilgili yaptığı değerlendirmede; yargıç ve savcıların uluslararası sözleşmelere göre sendika kurabileceği ancak tek başlarına meslek esasına göre sendika kuramayacağı hususunun belirtildiğinin altını çizerek “Kamu görevlileri yasasına dayanılarak ve karar tarafımızdan temyiz edildiği için yargıç ve savcıların sendika kurabileceğine yönelik bölüm kesinleşti. Ancak yargıç ve savcılar tek başlarına meslek esasına göre sendika kuramaz yönünden kapatma kararı alındı” dedi. Meslek esasına göre sendika kurulamamasını, 12 Mart’ın yarattığı bir tablo olarak değerlendiren Eminağaoğlu, şöyle devam etti: “12 Mart’ın yansımaları iç hukukta devam etmektedir. Bugün de yargı yeterli derecede güvence altında olmadığı için böyle bir tablo ortaya çıkmıştır. Biz hukukun etkinliği ve üstünlüğü için 12 Mart ve 12 Eylül hukukunun ortadan kaldırılması için mücadelemize devam edeceğiz. Bu kararın Türkiye’ye, bir hukuk devletine reva görülmesini uygun bulmadığımız için AİHM’ye başvuracağız. Bu süreçte haklarımızdan mahrum kalmak istemediğimiz için yeni bir sendika kuracağız.” ADALET KOMİSYONU’NA DÜNYA TURU Yasa ‘Çin’de bile olsa’ öğrenecekler AYŞE SAYIN ANKARA AKP’nin tartışmalı “MİT Yasası” ve halen alt komisyon gündeminde bulunan “yeni yargı paketi” konusunda iktidar ve muhalefet partili üyelerin karşı karşıya geldiği TBMM Adalet Komisyonu’nun 26 üyesi, birer haftalık “yurtdışı seyahati” ile moral toplayacak. Komisyonun iktidar ve muhalefet partili üyeleri 67 kişilik gruplara bölünerek ABD, İngiltere, Almanya, Avusturya ve İtalya’da bazı yasalarla ilgili “yerinde” incelemelerde bulunacak. Adalet Bakanlığı’nın organizasyonunda gerçekleştirilen gezi kapsamında komisyon üyeleri, komisyon gündeminde bulunan “Terörün Finansmanının Önlenmesi”, “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk” ve “Devlet Sırrı” yasa tasarılarıyla ilgili bilgilenmek ve incelemelerde bulunmak için, bu yasaların uygulandığı ülkelere gidecek. Komisyon üyeleri geziler için gruplara bölünürken ABD, Almanya ve Avusturya’ya gidecek ilk gruplar 26 Şubat’ta yola çıkacak ve 3 Mart’ta dönecek. Diğer gruplar ise 5 Mart’ta yola çıkacak ve 1 hafta kaldıktan sonra Türkiye’ye dönecekler. Ancak TBMM Başkanlığı bu konuda “resmi” bir görevlendirme yapmadığı için milletvekillerinin 1 haftalık “inceleme gezisi” masraflarının hangi kurum tarafından karşılanacağı sorun oldu. Organizasyonu Adalet Bakanlığı’ndan bir “hâkim”in yaptığı bildirilmesine karşın, milletvekillerine gelen yazıda, uçak biletlerinin “Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu Türkiye Temsilciliği” tarafından karşılandığı bildirildi. Ancak, milletvekillerinin gidecekleri ülkelerdeki otel ve diğer masrafları için TBMM Başkanlığı’ndan “Meclis tarafından resmi görevlendirme olmadığı” gerekçesiyle onay çıkmadı. Bazı komisyon üyeleri, “Biz gezmeye gitmiyoruz, komisyon olarak incelemelerde bulunacağız. 1 haftalık gezi masrafını nasıl cebimizden karşılayalım, eğer kişisel gezi olsaydı, turlara katılırdık” diye tepki gösterip geziye katılmayabileceklerini bildirdiler. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle