Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 2012 PERŞEMBE 6 HABERLER Halkevleri’nin 4+4+4 raporu, eğitimde sorunların artarak sürdüğünü gösteriyor Sistem yürümüyor DENİZ FENERİ’NDE İLGİNÇ BELGELER Bu nasıl şirket ilişkisi? İLHAN TAŞCI ANKARA Yüzyılın yolsuzluğu olarak nitelenen Deniz Feneri’ndeki ilginç para trafiği, bu olayları araştırırken sanık durumuna düşüp geçen hafta beraat eden savcıların yargılandığı dava dosyasına yansıdı. Dosyaya giren anlatım ve belgelere göre, Deniz Feneri Derneği davasının sanıklarının yanında SSK’li olarak çalışan “işçi” statüsündeki bir kişi derneğe ait 9 milyon Avro’yu Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’a teslim etti. Kanal 7’nin Genel Yayın Yönetmeni İsmail Karahan’ın “asistanı” ise şirketlere tedbir kararından sonra sanıkların ortağı olduğu şirketten “tek kuruş” vermeden 125 bin TL’lik hisse satın aldı. Deniz Feneri yolsuzluğunu araştırırken “sahtecilik ve görevi kötüye kullanma” savlarıyla yargılanan savcılar, soruşturmayı yürütürken Deniz Feneri zanlılarına yönelik “örgüt kurmak ve yönetmek” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasında bulunmuşlardı. Ancak savcılar soruşturmadan el çektirildikten sonra, örgüt ve dolandırıcılık suçlamaları “buharlaşarak” yerini daha düşük cezalar istenen görevi kötüye kullanma suçuna dönüşmüştü. İstanbul Haber Servisi Kamuoyunda yeteri kadar tartışılmadan uygulamaya konulan 4+4+4 eğitim sisteminin ikinci ayında öğrencilerde sıkılma, dikkat dağınıklığı, yorgunluk gibi şikâyetler arttı, taşıma sistem ile eğitim yapılan okullarda ulaşım sorunları yaşanırken, birçok okulda da sınıf mevcutları daha da arttı. Kışın yaklaşması ile birlikte ısınma ve ulaşımda ciddi sorunların belirginleştiği vurgulanan raporda, “Karma eğitim verilen okullarda, imam hatiplere devam etmeyen çocuklara dönük baskılar yaşandığı görülürken, ilkokullarda türbanla derse girme, branş öğretmenlerinin yetersizliği gibi sorunlar artarak sürüyor” değerlendirmesi yapıldı. Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi tarafından 2. eğitim raporu açıklandı. Raporda, okulların fiziki koşullarının düzenlenmesinin hâlâ devam ettiği, ısınma ve ulaşımda ciddi sorunlar yaşandığı vurgulanıyor. Raporda, yaşanan aksaklıklar özetle şöyle sıralanıyor: Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmenlere dönük itibarsızlaştırıcı söylemleri birçok yerde etkisini göstermiştir. Birçok şehirde onlarca öğretmen tehdit almış, veli ya da öğrenciden şiddet görmüştür. Raporda, “Birçok okulda düşük mevcutlu olan sınıflar birleştirilerek sınıf ve öğretmen açığı giderilmeye çalışılmış, kalabalık okullarda sınıf mevcudu 75’e kadar çıkmıştır” denildi. Bazı okullarda sabahçılar için dersler 06.40’ta başlamaktadır. Çocuklar erken kalkmak zorunda kalkmaktadır. Yine birçok okulda 19.00’da çıkmaktadırlar. Bu durum öğrencilerde dikkat dağınıklığı, yorgunluk gibi şikâyetlerin artmasına neden oluyor. Okullarda daha çok seçmeli dini derslere yönlendirme yapılırken, sanat ve spor derslerine yönlendirme yok denecek durumdadır. Dini içerikli seçmeli dersler boş geçmezken spor ve sanat içerikli derslere öğretmen bulunmamaktadır. Dini içerikli derslere müftülüklerden görevlendirilmiş görevlilerin, cüppe ve sarık gibi kıyafetlerle girdiği tespit edilmiştir. İmam hatip ortaokuluna dönüştürülen kimi okullarda hâlâ normal ortaokul sınıfları bulunmaktadır. En büyük sorunlardan birisi de temizlitktir. Birçok okulda sabun dahi yoktur. Okula başlayan 6066 aylık öğrencilerde okul fobisi ve okula uyum sorunları ortaya çıkmıştır. Okullarda piyasalaştırmaticarileştirme uygulamaları tüm hızıyla sürmektedir. İsrail’in Büyük Özgürlüğü ve Kaynakları Üzerine Erdoğan uzun bir aradan sonra, Gazze’ye saldırısı üzerine İsrail’i yeniden topa tuttu. Hem de öyle böyle değil! İsrail’den girdi Obama ve Birleşmiş Milletler’den çıktı! RTE’ye baktım, benim de tenime dokunan şeyler söylüyor! Ama bir haklı bin haksız bir durumla karşı karşıya! Ülkene, İsrail’i İran füzelerinden korumayı da amaçlayan radar sistemini yerleştir... 2004 Ocak’ında ABD ziyareti sırasında Küresel Yahudi Yandaşlığı örgütünden (Amerikan Yahudi Komitesi) Cesaret Madalyası’nı hâlâ taşı!.. Filistin’in durmadan kuyusunu kazan ve ABD (dolayısıyla İsrail) ile işbirliği yapan Suudi Arabistan gibi ülkelerle yakın müttefik ol! Filistin davasının savunucusu Kaddafi’nin mezarını kaz, Libya’yı parçalayarak Batı’ya peşkeş çek! Yine Filistin davasının savunucusu ve toprakları İsrail’in işgali altındaki Suriye’yi, tıpkı Kaddafi ve Libya gibi, parçalayarak yok etmeye kalkış... Sonra Filistin için gözyaşı dök! Tek kelime ile yaaaa...huuu diyebiliriz. Tutarsızlık diz boyu.. Davutoğlu’nun akıttığı gözyaşına inanıyorum ama bunlar yukarıdaki tabloda nereye ve neden akıyor diye sorma hakkım var... Neyse, amacım RTE’nin açmazlar dünyasına dalıp orada boğulmak değil... Daha çok, amansız İsrail saldırganlığının nedenini anlamak.. ??? İsrail nasıl bu kadar acımasız ve saldırgan olabiliyor? Tek nedeni var: Filistinİsrail meselesinde veya anlaşmazlığında bir küresel denge yok! Dünyanın hiçbir bölgesinde böyle tek yanlı, dengesiz ve alabildiğine bir saldırganlık bulunmuyor. İsrail yönetimine egemen ruh ve düşünceyi anlayabilmek için, kasaplarından Ariel Şaron’un oğlu Gilad Şaron’a kulak verin: “Filistin’le savaşta orta yol yok. Gazze’de taş üstünde taş bırakmamalıyız. Bütün Gazze’yi dümdüz etmeliyiz. Japonlar yeterince çabuk teslim olmadıkları için Amerikalılar Hiroşima ile durmadı, Nagazaki’yi de vurdu.” (Jerusalem Post, Kesin Sonuç Gerekli, başlıklı makalesi) Böylesine bir soykırım düşüncesi ve eyleme çağrı! Ama bu dizginsiz eylemin nedeni, dediğimiz gibi, Filistin meselesinde neredeyse sıfır küresel dengenin bulunmasıdır. Sadece atom bombası sahipliği değil. ??? İsrail’i dengeleyecek ve barışa zorlayacak en önemli güç, şüphesiz ki İslam dünyasıdır. İslam dünyası zavallıdır, bağımlıdır, parçalanmıştır, satın ve esir alınmıştır! İsrail’in karşısında savaşı önleyecek ve barışı dayatacak bir İslam dünyası yoktur... Suudi Arabistan, Kuveyt ve Emirlikler ABD ile ittifak halinde. Mısır ABD’ye bağımlı. Tunus, Cezayir zavallı durumda. Kaddafi ve Libya, öldürülerek ve parçalanarak yok edildi. Say babam say... Son olarak, sıra Suriye’ye ve İran’a geldi! Bu iki ülke de İsrail’e karşı olmaktan hızla çıkarılmak isteniyor. Hadi soralım, İslam dünyasının bu parçalanmışlığında RTE hükümetinin payına yüzde kaç düşer! Gözyaşından, esip gürlemeden önce, RTE ve adamlarının bu soruya yanıt vermeleri gerekir.. Irak, Libya, Suriye.. Sırada İran... Burada İsrail’e karşı bir İslami savaş cephesinden bahsetmiyorum! İsrail’i barışa zorlayacak bir İslam ülkeleri cephesinin yokluğundan söz ediyorum! Bu iktidarın neresini, bu açıdan tutabiliriz de elimizde kalmaz! ??? Filistin meselesinde denge kurulmasını sağlayabilecek ikinci güç, Filistin’in arkasında duracak örneğin Rusya ve Çin gibi büyük oyunculardır, ama bu oyuncular burada yoklar. Bir BatıDoğu dengesi, bir “dehşet dengesi”, “küresel denge” yoktur... Oysa burada üçüncü dünya savaşını fitilleyecek bir ortam var! İslam dünyasında tek at koşturan Batı dünyasıdır, ABD’dir ilk başta, İngiltere ve Fransa’dır. Filistin meselesinde de bu güçler tamamen İsrail’in arkasındadır. Dolayısıyla İsrail, Filistinlilere her türlü zalimliği yapmakta kendini özgür görüyor... Öyle bir özgürlük ki Gazze’yi tamamen yok etmeyi planlayan bir soykırım özgürlüğü.. Diyeceğim ki RTE ve Davutoğlu’nun çağırmalarını ve gözyaşlarını ben, kendilerinin içinde bulundukları duruma ve açmaza dökülmüş olarak görüyorum! Medrese eğitimi veren dernek denetlenmeden önce bilgilendirildi ‘Medrese’ye haberli baskın MAHMUT LICALI İşçiişveren ilişkisinin böylesi Nadi Türkaslan’ın avukatı Cevat Balta esas hakkındaki savunmada bu konuya ilişkin, “Bu nasıl işçi ve işveren ilişkisidir ki bir işçi işverenlerinden olan Zekeriya Karaman’a 9 milyon Avro dernek parasını götürüp teslim etmiştir?” değerlendirmesini yaptı. Dosyadaki bir başka ilginç ayrıntı ise Ticaret Sicil Kayıtlarına göre Mez Otomotiv şirketinin ortakları Deniz Feneri sanıklarından İsmail Karahan ve Zeki Akbal adlı kişi. Malvarlıklarına tedbir kararından sonra Deniz Feneri sanıklarına ait şirketlerden birinde ücret karşılığında çalışan Karahan’ın da asistanı olan Pınar Aslan, diğer ortak Zeki Akbal’ın 125 bin liralık hissesini satın aldı. Pınar Aslan’ın bu hisseyi tek kuruş para ödemeden aldığı saptanırken hisse parasını Karahan’ın ödediğine ilişkin ifadesi dosyaya girdi. ilanlarla “İslami eğitim veren sıbyan medreselerine kayıt aldığını” duyuran Silivri Furkan Eğitim ve Kültür Derneği’ne İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan denetimin “haber verilerek” gerçekleştirildiği ortaya çıktı. Derneğin vermiş olduğu İslami eğitimi ilanla duyurması üzerine herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını soran CHP Genel Baş ? CHP’li Oran, “İçişleri Bakanı bu kafayla Kandil’e de gitse lanımında tespit edilen usul hataları nedeniyle idari işlem yaorada da hiçbir yasadışı unsur bulamaz” diye konuştu. ANKARA İstanbul’da verdiği pıldığını kaydetti. kan Yardımcısı Umut Oran’a İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yanıt verdi. Şahin, denetlemenin Dernekler Yasası’nın “denetimlerin en az 24 saat önce derneklere bildirilmesi” hükmü kapsamında yapıldığını belirtti. Dernekte herhangi bir dini eğitim faaliyetine rastlanmadığını belirten Şahin, ancak defter ve belgelerin kul ‘İnsaf ediyorum’ Oran, İçişleri Bakanlığı’nın Tevhidi Tedrisat Yasası’na aykırı bir faaliyet yaptığını ilan eden dernekte hiçbir şeye rastlanmadığını açıklamasına “İnsaf diyorum. İçişleri Bakanı bu kafayla Kandil’e de gitse orada da hiçbir yasadışı unsur bulamaz.” dedi. SEYHAN MÜFTÜSÜ: Herkes Kuran okuyacak SAVAŞ KÜRKLÜ AKADEMİK ÖZGÜRLÜK TÖDİ’ye anlamlı ödül İstanbul Haber Servisi Kuzey Amerika Ortadoğu Araştırmaları Kuruluşu (Middle East Studies Association of North America MESA), bu yılki Akademik Özgürlük Ödülü’nü Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi’ne (TÖDİ) verdi. MESA, ödülle ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’deki akademik özgürlük ihlallerin artışına vurgu yaparken bu durumun Türkiye’nin bölgedeki demokratik girişimler için model olduğu rivayetleriyle tutarsız olduğunu belirtti. Açıklamada, TÖDİ’nin tutuklu öğrenciler raporuna ve Kürt öğrencilerin akademiye başvurularda karşılaştığı ayrımcılığa dikkat çekilerek “TÖDİ’nin tutuklu öğrencilerle ilgili hazırladığı rapor, hükümetin üniversiteden atma, siyasi faaliyetlerle ilgili disiplin soruşturmaları, uzun uzaklaştırma cezaları ve sene sonu sınavlarına erişim hakkının reddedilmesi yoluna gitmesiyle öğrencilerin temel eğitim haklarını baltalandığını da gösteriyor” denildi. ‘Kimyasal gaz’a suç duyurusu Tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılması için İstanbul Üniversitesi önünde oturma eylemi yapan Gençlik Federasyonu üyeleri, 16 Kasım’da yapılan müdahalede kimyasal gaz kullanıldığını ileri sürerek suç duyurusunda bulundu. Avukatlarca savcılığa verilen dilekçede, lise öğrencilerinin de aralarında bulunduğu gruba, vücuttan çıkmayan, baygınlık hissi yaratan bir kimyasal gazın sıkıldığı öne sürüldü. (SERKAN YILDIZ) ADANA Seyhan İlçe Müftüsü Halil Uzun, 321 sınıfta 6 bin 917 öğrenciye Kuran kursu verdiklerini belirterek “Rabbime şükürler olsun rekora ulaşılmıştır. Hedefimiz Seyhan’da Kuran bilmeyen, Allah ile konuşamayan hiç kimse kalmasın. Haydi Kuran kurslarımıza koşalım” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yenilenen Kuran kursları yönergesi doğrultusunda taşrada eğitim çalışmalarının yoğunluk kazandığını ifade eden Seyhan İlçe Müftüsü Halil Uzun, bu yıl 42 Kuran kursu açarak Kuran kursu sayısını 81’e yükselttiklerini, 2010 yılında 970 öğrenciye kurs verilirken bu yıl 231 sınıfta 6 bin 917 öğrencinin eğitim gördüğünü anlattı. Uzun, “Rabbime şükürler olsun rekora ulaşmıştır. Biz bunu da yeterli görmüyoruz. Hedefimiz Seyhan’da Kuran bilmeyen, Allah ile konuşamayan hiç kimse kalmasın. Kuran’a yaptığımız azaba son vermenin zamanı hâlâ gelmedi mi? Haydi Kuran kurslarımıza koşalım. Gün Kuran’da hayat bulma günüdür” dedi. Öğretmene saldırı ? Haber Merkezi Sakarya’daki Karasu TOKİ Öğretmen Lisesi matematik öğretmeni A.B. aynı apartmanda yaşadığı 4 subay tarafından saldırıya uğradığını iddia etti. Eşler arasında başladığı bildirilen tartışmanın, A.B’nin evi basılarak büyüdüğü ileri sürüldü. Saldırı sonrası kafatası çatlayan öğretmenin durumu ciddiyetini korurken, 4 asker gözaltına alındı.