Katalog

21 ARALIK 2012 CUMA HABERLER CUMHURİYET SAYFA 9 Akdağ, Balbay’a adımsayar yolladı. Gülşah Balbay: Voltayı mı sayacak? Dalga geçer gibi Sanatçılar Girişimi: Ferman Padişahın, Ülke Bizim ? AKP iktidarının 10. yılında adaletsizlik ve kanunsuzluk diye adlandırılabilecek noktaya gelindiğini savunan Ataol Behramoğlu, özetle şöyle konuştu: “Bu süre içinde ülkenin yağmalanmayan, satılmayan zenginliği kalmadı. İşsizlik, yoksulluk olağanüstü boyutlara ulaştı. Köylünün, memurun ve küçük esnafın durumu ortada. Şimdi de Türkiye’yi savaşın eşiğine getirdiler. Bu ülkede hukuk ve yargı hiçbir zaman bu kadar ayaklar altına alınmamıştı. Son olarak Başbakan, demokrasinin temel kuralı olarak kuvvetler ayrılığına karşı olduğunu dile getirmekten çekinmedi. Biz sanatçılar da bu süre içinde baskılarla karşılaştık. AKP bir heykele ‘ucube’ diyerek tarihe geçen bir siyasi parti oldu. Yine aynı partinin bir milletvekili dünya çapında sanatçımıza alçakça saldırarak provokatif davalar açtı. Şehir Tiyatroları baskı altına alındı, bale sanatı ve balerinlerin kıyafeti üzerinden tartışma yaratıldı. Bizler bu ülkenin sanatçıları olarak pazar günü saat 17.00’de Bostancı Gösteri Merkezi’nde bir araya gelerek ne yaptığımızı ve neler yapabileceğimizi konuşacağız. Etkinliğimize tüm yurtseverleri davet ediyoruz.” Prof. Yunus Söylet 1. oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’a yılbaşı armağanı olarak pedometre (adım ölçer) gönderdi. Balbay’ın eşi Gülşah Balbay, “8 metrekarelik hücrede ne kadar yürüdüğünü, volta attığını hesaplasın diye herhalde böyle bir hediyeyi layık gördüler. İade edeceğim. 13 Aralık’ta yürüyenlerin adımlarını saysınlar” dedi. Milletvekillerine gönderilen yılbaşı armağanları çerçevesinde, Balbay’ın TBMM’deki odasına Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu iki köknar fidanı, Sağlık Bakanı Recep Akdağ da pedometre gönderdi. Gülşah Balbay, bu hediyeleri geri göndereceğini vurgularken şunları söyledi: “Pedometreyi ne yapacağız? Balbay’ın 8 metrekarelik hücrede yürü düğünü düşünerek ne kadar yürüdüğünü, ne kadar volta attığını hesaplasın diye böyle bir yılbaşı hediyesini layık gördüler herhalde. Ben de aynı hediyeyi Sağlık Bakanı’na iade etmek istiyorum. O da özellikle çevresine diğer bakanları da alsın hep beraber 13 Aralık’ta yürüyenler kaç adım atmış, o halkın adımlarını saysınlar. Bu daha anlamlı olur onlar için. Orman Bakanı da iki tane köknar fidanı göndermiş, ben bir yere dikeyim büyümesini izleyeyim diye herhalde. Onu da iade etmek istiyorum. Meclis’in bir köşesine o fidanları diksinler ve şu Ankara’nın karlı günlerinde o karlara rağmen o fidanların ne kadar dik durduğunu, az bir toprağa bile nasıl kök saldığını görsünler. İşte Silivri’deki aydınların hepsi öyle. Eğilmiyorlar, bükülmüyorlar, onlar fidan değil, onlar kocaman çınar olmuşlar.” Kadın adaysız rektör seçimi ŞULE KÖKTÜRK İstanbul Üniversitesi (İÜ) 20132017 dönemi rektör adayı belirleme seçimlerinde dün kurulan 10 sandıkta, 12 aday yarıştı. 2533 öğretim görevlisinin oy kullandığı seçimlerde mevcut Rektör Prof. Dr. Yunus Söylet 1207 oy aldı. Söylet, “Geçen seçimde aldığımız oyun 3 katını aldık” dedi. Kadın adayın bulunmadığı seçimde adaylardan Prof. Raşit Tükel, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e öğretim üyelerinin birinci çıkardığı adayı ataması çağrısında bulundu. Hukuk ve yargı ayaklar altında caba başıma ne gelir? Seçim kulislerinde adaylardan, çift eşli olmasıyla bilinen Prof. Harun Cansız’ın atanması durumunda, Cerrahpaşa ve İstanbul tıp fakülteleri arazileriyle ilgili pazarlık yapıldığı konuşuldu. Prof. Cansız, ise “Öğretim üyeleri, bir sonraki dönem acaba benim başıma ne gelir, gelecek olan rektörün zihniyeti ne olur, mensubiyeti ne olur? Böyle bir yapı içerisinde seçim yapılıyor” dedi. Seçimlerin ardından açıklanan sonuçlara göre ilk üç sıra şöyle oluştu: Prof: Söylet (1207 oy) Prof. Tükel (631 oy), Prof. Cansız (431 oy). A Sanatçılar baskılara ve hukuksuzluğa karşı 23 Aralık’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde Ülkenin vicdanı ALİ AÇAR ‘Aziz dostum 1387 havalandırma duvarı’ ODTÜ’de boykot gündür tutuklu yargılanan gazetemiz yazarı ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın havalandırmada çektirdiği fotoğraf Twitter’da paylaşıldı. Fotoğraf, “Havalandırmada karlı kış”, “Havalandırmada özgürce yağan karlarla”, “Aziz dostum havalandırma duvarı ile kartopu” mesajları ile yayımlandı. Adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı yüzlerce sanatçının yaklaşık 1 yıl önce bir araya gelerek oluşturduğu “Sanatçılar Girişimi”, artan siyasi baskılara karşı “Reddediyoruz/Ferman Padişahın Ülke Bizimdir” başlığıyla pazar günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde bir araya geliyor. Sanatçı ve aydın duyarlılığıyla ülkenin gitmekte olduğu duruma dikkat çekeceklerini belirten ve yurttaşları da bu mücadeleye çağıran gazetemiz yazarı, şair Ataol Behramoğlu, “Bizler 1 yıl önce nerede bir hukuksuzluk, adaletsizlik varsa orada olacağız diyerek bir araya geldik. Şimdi siyasi iktidarın 10. yılında ülke daha da kötüye gitmekte, sanatçılara yönelik baskılar artmakta ve ülke savaş ortamına çekilmekte. Biz de bu ülkenin vicdanı olan sanatçılar olarak yaşananlara tepki için bir araya geliyoruz” dedi. Yıldız Kenter, Müjdat Gezen,Tarık Akan, Rutkay Aziz, Genco Erkal, Ferhan Şensoy, Mehmet Güleryüz, Leylâ Erbil, Altan Erkekli, Edip Akbayram, Mehmet Aksoy, Aytaç Arman, Bedri Baykam, Nihat Behram, Cahit Berkay, Atilla Dorsay, Zülfü Livaneli, Sadık Gürbüz, Yavuz Top, Nejat Yavaşoğulları’nın da katılımcısı olduğu girişimin etkinliğine ilişkin görüşler şöyle: Tarık Akan: Bizim amacımız Türkiye’de adam gibi demokrasi ve çağdaşlık olsun. Bunun için pazar günü orada olacağız. Sadık Gürbüz: Adaletten ve hukuktan pervasızca uzaklaşan AKP iktidarının kendisini bütün hukuk kurallarından soyutlayarak hukukun dışında denetimsiz görme çabalarının ilan edildiği bugünlerde, aydınlığı olduğu gibi karanlığı da alnında ilk hisseden sanatçılar olarak bir araya geliyoruz. Heykeltıraş Mehmet Aksoy: Sanatçı insan yaşadığı toplumda onların gözü kulağı olmalıdır. Sanatçı duyarlılığı taşıyorsak bu baskıya karşı çıkmamız lazım. İnsanlar suçlu ya da suçsuz denilmeden bir torbaya sokulup yargılanıyor. İnsanlar telefonlarım dinleniyor korkusu yaşıyor. Kısacası bir otokontrol olduğunu gösteriyor. Bizler pazar günü artık bir şeyleri zorla kabul etmeyeceğimizi haykırmak için buluşuyoruz. F Fo ot to oğ ğr ra aff:: N NE EC CA AT Tİİ S SA AV VA AŞ Ş ‘Arınç ‘göz zinası’ kavramını getirdi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kürtaj tartışmasında “Başbakan ‘vajina’ bekçiliğini bıraksın” diyen CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, bu sözlerinden dolayı Meclis’te kendisini “Evli, çocuğu olan bir bayan milletvekili, kendisiyle ilgili organını nasıl böyle açıkça konuşabilir, nasıl bundan yüzü kızarmaz” biçiminde hedef alan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hakkında suç duyurusunda bulundu. Nazlıaka, Arınç’ın “Hakaret, cinsel taciz ve halkın bir kesimini cinsiyeti nedeniyle aşağılama” suçlarını işlediğini vurguladı. Dilekçede “Müvekkil, göz zinası yapan/yaptıran bir kadın konumuna getirilmek istenmiştir” denildi. varsa ders yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ODTÜ öğretim elemanları ve öğrencileri, 18 Aralık’ta yaşanan polis şiddetini protesto etmek için “Şiddet varsa, polis varsa, ders yok” sloganıyla dersleri boykot etti. Prof. Dr. Raşit Kaya öğrencilere verdiği Demokrasi ve İnsan Hakları dersinde “Tepkisini göstermeyen onurlu bir yaşam sürdüremez, yaşasın onurlu yaşamımız” dedi. ODTÜ öğrencileri ve öğretim üyeleri Fizik Bölümü önünde toplanarak “Hükümetin ve ona bağlı emniyet kuvvetlerinin, tam 7 saat süren şiddetin ve biri ağır onlarca öğrencimizin yaralanmasını, ODTÜ personelinin uyarılarına rağmen dersliklerin, laboratuvarların ve öğretim elemanlarının odalarının yer aldığı bölüm binalarına gaz ve ses bombalarıyla saldırılmasını kınıyoruz. Bu saldırıyı gerçekleştiren emniyet güçleri hakkında yasal işlem yapmak üzere ilgilileri göreve çağırıyoruz” açıklamasını yaptı. Açıklamaya öğrencilerin daha önce destek verdiği TOGO işçileri de katıldı. ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği Başkanı Ali Gökmen polisin okula girmesinin eğitime büyük zarar verdiğini ve bir daha böyle bir durumun yaşanmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Polis, şiddet Başbuğ ve Iğsız’ın avukatı ‘İnternet Andıcı saptırılıyor’ İstanbul Haber Servisi Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ile emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın avukatları, “İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasında mahkemeye sunulan ön rapordaki konuların medyada bazı kişilerce İnternet Andıcı ile irtibatlandırılmaya çalışıldığını ancak bunun doğru olmadığını” savundu. Kamuoyunda “İnternet Andıcı” olarak bilinen davanın tek bir iddianame ve konudan meydana gelmediği, birleştirilmiş 3 iddianame ve farklı konulardan ibaret olduğu aktarılan açıklamada, şöyle denildi: “İnternet Andıcı, medyada bilerek veya bilmeyerek saptırılarak kullanılmaktadır. Andıç, 2009’da yeni sitelerin 5651 sayılı yasaya uygun olarak kurulması için hazırlanmış bir onay belgesidir...” Sorumlu rektörlük(müş) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Emniyet Müdürlüğü, “Göktürk2” uydusunun fırlatıldığı törene katılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı protesto etmek isteyen öğrenciler ile polis arasında çıkan olaylara ilişkin yaptığı açıklamada, ODTÜ Rektörlüğü’nü suçladı. Açıklamada “Kampus girişlerindeki güvenliğin birinci derecede sorumlusu rektördür” denildi. Alınan güvenlik önleminin ODTÜ Rektörlüğü’nün yazılı talebi üzerine olduğu belirtilen açıklamada “Yüzlerini tanınmayacak şekilde kapatmış yaklaşık 500 kişilik grup, doğrudan ve hedef gözeterek güvenlik güçlerimize saldırmaya başlamışlardır” denildi. Açıklamada “soğukkanlı ve orantılı müdahale” ile göstericilerin etkisiz hale getirildiği, 15 polisin yaralandığı belirtildi. Siirt, Batman, Bitlis ve İstanbul Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ KCK’de 36 gözaltı SİİRT (Cumhuriyet) KCK soruşturması kapsamında düzenlenen operasyonda Siirt’te 14, Batman’da 2, Bitlis’te 2 ve İstanbul’da 18 kişi olmak üzere toplam 36 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Gözaltına alınanların havayoluyla Diyarbakır’a götürüleceği bildirildi. Siirt’te 8 Aralık’ta yapılan operasyonda Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak’ın da aralarında bulunduğu 15 kişi gözaltına alınmış bunlardan 8’i tutuklanmıştı. Şırnak’ın Kumçatı beldesi ve köyleriyle Hakkâri merkeze bağlı Kırıkdağ köyünde de önceki gün KCK soruşturması kapsamında 22 kişi gözaltına alınmıştı. KCK davasında avukat, CMK’yi özgürlükleri daraltacak biçimde yorumlamayın diyerek tahliye istedi Savunmanın talebi Kürtçe tercüman HATİCE TUNCER PKK’nin üst yapılanması olduğu iddiasıyla İstanbul’da açılan 1. KCK davasında avukatların talepleri alındı. Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı ve tüm sanıkların avukatı Selçuk Kozağaçlı, “Bugüne kadar mahkemenin bizimle empati kurmasını istedik. Ama bizim de mahkemeyle empati kurmamız gerektiğini anladık. Mahkemede silahlı Kürt hareketiyle BDP üyesi ve yöneticisi sanıklar arasında geçişkenlik olduğunu düşünüyor. Ancak bu kadar geniş değerlendirme, yargılamayı Kürt etnik kimliğine, siyasal faaliyetlere kadar uzatır” diye konuştu. Sanık avukatları, TBMM’deki “Anadilinde savunma hakkı”na ilişkin yasa taslağının göz önüne alınarak sanıklara Kürtçe tercüman talebinde bulundu. Tüm sanıkların avukatı ve Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı şöyle konuştu: “Ben bu kadar geniş kitleyi, bu kadar uzun süre tutuklu kalmasını gerektirecek kuvvetli suç şüphesi yok. Tutukluluktan elde edilen fayda neyse iktidar için savcılar için bizce elde edilmiştir. Yani kimse ‘Ben Kürt değilim’ demeyecek. Sadece biraz daha fazla eziyet edilmiş olacak.” Avukat Kozağaçlı, en ağır hüküm verilse dahi manşetlerde bu cezaların yer almadığı, ancak uzun tutukluluk sürelerinin manşetlere taşındığını anlatarak “CMK’yi özgür lükleri daraltacak şekilde yorumlamadan bütün tutukluların tahliyesini talep ediyorum” dedi. Tutuklu sanık avukat Gönül Erdem’in avukatı Aynur Tuncel, müvekkilinin 11 Aralık tarihinde duruşma salonunun nezarethanesinde düşerek sağ kolunu ve omzunu kırmasının bir hizmet kusuru olduğunu ifade etti. Gönül Erdem’in ameliyat olduğunu ve bir süre yoğun bakımda kaldığını anlatan avukat Tuncel, müvekkilinin tahliyesini talep etti.