25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 İzlenimcilik akımının isim babası Claude Monet ‘Giverny Bahçesi’yle Sakıp Sabancı Müzesi’nde “Mavi Zambaklar” Bir yapıt olarak ‘bahçe’ ? SSM Müdürü Ölçer, Monet’nin Giverny’deki bahçesini sanatçının bir yapıtı olarak değerlendirdi. Serginin küratörü Marianne Mathieu ise Marmottan Monet Müzesi’nden gelen koleksiyonun, Fransa dışında ilk kez İstanbul’da sergilendiğini vurguladı. SİBEL ÇORBACIOĞLU İzlenimcilik akımının isim babası Fransız ressam Claude Monet, S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM) düzenlediği “Monet’nin Bahçesi” sergisi ile ilk kez İstanbul’a konuk oluyor. Fransa’daki Marmottan Monet Müzesi koleksiyonundan seçilen 40 tablonun yanı sıra yakın arkadaşı ressam Auguste Renoir imzalı Monet ve eşi Camille’in portreleri, kişisel eşyaları ve fotoğraflarının da yer aldığı sergi, Monet’nin olgunluk dönemindeki sanatsal üretiminin ana temasını oluşturan Giverny Bahçesi’ne yoğunlaşıyor. Bu bahçede çekilmiş olan bir filmin girişe yansıtılmasıyla, sergiye bu bahçeden geçerek girilmiş duygusu yaratılıyor. Giverny Bahçesi’ni Monet’nin bir yapıtı olarak değerlendiren SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, ünlü ressamın yapıtlarını İstanbul’da sergilemenin kendileri için özel bir anlam taşıdığını anlatıyor: “İzlenimcilik akımının Türk resmi üzerinde büyük bir etkisi var. Monet’nin de bu nedenle dolaylı da olsa ülkemiz resmine büyük bir etkisi, katkısı söz konusu. O ve sanatı, pek çok ressamımımızı etkilemiş.” Ölçer, dikkatli gözlerin fark edebileceği bir ayrıntıya da dikkat çekiyor: “Monet’nin geçirdiği katarakt rahatsızlığının resimlerine nasıl yansıdığını tablolar üzerinden izlemek mümkün. Bir dönem renklerde koyuluk artıyor, resimler flulaşarak soyut bir yöne doğru ilerliyor. Katarakt tedavisinin ardından ise eski canlı renklere geri dönüş yaşanıyor”. Claude Monet’nin oğlu Michel Monet’nin Giverny’deki evde bulunan tüm tablolarını 1966 yılında Marmottan Monet Müzesi’ne bağışlamasıyla oluşturulan koleksiyonla ilgili bilgi veren, serginin küratörü Marianne Mathieu, koleksiyonda küçük boyutlu tabloların yanı sıra sanatçının “Büyük Dekorasyonlar Projesi” kapsamında ürettiği büyük boyutlu tablolarının da yer aldığını belirtiyor ve bu koleksiyonun ilk kez yurtdışında sergilendiğinin altını çiziyor. Monet’nin yaşamını ve ailesini izleme şansını sunan serginin açılışı nedeniyle İstanbul’da olan, Monet’nin aile üyelerinden, sanat eleştirmeni ve küratör Philippe Piguet, bu serginin İstanbul’da açılmasından oldukça memnun. İstanbul’da iki çağdaş sanat sergisinin küratörlüğünü yapan ve sanat eleştirmeni olarak da burada çeşitli etkinliklere katılan Piguet, bu sergiyle Türk sanatçıların Monet’nin sanatını yakından tanıma şansını yakalayacağını düşünüyor. Sergi, 6 Ocak 2013’e kadar sürecek. “Nilüferler” Fotoğraftaki erotizm ÜNLÜ JAPON FOTOĞRAF SANAÇISI DAIDO MORIYAMA’NIN YAPITLARI LONDRA’DA SERGİLENİYOR Kültür Servisi “Bir gün kız arkadaşımla kahve içerken gözüm bacaklarına takıldı. File külotlu çorap giymişti. Hemen fotoğraf çekmeye başladım.” Ünlü Japon fotoğraf sanatçısı Daido Moriyama, şu sıralar Londra’daki Michael Hoppen Gallery’de yer alan “Taytlar ve Dudaklar” adlı sergi? Moriyama’nın modern sında ustası William Klein’ı, Andy Warhol’u, Jasindeki en çarpıcı fokent yaşamından pon yazar Yukio toğraflardan birinin öyfotoğrafları Tate Mişima’ yı ve Jack Keroküsünü böyle anlatıyor. Modern’de, erotik uac’ın “Yolda” adlı romaAslında Moriyama, fotoğrafları ise Michael nını sayıyor. 1960’larda çekmeye Hoppen Gallery’de Moriyama’nın öyküsünü başladığı, kent yaşamısergileniyor. Tate anlattığı fotoğraf ise nın karanlık yanlarını, Modern’deki sergide, ünlü 1986’da çekilmiş. “Çok kentlerin göz önünde doğal bir çekimdi” diyor Amerikalı fotoğraf olmayan kesimlerini Moriyama. “O anda poz görüntülediği fotoğrafsanatçısı ve yönetmen larıyla ünlenmiş. ÇoWilliam Klein’in yapıtları vermesini istedim kız arkadaşımdan, ama onu ğunlukla alışılmadık da yer alıyor. hiçbir biçimde yönlendiraçılardan çekilmiş yükmedim. Fotoğraf çekersek kontrastlı, grenli, ken işin içine duyguları ve düşüncesiyah beyaz fotoğrafları yeğliyor. leri karıştırmamaktan yanayımdır. 10 Ekim’de Londra’da, Tate MoTümüyle konunun görsel dünyasına dern’de açılacak sergi, ünlü Amerikalı yoğunlaşırım.” fotoğraf sanatçısı ve sinema yönetmeMoriyama, fotoğraftaki “erotikliği” ni William Klein ile Moriyama’nın de şöyle açıklıyor: New York ve Tokyo’daki modern “Bu fotoğraftaki bacaklar, her an kent yaşamına ilişkin fotoğraflarını bir araya getirecek. Aynı zamanda, sokak kımıldayacakmış izlenimi uyandırıyor. O yüzden bu kadar erotikler. lardaki yaşamı, politik protesto gösterilerini, savaş karşıtı ve eşcinsel hakla Baldırlar, nerdeyse ileri fırlayacakmış gibi geometrik yüzeye bastırırını savunan yürüyüşleri yansıtan foyor, ama gerilim dengeli, bu da batoğraflar da yer alıyor sergide. cakları güçlü kılıyor...” Japon sanatçı, esin kaynakları ara İDSO KONSER MEVSİMİNİ AÇTI 67. yıl şerefine... EGEMEN BERKÖZ Uzun, sıcak, bezdirici yazı daha tam atlatamadan yeni konser mevsimine girdik. Orkestralar ve salonlar birbiri ardına, mevsimi açıyorlar. Önceki hafta kentimizin en genç orkestralarından biri olan Orkestra’sion’u Notre Dame de Sion Lisesi (NDS) Salonu’nda; geçen hafta da, önce İstanbul Resitalleri’nin Paolo Restani dinletisini Sakıp Sabancı Müzesi’nin The Seed adlı salonunda, ardından da kentimizin demirbaşı, ülkemizin de en eski iki orkestrasından biri olan İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nı (İDSO) Aya İrini’de izledik. İDSO’nun 4 ve 5 Ekim akşamları aynı izlenceyle verdiği iki konser, çok iyi bir kemancıyı tanıttı İstanbullu müzikseverlere. 1990’da Uluslararası Çaykovski Yarışması’nı kazanan ve bugüne dek bu yarışmayı kazanan en genç sanatçı olan Akiko Suwanai, SaintSaens’ın 3. Keman Konçertosu’nda ayrıntıları vurgulayan yorumuyla, 1714 yapımı Delfino Stradivarius kemanının da hakkını verdi diyebilirim. Bu kemanın, daha önce, dünyanın en önemli kemancılarından Jascha Heifetz’in kemanlarından biri olduğunu da ilginç bir bilgi olarak eklemeliyim. Orkestranın çaldığı Şostakoviç’in Op.96 Festival Uvertürü ile başlayıp Akiko Suwanai’nin ardından yine orkestranın yorumladığı Haçaturyan’ın Spartaküs Bale Süiti’nden Seçmeler’le sona eren konser, Birleşmiş Milletler’in (BM) 67. kuruluş yılına adanmıştı. Bunun nedeni, bu yılın İDSO’nun da 67. kuruluş yılı olmasıydı. İDSO’nun temelini oluşturan İstanbul Şehir Orkestrası da tıpkı BM gibi, 1945’te kurulmuştu. Bitirmeden; İstanbul Resitalleri’nin açılış konserinde Rahmaninov, Liszt ve Brahms çalan İtalyan piyanist Paolo Restani’nin de, NDS Salonu’nda Orkestra’sion eşliğinde Beethoven’in 2. Piyano Konçertosu’nu yorumlayan Rus piyanist Andrei Gavrilov’un da her iki salonu tümüyle dolduran müzikseverleri mutlu ettiğini belirtmek isterim. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle