27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 2012 PERŞEMBE 16 Aldığım bir elektronik postada kabartıyor. Yeni kaynaklar şu başlık vardı. “Rakı içen insan lazım, bütçeyi denkleştirmek vatansever insandır.” İlgimi çekti. lazım. Çare akşamcılarda İçeriğini tamamen okudum. Konu görülüyor. vergi ile bağlantılıydı. Aslında rakı içen Yukarıdaki rakamlar sadece, insanların ülkesini ve vatanını ne kadar rakı üzerinden alınan vergileri çok sevdiği, ödediği vergi miktarı belirtiyor. Diğer içkileri ve vurgulanarak hicvediliyordu. hatta akşamcıların genellikle Bu elektronik postanın üzerine, sigara da içtiğini düşünürsek Sayın Bakanımız Ali Babacan’ın akşamcıların ödediği vergi açıklamalarını okudum. Ekonomiden çok daha yüksek miktarlara Sorumlu Başbakan Yardımcımız çıkıyor. “küçük adımlar” ifadesi ile bazı vergi Bazı aşırı yorumlara göre zamlarına işaret ediyordu. “Bu sene ise trafik sıkışıklığından da atacağımız başka bir adım yok. medet umulmuyor değil! toplanan vergi = 45.840.000 x 36.85 = Gelecek sene küçük küçük birkaç adım Trafik ne kadar sıkışık olursa, akaryakıt 1.689.204.000 TL. olabilir farklı konularda” diyordu, Sayın tüketimi o kadar artar, akaryakıt tüketimi Yani bir yılda sadece rakı üzerinden Bakanımız. Küçük bir araştırma, bu ne kadar artarsa ÖTV tahsilatı o kadar ödenen vergi, 1 milyar 689 milyon 204 bin “küçük adımlar”ın ithalde alınan vergiler fazla olur. TL. Eski parayla ifade edecek olursak 1 ile alkollü içki zamları olduğunu ortaya 2011 yılında 6111 sayılı Kanun katrilyon 689 trilyon 204 milyar TL. Diğer çıkardı. kapsamında, alacak yapılandırması, alkollü içeceklerin bu rakamlar içerisinde Malumunuz bütçe yapım süreci matrah artırımı ve stok affı yapıldı. olmadığına dikkatinizi çekerim. içerisindeyiz. 2013 gelir bütçesinde, Beklenen gelir elde edildi ve bütçe Bu rakam vergi rekortmenleri listesine ithalde alınan KDV gelirinin yüzde 22.3, denkleştirildi. yaklaşık 30. sıradan giriyor. alkollü içkilerdeki gelirin ise yüzde 24.8 2012 yılında 2B arazilerinden ve İşte bu basit veri bile hükümetin iştahını artması öngörülüyor. bedelli askerlikten büyük gelir beklendi. İşte bu yeni vergi Ancak, hedeflenen artışı haberi ile aldığım rakamlara ulaşılamadı. elektronik posta, Bütçe açık verdi. okuduğunuz yazının İlave vergi zamları ile başlığına ilham verdi. bütçe denkleştirilmeye 2013 yılında umudumuz çalışıldı. Almanya’da oturan görümakşamcılar… Hatta 2013 2013 bütçesi cem hem Türkiye’den hem de yılında umudumuz yine bugünlerde Almanya’dan emekli olabilir mi? akşamcılar. hazırlanıyor. Çare Sabiha Meryem Kırılmaz Çok ilginç bir veriyi akşamcılarda Sorularınız için malicozum6ismmmo.org.tr adresine paylaşayım sizinle… Almanya’da oturan kişilerin aranıyor. Böylece mail atabilirsiniz. Tüm soru2011 yılı rakı tüketimi, hem bütçe hem Türkiye’de hem de bu üllar eposta ile tek tek 45.840.000 litre, denkleştiriliyor. Hem keden emekli olması mümkün. cevaplanacaktır. 1 litre rakı satış fiyatı, de “dindar nesiller” Yurtdışı borçlanması yapılması 58 TL. yetiştirme ülküsü gerekiyor. KDV 8.85 TL. ÖTV 28 çerçevesinde TL. Toplam 36.85 TL. önemli adımlar Yıllık tüketim üzerinden atılıyor. ‘Acil’e ‘Yeşil Alan’ Freni Hastanelere acil başvurularda fark alınmaması hizmetten yararlananları maddi olarak “teşvik edince!”, SGK de uygulamayı değiştirmede tereddüt etmedi. Bugün acile giden, ancak durumları acil olmadığı tespit edilen kişilerin tedavileri “Yeşil Alan” olarak adlandırılmakta. Yani, bu kişiler acilde muayene olsalar bile, yapılan değişiklikle normal muayeneler için öngörülen ücreti ödemek zorundalar. Yeşil alan muayenesi dışında kalan durumlar ise ilgili tebliğde şöyle tanımlanıyor: 1) Her ne boyutta olursa olsun travma vakaları. 2) Acil servis başvuruları sonrası hastaneye yatışı yapılan vakalar. 3) Tıbbi müdahale uygulanan vakalar. 4) Müşahede altına alınan vakalar. 5) Başka bir sağlık hizmet sunucusuna sevk edilen ya da başka bir sağlık hizmet sunucusundan sevkli gelen vakalar. Umudumuz Akşamcılar! Ateşi Kanla Tutuşturmak!.. Bir büyük felakete, bir kan ve ateş denizine doğru adeta koşar adım gidiyoruz... Üstelik hem içerde, hem dışarıda!.. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, özellikle son sıralarda, neredeyse iki sözünden birinde “savaşa hazır olduğumuzu” tekrarlıyor. Sonuna bir “barış için” eklemesi yapmayı da ihmal etmiyor tabii!.. Aynı Başbakan, daha düne kadar, adını bile anmaktan kaçındığı terör liderinin, açlık grevlerinin bitmesinde etkili olduğunu açıklamaktan kaçınmıyor... Kurmaylarının “İmralı ile görüşmeler sürecek” sözlerini de hesaba katarsanız, artık devletin karşısında müzakere adına yalnızca tek bir muhatap kaldığını, bu kişinin de İmralı’daki muhterem olduğunu, bu durumun adeta kanırtılarak yaratıldığını düşünmez misiniz?!.. Şu büyük oyuna bakın!.. HHH Gelin başımıza örülen çoraplara önce içerden bakalım... Son bir yıldır yaşanan, açlık grevleriyle zirveye ulaşan tüm gerginliğin, aslında ilmek ilmek örülen bir senaryo olduğu, görmesini bilenler açısından tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı!.. Ana amaç son derece basitti: Abdullah Öcalan’ın “akan kanın durması” için “tek ve biricik” muhatap olduğunu özellikle Türk halkının beynine yerleştirme operasyonu!.. İmralı’nın bir yılı aşkın süre tecrit edilmesi, PKK’nin ilk bakışta “intihar” anlamı taşıyan “vurkal” saldırılarına girişmesi, şehit sayısının giderek artması, art arda gelen KCK tutuklamaları, yapılan sert ağız dalaşları(!) BDP’nin süreç içinde “muhatap” olmaktan giderek uzaklaşması, senaryonun olmazsa olmaz adımlarıydı... Ve son sahne açlık grevleriydi!.. Grevler başladı, yayıldı, binlerce kişiyi kapsadığı söylendi... Ardından ölüm orucuna döndüğü belirtildi.. 50’nci günden itibaren her an ölüm olabilir denildi. Hemen herkes devreye girdi, “Anadilde Savunma Hakkı Yasa Tasarısı” komisyona havale edildi... Ama açlık grevleri kesintisiz devam etti... Taa ki, kardeş Öcalan’ın İmralı ziyaretinde bulunması ve ardından, “Ağabeyim açlık grevlerinin durmasını istiyor” açıklamasını yapana dek... Grevler bıçak gibi kesildi!.. Vee, Öcalan tek muhatap olarak yıldızlaşıverdi... Ne güzel senaryo değil mi?!.. Bu, aynı zamanda perde arkasında uzun süredir bir sürü “Oslo görüşmesi” yapıldığı, hatta sonuçların bile kararlaştırıldığının kanıtıydı aslında!.. Hangi sonuçlar mı?.. Yeni “Belediye Yasası”na bakın, Güneydoğu’da “büyükşehir” yapılan illere odaklanın, neyin ne olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz: Eyaletler sistemine geçiş tabii!.. Şimdi sırada yine İmralı emriyle “akan kanın durması” süreci var... Böylece “akil adam” postuna iyice büründürülecek olan “sayın” kılıklı Abdullah Bey, öce “ev hapsine” ardından da özerkleştirilmiş yuvasına uçacak, göreceksiniz... Nereden mi biliyorum?.. Tayyip Bey, “asla ev hapsine çıkamaz” demişti ya, oradan!!! HHH İçeriyi tetikleyecek dış felaketlere gelince... Irak’ta merkezi yönetim ile Kürt yönetimi arasındaki gerilim neredeyse sıcak çatışmaya dönüşmek üzere. Hatta Tikrit’te çatışmaların başladığı ileri sürülüyor. Musul ve Kerkük petrollerine adeta el koyan Barzani Yönetimi, bunu Irak’la bölüşmeye yanaşmadığı gibi, uzlaşma çabalarına da karşı koyuyor. Ben senaryonun sonu olarak, Türkiye’nin “Kürt bölgesi hamiliğine” soyundurulacağını düşünüyorum, ABD planı bu! Suriye’de ise hemen sınırımızın dibinde PKK uzantısı Kürt gruplarla Özgür Suriye Ordusu denilen çapulcular çatışıyor. Nereden baksanız “kırk katır mı, kırk satır mı?” durumu yani!.. İşte böylesine “bıçak sırtı” bir gündemde ülkenin Başbakanı, sözüm ona İsrail’in Gazze saldırısına karşı efeleniyor!.. Aslında yapacağı şey pek basit: İran saldırısına karşı İsrail’i koruma altına alan Malatya Kürecik üssünü kapatmak!.. Ayrıca merak buyurmasın, orada füze bulunmadığını biz de biliyoruz!.. Kürecik’in görevi olası füze saldırılarını anında imha edilmesi için haber vermek!.. Hadi aslan Başbakan, arkandayız!.. TÜRKİYE VE ALMANYA’DAN EMEKLİ OLMA HAKKI ‘Tek Adam’ın Telaşlı Hali Perihan ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] Bazı insanlar doğaları gereği eksikliklerini göz ardı ederek toplumda hep yüksekte kalmak isterler. Bu yükselmeyi kendi çabaları eşliğinde çevrelerinin de desteğiyle elde edince oradan hiç inmek istemezler. Yüceliklerine inanarak alçakgönüllülüğü yaşamlarından söker atarlar. Hep ünleriyle gündemde kalmak onlar için artık tek seçenektir. Türkiye siyasasında 1950’den 1960 darbesine kadar devleti, Demokrat Parti, daha sonra CHP, AP, MSP gibi 70’lerin karma yönetimleri 12 Eylül 1980 darbesine değin ülke genelde koalisyonlarla yönetti. Bu arada muhazafakâr, dinci veya ülkücü partiler de oluştu. Darbenin ve 28 Şubat hareketinin getirdiği karmaşık ortamdan yararlanarak Erbakan’ın başkanlığındaki MSP’de yetişerek RP’de il, ilçe yönetimlerinde başkanlıklarda bulunduktan sonra, İstanbul Belediye Başkanlığı da yapan R. Tayyip Erdoğan, RP’den ayrılarak yeni muhafazakâr parti nitelemesiyle bir grup arkadaşıyla birlikte AKP’yi kurdular. 2002 seçimlerinde yoğun bir halk oylamasıyla iktidara geldiler... Bu makam yükselişleri RTE’de özbeğeniyi çoğalttı, ona tek adam kişiliğini verdi. Bu ruh halini önceki yıl 23 Nisan Çocuk Bayramı’nı kutlama gününde uygulanagelen usulle koltuğuna oturtulan çocuğa, “Hadi bakalım, şimdi artık Başbakan’sın. Astığın astık, kestiğin kestiktir. Ne yapacaksın?” dediğinde kendi makam gücünü tanımlamış oldu. Kudretini daha da çoğaltmak amacıyla ABD’ye bağlılık ve taşeronlukla “Biz BOP’un eş başkanlarından bir tanesiyiz” diye partisinin grup toplantılarında ve meydanlarda övünçle bağırıp çağırdı. HHH 2012 başından itibaren, kanun hükmünde kararnamelerle yasakladıkları milli bayramlarımız 19 Mayıs, 29 Ekim ve ATA’mızın Hakk’a yürüyüşünün 74. yılı olan 10 Kasım anma günlerinde milyonların yasakları çiğneyici yürüyüşleri ve Anıtkabir’e yağmura, fırtınaya karşın saygı duruşunda bulunmak için yüz binlerin akşama değin sıraya girmeleri iktidarı epeyce telaşlandırdı. Başbakan’ın da 10 Kasım’da halkıyla birlikte Anıtkabir’de olması gerekirken yurtdışında dünyanın en zengin sultanlığı Brunei’nin muhteşem sarayında konukluğu yeğlemesi kınanası bir davranış oldu. Milyonları aşan halkımızın yasakları çiğneyip geçmeleri kendisinin moralini iyice bozmuş olmalı ki muhalefete karşı öfkeli avazlarını gerekli gereksiz sürdürüp duruyor. Bu söylemlerde tek haklı olduğu ve benim de onayladığım konu, İsrail’in her zamanki hainliğiyle Hamas’a saldırarak oradaki halkı çoluk çocuğuyla katletmesidir. Bu konuda Başbakan’ın çok güvendiği Obama ile AB, her zaman olduğu gibi öz yavruları saydıkları İsrail’e “savunma haklarıdır” diyerek arka çıktı. BM topluluğu da Arapların kayıtsızlığından güç alarak Filistinlilerin kırılmalarını görmezden geldi. HHH AKP’nin en kınanası yanlarının başında cumhuriyet tarihimizin gelişiminde “Kurtuluş”u kabullenip “Kuruluş”ta çağdaş devrim yasalarıyla oluşan kurumlarla uygulamalara karşı oluşuyla Atatürk’le Cumhuriyet tanımlarını adım adım ortadan kaldırmayı amaçlamasıdır. Örneğin; milletvekilliğine seçilenlerin yemininden, “Atatürk ilke ve inkılapları” sözcüklerini kaldırması. Milli Eğitim kurumlarında çocuklarımızın aynı ilkelerle yetiştirilmeleri kuralının, yönetmeliklerden Bakanın, “Bu tanımlar eskimiştir”hükmüyle çıkartılması gibi daha birçok kavram. Bir kınanası olay da gazeteci Cüneyt Ünal’ın Suriye’de üç aydır tutsak edilmesine karşı çıkarak özgürlüğe kavuşturulmasında Esad’ı ikna eden CHP milletvekillerine teslim edilmesini AKP’nin sözcüsü Hüseyin Çelik’in “manidar” bulmuş olması. Gerçekte kendisinin bunu görev bilmesi gerekirken gösteremediği bu olumlu çaba için, hiç değilse Cumhurbaşkanı Gül’ün ettiği teşekkürün yanında yer almalıydı. AKP’nin karşıtlıklarına daha onlarca örnek gösterilebilirse de sütunum bittiğinden bunu sürdüremiyorum. CHP’nin tüm cumhuriyetçilerin beklediği etkin muhalefeti yapmasını ve bunu ön görev bilmesini, partiye 60 yıl emek veren kişiliğimle öneriyor ve istiyorum. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] HARBİ SEMİH POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN [email protected] BAKIRKÖY/İSTANBUL 1. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/1180 TLMT. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın 06/12/2012 günü saat 09.30 09.35’te Akbem OtomotivYeni Mahalle Aksu Cad. No: 6 Bakırköyİstanbul’da yapılacağı ve o gün kıymetlerinin yüzde 60’ına istekli bulunmadığı takdirde 11/12/2012 Salı günü aynı yer ve saatte 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin yüzde 40’ını bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; mahcuzun satış bedeli üzerinden yüzde 1 oranında KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla Dairemize başvurmaları ilan olunur. 16/11/2012 Takdir Edilen Değeri TL: 30.000,00 Adedi: 1 Adet Cinsi: 34 KE 465 Plakalı, 2010 Model, RENKLİ CAMLAR FİLMLİ Marka, RENAULT MEGANE 3, HB MARKA DCI MODEL GRİ DUMAN Tipli, ANAHTAR RUHSAT YOK Motor No’lu, Şasi No’lu, MUHTELİF YERLERİNDE ÇİZİKLER MEVCUT OLAN ARAÇ Açıklamalı Araç. (İİK. m.114/1, 114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 73044) SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Yağmurdan 1 ya da güneşten 2 korunmak için yapılan ve ar 3 kası bir duvara 4 verilen çatı. 2/ 5 Bir kenara atıl6 mış, uzaklaştırılmış... Bir no 7 ta. 3/ Donmuş 8 lav akıntılarıyla 9 kaplı alan... Kır ya da köy yaşa1 2 3 4 5 6 7 8 9 mını anlatan kısa şi 1 Ç A N D A R L I ir. 4/ Kokulu tohumu 2 A M O R T İ S U hamur işlerinde ve rakı 3 L O T A S S L yapımında kullanılan 4 I R G Ö K O V A bitki. 5/ Biri “ErzuL E Ş rumlu”, diğeri “Er 5 Ş O S O N F ON K İ L cişli” lakabıyla tanı 6 S İ T İ L nan iki halk ozanımı 7 K O K Ö zın ortak adı... Söz, la 8 O B E Z İ T E kırdı. 6/ Berilyum ele 9 M İ L A S R O K mentinin simgesi... Bir tür pencere kapama düzeni. 7/ Dolaylı olarak anlatma... Burun iltihabı. 8/ Asya’da bir ırmak... Akdeniz yöresine özgü bitki topluluğu. 9/ Dil devriminin ilk yıllarında “belediye başkanı” anlamında kullanılan sözcük. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bahçe, avlu gibi açık mekânlara yapılan bir süs çeşmesi. 2/ Judoda teknik olarak rakibinden zayıf kalan tarafa verilen ad... Sığırın ağzından akan salya. 3/ Çaresiz... “Ey Ankara / Ey en iyi kalpli üvey ” (Cemal Süreya). 4/ Toprakta biriken fazla suların çeşitli yollarla boşaltılması... Güzel sanat. 5/ Telli bir çalgı... Hattatların kâğıt cilalamakta kullandıkları özel bir bileşim. 6/ Küçük tekne kaptanı... Peru’nun başkenti. 7/ Ay’ın tam bir daire olarak görüldüğü evresi. 8/ Közlenmiş patlıcan, kıyma ve yoğurtla yapılan bir meze. 9/ Bir renk... Elli kâğıtla oynanan bir iskambil oyunu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle