27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 2012 PERŞEMBE 4 HABERLER Demirtaş, açlık grevlerinin ardından oluşan olumlu ortamın iyi kullanılması gerektiğini söyledi Erdoğan Obama’ya Kafa mı Tutuyor? Bütün Batı’ya sesleniyorum: Kimse “İsrail savunma hakkını kullanıyor” diyemez. Bu sözlerin sahibi, Başkan Obama ile yakınlığı dillere destan Başbakan Erdoğan. Peki, İsrail’in meşru savunma hakkını kullandığını söyleyen kim? Bizzat Başkan Obama. Bu durumda, gayet doğal olarak şu soru dökülüyor dudaklardan: Ne oluyoruz? Tayyip Bey, Obama’ya kafa mı tutuyor, meydan mı okuyor? Üstelik Tayyip Bey Arap ülkelerine de birlik çağrısında bulunuyor ve diyor ki: Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin ağzına bakarak adım atarsak halimiz perişandır. Ardından da ekliyor: Öleceksek adam gibi ölelim! Söylemlere bakılırsa Tayyip Bey, kesin olarak Obama’ya kafa tutuyor. Ama Ortadoğu ve özellikle Filistin konusunda, laf üreterek söylem kahramanlığı çokça karşılaşılmış bir husustur. Ne var ki geçmişte, Filistin konusunda Arap ülkelerinin davranışlarına fazlaca yansımış olan söylemdeki hamaset, eylemdeki pısırık habaseti pek örtmemiş ve pratikte bir sonuç doğurmamıştır. Tabii olaya bu çerçevede bakmak kaçınılmazdır. Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da böyle yapıyor. ??? Hemen belirteyim, Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Bey ile kayıkçı kavgası üslubundaki ağız dalaşından hiç hoşlanmıyor, o üsluptan haz etmiyorum. Ama yine de CHP Genel Başkanı’nın çıkışı öz olarak yerindedir. Ne diyor Kılıçdaroğlu? İsrail’e karşıysan Kürecik füze kalkanını askıya al; kutlayacağım, diyor. Haklı! Şimdiye dek Tayyip Bey’in İsrail’e karşı çıkışları söylemde kalmış, eyleme yansımamış görünüyor. Nitekim Tayyip Bey Davos’ta “One minute” derken İsrail savaş uçakları eğitim uçuşlarını Türkiye semalarında yapıyorlardı. Nitekim, bir gösteriş ve provokasyon olan Mavi Marmara skandalından sonra, ilişkilerin kesilmesine karşın İsrail’e girişimiyle eş düzeyde bir karşılık verilmemiştir. Ve nitekim, her ne kadar NATO tesisi de dense, aslında İran’a karşı İsrail’i savunma amaçlı bir Amerikan üssü olan Kürecik’in kılına bile dokunmaktan özenle kaçınmıştır Tayyip Erdoğan. Obama da söylemde kalıp eyleme dönüşmeyen tutuma fazla tepki vermemektedir. ??? Bu açıdan bakınca, Tayyip Bey’in Obama’ya kafa falan tutmadığı söylenebilir. Bu görüşü destekleyecek sav olarak Tayyip Bey’i dünyaya örnek gösterecek bir lider yapan özelliğinin İslami yaklaşımıyla, antilaik otoriter, hatta totaliter tavrıyla, küresel kapitalizmin ve dolayısıyla dünyanın her yerinde emperyalizmin çıkırlarıyla telif etmiş olduğu haklı olarak ileri sürülebilir. AKP’nin bu amaçlara uygun olarak Yahudi lobisinin de onayı ve desteğiyle dizayn edilmiş bir siyasi parti olduğunu ve iktidara tırmanmasında da, orada tutunmasında da kendi yadsınamaz hünerinin yanı sıra bu hususun da belirleyici bir etken olduğunu, Yahudi lobisinin nişanına sahip olan Tayyip Bey’in de çok iyi bildiği söylenebilir. Bütün bunlar kolay yadsınamayacak görüşlerdir. Ancak köklü dış politikası olan ülkeler, ki artık ABD de bunlardandır, zaman zaman paranoyaya bile varan kuşkuculuk içinde “bir şey olmaz” rahatlığından kaçınırlar. ABD de Tayyip Bey’in anti İsrail tavrının söylem eylem dozunu sınayacak kimi girişimlerde bulunacak, Erdoğan ile başlayan yol arkadaşlığının devam edip etmeyeceğine ona göre karar verecektir. Yol arkadaşlığının sona ermesi zayıf bir olasılık. Ama politikada olmaz, olmaz. ‘Bu hava dağılmasın’ AYŞE SAYIN ANKARA BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, açlık grevlerinin sona erdiği saatlerde Şemdinli’de 5 askerin şehit olduğu operasyonun zamanlamasının “ilginç” olduğunu savunarak “Altında komplo aramıyorum, ama zamanlama ilginçtir ve soruşturulmalıdır” dedi. Açlık grevlerinin sona ermesinin ardından sorularımızı yanıtlayan Demirtaş, önümüzdeki 23 haftanın, Kürt sorununun çözümü konusunda “kritik önemde” olduğunu belirterek “Bu hava ancak 23 hafta daha korunabilir, aksi takdirde, bu hava dağılır, gündem değişir” dedi. Hükümetin çözüm taleplerin karşılanması yönünde adım atmazsa, “yeniden açlık grevlerine gidilmesi ya da ortalığı yakıp yıkmaları gibi bir durumun söz konusu olmadığını” ifade eden Demirtaş, ZANA’NIN AÇLIK GREVİ YAPMASINI İSTEMEDİK Demirtaş, “Başbakan çözer” polemiği nedeniyle eleştirdiği Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana’nın önceki günkü BDP grup toplantısına katıldığının anımsatılarak “Buzlar çözüldü mü” sorusu üzerine Demirtaş, “İlk günden beri ciddi sıkıntımız yoktu, ama grup çalışmalarına katılması bizim için önemliydi” demekle yetindi. Zana’nın açlık grevine başlamasını baştan itibaren kendilerinin istemediğini belirten Demirtaş, “İlk günden beri ısrarlıydı, ama biz kabul etmedik. Çünkü ciddi rahatsızlıkları var. Ama ani bir kararla, ‘Açlık grevine başlıyorum, size sormuyorum, bildiriyorum’ diyerek greve başladı” dedi. ancak sürece “yazık edilmiş” olacağını söyledi. Açlık grevlerinin temel hedefinin “kamuoyu oluşturmak, soruna dikkat çekmek” olduğunu kaydeden Demirtaş, “Yani illa taleplerin kabul edilmesi anlamında bir eylem değildi. Ama açlık grevleriyle amaçlanan sağlandı, bu konu gündeme taşındı, kamuoyu oluştu ve bazı adımlar atılıyor. Bazı adımların atılması da zaman içinde olabilir” dedi. Açlık grevlerinin en önemli “kazanımı”nın, bu sorunun hükümetle “tartışılabilir, görüşülebilir” hale gelmesi olduğunu kaydeden Demirtaş, hükümetin daha önce bu talepleri “elinin tersiyle ittiğine” dikkat çekti. Olumlu atmosferin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Demirtaş, o nedenle de anadilinde savunma düzenlemesinde olduğu gibi Öcalan’la müzakere sürecinin yeniden başlaması gerektiğini ifade etti. Demirtaş, açlık grevlerinin hemen sonrasında 5 askerin şehit olduğu Şemdinli’ye yapılan operasyonun “zamanlamasını” da eleştirerek şu görüşleri savundu: “Talihsiz bir olaydı: Bu bir operasyon muydu, neydi, ilginçtir, ama zamanlamasının sorgulanması lazım. Böyle bir zamanda, böyle bir saatte, PKK’lilerin olduğu bilinen noktaya Şemdinli’de niye askerler gönderiliyor? Soru işaretidir, illa da altında komplo aramıyorum, ama PKK’lilerin orda olduğunu bilmiyor muydunuz zaten, niye o saatte indiriyorsun? Ya da niye orada o saatte çatışma riskini göze alıyorsun? Talihsiz acı bir olay olmuştur.” Demirtaş, Öcalan’ın cezaevlerindekilerin değil, “dışarıdakilerin açlık grevi yapması” yönündeki çağrısıyla BDP’yi hedef aldığı yönündeki yorumlar üzerine de “Biz kendi payımıza üstümüze alındığımızı gösterdik. Sadece biz değil, dışarıda kim yaşıyorsa hepsini kastediyor. Hükümet de herkes de üzerine alınmalı” diye konuştu. Açlık grevi sürecini Diyarbakır’dan götürmesine yönelik eleştirilerin anımsatılması üzerine de Demirtaş, Ankara’nın etkin demokratik siyasetin yolunu açmaması nedeniyle bu yöntemi tercih ettiklerini söyledi. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP’nin 130 dolayında milletvekili var, Meclis’te tek bir önergede değişiklik yapabiliyor mu? Halktan koptuğumuz an burada maaş al, parmağını kaldır milletvekili oluruz.” AKP ‘başkanlıkta’ yalnız kaldı CHP’NİN BÜTÇE KOMİSYONU’NDAKİ EYLEMLERİ SÜRÜYOR Anadilinde savunma Uzmandan vekile müdahale ? Komisyonda AKP’nin “başkanlık sistemi” önerisine 3 muhalefet partisi itiraz etti. AKP’li üye İyimaya, “O halde biz de 3 parti bu sisteme karşı çıkıyor, parlamenter sisteme devam diyebiliriz belki” deyince AKP’nin danışmanı Prof. Atar “Bunu partide konuşacağız, tartışacağız” diyerek müdahale etti. AYŞE SAYIN Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerine CHP’lilerin astığı dövizler damga vurdu. (Fotoğraf: AA CEM ÖKSÜZ) Tercüman seçen sanık parasını da ödeyecek MAHMUT LICALI FİŞLEME SKANDALI Müfettişler Hozat’ta inceleme yapıyor TUNCELİ (Cumhuriyet) Tunceli’nin Hozat ilçesinde jandarma ve polis tarafından Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak, siyasi parti yöneticileri, kamu görevlileri ve çok sayıda yurttaşın fişlendiğinin ortaya çıkmasının ardından Valiliğin, İçişleri Bakanlığı’ndan istediği 2 müfettiş Tunceli’ye giderek incelemelerine başladı. Savcılığa suç duyurusunda bulunan yurttaşlar ise yaşananlara tepki gösterdi. Fişlenenlerin arasında bulunan 77 yaşındaki Bıra Karataş, “Kaç gündür geceleri uyuyamıyorum, uykum kaçıyor. Beni örgütçülükle suçlayarak fişleyenler hakkında suç duyurusunda bulunacağım” dedi. Fişlenen Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak da “Bu işin peşini bırakmayacağız, asla davamızdan vazgeçmeyiz” diye konuştu. ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, AKP’nin “başkanlık sistemi” önerisinde uzlaşamadı. CHP, MHP ve BDP “parlamenter sistem”in devamını isterken, “başkanlık” önerisi getiren AKP yalnız kaldı. Komisyonda, “O halde biz de ‘3 parti bu sisteme karşı çıkıyor, parlamenter sisteme devam edelim’ diyebiliriz belki” diyen AKP’li üye Ahmet İyimaya’ya AKP’nin hukuk danışmanı Prof. Yavuz Atar’ın “Hayır; bir dakika, bu konuyu yarın (bugün) partide konuşacağız, tartışacağız” diyerek müdahale etti. Anayasa Uzlaşma Komisyonu içinde oluşturulan alt komisyonda “başkanlık sistemi” tartışması yaşandı. AKP başkanlık sistemini önerisinin gerekçesini “istikrarın sağlanması”na dayandırdı. CHP’li üye Süheyl Batum, başkanlık sisteminin “yasama, yürütme ve yargı” erklerinin katı olarak birbirinden ayrılması üzerine dayandığına işaret ederek “Hiçbir yerde bu ayrılım sağlanamadığı için bu sistem ABD dışında uygulanamadı. Başbakan zannediyor ki, bütün kuvvetler benim elimde toplanacak, parti, yasama, yürütme, yargı kendi elinde toplanacak sanıyor. Başkanlık sisteminde, başkan; partiye, yasama, yürütme, yargı erklerine kesinlikle müdahale edemez” dedi. CHP’li Atilla Kart da AKP’lilerin “istikrar” gerekçesine itiraz ederek “10 yıldır size göre ülkede zaten istikrar yok mu?” deyince, AKP’li İyimaya, “Biz bu istik rarın sürekli olmasını istiyoruz” görüşünü dile getirdi. Toplantıda BDP ve MHP’li üyeler de başkanlık sistemine karşı olduklarını dile getirdi. Bunun üzerine AKP’li İyimaya, “O zaman şöyle yapabiliriz, 3 parti karşı çıkıyor, biz başkanlık sistemini istiyorduk ama kabul görmedi, o nedenle parlamenter sistemde devam diyebiliriz belki” deyince, komisyon danışmanı Atar’ın müdahalesiyle karşılaştı. Atar’ın “Hayır bir dakika, bunu yarın partide konuşacağız tartışacağız, şimdiden bir şey söylemek doğru değil” diyerek müdahale ettiği öğrenildi. Çelik’e soru: Siz hiç aç kaldınız mı? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları ile ilişiği kesilen askeri personelden bugüne kadar 690 kişinin kamu kurum ve kuruluşlarına yerleştirildiğini söyledi. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bütçesi kabul edildi. Komisyonda görüşmeler başlamadan önce CHP’li milletvekilleri, oturdukları sıralara ve arkalarındaki duvara, “Prim ve sene dolalı yıllar oldu. Emeklilik gerçekti, hayal oldu”, “Genç yaşta işe başladık. Yaşlılığımızda devlet tarafından taca atıldık”, “Sayın Bakan biz vasıflıyız. İşverene göre yaşlıyız. Aç mı kalalım?”, “Maç devam ederken kural değişti, ömrüm emekli olmaya yetmedi”, “İş yok, sağlık yok, emekliliğe daha çok”, “Siz hiç aç kaldınız mı? Önce YAŞ’a, sonra bakana takılanlar” yazılı dövizler astı. CHP İstanbul Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile tokalaşırken sıranın önündeki “Siz hiç aç kaldınız mı? Önce YAŞ’a sonra bakana takılanlar” yazısını göstererek “Okudunuz mu?” diye sordu. Çelik’in “AKP iktidarında açlık mı olur?” demesi üzerine Aslanoğlu, “Bunlar kim?” karşılığını verdi. ANKARA Anadilinde savunmayı düzenleyen tasarıda sanıkların tercüman seçimine ilişkin uygulamaya “liste” ve “gider” ayarlaması yapıldı. TBMM Adalet Komisyonu bünyesinde oluşturulan alt komisyonda yapılan değişikliğe göre sanıklar, yalnızca bulundukları ildeki il adli yargı adalet komisyonu düzenlenen listeden tercüman seçecek. Tercümanı kendisi seçen sanıklar tercüme giderlerini karşılayacak. Tercümanını kendi seçmeyen sanıklar için de il adli yargı adalet komisyonları tarafından düzenlenen listede yer alan kişiler arasından savcılar ve hâkimler tarafından seçim yapılacak. Hâkim ve savcılar başka illerdeki listelerden de tercüman seçebilecek. Savcı ve hâkimler tarafından seçilen tercümanların giderleri devlet tarafından karşılanacak. Alt komisyonda hükümlülerin eşleriyle birlikte bir gün boyunca görüşmesini düzenleyen maddede değişiklik yapıldı. Buna göre, hükümlüler, eğitim ve iyileştirme faaliyetlerine etkin katılımı, kurum düzenine karşı tutumları ve kendilerine verilen işlerdeki gayretleri dikkate alınarak teşvik esaslı ödüllerden yararlanabilecek. Aygün’ü uyaran, birlik mesajı veren Kılıçdaroğlu, AKP’nin anadilinde savunma önerisini eleştirdi CHP destek vermeyecek AYŞE SAYIN ANKARA CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti grup yönetiminin onayından geçmeden “Seyit Rıza’nın itibarının iadesi” için yasa önerisi veren Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ü uyardı. Kılıçdaroğlu, milletvekillerinden de parti politikalarına aykırı ya da grup yönetiminin onayından geçmeyen yasa önerilerini kamuoyuyla paylaşmamalarını istedi. CHP grubu dün anadilinde savunma hakkına ilişkin yasa önerisini masaya yatırdı. Bazı milletvekilleri, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda CHP’nin verdiği “beyana dayalı” olarak savunma dilini seçme hakkını eleştirerek bunun “siyasi amaçla kullanılabileceği” uyarısını yaptı. Kılıçdaroğlu, soruna “anadilinde savunma” değil, “savunma hakkının kutsallığı” noktasından baktıklarını belirterek “Savunma hakkının siyasi mal zeme yapılmasını kabul etmiyoruz, bunun siyasal alana taşınması hukuk ihlalidir” dedi. AKP’nin “anadilinde savunma” düzenlemesine muhalefet edilmesi benimsenirken CHP’nin “savunma hakkı”na ilişkin önerisi şöyle: “Yeterince Türkçe bilmediğini beyan eden sanık ve mağdura bedeli devlet tarafından karşılanmak üzere mahkemece tercüman tayin edilir. Bu hak kötüye kullanılamaz. Engelli olan sanık ve mağdur hakında yargılama sürecini anlayabilmesini sağlayacak önlemler bedeli devlet tarafından karşılanmak üzere mahkeme tarafından alınır. Bu madde hükümleri soruşturma evresinde şüpheli mağdur ve tanıklar hakkında uygulanır.” CHP’nin önerisinde gazetemiz yazarı ve CHP Milletvekili Mustafa Balbay ve gazeteci Tuncay Özkan’a mahkemece CHP’nin önerisi verilen 16 duruşmadan “men cezası”’ da dikkate alınarak, “duruşmadan men cezası”nın sadece görülmekte olan oturumda uygulanması önerisi yer aldı. Parti içinde “görüş ayrılıkları” ve tartışmaların “çatlak” olarak yansıtılmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Kılıçdaroğlu, “Biz bir aileyiz, Elbette farklı görüşlerde arkadaşlarımız olabilir ama birbirimize küsmemeliyiz” dedi. CHP il başkanını AKP üyesi yapmışlar YOZGAT (Cumhuriyet) CHP Yozgat İl Başkanı Onur Kaytan, partisinin binasında düzenlediği basın toplantısında, kendisi dahil 381 CHP’linin, haberleri olmadan gizlice AKP’ye üye yapıldığını açıkladı. CHP dışında hiçbir siyasi partiye üye olmadığını belirten Kaytan, “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na herhangi bir siyasi partiye üye olup olmadığını öğrenmek için dilekçe ile başvurdum. Bunun sonucunda da AKP Yozgat Merkez İlçe Teşkilatı 26 Mart 2012 tarih ve 348 sayılı yazı ile benim partilerine üye olduğumu bildirdiği için kanunen hem AKP hem de CHP üyeliğimin düşürüldüğünü öğrendim. Bu konuyla ilgili hukuksal anlamda girişimlerimizi yapacağız. Gereken müracaatlarımızı yapacağız ve savcılığa suç duyurusunda da bulunacağız” dedi. Bazı milletvekilleri, Aygün’ün 1937’de idam edilen Seyit Rıza’ya idamının 75. yılında itibarının iade edilmesiyle ilgili kanun teklifini eleştirince Kılıçdaroğlu, grup yönetiminin onayı olmadan verilen yasa önerilerinin kamuoyuyla paylaşılmaması ve parti ilkelerine aykırı açıklama yapılmamasını istedi. CHP grup yönetimi de Aygün’ün yasa önerisini reddetti. Aygün’e Hüseyin Seyit Rıza eleştirisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle