16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 2012 PERŞEMBE 4 HABERLER İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN TBMM Başkanı Çiçek’ten kuvvetler ayrılığı desteği Yeni anayasayı işaret etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “kuvvetler ayrılığından” şikâyet eden açıklamalarına destek vererek “Yeni anayasa yapım sürecinde anayasa uygulamalarından kaynaklanan sorunlar neyse, kuvvetlerin birbiriyle ilişkisi bakımından bunları yeni baştan dengeye oturtmak gerekiyor” dedi. Çiçek, Meclis’te gazetecilerin Erdoğan’ın kuvvetler ayrılığına ilişkin sözlerini anımsatması üzerine, anayasa uygulamalarından kaynaklanan ciddi sorunlar olduğunu söyledi. Çiçek, “Her sabah yeni bir anayasal sorunla Türkiye karşı karşıya. Türkiye anayasa değişmediği sürece bu tür tartışmaları, daha ileri tartışmaları sıkça tartışmaya devam ederiz. Yeni anayasa yapım sürecinde anayasa uygulamalarından kaynaklanan sorunlar neyse, kuvvetlerin birbiriyle ilişkisi bakımından bunları yeni baştan dengeye oturtmak gerekiyor” diye konuştu. Her devlette üç erk bulunduğunu kaydeden Çiçek, “Biri diğerinin hasmı, alternatifi, düşmanı değil; bir görev dağılımıdır. Bunların kendi statüleri içerisinde işbirliği yapmaları gerekir. Birinin diğerinin görev alanına müdahale etmemesi gerekir ki bunun sınırlarını anayasa belirliyor. Herkes anayasa çerçevesinde görevini yaparsa toplum daha huzurlu, daha istikrarlı olur” dedi. Çiçek, “Siz böyle bir sorun görüyor musunuz” sorusunu, “Geçmişte benim çok açık beyanlarım var. Mesela yasama alanına müdahale edilmiştir. 367 kararı, 411 kararı, yasama organına müdahaledir. Yargı 1997 uyarısı nın yerindelik denetimi yapması doğru değildir. Yargı hukukilik denetimi yapar. Yerindelik denetimi yetkisi yasamaya aittir. Bir kararın Türkiye’nin yararına olup olmadığına yasama karar verir. Zaman zaman yerindelik denetimi anlamına gelebilecek pek çok uygulama olmuştur. Bunlar da zaten yeri geldi müdahaleler, yeri geldi muhtıralar, bunlara bakarsanız sistemin işleyişinde aksaklıklar olduğunu gösteriyor” diye yanıtladı. [email protected] Çiçek, dokunulmazlıklarla ilgili soruları yanıtlarken de dokunulmazlığın suç işleme imtiyazı olmadığını belirtti. Çiçek, 1997’de de konunun Meclis’te yine tartışıldığını anlatarak şunları söyledi: “O zaman Meclis’te 5 siyasi parti var. Biri ‘Dokunulmazlık konusundaki herhangi bir düzenlemeye karşıyım, kelimesinin bile değişmesini arzu etmem, ben bu işin dışındayım’ dedi. Öbür dört siyasi partinin hazırladığı talakta mutabık kalındı, 292 imzayla teklif olarak Genel Kurul’a geldi, 212 oy çıktı. Bir teklif daha geldi. 385 imzayla ama oylamada 355 çıktı. En az 367 çıkması lazım. Zaman zaman bu konuları tartışıyoruz, kuralı bir tarafa bırakarak beklenti içine giriyoruz. Hem kuralı değiştirmiyoruz hem farklı beklenti içinde oluyoruz. Bunun yarattığı gerginlikler toplumumuzda oluyor.” Çiçek, “BDP’lilerin kucaklaşma fotoğrafı sizi rahatsız etti mi?” sorusuna, “Bunun sorulması bile rahatsız eder beni. ‘Bu iyi oldu’ diyen birisi var mı? Ben görmedim” dedi. KILIÇDAROĞLU’NDAN İNÖNÜ YALISI İÇİN İŞADAMLARINA ÇAĞRI: SÜRE SORUNU AKP’nin başkanlık sisteminde ısrarının muhalefet tarafından Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarının tıkanması olarak görüldüğünün anımsatılması üzerine Çiçek, bir partinin “başkanlık istiyorum”, diğerinin “hayır, parlamenter sistem istiyorum” dediğini belirterek “Bir televizyon programında bile dört konuşmacı bir araya gelince, kim daha fazla bağırıyorsa reyting alıyor. Model üzerinde uzlaşıldığında süreç hızlanmış olacak” diye konuştu. 2012 sonuna kadar çalışmanın bitirilmesi hedefiyle ilgili olarak da Çiçek, “Zaman daralıyor. Bu dönem arka arkaya üç seçim yapılacak. Takvimin biraz gerisindeyiz ama çaba içindeyiz. Hükümet modelleri üzerinde uzlaşıldığı anda ondan sonraki süreci hızlandırmak daha kolay olacak çünkü sonraki maddeler buna göre yazılacak” dedi. Bilim yuvası olmalı TÜREY KÖSE ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İnönü ailesinin icra gelen yalısının bir bilim yuvası olarak hizmet etmesi gerektiğini belirterek iş dünyasına yalının alınması için yardım çağrısında bulundu. Erdal İnönü’nün eşi Sevinç İnönü’nün önceki gün CHP liderini ziyareti sırasında ailenin vakfa devredilen yalısıyla ilgili haciz konusunun da gündeme geldiği öğrenildi. Cumhuriyet’in konuyla ilgili sorusuna Kılıçdaroğlu, “Orası bize göre bir bilim yuvası olmalı. Erdal İnönü biliyorsunuz Türkiye’nin önde gelen fizikçilerindendi. Kurucusu olduğu Türkiye Bilimler Akademisi’nden (TÜBA) AKP uygulamaları nedeniyle ayrılan bilim insanları Bilim Akademisi Derneği’ni kurdu. Aslında o dernek için en ideal merkez orası olabilir” dedi. CHP, kısa süre önce eski liderlerinden Bülent Ecevit’in Oran semtindeki eski evini satın alarak Ecevit Vakfı’na müze olarak kullanılması amacıyla vermişti. Benzer uygulamanın İnönü yalısı için de mümkün olup olamayacağı sorusuna Kılıçdaroğlu, “Galiba toplam bedeli 8 milyon lira. O parayı vermemiz mümkün değil. Ama iş dünyasına çağrı yapıyorum. Özellikle de bilime ArGe’ye yatırım yapan şirketlere çağrıda bulunuyorum. Burasını bir bilim yuvası yapılmasına katkıda bulunun” dedi. CHP İdari ve Mali İşler Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran da Sevinç İnönü ile görüşmeye ilişkin sorularımızı yanıtlarken “O evde Erdal Beyin anıları, kitapları var. Onların gelecek nesillere aktarılabilmesi için çalışacağız. Oranın bilim yuvası olması için her yolu deneyeceğiz. CHP olarak bu süreçte ailenin yanındayız” yanıtı verdi. Maliye Bakanı Şimşek, İngiltere ile bir tuttu ‘En yüksek emekli maaşı Türkiye’de’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’ye oranla çalışanlara yüksek maaş verilen İngiltere’yi örnek göstererek Türkiye’nin emeklilere çalıştığı döneme göre en yüksek emeklilik maaşı ödenen ülke olduğunu savundu. Şimşek, “Bütün dünyada çalıştığınız zaman daha fazla, emekli olduğunuz zaman daha az maaş alıyorsunuz” dedi. TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri kapsamında 2013 Bütçe Tasarısı ve ardından 2011 Kesin Hesap Tasarısı ele alındı. Bütçe üzerine konuşan Maliye Bakanı Şimşek, ekonomik şartları ve kamu çalışanlarına ödenen ücretlerin eşit olmadığı İngiltere ile Türkiye’yi karşılaştırarak emeklilerin maaşlarının yüksek olduğu çıkarımı yaptı. Bütün dünyada çalışanlara daha fazla, emeklilere daha az maaş ödendiğini kaydeden Şimşek, “İngiltere’de çalışırken 100 lira alıyorsanız, emekli olduğunuzda 25 lira alıyorsunuz. Fakat Türkiye’de durum çok farklı. Hatta OECD ülkeleri arasında, çalıştığı dönemde aldığı paraya oranla emeklilikte alınan para en yüksek olan ülkedir Türkiye. Türkiye, çalışma döneminde aldığı maaşa oranla en yüksek emeklilik maaşını veren ülkedir” diye konuştu. Şimşek, bu nedenle bütçeden sosyal güvenlik sistemine 73 milyar TL aktarıldığını ifade etti. Türkiye’deki bütün yurttaşların her türlü borcunun toplamının milli gelire oranının yüzde 19 olduğunu belirten Şimşek, “Türkiye’de vatandaşın borcunun milli gelire oranı yüzde 19. AB’de ortalama yüzde 66. Dolayısıyla Türkiye’de hane halkının borç batağında olduğunu iddia etmek zordur” dedi. Orman vasfını yitirmiş 2B arazilerinin satışında süre uzatılmasının ardından başvuruların yüzde 86’ya çıktığını ifade eden Şimşek, 2013 yılında 2B’den gelecek rakamı 4.8 milyar TL olarak öngördüklerini belirtti. TBMM’de 2013 bütçesi üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından 2011 Kesin Hesap Tasarısı’na geçildi. Muhalefet partileri, Sayıştay raporlarının Meclis’e gelmeden kesin hesap görüşmelerine başlanmasına tepki gösterdi. CHP’li Aytun Çıray, bütçe denetiminin Meclis’in en önemli görevi olduğunu, milletten alınan her kuruşun hesabının sorulmasının, ahlaki bir görev olduğunu ancak parlamentonun bu sorumluluğu yerine getiremediğini söyledi. ‘ŞİMŞEK’İN CESARETİ VARSA KAHVEYE GELSİN’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DİSK Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in emeklilik maaşıyla ilgili sözlerine tepki gösterdi. Baysülen “Sermayenin has temsilcisi olduğu için Türkiye’yi tanımıyor. Hangi maaşa göre yaptı bu karşılaştırmayı, hangi yaşam koşulları ile Türkiye’yi karşılaştırıyor? Türkiye’de çalışanların maaşları yan ödemelerle destekleniyor. İkramiyeler, aile yandımları ile destekleniyor. Bunlar emekli maaşına yansımıyor. Bakan giydirilmiş ücreti hesaplıyor. Örnek gösterdiği OECD ülkelerinde yan yardımlar yok, yüksek ücret emekli maaşlarına doğrudan yansıyor. Dolayısıyla bakanın söyledikleri gerçekçi değildir. Bakan halkın içine insin, kahvelerde emekliler nasıl yaşıyor bir görsün, cesareti varsa” dedi. BAKANIN MUTLU EMEKLİLERİ AZINLIKTA Ekonomi Servisi Türkiye’de emeklilerin durumuna ilişkin istatistik bilgiler Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kanaatini doğrulamıyor. Türkiye’de emeklilerin emekli oldukları kuruma ve döneme ilişkin statü farklılıkları son derece adaletsiz bir yapının varlığını sürdürdüğünü gösteriyor. Örneğin SGK kayıtlarına göre 2012’nin aralık ayı itibarıyla birinci derece dördüncü kademeden emekli eski bir bakanlık müsteşarı 25 yıllık süre sonunda ayda 4 bin 330 lira 9 kuruş alıyor. Ancak memurların geneli söz konusu olduğunda durum değişiyor. 5/1’den emekli bir memurun aldığı emekli aylığı 1042 lira 37 kuruşu geçmiyor. Ortalama memur emeklisinin eline ise 1416 lira 90 kuruş geçiyor. SSK’de ise ister genel müdürlükten emekli olsun ister düz işçilikten, emekli olanların aylığı maksimum 1416 lira 90 kuruş ile minimum 851lira arasında.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle