19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2012 SALI [email protected] 16 KÜLTÜR İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü kuruluşunun 20. yılında ‘Maske’ tiyatro buluşması ? İÜ Haldun Taner Tiyatro Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Performans Araştırmaları Derneği kapsamında 21, 22, 23 Kasım’da ‘Maske’ başlıklı bir sempozyum düzenliyor. Sempozyumda farklı alanlardan, farklı disiplinlerden akademisyenler ve sanatçılar verimli tartışma ortamlarında bir araya gelecekler. İstanbul Üniversitesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü kuruluşunun 20. yılında, İÜ Haldun Taner Tiyatro Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Performans Araştırmaları Derneği kapsamında 21, 22, 23 Kasım tarihlerinde İÜ Kongre Merkezi’nde “Maske” başlıklı bir sempozyum düzenliyor. Yurtiçinden ve yurtdışından değerli konuşmacıların yer aldığı bu sempozyumda farklı alanlardan, farklı disiplinlerden akademisyenler ve sanatçılar verimli tartışma ortamlarında bir araya gelecekler. Üç gün boyunca sürecek olan sempozyumda gerçekleştirilecek atölye çalışmaları da öğrencilere yeni alanlar açacak kuşkusuz. İstanbul, Hacettepe, Ankara, Boğaziçi, İnönü, Düzce, Yeditepe, Haliç, Anadolu, Dokuz Eylül üniversiteleri ile UNİMA Kukla ve Gölge Oyunu Birliği, Çağdaş Drama Derneği’nden katılımcılar ülkemizden misafirler. Yurtdışından; Trinity College Dublin, Cornell Üniversitesi, International Research Center ve Institut für Angewandte Theaterwissenschaft, Ruhr Triannale Direktörü de kuşkusuz konuşmalarıyla dikkat çekecekler. Bu arada, hatırlatmak isterim ki Triannale direktörü Heiner Goebbels, önceki yıllarda tiyatro festivaline yapıtlarıyla katılmış ve beğeniyle izlenmişti “Zincire Vurulmuş Promete” ve “Hashirigaki” yorumları. Kitap Bayramı İlkokula Bolu’da başladım. Okumayı söker sökmez de oturduğumuz iki katlı evin tavan arasındaki hazineyi keşfettim: Ev sahibinden kalmış dergilerle dolu sandıklar. İçlerinden bana göre olanlar “Arı Maya”, “Sihirbaz Mandrake” ve “Uçan Adam” ciltleriydi. Bu haftalık dergilerin altı aylık ciltleri, en heyecanlı yerinde kesilip gelecek haftaya bırakılmış serüvenlerin devamını merakla beklemekten kurtarıyordu beni. Büyülendiğim ilk basılı şeyler ki unutulmaz... Kitap, dergi giren bir evdi bizimki. Her gün gazete, her ay birkaç dergi alınırdı. Bir devlet memurunun sürüp giden geçim darlığı içinde her ay kitaba, dergiye para ayırması önemli. Kitabın ekmek kadar gerekli olduğunu yedi yaşımda böyle öğrendim. Annem babam art arda ölünce on yaşımda, halamın korumasına alındım. Halam öğretmendi, ders çalışmaktan çok kitap, dergi okumama karşıydı. İlkokul yıllarım mahallenin erkek çocuklarıyla ortak aldığımız Pekos Bill dergilerini halamdan saklamaya çalışarak geçti. Bill’in, büyük aşkı özgür, güzel, ulaşılmaz kadın kovboy Jane’le karşılaşmasını heyecanla beklerdim. Kırk yıl sonra, bir dergide gerçekten yaşamış olan Jane’nin fotoğrafını gördüm. O atının yelesi sarı saçlarına karışan güzeller güzeli Jane’le ilgisi olmayan, keçe saçlı, şişko, erkek gibi bir yaratıktı. ??? Çocukluk okumaları çok tatlıdır. Dönemin tüm çocuk klasiklerini okudum. İlk roman okuma serüvenim ise Lamartine’in Graziella’sı oldu. İlkokulu bitirdiğim o yaz elime geçen Mayk Hammer’ leri de bir çırpıda tükettim. Yine o sırada Peride Celal’in iki ciltlik Üç Kadının Romanı’nıyla birden büyüdüm. Ortaokul sıralarında ağabeyimin eve taşıdığı Varlık kitaplarıyla, Orhan Kemal, Tarancı, Halikarnas Balıkçısı, Orhan Veli, M. C. Anday, Oktay Rifat, Feyyaz Kayacan, Sait Faik, M. Tayyip Uslu ve daha birçok şair ve yazarı tanıdım. Arkası geldi, vazgeçilmez tutkum oldu kitaplar. Çocukluğumun yurdu kitaplarla genişledi, daha bir benim oldu. Bir çocuk, bir genç insan kitapsız kalırsa ruhu da yersiz yurtsuz kalır. ??? Okumayı öğrendiğimden bu yana, altmış yıldır aralıksız okuyorum. Kimi kitapları baştan sona okuyamadan bıraktım, kimilerini defalarca okuyacak kadar sevdim. Sonra oturup ben de kitaplar yazdım. Kitapla okur arasındaki özel, tanımı zor ilişkinin gizlerini öğrendim. Bu hafta boyunca TÜYAP 31. İstanbul Kitap Fuarı (bayramı) var. Bu yılın teması çocuk ve gençlik edebiyatı. Onlar için harika kitaplar yayımlanıyor günümüzde. Önemli yazarlar çocuklar için de yazıyor. Doğrusu çocuklar da büyüklerden daha çok okuyorlar. Yakın gelecekte gerçek okur yazarlar, kitapsız yaşamayı düşünemeyen güzel insanlar çoğalacak bu ülkede. Haydi kitap bayramına! e Haldun Taner’e saygı Haldun Taner Tiyatro Uygulama ve Araştırma Merkezi, benim bölüm başkanlığım sırasında başlayan yoğun uğraşlarımızla ve de özellikle Demet Taner, Şara Sayın, o dönem dekanımız olan Korkut Tuna’nın destekleriyle bugünlere geldi. 2010’da çalışmalarına resmen başladı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında proje sorumluluğunu üstlenmiş olduğum “Geçmişten Geleceğe Perde Açan Gelenek” adlı üç ciltlik değerli araştırma, bölümümüz öğretim üyeleri Kerem Karaboğa, Fakiye Özsoysal, Yavuz Pekman ve Yeditepe Üniversitesi’nden Metin Balay’ın titiz bir çalışmasıdır ve bu bağlamda değerlendirilmelidir. 21 Kasım’da başlayacak olan “Maske” buluşması ile de bölümümüzün kurulmasında bize ışık yakan değerli tiyatro insanı, ustamız Haldun Taner’e saygımızı bir kez daha sunuyoruz. 1954’te Münih Üniversitesi’ndeki çalışmalarını tamamlayarak İstanbul’a dönen Haldun Bey, ısrarla “tiyatronun sanat kolu olmaktan başka bir de ilim dalı olarak ele alınması” gerektiğini savunmuş ve “bilinçli tiyatronun pusulasını oluşturacak, tiyatro bilimcileri ve bilinçli tiyatrocular” yetiştirecek bir tiyatro kürsüsünün kurulması için uğraşmış, tabii ki ülkemizde zaman zaman ters esebilen tiyatro rüzgârları bağlamında bitmez tükenmez bürokratik engellere takılmıştır. Eminim ki Haldun Taner ve de o dönemde onun bu önerisini destekleyen öğretim üyeleri; Macit Gökberk, Gerhadt Fricke, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Kaplan ve Fahir İz bugün 20. yılını yaşamaya hazırlanan İÜ Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü’nün çalışmalarından memnuniyet duyacaklar ve de açmayı planladıkları kürsü için bir çözüm bulamayınca, 1957’de oluşturdukları bir formülle felsefe kürsüsüne bağlı olarak başlattıkları “Tiyatro Tarihi” derslerinin öğrencilerle nasıl dolup taştığını gülümseyerek anlatacaklardı... Haldun Taner hocamızın bu süreçte yaptığı yazışmaları, bu konuda yazdığı yazıları derlemek, yayımlamak umarım ki (Demet Taner’in de destekleriyle) Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü’nün gerçekleştireceği üçüncü önemli etkinlik olur... Değerli dostum Zeynep Oral’ı Fransız Senatosu tarafından kendisine verilen ödül ve de ayrıca Fransız Kültür Bakanlığı ‘Şövalye’ nişanı nedeniyle kutlarım. V ‘ADALET, SİZSİNİZ’ PERDELERİNİ CKM’DE AÇIYOR ROMA FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU Sokrates’ten Sacco ve Vanzetti’ye Kültür Servisi AYSA Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahneye konan, Ümit Denizer’in yazdığı “Adalet, Sizsiniz” isimli oyunun, önceki gün TÜYAP Kitap Fuarı’ndaki okuma provasının ardından 23 Kasım’da prömiyeri gerçekleşecek. Oyun, Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) saat 20.30’da sahnelenecek. Usta oyuncular Rutkay Aziz ve Taner Barlas’ın, Muhsin Ertuğrul hocalarının yazılarına “Perdeci” imzasını atmasından esinlenerek adını koydukları “Perdeci Oyuncuları”nın ilk oyunu “Adalet, Sizsiniz”, yargının siyasallaştığı üç tarihi olayı Sokrates, Galileo, Sacco ve Vanzetti’nin yaşamları üzerinden sahneye taşıyor. Oyun, henüz sahnelenmeden, tiyatro dalında “2012 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü”ne değer görülmüş ve önceki gün TÜYAP’ta ödül, yazarına takdim edilmişti. 24 Kasım Cumartesi akşamı saat 20.30’da ise Kozzy Kozyatağı Alışveriş ve Kültür Merkezi’nde sahnelenecek oyun, aralık ayı boyunca Türkiye’nin farklı şehirlerinde tiyatro severlerle buluşacak. Gümüş heykelcik ‘Marfalı Kız’ın Kültür Servisi Bu yıl yedincisi düzenlenen Roma Film Festivali’nde, en iyi filme verilen Marcus Aurelius Ödülü’ne ABD’li yönetmen Larry Clark’ın, Teksas’ın Marfa kentinde geçen “Marfa Girl” (Marfalı Kız) adlı filmi değer görüldü. ABD’li yönetmen Jeff Nichols başkanlığındaki seçici kurul, En İyi Yönetmen Ödülü’nü de “E la chiamano estate” adlı filmiyle İtalyan yönetmen Paolo Franchi’ye verdi. Bu yıl, Venedik Film Festivali’nin eski sanat yönetmeni Marco Müller’in başına getirildiği Roma Film Festivali’nde, Seçici Kurul Özel Ödülü Claudio Giovannesi’nin “Ali ha gli occhi” (Ali’nin Gözleri Mavi) adlı filminin oldu. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü “Main dans la main” (El Ele) adlı filmdeki rolüyle Jérémie Elkam alırken, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü de “E la chiamano estate”deki yorumuyla Isabella Ferrarifor’a verildi. Larry Clark En İyi Senaryo Ödülü’nü ise “The Motel Life” (Motel Hayatı) adlı filmle Noah Harpster ve Micah FitzermanBlue kazandı. Roma Film Festivali’nde, en iyi film, en iyi erkek ve kadın oyuncu ödüllerini kazananlara, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un, aslı Capitolino Müzesi’inde, replikası da kentin Campidoglio Meydanı’nda bulunan bronz heykelinden esinlenilerek, tasarımı Bulgari tarafından gerçekleştirilen gümüş heykelcik veriliyor. Paolo Franchi ‘Marfalı Kız’ ‘Modern Zamanlar’ tartışmaya açılıyor Kültür Servisi SALT, “Modern Zamanlar” sergisi kapsamında “19301950 ve 19501970’lerde Türkiye’nin Modernleşmesi” adlı bir konferans gerçekleştirecek. 24 Kasım’da düzenlenecek etkinlikte Ahu Antmen, Ali Cengizkan, Semra Germener, Güven Sargın ve Zeynep Yasa Yaman, 1930’lardan 1970’lere Türkiye’de sanat, eğitim ve mimarideki modernleşmeyi tartışacaklar. Shakespeare’in ‘Romeo ile Juliet’i Jeff Buckley’nin müzikleriyle sahneleniyor KAMİL MASARACI K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K İki ozan müzikalde buluştu Kültür Servisi William Shakespeare’in kespeare ve Buckley gibi iki büyük ozanın li1590’larda yazdığı ünlü tragedyası “Romeo ile rik güzelliğini ortaya koyacağı” belirtiliyor. “The Last Goodbye”ın bu sıra dışı yaklaşıJuliet”in güncel bir müzikal uyarlamasında, genç yaşta ölen Amerikalı rock müzisyeni Jeff Buck mıyla “kışkırtıcı bir yeni müzikal” olacağı ileri sürülüyor. İlk kez Leonard Cohen’ın “Halley’nin şarkı sözleri ve besteleri yer alacak. Broadway’de sahnelediği müzikallerle iki kez lelujah”sının “cover”ıyla tanınan Jeff Buckley, Tony Ödülü adayları arasına giren Alex Tim “Grace” adlı ilk albümüyle müzik eleştirmenlerinden büyük övgüler almış, 1997 bers’ın yöneteceği “The Last yılında henüz 30 yaşındayken bir neGoodbye” (Son Veda) adlı mü? 16. yüzyılın hirde yüzerken boğularak yaşamını zikalde, Buckley’nin “Lover”, “You Should Have Come unutulmaz tragedyasının yitirmişti. Ölümünün ardından ünü daha da Over” ve “Eternal Life” gibi güncel bir müzikal büyüyen Buckley’nin pek çok bilinünlü parçalarına yer verilecek. uyarlamasında, genç meyen şarkısının yanı sıra bitmemiş Bugüne dek George Cukor yaşta ölen ünlü rock ikinci albümü “My Sweetheart the ve Franco Zeffirelli gibi birDrunk”tan parçalar da yayımlanmış, birlerinden çok farklı yönetmüzisyeni Jeff menler tarafından beyazperdeye Buckley’nin şarkı sözleri aynı zamanda çok iyi bir gitarist de olan müzisyenin çok geniş bir hayde aktarılan “Romeo ile Juliet”in bu yeni müzikalinin “Sha ve besteleri kullanılacak. ran kitlesi oluşmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle