Katalog

2 EKİM 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR TÜRK POP MÜZİĞİNİN ÖNEMLİ İSİMLERİNDEN 15 YAŞINDA YAŞAMINI YİTİRDİ BERKANT, 74 ‘Samanyolu’na uğurladık Kültür Servisi Türk pop müziğinin önemli isimlerinden, en çok “Samanyolu” şarkısıyla tanınan Berkant, dün hayatını kaybetti. Bir süredir akciğer kanseri teşhisi ile tedavi gören sanatçı için yarın saat 10.30’da Cemal Reşit Rey’de bir tören düzenlenecek. Törenin ardından Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. 31 Aralık 1938’de Ankara’da dünyaya gelen Berkant, lisede ağız mızıkası çalmaya başladı ve piyano dersleri aldı. İlk kez 1957 yılında Ankara’da bir düğün salonunda Üstün Poyrazoğlu Orkestrası ile sahneye çıktı. Daha sonraları Jüpiter Kenteti adlı orkestrayla Ankara’da çeşitli gece klüplerinde sahneye çıktı. 1964’te Yurdaer Doğulu ile Ankara’da kurdukları orkestrayla çalışmalarını daha sonra İstanbul’da sürdürdü. 1965’te Vasfi Uçaroğlu Orkestrası’nın solist ? “Samanyolu” şarkısıyla hafızalara kazınan Berkant için yarın saat 10.30’da Cemal Reşit Rey’de bir tören düzenlenecek. Cenazesi Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek. liğine geçti ve Kamuran Akkor ile aynı sahneyi paylaştı. İlk plağı olan “Cici Pabucum Cici Arabamın Atları” da aynı yıl çıktı. Daha sonraları Sezen Cumhur Önal ile çalışmaya başlayan sanatçı, birlikte “Evvel Zaman İçinde” albümünü yaptı. Aynı yıllarda “Ah Kızlar”, “Bir İçim Su”, “Sana Şarkımı Bıraktım” gibi çalışmaları yaptılar. Pek çok çalışmasının sözlerini Sezen Cumhur Önal yazdıysa da kendisiyle özdeşleşen ilk şarkı olan “Samanyolu”nu Metin Bü key besteledi ve Teoman Alpay da sözlerini yazdı. 1967 Eylül ayında “Samanyolu Özledim Seni” yayınlandı. “Samanyolu” 1969’da Hollandalı pop şarkıcısı David Alexander Winter tarafından “Oh Lady Mary” adıyla seslendirilince Batı’da da tanınan bir şarkı haline geldi. Şarkıyı tüm dünyada tanıtan şarkıcı ise Patricia Carli oldu. Şarkının plağı 1968’de yüz binin üzerinde satarak Türkiye’de platin plak alan ilk plak oldu. Gönül Yazar ile “Trafik Belma” filminde de rol alan Berkant, daha sonra sırasıyla “Vuruldum Bir Kıza”, “Leylaklar Altında”, “Bir Şarkısın Sen”, “Sevgilim Mazurka”, “Kaderin Ağları” ve “Çileli Bülbüller” filmlerinde oynadı. 1975 yılında son plak çalışması olan “Fani Dünya Izdırap Çocuğu”nu hazırladı. Son albümü ise “Samanyolu ’93” adı ile yayınlandı. Kentlere ve mimarlığa sahip çık! İstanbul Haber Servisi Mimarlar Odası, “Daha İyi Kentler, Daha İyi Yaşamlar / Mimarlıkla Değişen Kentler” teması ile kutlanan 1 Ekim Dünya Mimarlık Günü’nde tüm duyarlı kesimleri şehirlere ve mimarlığa sahip çıkmaya çağırdı. Mimarlar Odası’ndan yapılan açıklamada “Her türlü toplumsal talebin baskı altına alındığı; demokrasi ve hukuk tarihimiz açısından ‘utanç verici’ olan ‘insanlık ve kent suçu’ niteliğinde alınan kararların havada uçuştuğu bir dönemde Dünya Mimarlık Günü’nü kutluyoruz” denildi. Açıklamada, “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” adı altında “Dönüşüm Yasası”na, uygar ülke ölçütleri ile bağdaşmayan mesleki düzenlemelere, tarih ve doğa yağması niteliğindeki 2B Yasası’na, kültür ve kamu yapılarına yönelik müdahalelere de tepki gösterildi. Ayrıca kentlerin, toplumsal yaşamın ve geleceğimizin karanlığa sürüklendiğine dikkat çekilerek “Saydam ve katılımcı çağdaş yaklaşımları kamu yönetimlerinden daha güçlü bir şekilde talep etmek için çaba göstermekte kararlıyız” denildi. Cazla gelen sonbahar 1 Ekim Dünya Mimarlık Günü’nde Mimarlar Odası’ndan açıklama 22. AKBANK CAZ FESTİVALİ YARIN BAŞLIYOR NAİM TİRALİ ÖYKÜ ÖDÜLÜ Kültür Servisi Gazeteci ve yazar Naim Tirali adına ailesi tarafından her yıl Naim Tirali’nin doğum günü olan 25 Aralık’ta verilen Öykü Ödülü’nün son katılım tarihi 31 Ekim 2012. Naim Tirali adını yaşatmak ve gelecek kuşaklara kendisinin öykücülük anlayışını tanıtmak amacını taşıyan ödülün seçici kurulu ise şu isimlerden oluşuyor: Doğan Hızlan (Başkan), Semih Gümüş, Yekta Kopan, Prof. Dr. Cevat Çapan, Oktay Akbal, Nursel Duruel ve Dr. Emine Tirali. Naim Tirali Öykü Ödülü 1 Ekim 201131 Ekim 2012 tarihleri arasında yayımlanmış öykü kitapları içinden seçilecek. Başvurular 31 Ekim akşamı saat 17.00 ye kadar, her kitaptan 7’şer adet olmak üzere şahsen veya posta yoluyla yapılabilir. Adres: Türk Dili Dergisi, Mühürdar Cad. No:101 Kat: 2 Daire; 5 34710 Kadıköy/İST, Tel: (0216) 3303121 ? 22. yılını kutlayan festival, yarın Babylon’daki The Tree Ladies of Blues konseri ile başlayacak. Festivalin tanınmış konukları arasında Eleni Karaindrou, Anthony Braxton & Diamond Curtain Wall Quartet, İbrahim Maalouf, Gregory Porter ve The ACT Jubilee Night gibi sanatçı ve topluluklar yer alıyor. Kültür Servisi Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden Akbank Caz Festivali, yarın yine dopdolu bir programla kapılarını açıyor. Konserlerin yanı sıra, atölye çalışmaları, panel ve yarışmaların yer alacağı 22. Akbank Caz Festivali, 21 Ekim’e kadar sürecek. Yarın Babylon’daki The Tree Ladies of Blues konseri ile başlayacak festivalde Babylon’un ağırlayacağı diğer isimler arasında Nik Bartsch, Gregory Porter, Hidden Orchestra, Lura, Firewater da bulunuyor. Festivalin tanınmış konukları arasında Theo Angelopoulos filmleri için bestelediği müziklerle tanınan Eleni Karaindrou, Anthony Braxton & Diamond Curtain Wall Quartet, İbrahim Maalouf, Gregory Porter ve The ACT Jubilee Night gibi sanatçı ve topluluklar da var. Avrupa cazının ustaları, The ACT Jubilee Night ile 6 Ekim’de Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda, Lübnanlı trompet ustası İbrahim Maalouf ise 9 Ekim’de Garajİstanbul sahnesinde olacak. Amerikan caz sahnesinin önemli isimlerinden, müzisyen, besteci, filozof ve eğitmen Anthony Braxton’ın sopranino, sop rano ve alto saksafonda James Fei, kornet ve diğer nefesli çalgılarda Taylor Ho Bynum, kemanda Erica Dicker’den oluşan Anthony Braxton & Diamond Curtain Wall Quartet projesi, 17 Ekim’de The Seed’de olacak. Festivalin “Türk Cazının Ustaları ve Genç Yetenekleri” başlıklı bölümünde ise Erkan Oğur Anatolian Blues, Baki Duyarlar & “Time of Spring”, Önder Focan & Meltem Ege GroupSongbook, Islak Köpek & Serra Yılmaz, Konstrukt, Yurodny & Hezarfen Ensemble konserleri gerçekleştirilecek. Ayrıca, bu yıl ikincisi düzenlenen “JAmZZ Akbank Caz Festivali Genç Yetenekler Yarışması” ile 9 farklı şehirde üniversite öğrencileriyle buluşacak “Kampüste Caz” konserleri de yer alacak. (www.akbankcaz.com) Son başvuru 31 Ekim K A M İ L M A S A R A C I K Ü L T Ü R ? Ç İ Z İ K ‘ÇOCUK OYUNCAĞI’ İSİMLİ SERGİ 6 EKİM’E KADAR DİRİMART’TA Karşıtlıktan kişisel özgürlüğe ? Askerlikten 2009’da emekli olan Ersan Deveci, geçmişini reddetmese de sanat eğitimi almaya başladıktan sonrası için “Bilinç düzeyi, algı, eleştirel bakışım daha keskinleşmeye başladı” diyor. AYŞEGÜL ÖZBEK “Mayınlar” C MY B C MY B Ersan Deveci’nin askeri ögeleri otobiyografik bir yaklaşımla konu eden çalışmalarından oluşan “Çocuk Oyuncağı” isimli ilk kişisel sergisi Dirimart’ta. Hava Kuvvetleri’nden 2009’da emekli olan Deveci, eserleri için “Hem sanatçı hem de asker kimliğim eserlerimde karşıt ve gerilimli bir durum yaratıyor. İşlerim de onun üzerine temelleniyor” diyor. Eserlerinizde askeri geçmişinizden beslendiğinizi söylüyorsunuz. Sanat ve askerlik iki ayrı uç gibi durmuyor mu? Askerde hep sanatçı duyarlılığımla yer aldım. Böyle bir ağırlıkla yaşamak zaman zaman sıkıyor. Ama bana hep karşıt şeyler birbirini besliyor gibi geliyor, bunun üretime geçebileceğini düşündüm. Askerde hep nefes alacak alanlar yarattım kendime. Güzel Sanatlar Akademisi’nde eğitim almaya başladıktan sonra müze yapımında görev aldım. Akademi süreci kopuşu hızlandırdı. Kendi geçmişimi reddetmem, ama sanatla yeni bir kapı açıldı. Bilinç düzeyi, algı, eleştirel bakışım daha keskinleşmeye başladı. Yapıtlarınız bu ölüm araçlarını biraz da haz nesnesine dönüştürmemiş mi? Bu işler ölümü, şiddeti çağrıştıran eserler. Bir yandan da düş nesnesine, fantastik bir oyunun nesnesine dönüşüyor. İzleyici baktığında hem tedirginlik duyuyor hem de ‘ben buna sahip olmak istiyorum’ diyor. Ben bunu öznel olarak yaşadım. Hem nefret ettim hem de sevdim bu işi. Bir sanatçı olarak bu karşıtlığı kullanmak istedim. ‘Çocuk Oyuncağı’ ismi ilk olarak, askeri araçların artık gerçekten çocuk oyuncağına dönüştüğünü çağrıştırıyor. Doğrudan çocuk oyuncağı lafı söylem olarak çok dramatik. Benim vurgu yaptığım içerikle biçim ilişkisi üzerinden karşıtlık olması. Başlıktaki vurguyla kendi geçmişimde bir özgürleştirme alanı yaratmaya çalıştım. Çocukluk bir özgürleştirme alanı. Geçmişimi de masum kılmaya çalışıyorum belki de. Bu yükten ve ağırlıktan kurtulmamı kolaylaştırıyor. Sergi 6 Ekim’e kadar görülebilir. İbrahim Maalouf