22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 2012 CUMA HABERLER CUMHURİYET SAYFA 7 Gül’e Göktürk2 uydusunun fırlatma töreni için davetiye gönderilmedi ? Cumhurbaşkanı Gül, “Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı Projesi” kapsamında üretilen eğitim uçağı Hürkuş’un hangardan çıkarılma törenine de katılmamıştı. FIRAT KOZOK O kare rahatsız etti için tasarlanan Göktürk 2’nin fırlatma törenine, TSK’nin başkomutanı Cumhurbaşkanı Gül’ün davet edilmediği ortaya çıktı. Gül’e davetiye gitseydi, törende Tayyip Erdoğan değil, Abdullah Gül konuşacaktı. Köşk kaynakları TÜBİTAK’tan kendilerine bir davetiye gelmediğini doğruladı. Programı organize eden TÜBİTAK’ın Başkanı Prof. Dr. Yücel Altunbaşak ise konuyla ilgili açıklama yapmamayı tercih etti. TÜBİTAK iletişim birimi yetkilileri, Altunbaşak’ın “yoğun programı” nedeniyle “gazetecilere çok fazla zaman ayıramadığını” belirtirken bu yılki TÜBİTAK Bilim Ödülleri’nin Cumhurbaşkanı tarafından verileceğini söylemekle yetindi. Uydu fırlatma töreninde yaşanan görüntünün bir benzeri geçen haziranda “Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı Projesi” kapsamında üretilen yerli eğitim uçağı Hürkuş’un hangardan çıkarılması töreninde yaşanmıştı. Askeri ilgilendiren bir konuda yine Cumhurbaşkanı yerine Başbakan, uçağın pilot koltuğuna ilk oturan isim olmuştu. Lider Sultasına Karşı Yargının Tokadı Işıklar içinde yatsın. Bülent Ecevit’in kurucusu olduğu parti de, onun ölümü ile birlikte neredeyse adı bile anılmaz hale geldi. Oysa Bülent Bey’in, mavi zemin üstüne yerleştirilmiş “Ak Güvercin” ile simgelediği Demokratik Sol Parti’sini niçin kurduğunu, 2003’te hazırlanmış program şöyle anlatır: “İnsanı ve toplumu özgürleştirmek için özgürlüğü sağlam güvencelere kavuşturmak için; insan kişiliğinin ve toplumun gelişmesi ve üretkenliği önündeki engelleri aşmak için. ??? Hak ve olanak eşitliği için; adaleti eşitlikle, eşitliği özgürlükle bütünlemek için. ??? Çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi geliştirip sürekli kılabilmek için; Demokrasiyle sosyal adaleti, hızla gelişmeyi ve etkin yönetimi bağdaştırabilmek için. Güçsüzleri ve toplumu dayanışmayla güçlendirebilmek için. Kişinin özgürlüğünü, halkın dirliğini, ulusun birliğini birlikte sağlayabilmek için; bağımsızlığı özgürlükle pekiştirmek için. ??? Herkesin hakça bir düzende özgürce ve barış içinde esenlikle yaşayabilmesi için”. ??? Kısa süre ile oluşturulan ve koalisyona dayanan iktidar dönemlerinde bu parlak vaatlerin gerçekleştirilemediği; özellikle ABD’nin Irak harekâtında sınırlarımızdan asker geçişine izin verilmediği için Ecevit’in karşılaştığı ekonomik güçlükler hafızalardadır. Kemal Derviş’in özel misyon ile gönderilmesini izleyen olaylar, yakın siyasi tarihimizin bugünkü politikacıları için ders malzemesi olacak niteliktedir. Alınacak bir başka ders de, bir zamanların iktidar partisi olan DSP’nin bugün halktan tamamen kopmuş, 40 milyon lirayı aşan parasını pasif borca döndürmüş, elindeki otomobilleri satarak ülkedeki örgütlerin ya kapanmasına ya da kâğıt üzerinde kalmasına uzanan bir adamsendeciliğin partiye karabasan gibi çökmüş olmasıdır. ANKARA Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “başkomutanı” sıfatını taşıyan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin istihbarat ihtiyacını karşılaması için tasarlanan keşif uydusu Göktürk2’yi uzaya fırlatma törenine davet edilmediği ortaya çıktı. Gül, “Türk Başlangıç ve Temel Eğitim Uçağı Projesi” kapsamında üretilen eğitim uçağı Hürkuş’un hangardan çıkarılma törenine de katılmamıştı. Her iki törende de son sözleri Başbakan Tayyip Erdoğan söyledi. Göktürkuydusunun fırlatma törenine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün katılmıştı. Başbakan Erdoğan, Çin’den fırlatılan uydunun geri sayımına “Hadi ya Allah, bismillah” diye başlamış, ardından da uydunun önemine değinen bir konuşma yapmıştı. Ancak devletin tepesini bir araya getiren, TSK’nin istihbarat ihtiyacının karşılanması TSK’nin başkomutanı olan Cumhurbaşkanı Gül’ün yer almadığı törende Başbakan Erdoğan, Meclis Başkanı Çiçek, Orgeneral Özel ve Bakan Ergün, Göktürk2 uydusunun fırlatılışını alkışlarla karşılamıştı. (Fotoğraf: AA KAYHAN ÖZER) Milli Savunma Bakanlığı ve THY protokol imzaladı 6 ayda 250 bin asker havadan taşınacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Erbaş ve erlerin, birliğine katılırken, dağıtımı yapılırken ve terhis edilirken havayolu ile seyahat edebilmelerine olanak sağlayan protokol törenle imzalandı. Milli Savunma Bakanlığı’ndaki törene, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da katılırken protokolü, Tedarik Daire Başkanı Tuğgeneral İsmail Gümüştekin ile THY Genel Müdürü Temel Kotil imzaladı. İmzaların ardından konuşan Bakan Yılmaz “THY ile yapılan sözleşmeyle mevcut havaalanları kullanılarak erbaş ve erlerin tespit edilen 142 güzergâh üzerinden uygun fiyatlarla özel havacılık firmalarına ait uçaklardan da istifade ile taşınması sağlanacaktır. Protokol kapsamında tahmini olarak 6 ayda 250 bin erbaş ve erin taşınması planlanmaktadır. Bu ilktir ve devam edecektir” dedi. Yılmaz, uygulamanın 28 Aralık’ta başlayacağını ve maliyetinin 11 milyon lira olduğunu söyledi. Yılmaz, “Amasya Eğitim Merkezi’nden Van’a yapılan bir taşımanın maliyeti daha önce Amasya’dan Elazığ’a kadar 55 liraya gidiyordu, Elazığ’dan Van’a kadar 57 lira olmak üzere toplam 112 liraydı. Şimdi THY ile yapılan sözleşme kapsamında Amasya’dan Van’a KDV dahil 74 lira” dedi. “Birlik komutanları personele hangi tarihte, nerede olması gerektiğini açıklayacak” diyen Yılmaz, askerlerin birliğe katıldığı, terhis olduğu, dağıtım izni sırasında ücret ödemeyeceğini anlattı. Yılmaz, ayrıca yönetmelik değişikliğiyle askerlerin izne çıkarken de ücret ödemeyeceğini kaydetti. Hâlâ kendilerini DSP’li kabul ederek Ecevit’ten kalan manevi mirası ayağa kaldırmak isteyen yurttaşlar yok mu? Var. Hem de tahmin edilenden de çok sayıda bunlar. Bir bölümü CHP çatısı altına girmiş olsalar da, daha çok sayıdakiler, baraj altında kalan oluşumlarının mutlaka ayağa kalkmasını umutla bekliyorlar. Bekleyiş bugünkü parti yönetiminin bir an önce değişmesi için başlatılan mücadelenin başarıya ulaşmasına bağlı olarak isimlendiriliyor. Yani özetle, olağanüstü bir kongre beklentisi. Oysa var olan yönetim tam görmezleri duymazları oynuyor. Başlarında eski TBMM başkanvekillerinden gazeteci ve öğretim üyesi Uluç Gürkan olmak üzere, yeterli imzayı toplayarak kurultay isteyen partililere, “Başvurunuzu almadık, görmedik” türünden bahaneler ileri sürülmüş. Hak arama mücadelesinde çetin ceviz olan Gürkan ve arkadaşları, bu kez işi yargıya taşımışlar. Genel merkez savunma olarak mahkemeye “Olağanüstü kongre toplama yetkisi genel başkanındır” demiş ve kongre toplamaktan kaçmış. Ankara 8’inci Sulh Hukuk Mahkemesi, 19 Aralık’ta parti yönetiminin “Kongre çağrısı yapma yetkisi sadece liderindir” ağırlıklı yanıtını kabul etmemiş. Yetkinin delegelerde olduğunu gerekçe göstererek, Gürkan’ın savunmanı Erkan Barkı’nın delegeler listesini Yargıtay Başsavcılığı’ndan alarak 21 Şubat’ta mahkemeye verilmesini karara bağlamış. Bunca ayrıntıyı bugünkü yazının konusu yapmamın nedeni var. Anayasamız da, Partiler Yasası da “siyasi partileri demokrasimizin vazgeçilmez unsurları” olarak görüyor. Böylesine bir koruma kalkanına sahip olan partilerin, elbette kendi üyelerine attıkları her adımın; harcadıkları her kuruşun hesabını vermeleri de o partilerde özellikle merkez kadrolarında görev alanların sadece görevleri değil; aynı zamanda vazgeçilmez sorumluluklarıdır da diyor. Dahası lidere başkaldırmış olan delegelere yüksek disiplin kurulları ile gözdağı verilmiş olmasına da kırmızı kart gösterip “dur” diyor. Sevgili Okurlarım: Kalbur Saman İçinde adındaki kitabımı 23 Aralık Pazar günü saat 14.00 ile 17.00 arasında Caddebostan Kültür Merkezi’nde DR Kitap’ta imzalayacağım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle