16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ Nesin, sağcı ve İslamcı politikacıların hedefinde: 9 ‘Kendilerini hangi ideolojiye adadıkları malum’ ? Takvimler 11 Şubat 1979’u gösterdiğinde bu kez AP’li Mustafa Eşrefoğlu ve arkadaşlarının “tutum ve davranışlarıyla Türk kültürünü ve dilini yozlaştırdığı” iddiasıyla Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı hakkında verdikleri gensoru önergesi görüşülür. Milliyetçi Cephe hükümetinin düşürülmesi için Güneş Motel’de yapılan toplantıdan sonra Bülent Ecevit’in AP’den ayrılan 11’lerle kurduğu hükümet işbaşındadır. Eşrefoğlu, “Milli Kültür dergisinin yayınlarına son vererek, kendi görüşlerini bu ulusal kültür dergisinde yayınlayan Sayın Bakan, daha bunlardan başka ben dergiyi takip ederim, orada vardır Aziz Nesin’ler, Fakir Baykurt’lar, Azra Erhat’lar, Tahsin Saraç’lar gibi aşırı solcular, Atatürk’ü sevmeyen kişiler bu Kültür Bakanlığı dergisinde yayınlar yapmaktadır” der. CHP’li Mustafa Gazalcı, atalarıyla övünen sağcılara çatarken “Geçmişte atalarının yaptığı ile övünmek ona hiçbir katkıda bulunmamak çok yanlış” deyince, AP’li Cemal Külahlı “Çüş, çüş” diye laf atar. 21 Şubat 1979 tarihinde bütçe görüşmelerinde AP’li Ali Ak, “2. Kültür Bakanlığı Danışma Kurulu’na Aziz Nesin, Fakir Baykurt gibi kendilerini hangi ideolojiye adadıkları cümle âlemce malum kimseleri, hangi hususiyetlerinden dolayı tercih etmişlerdir?” diye sorar. Kültür Bakanı Ahmet Taner Kışlalı yanıt verir: “Aziz Nesin, Fakir Baykurt gibi yazarlarımızı neden acaba ben çeşitli kurullarımızda değerlendirmek istiyorum? Bir tek nedeni var arkadaşlar; nedeni de sizin de gayet rahat biçimde anlayabileceğiniz kadar açıktır. Türk kültürünü uluslararası düzeyde bize kıvanç verecek bir biçimde temsil ettikleri için, Türk romanını, Türk yazınını çeşitli ülkelerin dillerine sokma becerisi gösterdikleri için.” ‘Kovana çomak sokarsanız arı sizi sokar’ Bunlar mı büyük sosyalistler? Aziz Nesin 1946’da Sabahattin Ali’yle birlikte ‘Marko Paşa’ adlı mizah gazetesini çıkardı ve büyük ses getirdi. Davalar, baskılar, hapis cezaları arasında bu ekol farklı adlarla sürdürülmeye çalışıldı. Aziz Nesin 1962’de de “Zübük” adlı mizah dergisini çıkardı. 22 ? AP’li Ahmet Nihat Akay 19 Şubat 1966 Ağustos 1963 tarihinde Cumhuriyet Senatosu’nda tarihinde bütçe görüşmeleri sırasında kürsüye Mehmet Özgüneş Zübük dergisinde çıktığında “sahte Atatürkçülere” yayımlanan Hasan Hüseyin yüklenirken, sözü Aziz Nesin’e Korkmazgil’in “İtin Ağası” adlı getirir: “Bir komünist jürinin monoloğunun Çankırı Kız Sanat karşısında, bir yabancı Enstitüsü’nde okunmasını sert bir parçalayan memlekette derece alan büyük dille eleştirir: “Diyor ki yazı, bir mizahçımız... Size göre nutuklar bugünkü sosyal düzen, tıpkı büyük. Bir mizahçımızın Aziz okulun önüne çökmüş köpek Nesin’in ifadesi şu: ‘Türkiye’de gibidir. Bu köpek güçlü, kuvvetli TÜREY her müessesede anarşi doğacaktır. görünür ama zannetmeyin o kadar Dilde, gençlikte, üniversitede, KÖSE 4 güçlü, kuvvetli. Polis ve halkta. Bütün bu müesseseleri jandarmadan da bir çare kapsayacak, kaplayacak bir beklemeyin. Ey halk sopayı eline anarşinin arkasından gerçek al yürü bu köpeğin üzerine”. Türkiye doğacaktır.’ İşte bütün bu gayretlerin ana Özgüneş, “İdeoloji bakımından çarpık bir fikri burada toplanıyor. Asıl halkı istismar eden, istikamette”ki yazıya eleştirilerini sürdürürken “Acaba halkın sefaletini istismar eden asıl bunları Türkiye’de bütün kitaplar arasında aranıp aranıp istismar eden sizlersiniz. Çetin Altan’ın dün Zübük mü bulunabildi? Zübük’ün içinden de bu gazetesinde ‘Büyük sosyalist romancı da bizde, hikâye mi bulunabildi? Bizim zamanımızda ben büyük sosyalist şair de’ dediği kimseleri birlikte talebe iken Zübük gibi dergiler mektebin göz önüne getireyim. Kimmiş o büyükler? Yaşar kapısından içeri giremezdi. Acaba telakki mi Kemal’ler mi, Nâzım Hikmet’ler mi? Bunlar mıdır değişti” diye sorar. büyük sosyalist olanlar?” 26 Eylül 1963 tarihinde AP Balıkesir Milletvekili Gökhan Evliyaoğlu’nun “milliyetçi eser ve dergilerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın emriyle, halk kütüphanelerinden kaldırıldığı, komünist ve yabancı ideolojilere ait eserlerin serbest bırakıldığına” ilişkin konuşmasına Milli Eğitim Bakanı vekili Çalışma Bakanı Bülent Ecevit yanıt verir. Ecevit, “Gökhan Evliyoğlu ve Necip Fazıl Kısakürek’in bazı antikomünist yayınlarının kütüphanelerde bulundurulduğunu” söyler. Gökhan Evliyaoğlu, ertesi gün Ecevit’e yanıt verir: “Geçen yıl Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yapılan bir açık oturumda Sayın Bülent Ecevit, açık oturuma iştirak eden hatiplerden birisi için, herkesin kim olduğunu ve neye hizmet ettiğini gayet iyi bildiği Aziz Nesin hakkında aynen şunları söylemişlerdir: ‘Kendisini çok seviyorum...’” ? İstanbul Haber Servisi Suriye’de yaşanan trajedinin mağduru Suriyelilere yardım için çeşitli sivil topluluk kuruluşları, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın başlattığı “Kış geldi... Suriye için bir ekmek, bir battaniye” kampanyasının tanıtım yapıldı. Burada konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, sivil toplum kuruluşlarının nakdi yardım toplayacağını, ayni yardım kabul edilmeyeceğini belirterek “İhtiyaçlar tespit edilip onlar ülkemizden alınacak” dedi. Suriye için bir ekmek... Ankara Ata’sına kavuştu Edebiyat ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu ) Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 93. yıldönümü kutlandı. Etkinlikler kapsamında geleneksel “Atatürk Garnizon Koşusu” gerçekleşti. 10 bin 800 metrelik koşu Ankara Garı’nda sona erdi. Gardan yola çıkan Seymen Alayı ise 2 yıl aranın ardından Atatürk’ün gardan vilayete yürüdüğü güzergâhta Cumhuriyet Caddesi boyunca ilerledi. Ankaralılar da Seymen Alayı’yla birlikte yürüdü. Seymen Alayı’nın yürüyüşüne iki yıldır trafikte yaşanan aksamalar nedeniyle izin verilmiyordu. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) yapılan rektörlük adaylığı seçimlerinde 1. olan Prof. Dr. Yunus Söylet, YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı’na sunulacak olan 3 adaylık listede de birinci sırayı aldı. YÖK, rektörlük seçimlerinde 631 oyla ikinci olan Prof. Dr. Raşit Tükel’i pas geçerek, 3. olan Prof. Dr. Harun Cansız’ı 2. sıraya, 4. olan Prof. Dr. İbrahim Keleş’i ise 3. sıraya yerleştirdi. YÖK’ten İÜ listesine tırpan Cihaner kadrolaşmayı sordu ‘Allah’ı inkâr eden, peygambere küfreden Aziz Nesin!’ ? 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından düzenlenmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli yakıldı, 35 kişi yaşamını yitirdi. İtfaiye merdivenindeki Aziz Nesin, itildi, darp edildi, linç girişiminden güçlükle kurtarıldı. Tarihin bu kara sayfası bir sonraki gün TBMM’de de konuşuldu. 3 Temmuz 1993 tarihinde TBMM’de 50. hükümet programı üzerinde görüşmeler yapılır. SHP’li Aydın Güven Gürkan “Gazeteci yazar Aziz Nesin halkı tahrik etmiştir, galeyana getirmiştir ve olaylar bundan ötürü olmuştur...” denilmesine tepki gösterirken, RP sıralarından “Doğru aslında” sesleri yükselir. RP’li İsmail Coşar “Odur, başkası değildir” diye laf atarken, ANAP’lı Şadi Pehlivanoğlu da “‘Bu millet hayvandır’ demiş; sen bu milletten değil misin?!” diye bağırır. 6 Temmuz 1993 tarihinde TBMM’de partilerin Sivas katliamıyla ilgili olarak verdikleri Meclis araştırma önergeleri görüşülür. Aziz Nesin, sağcı ve İslamcı politikacıların hedefindedir. Bazı konuşmacıların Aziz Nesin’i hedef alan değerlendirmeleri tutanaklara şöyle yansır: Ercan Karakaş (SHP): “Müslümanlar” imzalı bildiriler dağıtılmıştır. Bildirilerde, Aziz Nesin’e, bazı gazetelere ağır küfürler edilmiştir. Elimde dağıtılan bildirinin metni var. Bakınız, bildirinin bir yerinde şu söylenmektedir: “Kâfirler şunu iyi bilin ki, İslamın peygamberini ve kitabını, kitabın izzetini korumak için bu uğurda verilecek canlarımız vardır. Şeytanın dostlarıyla savaşın. Galip gelecek olan, şüphesiz ki, Allah taraftarları olacaktır.” Hüseyin Erdal (RP): Dini olmayana “kâfir” denir, onun için, Aziz Nesin için denmiştir. Abdüllatif Şener (RP): Yazar Aziz Nesin, daha önce dünyada pek çok olayın meydana gelmesine sebep olan Salman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri kitabını yayımlamakla Türk kamuoyunda ün salmıştır. (...) Sayın Aziz Nesin, son günlerde unutulmuş olmanın verdiği ve çıkarmakta olduğu derginin satış yapamaması sebebiyle de bunalıma girdiği, anlaşılan ruhsal bir anafor içerisinde, ilgi odağı haline gelebilme düşüncesiyle, bu Şeytan Ayetleri kitabını dergisinde yayımlamaya başlamıştır. Muhsin Yazıcıoğlu (BBP): Bundan daha evvel, gitmek istediği birçok ilde, tahrik unsuru olduğu gerekçesiyle o ile girişine müsaade edilmeyen Aziz Nesin’in, bu şehre gelişi ve buradaki konuşmaları ki, sayın sözcülerin ifade ettiği ve vaktim olmadığı için ifade edemediğim daha önceki sözleri dolayısıyla ve tahrik unsuru olduğu gerekçesiyle bir noktada arı kovanına çomak sokmak anlamında bir davranış olmuştur. Siz, arı kovanına çomağı sokarsanız, arıların sizi sokmasından şikâyetçi olamazsınız. ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP Milletvekili İlhan Cihaner, Pamukkale Üniversitesi’nde Rektör Hüseyin Bağcı’nın döneminde akademik kadro atamalarında usulsüzlükler ve kayırmalar yapıldığı iddialarını TBMM’ye taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Cihaner, Dinçer’den, Bağcı’nın göreve gelmesinden sonra kaç akademik ve idari personelin görev yerinin değiştirildiğini, kaç personelin de vekâleten görev yaptığını açıklamasını istedi. Üniversitede mescit gerilimi Size göre solcular ya dayak yer ya hapis yatar 1974’te Bülent Ecevit tarafından CHPMSP koalisyon hükümeti kurulmuştur. 9 Mayıs 1974 tarihinde AP’li Ahmet Buldanlı ve arkadaşlarının TRT yayınları nedeniyle verdiği araştırma önergesinin görüşmeleri vardır. CHP grubu adına kürsüye çıkan Sadullah Usumi şunları söyler: “TRT solcuları ekrana çıkartıyormuş. Ben de önerge sahibi ‘Dadaist bir tutum içindedir’ derim. Dadaist şairler kelimeleri bir torbaya doldurur, sonra bunları kura usulü çekip yan yana dizerler. (...) Bir açık oturumda mizahçı solcu bir yazar konuşmuş. Tabii konuşacak. Çünkü size göre sol görüşlü yazar televizyonda ve radyoda konuşamaz; ya dayak yer, ya da hapishanelerde yatar, gözleri kör olana kadar. Solcu yazar dedikleri Aziz Nesin’dir arkadaşlarım. Eline kalemi sadece çamur atmak için alan bir Buldanlı kalkacak ve hayatını kalemine bağlayıp Türkiye’nin adını sınırların dışına götüren Aziz Nesin’i suçlar biçimde ‘solcu yazar’ diyecek.” ? ANTALYA (AA) Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda “mescit” yapılmasına karşı çıkan bir grup öğretim elemanı ve öğrenci eylem yaptı. Öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Belek, fakültede öğrenim gören öğrencilerin farklı eksiklikleri bulunduğunu, binadaki derslik ve laboratuvarlar kapasitelerinin yetersiz olduğuna dikkat çekti. Belek, “Mescit yapılması planlanan odayı laboratuvar yapmak için başvurduk, ancak cevap alamadık” diye konuştu. ‘Erdoğan’ın kimyası bozuldu’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, ODTÜ sonrası yaşanan üniversite olaylarını değerlendirdi. Tekin, CHP’yi üniversitelilere taş, sopa vermekle suçlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kimyasının bozulduğunu belirterek “Başbakan’ın konuşmasını hayret ve ibretle izledim. Asla böyle bir şey olmaz” diye konuştu. ? MERSİN (Cumhuriyet) Mersin polisi, Toroslar ilçesinde inşaat halindeki bir binada molotofkokteyli hazırlandığı ihbarı üzerine operasyon düzenledi. Operasyonda, kullanıma hazır 35 motolofkokteyli bulundu. Olayla ilgili 18 yaşından küçük 6 kişi gözaltına alındı. Şüpheli çocukların 10 taşıtın lastiklerinin kesilmesi, bir markete ses bombası atılması olaylarına da karıştıkları iddia edildi. 6 çocuk gözaltına alındı Genç Aziz Nesin kadar olamadınız ? 12 Şubat 1968 tarihinde CHP Zonguldak Milletvekili Bülent Ecevit kürsüdedir. Yabancı ülkelerde basılmış eserlerin ülkeye sokulmasının yasaklanması konusunda konuşur. Ecevit, bu yasağın anlamsızlığını anlatmaya çalışırken şunları söyler: “Türk yazarlarından Aziz Nesin’in yıllar önce Türkiye’de dergilerde veya kitaplarda yayımlanmış bir hikâyesi birkaç yıl sonra Atina’daki bir Yunanca dergide yayımlanmıştır ve dergide yayımlanmasından da birkaç ay sonra o derginin yurda sokulması yasak edilmek istenmiştir. Bu gibi yasak kararları halkımızı zararlı akımlardan korumaya yaramamakta maalesef devlet itibarını zedelemek sonucunu vermektedir. Şimdi Türkiye’de en aşırı solcu eserler basılabiliyor. Öte yandan Türkiye’de bir şeriat devleti kurulmasını isteyen kitaplar basılabiliyor. Irkçı kitaplar, faşist kitaplar basılabiliyor. ” AP’li Osman Zeki Efeoğlu “Aşırı sağ kitap var mı” diye laf attığında, Ecevit, “Siz en aşırı sağda olduğunuz için size göre aşırı sağda kitap elbette yoktur” karşılığını verir. Ecevit, “Aziz Nesin’in Türkiye’de basılmış bir hikâyesi suç değildir, mahkeme kararı olmadan yasaklanamaz, fakat Rumcaya çevrilirse bir sene sonra, onun Rumca basıldığı derginin Türkiye’ye sokulması yasaklanır. (...) Ne yönden bakarsanız bakınız, zamanını doldurmuş, ilkel, ‘Konu ne ya?’ cezası Yarın: Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Bülent Ecevit iptidai maddenin mevzuatımıza ve hürriyet rejimimize sürdüğü kara lekeden Türkiye’yi kurtarmanın vakti artık gelmiştir” açıklamasını yapar. Aziz Nesin’e sahip çıkanlar da yok değildi. 13 Mart 1969 tarihinde Hamdi Özer, Cumhuriyet Senatosu’nda 1946 yılında Amerika’nın Missuri savaş gemisi İstanbul’a geldiğinde yaşananları anımsatırken şunları söyler: “Samimi bir sosyalist aydın olan Aziz Nesin’in Günaydın gazetesinde bir albaya mektubunu okudum. (...) Sayın Aziz Nesin’in Missuri harp gemisinin İstanbul’a gelmesinden önce gazetelerin ve hükümetin utanç verici sevgi tezahürü ve hizmet hazırlıklarını ibretle okudum. Bu hazırlık ve hizmet meyanında Amerikan askerleri için genelevler, yağlıboya ve badanalarla süslenmiş, kadınlar tıbbi muayenelerden geçirilmiş, yataklar yenilenmiş ve gerdeğe hazır vaziyete sokulmuştur. Türkler rahatsız etmesin diye de genelevin kapılarına da Mehmetçikler nöbetçi olarak diktirilmiştir. Kahraman Mehmetçiklere fuhuş nöbetçiliği yaptırılmıştır. Soruyorum ulusal orduculara, daha önceleri neredeydiniz? (...) Eğer bize böyle bir emir veren olsaydı, çekip vurmasını veya ölmesini bilirdik. Fakat bizden daha kıdemli olan sizler, devlet adamları ve daha yaşlı olan gazeteciler neden bir genç Aziz Nesin kadar olamadınız da, onu bu şerefli duygusu için mahkum ettiniz. Çünkü edemezdiniz. (...) Sayın Aziz Nesin için samimi sosyalist ifadesini kullanmıştım. Samimi olan her fikir ve kanaat kutsaldır.” ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dikili’de iki yıl önce merkez karakol önünde konuştuğu karakol amirine “Konu ne ya?” diyen Cemil Dirim’e, karakol önünde nöbet tutan polis memuru Ü.Y, “Sen nasıl ‘ya’lı konuşursun” diyerek çıkıştı. Mesleğini söylemesinin istenmesi üzerine ise Dirim, gazeteci olduğunu bildirdi. Ü.Y’nin şikâyeti üzerine hakkında kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek ve görevini yaptırmamak için direnme iddiasıyla dava açılan Dirim, 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme cezayı erteledi. ? TEKİRDAĞ (AA) Çorlu ilçesinde yaşayan İsmail Artar, arkadaşı Faik Aydoğdu ile evinde bir süre alkol alarak ikametten ayrıldı. Eve gelen Kadir Artar, ağabeyi İsmail Artar’ı hareketsiz halde yatarken buldu. İhbar üzerine eve gelen ekipler, Artar’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Olayı soruşturan jandarma ekipleri, evine gittikleri Aydoğdu’nun da öldüğünü tespit etti. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Alkol aldıktan sonra öldüler Süper Loto devretti ? ANKARA (AA) Süper Loto’da kazanan numaralar, “6, 23, 24, 36, 46, 47” olarak belirlenirken 6 bilen çıkmayınca 2 milyon 294 bin 225 lira devretti. Çekilişte 5 bilenler 4 bin 657 lira, 4 bilenler 80.55 lira, 3 bilenler 7 lira ikramiye kazandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle