Katalog

2 EKİM 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Anne Elif G. kızı Zeynep Nisa ile. 42 bin çocuk Haber bile alınamıyor GürpınarKırkgeçit karayolu Parmakkapı köyü mevkisinde yoldan geçen bir aracın çarptığı Yusuf Aydın’ın ölümünün ardından dün sabah saatlerinde köylüler yolu kapatarak eylem yaptı. Yurttaşlar, köyün içinden geçen karayolunda sürücülerin daha yavaş seyretmesini ve yola gerekli işaretlerin konulmasını istedi. (ÖZKAN BİLGİNAA) Ölüm yolu isyan ettirdi SOKAKTA 2 asker, 1 polis kaza kurbanı TUNCELİ (Cumhuriyet) Ovacık’ta önceki gece güvenlik güçlerinin kullanımına yasak olan karayolunda meydana gelen trafik kazasında, aynı araçta bulunan 2 uzman çavuş ile 1 polis yaşamını yitirdi. Kaza sonrası soruşturma başlatılırken araçta çok sayıda bira şişesi bulunduğu belirtildi. Otomobilde, uzman çavuşlar Süleyman Savaş ve Ekrem Topal ile polis memuru Ömercan Utaş’ın cesetleri bulundu. Uzman çavuş Süleyman Savaş’ın kullandığı aracın virajı alamayarak şarampole yuvarlandığı ve olayın ilk belirlemelere göre kaza olduğu belirtildi. Evine haciz gelen müteahhit öldürdü Haczin bedelini hamal ödedi ? Araştırmalara göre Türkiye’de 06 yaş arası 300’e yakın çocuk, anneleriyle cezaevinde kalıyor. Yaş ortalaması ağırlıklı olarak 1418 yaş olan 2 bin 300 çocuk ise çeşitli suçlardan cezaevinde bulunuyor. ? Araştırmalar, sokakta çalışma yaşının 7 ile 11 arasında olduğunu, sokakta çalışan ya da yaşayan çocukların yüzde 95’inin ise erkek olduğunu gösteriyor. TBMM’de kurulan kayıp ve mağdur çocuklarla ilgili araştırma komisyonunun geçen yılki raporuna göre ise ülkemizde haber alınamayan çocuk sayısı 2 bini geçmiş durumda. ? Adalet Bakanlığı verilerine göre yılda 7 bin çocuk tecavüz ve tacize uğruyor. Çocuk Vakfı’nca yayımlanan Dünya Çocuk Günü Türkiye Bildirgesi’ni bu yıl şair Mustafa Aydoğan yazdı. Bildirgede, daha güzel bir dünya dileğinde bulunuldu ve “Umut var, hep var olacak” denildi. İstanbul Haber Servisi Türkiye’de 42 bin çocuğun sokakta yaşadığı ancak resmi olmayan rakamlarla 200 bine yakın çocuğun sokakta yaşamını sürdürmeye çalıştığı belirtiliyor. Suça karışan her 5 kişiden biri de çocuk. Uzmanlar, Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne imza atan 193 ülke arasında yer almasına karşın çocukların, haklarından yeteri kadar yararlanamadığı, çocukların ne yazık ki korunamadığını belirterek “Geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızın kendilerine, ailelerine ve ülkelerine yararlı, üreten bireyler olması için sağlıklı yaşam haklarını, eğitim haklarını ve güvenli bir ortamda yetişme haklarını korumalıyız” dedi. Her yıl ekim ayının ilk pazartesi günü “Dünya Çocuk Günü” olarak ele alınıyor. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan (SHÇEK) edinilen verilere göre, İstanbul’da 625 bin çocuk sokak çocuğu olma riskiyle karşı karşıya. 9 aylık bebeğini öldürdü İstanbul Haber Servisi Küçükçekmece’de eşiyle tartıştıktan sonra cinnet getiren Elif G. (23), 9 aylık bebeği Zeynep Nisa’yı boğarak öldürdü. Gül, cinayetin ardından karakola giderek teslim olurken, küçük bebeğin cenazesi olay yerinde yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Elif Gül’ün ilk ifadesinde eşinin kendisine şiddet uyguladığını ve bu nedenle cinnet getirdiğini söylediği belirtildi. Tekstil firmasında çalışan ikili, genç kadın hamile kalınca evlendi. Eşinin kendisini aldattığını ileri süren kadın evi terk etti ve bebeğin dünyaya gelmesiyle çift yeniden barıştı. Medyanın Niyet Yargılaması ve Kanaat Hükmü Kararı açıklanan Balyoz ve henüz sürmekte olan, “Ergenekon” adıyla anılan davalar, önce medyamızda başladı... İddialar, suçlamalar, kimlerin tutuklanması gerektiğine kadar hedef gösteren ayrıntılarla gazetelerin başlıklarında, televizyon haberlerinin spotlarında yer aldı. Kendilerine köşe yazarı veya gazeteci diyen birtakım kişiler, sadece polis ve savcı rolüne soyunmakla yetinmediler... Yargıç rolünü de üstlendiler: Önce haber yaptılar... Sonra suçladılar... Sonra da mahkum ettiler! Hem de başta meslektaşları olmak üzere, pek çok sivil ve asker kişiye, Amerika’da “karakter katliamı” denen yöntemle saldırarak, onları itibarsızlaştırmak için her yolu, her iddiayı, her iftirayı deneyerek! Kimi sanıklar içerde öldü... Kimisi intihar etti... Kimisi tahliye edildikten sonra, yaşadığı gerginliği kaldıramayıp bu dünyadan göç etti... Kimileri de hâlâ içerde çile dolduruyor! Aralarında gazeteciler, yazarlar, dünya çapında ünlü akademisyenler, tıp doktorları, cerrahlar, profesörler, rektörler, politikacılar, komutanlar var. Bizim “durumdan vazife çıkaran” medyamızın anlı şanlı mensupları, hızlarını alamadı, hâlâ bunların üzerine gidiyor. Söylemlere bakarsanız, kimse adil yargılanma koşulları, kanıtların gerçekliği, savunmanın hakkının kısıtlanması ve sınırlanması üzerinde durmuyor. Adeta ortaçağ hukuku geçerli: Sadece bazı “kanaatler” dile getiriliyor... Niyetler, konuşmalar, eleştiriler, yargılanıyor... Ve yine “kanaatler” üzerinden mahkumiyet kararı veriliyor: “Demokrasi kazandı”... “Artık kimse darbe yapamaz”... “Derin devlet tasfiye edildi”... “Askeri vesayet rejimi sona erdirildi”... “Kurunun yanında yaş da yanar”... “Evet delillerde bazı tutarsızlıklar var ama o kadar olur”... “Sanıkların itirafları var”... “Günlükleri okumadınız mı”... “Bir şeyler olduğu muhakkak, toplantılar yapılmış, AKP hükümeti eleştirilmiş”... “Bunlar zaten AKP’ye irtica odağı olarak bakıyorlardı”... “Türkiye İsveç değil, darbeler tarihine bakın”... “Bazı cezalar aşırı ama, daha Yargıtay aşaması var”. ??? Bütün bu medya yargılamalarının, saldırının ve mahkumiyet çığlıklarının tek ve biricik amacı “kamuoyunu biçimlendirmek”! Ama adil kararlar çoğunluğun “kanaati” ile verilmez: Adil kararlar, usulüne göre yapılmış soruşturmalarla, usulüne uygun olarak toplanmış, gerçekliği kanıtlanmış delillere göre, savunma haklarının sonuna kadar kullanıldığı süreçler sonunda verilir. Fransa’da sahte belgelerle mahkum edilen Dreyfus davasında, lehte kampanya başlatan bir kişiye, ünlü yazar Emile Zola’ya karşılık binlerce kişi aleyhte gösteri yapıyor, Dreyfus’ün suçlu olduğunu haykırıyordu... Ama adalete kitlelerin kanaati değil, gerçeğin ışığı yol gösterdi... Dreyfus, uzun bir hapislik döneminden sonra tekrar yargılandı, beraat etti ve görevine geri döndü. Türkiye’deki Silivri davaları hakkında da tarihe mal olan çok belge var: İddianamelerdeki bilgiler, belgeler, ifadeler... Baroların bildirileri... Hukuk profesörlerinin yorumları... Yazılmış kitaplar... El konulan müsveddeler... Bilirkişi raporları... Mahkemelere sunulmayan, adli emanete alınan belgeler... Gerçekler ve tarih affetmez! abaha kadar kokladım’ Eşinin “Boşanacağım ve kızımı sana göstermeyeceğim” sözleri üzerine cinnet getirdiğini anlatan Elif G. ifadesinde şunları söyledi: “Zeynep Nisa uyuyunca eşimin bana söylediği o sözler aklıma geldi. Yastığı alarak kızımın kafasına bastırarak boğdum. Sonra da sabaha kadar kızımı okşayıp sevip kokladım. Sabah öldüğünü anlayınca gidip karakola teslim oldum.” ‘S ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Mamak’ta müteahhitlik yaptığı ve işleri kötü gittiği için piyasaya borçlandığı belirtilen Yakup Ö’nün (50) Kayaş Mahallesi’ndeki evine haciz geldi. Haciz işlemleri sırasında eşyaları taşıyan hamallarla tartışan Yakup Ö, otomobilinden aldığı bıçakla Ömer Sarıkaya’yı (30) göğsünden ve kasığından bıçakladı. Sarıkaya, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Dolandırıcılık suçundan da poliste kaydı olduğu belirtilen Yakup Ö, gözaltına alındı. Adliyeye çıkarılan zanlı, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Lunaparkta faciaya ramak kaldı ? BURSA (Cumhuriyet) Görükle Göçmen Konutları’nda seyyar kurulan lunaparka giden 6. sınıf öğrencileri Ece Bektaş (12) ve Gizem Bağ (12), balerine bindi. Çocukların bindiği koltuğun altı hareket esnasında sökülünce 2 kız yere düştü. Yüzünden ve kolundan yaralanan Gizem Bağ, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki tedavisinin ardından taburcu edildi. Bağ, “Koltuk koptu ve benim üzerime düştü. Hastanede gözümü açtım” dedi. Van’da 1 çocuk daha öldü ? VAN (Cumhuriyet) Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Çubuklu köyünün Çoraklı mezrasında boş bir arazide buldukları patlayıcının infilak etmesi sonucu yaşamını yitiren 13 yaşındaki Sami Akti’nin ardından, ağır yaralanan 9 yaşındaki kardeşi Selami Akti de öldü. Selami 4 gündür Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım servisinde tedavi görüyordu. Özgen Acar’a Kültürel Mirasa Katkı Ödülü ABİDİN YAĞMUR TEM’de 17 günlük işkence ? KOCAELİ (AA) Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yol bakım çalışmaları nedeniyle TEM otoyolunun Körfez ve Gebze kavşağı arasındaki bölümü trafiğe kapatıldı. Trafik akışının D100 karayoluna yönlendirileceği ve çalışmaların 19 Ekim’e kadar süreceği bildirildi. On Numara devretti ? ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen çıkmayınca 214 bin 924 lira 1 kuruş haftaya devretti. Şanslı numaraların 02, 04, 06, 10, 14, 18, 19, 25, 26, 27, 28, 30, 35, 38, 43, 48, 49, 57, 58, 71, 74 ve 80 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1592 lira 95’er kuruş, 8 bilenler 74’er lira, 7 bilenler 16 lira 30’ar kuruş, 6 bilenler 2 lira 80’er kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler 2 lira 25’er kuruş ikramiye alacak. MERSİN İçel Sanat Kulübü’nün düzenlediği 57 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek 17. Mersin Arkeoloji Günleri’nde “Kültürel Mirasa Katkı Ödülü”, gazetemiz yazarı Özgen Acar’a verilecek. 5 Ekim’de 17.00’de Nevit Kodallı Salonu’ndaki törenle sunulacak ödüle, Anadolu’nun arkeolojik, tarihi ve kültürel zenginliğinin ortaya çıkarılması, tanıtılması ve korunmasına emek veren insanlar değer görülüyor. “Kent Kültürüne Katkı Ödülü” ise Mersin’in gelişim sürecinin önemli tanıklarından Pozcu ailesi adına Şemsa Pozcu ile eski Mersin’in kültürel dokusunu günümüze taşıyan Lina Nasif’e verilecek. Aynı gün 18.00’de Müfide İlhanGazanfer Uğural Sanat Galerisi’nde Bülent Akbaş’ın “İçel’den Görüntüler” adlı fotoğraf sergisi açılacak. Arkeoloji Günleri süresince gerçekleştirilecek diğer etkinlikler arasında Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki arkeolojik kazıların sunumları yapılacak. C MY B C MY B