Katalog

24 KASIM 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, ‘Teröristler silah bırakıp başka ülkeye gidebilir’ sözlerini olumlu buldu 5 beklesinler bakalım demokrasi ve özgürlükler gelecek diye. Mustafa Kemal’i, laiklik kavramını, aydınlanma devrimini anlamazlıktan gelenler, demokrasi isteyip “laiklik neyin nesi” diyen aymazlar, soytarılar. Demokrasi olmadan laiklik olur ama laiklik olmadan demokrasi ve özgürlükler olmaz. Demokrasi ve özgürlükler laiklik temelinde yükselir. Mustafa Kemal’in yaptığı budur! Az buçuk demokrasi ve özgürlük bu yüzden gelmiştir ülkemize. ??? Suudi Arabistan ve Katar’la el ele, güle güle yolculuğa çıktık, ne mutlu bize... Oralarda demokrasi mi var? Yok! Canciğer olduk... Esad’ı “diktatör” diye belledik, kolları sıvayıp “ya Allah bismillah” deyip neredeyse Şam’a girecektik. Böylesine aymaz, böylesine şaşkın değildik biz. Neler oldu, neler değişti? Güldal Mumcu’nun “İçimden Geçen Zaman” kitabı bir tuğla gibi kafamıza çarparken bile kendimize gelemedik. Devlet içinde örgütlü çeteleri, gladyoyu görmezden gelip hayatın akarsuyunda, geçmişle hesaplaşmayı unuttuk. Kıyımları, ölümleri... Eşref Bitlis’i, Gaffar Okkan’ı... Uğur Mumcu’yu, Kışlalı’yı... Doğan Öz’ü, Muammer Aksoy’u, Musa Anter’i, Vedat Aydın’ı... ??? Kanlı bir tarihin sayfalarını karıştırırken, böylesine ikiyüzlü, böylesine vurdumduymaz olduk işte... Barışı değil savaşı yeğledik! Paramparça olmuş bedenleri... Ulus, Sivas, Başbağlar katliamını, şehit cenazelerini, Uludere’yi bir kenara ittik. Korkuyorduk yüzleşmekten... Faili meçhul cinayetleri, katliamları çözemeyen bir toplum demokrasisini, özgürlükleri geliştiremez. Böylesine paslanmış, böylesine kirlenmiş yürekler oldukça, savaş çığlıkları attıkça. Akan kana, ölüme bakakaldıkça... O derin devleti görmedikçe... Daha çok bekleriz, çok! Erdoğan’a destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz terörün sonlanmasını isteriz. Silah bırakıp, başka bir ülkede gidip normal yaşantılarını sürdürürlerse, bundan da ayrıca memnunluk duyarız” dedi. Kılıçdaroğlu, gazeteci Cüneyt Ünal’ın ailesini kabulünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Pakistan dönüşünde, “Terör örgütü mensupları ve liderleri silah bırakırsa, başka ülkelere gidebilirler” yönünde bir açıklaması olduğunu hatırlatarak değerlendirmesini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, bu açıklamanın yeni bir açıklama olmadığını, öteden beri üzerinde durulan bir konu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, “Silah bırakıp başka bir ülkeye giderse zaten, bizim söyleyeceğimiz fazla bir şey yok. Biz terörün sonlanmasını isteriz. Silah bırakıp, başka bir ülkede gidip normal yaşantılarını sürdürürlerse bundan da ayrıca memnunluk duyarız” dedi. “Anadilinde savunma ve Kürt sorununa ilişkin partide bir görüş ayrılığı var mı? Seyit Rıza’nın haklarının geri verilmesiyle ilgili kanun teklifinin de partide görüş ayrılığına neden olduğu iddia ediliyor, siz ne dersiniz?” yönündeki bir soru üzerine de Kılıçdaroğlu, her milletvekilinin önerge, kanun teklifi, gensoru verirken grubun onayını aldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Grup yönetiminden geçerse kabul olur, geçmezse reddolur. Bunu parti içinde ayrılık veya gayrılık olarak yorumlamamak lazım” şeklinde konuştu. “Grup toplantısında, partiyi bazı grupların yönlendirdiği şeklinde bir açıklama olduğu basın organlarına yansıdı. Böyle bir açıklamanız oldu mu? Bu gruplar kimler?” şeklindeki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, “Ben ilk kez sizden duyuyorum” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu CHP’li heyetin esaretten kurtardığı gazeteci Cüneyt Ünal’ın ailesi ile görüştü. İkiyüzlülük... Böylesine bir maskaralık, böylesine ikiyüzlülük, böylesine halkı uyutmak... Böylesine vurgun, talan, böylesine buyrukçuluk... Çocukların gözlerine bakın bir kez olsun, analara, babalara, kardeşlere. İçlerindeki acı gözbebeklerine yansımış, kirpikleri buz tutmuş. Yaşam sevinci kalmamış... Yıldızlar da kaçıp gitmiş, zindanlar dolup taşmış, “darbe geldi gelmedi” kıvamında başlıklar atılmış; parasız eğitim isteyen, açlık grevlerinin durmasını isteyen gençler “terör örgütü üyesi” oldukları savıyla sorgulanıp içeri tıkılmış. Yoksul halkım, o sıvasız, soğuk odalarda yaşıyor, sınır boylarında Mehmetler ölüyor, pusular kuruluyor, “akan kan dursun” diyenler lanetleniyor. Kana kan intikam duyguları alev alev dağların yamaçlarında, kırsalda, kentlerde... Şöyle bir bakın isterseniz... Bu mevsim kuşların ötme, bu mevsim serçe sığınaklarının ıslandığı zamandır. ??? Bakışlar tutsak, Gazze halkı perişan, Ortadoğu yanıyor... Yurdumun dört bir köşesinde tutsaklığın paslanmış zincirleri... Anaların gözü yaşlı... Cumartesi Anneleri’nin çığlığını, şehit analarının gözyaşlarını kimse umursamıyor. Böylesine acımasızlıkla kuşatılmış bir toplum. Hele o atılan savaş çığlıkları, “Arap Baharı”, umutların bittiği yerde başlayan gözyaşı, acı... ??? Mısır, Tunus, Libya ve yanı başımızda Suriye... Şimdi ise BağdatErbil... Müslüman Kardeşler ve Obama... Neler olup bittiğinin farkında mısınız? Mısır, Ortadoğu’nun ABD desteğiyle liderliğine soyundu bile. Tam ABD’nin istediği gibi... Paslanmış yürekler, demir kapılar, zincirler, petrolden gelen yeşil dolarlar, çıkarlar, şeyhler, şeyhbazlar, padişahlar, krallar... Ortadoğu halkları, Ünal ailesinden ziyaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP heyetinin Suriye’den kurtardığı kameraman Cüneyt Ünal’ın ailesiyle görüştü. Kılıçdaroğlu, gazeteci Ünal’ın babası Hikmet, annesi Arife, erkek kardeşi Cumhur Ünal ve kız kardeşi Canan Akdere ile parti genel merkezinde görüştü. Görüşmeye, Suriye’ye giden heyetteki CHP milletvekilleri de katıldı. Kılıçdaroğlu, Ünal’ın ailesine, “Gözünüz aydın, çocuğunuza kavuştunuz. Umarım kavuşmanız sizin için büyük mutluluklar getirir” dedi. Gazeteci Beşar Fehmi Kaddumi için olan hassasiyetini de dile getiren Kılıçdaroğlu, “Ben milletvekilleri arkadaşlarıma söyledim. Sayın Kaddumi için de girişimlerde bulunsunlar. Arkadaşlarımız girişimlerini sürdürüyorlar” dedi. Haber peşinde koşan gazetecilerin canlarıyla bedel ödemelerini istemediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Onlara herkesin saygı duyması lazım, çünkü onlar topluma hizmet veriyorlar” diye konuştu. Öte yandan Suriye’de kaçırılan ABD’li gazeteci Austin Tice’nin ailesi çocuklarının kurtarılması için CHP’den yardım istedi. Kılıçdaroğlu, ABD’li gazeteci için yardımcı olup olmayacaklarına yönelik soruya “Arkadaşlarım bu konuda da girişimde bulunurlar çünkü gazetecilerin mağduriyetleri varsa onları engellemek için çaba harcarız” yanıtını verdi. BDP: DİL DEĞİŞİKLİĞİ ÖNEMLİ AYŞE SAYIN MHP: ADIM ADIM AF HAZIRLIĞI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Silahlar bırakıldığı andan itibaren PKK’li teröristlerin başka ülkelere gitmesinin önünün açılacağı” yönündeki sözlerinin altında PKK ve Abdullah Öcalan’a af hazırlığı bulunduğunu söyledi. Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, teröristlerin önce Türk adaletine teslim olmaları gerektiğini belirterek, “Adaletten kaçmalarını mı öneriyor?” diye sordu. Vural, “Adım adım Oslo’da mutabakata varılan protokoller hayata geçiriliyor. Büyükşehir Yasası, anadilinde savunma ve eğitim; şimdi de Başbakan’ın dilinin altında yatan, aftır” diye konuştu. Vural, Erdoğan’ın “Valiler de seçimle gelebilir” sözlerine de tepki göstererek valilerin eyalet ve federasyonlarda seçimle geldiğini söyledi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Kürt sorununun çözümüne dönük son açıklamalarını değerlendiren BDP Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, son dönemde siyasi ortamı yumuşatan, çözüm yönünde bir dilin gözlendiğine dikkat çekti. Aydoğan, “valileri halkın seçmesi” önerisinin de zaten BDP’nin önerisi olduğunu anımsattı. Aydoğan, bundan sonraki süreçte sadece sözlerin yeterli olmayacağı na, adım atılması gerektiğine işaret etti. Çözüm için tarafların masaya oturması ve silah bırakma için de bir “protokol”ün ortaya konması gerektiğini kaydeden Aydoğan, Kolombiya hükümetinin 1964 yılından bu yana mücadele veren FARC gerillalarıyla Oslo’da masaya oturmayı kabul ettiğini belirterek, benzer süreci Türkiye için önerdi. Türkiye’deki halkların da buna hazır olduğunu söyleyen Aydoğan, “Çözümle ilgili bir proje, protokol yoksa, PKK’nin silah bırakmayacağı Başbakan’ın da bildiği bir durum” diye konuştu. Naci Koru’ya protesto Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru’nun Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi’nde vereceği konferansa alınmayan 20 öğrenci ile üniversitenin güvenlik görevlileri arasında arbede çıktı. Yaşanan arbede sırasında öğrenciler ve güvenlik görevlileri yere düştü. 3 defa kapıyı zorlayarak girmeye çalışan öğrenciler başarılı olamayınca, kongre merkezi önünde oturma eylemi yaptı. (AA) Büyükşehir yasası Köşk’te ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefet partilerinin sert biçimde eleştirdiği Büyükşehir Belediye Yasası, yasalaşmasının ardından 11 günlük bir gecikmeden sonra Cumhurbaşkanı Gül’e sunuldu. Gecikmeye gerekçe olarak “titiz bir teknik çalışma yapıldığı” belirtilmişti. Yasa, 13 ilde büyükşehir belediyesi kurulması, 559 belediyenin köye dönüştürülmesini öngörürüyor. Yaralı kurtulan er gazilik istedi ? İstanbul Haber Servisi BingölElazığ karayolunda 24 Mayıs 1993 yılında terör örgütü tarafından 33 askerin şehit edildiği saldırıda yaralı olarak kurtulan askerlerden Osman Partal, kendisine ve 19 arkadaşına gazilik rütbesi verilmesi talebini içeren mektubunu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a iletti. Partal, “sağlığına kavuşamayan arkadaşlarına sahip çıkılmasını” istedi. Kürt sanatçı Rojda’ya gözaltı ? İstanbul Haber Servisi Mezopotamya Kültür Merkezi sanatçılarından Rojda, bir grup müzisyenle Atatürk Havalimanı’ndan Almanya’daki konsere gitmek için işlemlerini yaptığı esnada gözaltına alındı. Rojda’nın Toplantı ve Gösteri Yrüyüşleri Kanunu’na muhalefetten hakkında arama kararı olduğu için gözaltına alındığı ve bugün adliyeye çıkacağı bildirildi. Oktay Vural Fotoğraf: AADİLEK MERMER