16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARALIK 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 17 İSO Başkanı Tanıl Küçük’e göre sektörün GSYİH içindeki payı sürekli geriliyor Sanayi kan kaybediyor Tanıl Küçük, “Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasına girmesi için üretim kapasitesini daha da artırmak gerekiyor. Ne yazık ki rakamlar tersini söylüyor. ArGe harcamalarının GSYİH’ye oranını yüzde 2’ye bu yıl yükseltmeyi hedeflemiştik. Oysa bu oran yüzde 0.86. 2013’te yüzde 2 hedefini yakalamamız imkânsız” dedi. Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, “Türkiye’nin dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmesi, işsizlik başta olmak üzere ekonomik ve sosyal sorunlarını çözmek için yapması gereken, üretim kapasitesini daha da artırmak, sanayisini daha da güçlü hale getirmektir. Ama ne yazık ki rakamlar Türkiye sanayisinin kan kaybettiğini gösteriyor” dedi. Küçük, 11. Sanayi Kongresi ve İnovasyon Sergisi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’yi sanayide dünya çapında bir oyuncuya dönüştürmek ve bölgesiyle entegre üretim ağına sahip, küresel bir güç haline getirebilmek için doğru politikaların süratle hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek “Bunun için de sanayimizin sorunlarını doğru tespit ve teşhis etmek durumundayız” dedi. Küçük özetle şunları söyledi: ? Kriz dünya ekonomisine yönelik algıları kökten değiştiriyor. Ekonomide güç merkezleri batıdan doğuya kayıyor. ? Değişime uyum sağlayanlar öne geçerken diğerleri geride kalacak. Türkiye son yıllarda makroekonomik istikrar anlamında önemli kazanımlar elde etti ama ArGe ve inovasyonda henüz arzu edilen noktaya İSO’nun düzenlediği 11. Sanayi Kongresi’nde konuşan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli üretimi desteklemek amacıyla Kamu İhale Kanunu’nda ciddi bir değişiklik yapılacağını açıkladı. Ergün, “İhtiyari olarak yüzde 15 fiyat avantajı sağlayan firmalardan yerli ürün alınması, yerli istekli lehine fiyat avantajı vardı. Biz bunu bir değişiklikle yerli ürün lehine fiyat avantajına dönüştürmüştük. Şimdi de yerli ürün lehine bu avantajı sağlayan firmalardan eğer diğer şartları da sağlıyorsa alımı mecburi hale getiren bir düzenlemenin üzerinde çalışıyoruz” dedi. ‘Adalet, Sizsiniz’ “Perdeci” imzası ile yazılar yazan Muhsin Ertuğrul’un yolundan yürüyen, sanatları ile olduğu kadar kimlik duruşları ile topluma kendilerini onaylatmış usta 2 sanatçımız, Rutkay Aziz / Taner Barlas’ın “Perdeci Oyuncuları”nın (Sokrates, Galileo, Sacco ve Vanzetti) insanlık tarihinde adaletsizliğin simgesi olmuş yargılanmalarını bir araya getiren tek perdelik oyunlarını izlemenizi dilerim... Önemli, anlamlı bir tiyatro etkinliğini paylaşmanın ötesinde, günümüzde ülkemizde yaşanan insan hakları, demokrasi, hakhukuk ihlallerinin anlamını, boyutlarını daha iyi kavrayabilmek için... Ülkemizdeki “adaletsizliklere” suç ortağı olmamak adına, adaletin işler kılınması savaşımında, adaleti arayanların cephesinde, “adalet, sizsiniz” sorumluluğunu içselleştirebilmek için... Çoğumuz Sokrates’in, Galileo’nun, Sacco ve Vanzetti’nin yargılanmalarının ayrıntılarını bilemesek de daha önce adı geçen her davadaki haksızlık, hukuksuzluk boyutlarının sergilendiği başta tiyatro, sanatsal ürünlerdeki sergilenişini izlememiş olsak bile insanlık tarihinde adaletin katledilmesinin kara lekeleri, siyasal dönem ve iktidarlarının gaddarlıkutanç belgeleri icraatları olduklarını biliriz... Sorun günümüzde de yaşananlara ayna tutabilen, tıpkısı dedirtebilen, günümüzde yaşanan adaletsizlikleri çağrıştıran boyutlarında. Tarihte yaşanmış bu büyük insanlık suçunun, adaletin katledilmesinin kara lekesi yargılamaların olduğu gibi anlatıldığı olayların... Adaletin iktidarların, siyasal, haksız güç aracı olarak kullanılması, adalet arayışının toplumsal güç olarak kullanılamadığı, siyasi iktidarların bu yaptıklarına karşı duramadıkları süreçlerin, aynı trajik insan hakları ihlallerini doğuran sonuçlarında... Günümüzde yaşananlara değinmeden, yaşanılanlardan tek satır örnek dahi alınmadan, günümüzdeki adaletin siyasal iktidar, çıkarlar adına katledilişini, adaletin katledilişine ses çıkarılmaması halinde olup bitenlerde, susturulmuş toplumun sorumluluğunu anlatabilmekte... ??? Hani birileri hâlâ, utanmadan, yüzleri kızarmadan, “Hukuk devleti düzeninin işlemeyişinin sorgulanmasını, biçimsel de olsa sandıktan çıkmış, sivil bir çoğunluk iktidarı sürecinde, AİHM, uluslararası hukuk, geçerli yargı, ceza hukuku hükümlerine aykırı yargılamaların yaşanması gerçeğinin, hele de özel yargı işletilmesinde çok yönlü insan hakları, hukuk devleti düzeni ihlallerinin yaşandığı...” gerçeğini söylediğinizde bir dizi itirazda bulunuyorlar ya.. “İtirazların haklılık payı var. Biz de yargılamanın hukuk düzeni içinde olabilmesini isteriz. Ama darbelerle, terörle savaşılırken, büyük suçlarla, güçlü suçlularla hesaplaşmak söz konusu olduğunda davanın büyüklüğüne, amacın kutsallığına bakmak” gerekir diyorlar ya... Bir adım ileri hukuk devleti düzeninin işletilmediği, askerisivil iktidarlar dönemleri fark etmez, düzenlerde geçerli kılınan hukuksuz yargılamaların, “sivilaskeri darbe hukuku” içerikleri anımsatıldığında “Siz hukuk devleti düzenini savunmak adına yaşanan yargılama ihlallerini abartarak, darbeleri, terörü savunuyor, aklıyorsunuz” diyebiliyorlar ya... Adaletin katledilmesi suçuna en büyük suç ortaklığı, kirli küçük çıkarlar adına tam da bu büyük yalanla kutsanıyor... ??? Günümüze ayna tutan, insanlık ve o ülkelerin tarihlerinde adaletin katledilmesi, ağır insanlık suçlarının işlenmesi örnekleri olarak bilinen Sokrates, Galileo, Sacco ve Vanzetti yargılamalarında yaşanmışlıkların günümüzde yaşananlara ayna tutması, toplumsal işleyişte doğa yasası gibi bir sonuç... Siyasi gücün çıkar amaçlarının emrinde, engel görülen birey ve örgütlülüklerin yok edilmeleri, gerçeğin ortaya çıkmaması arayışlarında, yargılananların kurban edilmesinde, tartışma konuları, gündemleri çok farklı görülse de oyunun kuralları, tuzakları bir diğerinin izdüşümü gibiler... Elbette günümüzde siyasal çıkarlar, iktidar gücünün kullanılması adına, gündeme sokulan siyasal yargılamalarda, adaletin katledildiği örneklemelerde, büyük düşünür Sokrates’e yöneltilen suçlamalar, Galelio’yu hedef alan “dünya yuvarlak değil, dönmüyor”, Sacco ve Vanzetti için geçerli “suçlu göçmenler, yoksullar” önyargıları tıpkı basım değiller. Güncel geçerli korkular, önyargılar kullanılarak toplumların uyutulmaları, teslim alınmaları, haksızlığa karşı duruşları engelleniyor.. Kim hakhukuk aramak isterken darbecilik, terör üyeliği suçuna katkıda bulunmak, suç ortağı olmak ister ki? Kim hukuk devleti düzeni, yargılaması ararken askeri darbelerin yanında bir duruşla damgalanmayı göze alabilir ki? Medya çağında, silahlı güçten daha etkin güç konumuna gelmiş toplumsal güdüleme sanatının yeni taktik, tekniklerinde, büyük kavram kargaşasında, bilgi kirliliğinde gerçekleri tersyüz etmek öylesine kolaylaştı ki... İnsan hakları, hukuk devleti düzeninin işlemediği hallerde, bir diktatörlükten kurtulma adına bir başka diktatörlüğün kucağına düşmenin işten bile olmadığı görülemiyor... En son Mısır’da, yakın tarihte İran’da, Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da yaşananlardan dersler çıkarılamıyor... İhale Kanunu değişiyor gelinemedi. Avrupa’da son sıralardayız. ? ArGe harcamalarının GSYİH’ye oranını 2013’e kadar yüzde 2’ye yükseltmeyi hedeflemiştik. Oysa 2011 itibarıyla bu oran, yüzde 0.86 seviyelerinde. 2013’te yüzde 2 hedefini yakalamamız imkânsız. ? Rakamlar Türkiye sanayisinin kan kaybettiğini gösteriyor. Sanayimizin GSYİH içindeki payı cari fiyatlarla 1998’de yüzde 23.9’ken 2011’de yüzde 16.2’ye, 2012 üçüncü çeyrekte yüzde 14.4’e geriledi. Benzer hiçbir ülkede böyle bir gerileme yok. ? Türkiye 1980’de, imalat sanayii katma değeri en yüksek 15 ekonomi arasında yoktu.1990’da 13. sıraya girebildik. 2000’de ise daha önlere ilerlemek yerine listenin sonuna, 15. sıraya indik. 2010’da ise maalesef liste dışı kaldık. ? Sanayileşme yoluna beraber çıktığımız Güney Kore de 1980’de liste de yoktu, biz listeden düşerken 1990’da 11., 2000’de 8., 2010’da 7. sıraya yükseldi. 1980’de 7. sıradaki Çin 2010’da 2., 15. sıradaki Hindistan 2010’da 10. sıraya çıktı. ? Bunun nedenlerinden biri ArGe harcamalarının GSYİH’deki payı; Türkiye’de bu oran 2011’de yüzde 0.86’da kalırken Güney Kore’de 2010’da yüzde 3.74’tü. ? Olumsuzluklardan biri de iç tasarruflarımızın yetersizliği. Bu sorun derinleşiyor. 2011’de iç tasarruflarımızın GSYİH’mize oranı yüzde 14.4’lerde idi. ? Küresel rekabet mücadelesinde tek başına özel sektörün çabası yeterli olamaz. Dönüştürücü, yönlendirici makro politikaları ancak siyasi irade hayata geçirebilir. yerli kömürden enerji üretecek Ekonomi Servisi Aksa Enerji, Bolu Göynük’te kuracağı termik santral için 240 milyon dolar tutarındaki proje finansmanı temin etti. Aksa, santralda yerli kömür kullanarak enerji üretecek. Proje finansmanı imza töreninde konuşan Aksa Enerji Üretim Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Kazancı, santralın 320 milyon dolarlık yatırım sonucunda, yıllık 2 milyar kilovat saat elektrik üretimiyle 2014 yılında faaliyete gireceğini kaydetti. Yatırımın finansmanı için Garanti Bankası ve Türkiye İş Bankası önderliğinde 240 milyon dolarlık uzun vadeli proje finansman tamamlandığını belirten Kazancı, bu yıl 2045 megavat kurulu güçleri bulunduğunu, Türkiye’nin toplam enerji talebinin yaklaşık yüzde 4.5’lik kısmını karşıladıklarını belirtti. Kazancı, “2017 yılı için koymuş olduğumuz 4 bin 500 MW kurulu güç hedefine adım adım ilerliyoruz” dedi. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Özdingiş ise sürdürülebilir enerji politikaları ve enerji arzı güvenliğinin, ülkelerin gelişmeleriyle ekonomik ve milli güvenliklerinin temelini oluşturduğunu belirtti. Özdingiş, 2023 yılına kadar, tüm yerli kömür potansiyelinin ekonomiye kazandırılması ve elektrik üretiminde kömürün payının da yüzde 30 olmasının amaçlandığını ifade etti. Projenin değerlendirildiği toplantıya İş Bankası YKBaşkanı Ersin Özince, İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Orman Bölge Müdürü Zekeriya Mere, TEMA Vakfı onursal başkanları Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanvekili Deniz Ataç ile TEMA Vakfı Genel Müdürü Serdar Sarıgül katıldı. İş Bankası ekonomiyi ekolojiden ayırmadı 2.2 milyon fidan dikti Ekonomi Servisi İş Bankası’nın, müşterileriyle katıldığı bu projenin en önemli Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile kısmının çocuklar tarafından hayata 5 yıl boyunca devam TEMA Vakfı işbirliğinde 2008’de geçirilmesi olduğunu belirtti. “Fidanları başlattığı ve Türkiye’nin en dikerek arkamızı dönüp gitmedik, bu eden projeyle 23 farklı türde, büyük kurumsal ağaçlandırma diken çocuklara emanet ettik 2 milyon 205 bin fidan dikilirken fidanları projelerinden biri olarak onlar da bakımıyla ilgilenecekler, ama gösterilen “81 İlde 81 Orman” projede ağaç dikim çalışmalarına biz de tabii ki banka olarak beş yıl projesinin dikim aşaması daha bakımlarını üstleneceğiz” diyen tüm Türkiye çapında 50 bin tamamlandı. Beş yıl boyunca Özince, her bir bireyin dünya çocuk katıldı. devam eden projeyle 23 farklı ortalamasının üstünde bir bilince sahip türde, 2 milyon 205 bin fidan dikildi. olması gerektiğini anlattı. Bankacıların genellikle ekonomi Projenin fidanların bakımı da dikkate konuştuğunu, ancak artık ekonominin alındığında 10 yıllık bir süreyi kapsadığını hatırlatan ekolojiden ayıralamaycağına dikkat çeken Ersin Özince, proje maliyetinin toplamda 11 milyon lira Özince, bir Cumhuriyet kurumu olarak, İş olduğunu ve bugüne kadar 8 milyon liranın Bankası’nın çalışanları, emeklilileri hatta aktarıldığını söyledi. Kömürün üretimde payı artacak TEŞEKKÜR Gelişmesini tamamlayamamış toplumlarda insan canının fazla değer taşımadığı bilinegelir. Bu olgunun ve yapay bir hareket canlılığının gizlediği sosyal disiplinden yoksunluğun ortak ürünü olan trafik canavarından nasibimizi bizler de aldık. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile yan kuruluşları Ankara, İstanbul Mezunlar Derneklerine, Eymir Kültür Vakfına, o çevrelerdeki değerli meslekdaşlarımıza, çalışanlarına, eskiyeni sevgili öğrencilerimize sağladıkları büyük manevi destek için şükran borçluyuz. ODTÜ Ankara Mezunlar Derneğinin Haziran 2012 Genel Kurulunda, toplantıya katılanların tümü adına Divan Başkanlığınca tarafımıza telefonla iletilen “geçmiş olsun ve şifa dilekleri” mesajı bizi ayrıca özel olarak mutlu etti. Benzer şekilde, Boğaziçi Üniversitesi, Atılım Üniversitesi ve Çankaya Üniversitesindeki değerli meslekdaşlarımıza, çalışanlarına ve de özellike oralardaki eski öğrencilerimize de verdikleri destek için minnetarız. Ülke içindeki ve dışındaki çeşitli diğer akademik çevrelerden arayıp hatır soran dostlarımıza da içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. İnşaat Mühendisleri Odası çevrelerinden, Ankara Şubesi başta olmak üzere çeşitli birimlerden ve ayrıca inşaat sektörümüzdeki dost kamu kuruluş ve firmalardan, ordaki yönetici ve çalışanlardan tarafımıza iletilen moral yükseltici dileklere içten teşekkür borçluyuz. TED Ankara Koleji’nin 1960 Mezunları sevgili dostlarımızın aralarındaki o örnek dayanışma çerçevesindeki sürekli desteklerine de minnetarız. Cumhuriyet Gazetemiz camiasından ve Silivri Duruşmalarını birlikte izlemeye çalıştığımız “Simgesel Eylem Grubu”ndan sürekli hatır soran dostlarımıza ve özellikle Silivri’deki ateş çemberini yararak el yazısıyla şifa dileklerini ileten sevgili Milletvekilimiz, can kardeşimiz Mustafa Balbay’ımıza içten teşekkür ve dostluk duygularımızı sunuyoruz. Bizi belki de hiçbir zaman ödeyemeyeceğimiz bir büyük vicdan borcunun altına soktunuz. Sağ olun, var olun. ERHAN KARAESMEN K IS A ... K IS A ... BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2012/337 Esas Davacı BİNDAL ŞEKER tarafından mahkememize açılan Gaiplik davası nedeniyle; Aşağıda açık kimliği bulunan ve gaipliğine karar verilmesi istenen KÜRŞAT ŞEKER hakkında bilgisi olanların Türk Medeni Kanunu’nun 32 ve devamı maddeleri gereğince işbu ilan tarihinden itibaren altı ay içinde adı geçen hakkında bir bilgisi olanların mahkememizin 2012/337 Esas sayılı dosyasına bilgi vermeleri hususu ilanen duyurulur. 03/10/2012 GAİP TC KİMLİK NO : 42320065956 ADI SOYADI : KÜRŞAT ŞEKER BABA ADI : YAŞAR ANA ADI : BİNDAL DOĞUM TARİHİ : 01/10/1983 DOĞUM YERİ : BAYBURT İKAMETGÂH ADRESİ : Pınarbaşı Mah. Meşrutiyet Cad. No: 16 Gökçedere Merkez. Demirözü/ BAYBURT “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 80255) ? Yumurta, AB uyum yasaları kapsamında yıl sonundan itibaren sadece soğuk hava deposu olan yerlerde satılabilecek. Buna göre bakkallar yumurta satamayacak. ? Fitch, ABD’li siyasetçilerin 600 milyar dolarlık vergi artışı ve kesintinin devreye gireceği 1 Ocak’tan önce bütçe konusunda anlaşamaması halinde ülkenin AAA olan kredi notunun tehlikeye gireceği uyarısında bulundu. ? Spor Toto’nun yüzde 80’inin haziranda özelleştirilmesi planlanıyor. Halka arz şeklindeki özelleştirmeyle Spor Toto anonim şirket olacak. ? İsviçre’nin en büyük bankası UBS, LIBOR faiz oranlarının belirlenmesinde kâr amaçlı manipülasyon yaptığı gerekçesiyle açılan soruşturmada, ABD, İngiltere ve İsviçre’deki regülatörlerle anlaşmaya giderek 1.5 milyar dolar ödemeyi kabul etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle