27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Bölgedeki işadamlarına göre gerilim ve ölümler bitmediği sürece hangi teşvik gelirse gelsin, sonuç değişmez Faizi bırak çatışmaya bak ? Bölgeler arası gelişmişlik farkını azaltmayı amaçlayan teşvik sisteminde Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım gitmedi. AKP’ye göre sorumlu yüksek faizle kredi veren bankalar. Bölgede insanına göre ise çatışmalar ve savaş ortamı. ŞEHRİBAN KIRAÇ / MAHMUT ORAL Bankacılara gözdağı TİM eylül ihracat rakamlarını, “Yeni Teşvik Sistemi” tanıtım toplantılarının Muş, Urfa, Van, Çanakkale’den sonra beşincisinin yapıldığı Diyarbakır’da açıkladı. Toplantıda konuşan Çağlayan, bankalara seslenerek şu açıklamayı yaptı: “Ey bankacı arkadaşlar, bankacılık sisteminin nasıl çalıştığını biliyorum. Bu ülkenin ferdi ve firmaları oldunuz, bu ülkeden para kazandınız. Bu ülkeye borcunuz olduğunu unutmayın. Diyarbakır’daki araziyi ipotek kabul etmeme lüksün yok. Ey bankacılar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) çıktı. Eylülde en fazla ihracatı yüzde 5.75’lik faizi iki katı faizle Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ver 1 milyar 503 milyon dolarla otomoborç vermeyi şık buluyor diği bilgilere göre eylülde ihracat ge tiv yaptı. Kimyevi maddeler sektörü musunuz? Bu faizleri inçen yılın aynı ayına gere yüzde 7.4 1 milyar 488 milyon dolar ile ikinci sıdirin ki insanlar yatırım artarak 11 milyar 408 milyon dolar ol rada, hazır giyim ve konfeksiyon sekyapsınlar. Kazançlarınızdu. Yılın ilk 9 ayında yüzde 12.1 ar törü de 1 milyar 373 milyon dolar ile da gözüm yok. Ama insatışla 111 milyar 463 milyon dolara üçüncü sırada yer aldı. fa gelmek zorundasınız. Özellikle 6. bölge için, Türkiye için insafa gelmek zorunda.” milyonun sorumlu olduğunu anlatan kır’ın sancılı büyüdüğünü kaydede tur. Temel haklar konusunda adım Sigorta şirketlerine de seslenen Akyıl, “Bu kan durmayınca kim rek bugüne kadar 9 tane kalkınma pla atılmalı” dedi. Diyarbakır’daki TEÇağlayan, böygeye ayrımcılık yapse rahat etmeyecek. Bundan he nının hazırlandığını ve uygulandığı KEL depolarının çoğunu kadınların mamaları gerektiğini söyledi. Merkez pimiz sorumluyuz. Bu gemi su al nı ancak yeterli sonuç vermediğini ak oluşturacağı 5 bin kişilik istihdam yaBankası’nın faiz koridorunu daraltdığı müddetçe hepimiz batacağız. tardı. Bölgede devlet destekli yatı ratan bir proje olarak değerlendirilmak için 3 ay inat ettiğini savunan Keşke gelen misafirlerimiz ihra rımların başarılı olmamasının ana mesini önerdiklerini ancak buranın ce Çağlayan, “Merkez inat etti inat etti, cat için değil, yatırım için Diyar nedeninin devam eden çatışmalar zaevine dönüştürülmesinin planlan istediklerimizi 3 ay sonra yaptı. Merolduğunu anlatan Can, “Kürt soru dığını söyleyen Can, Diyarbakır de kez’in de burada sorumluluk alması bakır’a gelseydi” diye konuştu. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Oda nu çözülmedikçe yatırım prog nilince akıllara cezaevi gelmesini is gerekiyor. Merkez yeni yatırımlar için faizleri indirmek zorunda” dedi. sı Başkanı Remzi Can, Diyarba ramlarının başarılı olma sansı yok temediklerini söyledi. AB’ye Üyelik Ülküsünden Ortadoğululuk Ülküsüne Hafta sonu yaşadığımız üzerinden yapılan, yapılacak tartışmalar nerelere çekilirse çekilsin, ne anlamlar yüklenirse yüklensin, özeti; AKP iktidarları sürecinde, Türkiye’nin AB üyelik ülküsünden yola çıkarılmış gibi yapılıp, Ortadoğululuk ülküsüne taşınması olgusu değil mi? AKP’nin, bir siyasi partinin kongresinden çok, Erdoğan’ın tek seçici, karar verici lider kimliğiyle, iktidarlarının, Türkiye’nin 2071’lere uzanan rejimi, yönetimini, halkın yaşam koşullarının, örgütlenme biçimlerinin düzenlenmesini, padişah fetvası edasıyla; liderin söylemiyle salonda dağıtılan kitapçık çerçevesinde belirlendiği sınırlar içine alınması, bir büyük şovla kamuoyu oluşturulmasının medyatik dayatmasıydı... AB’ye üyelik yolunun açıldığı müjdesinin büyük gösteriler, havai fişek şovları ile AKP iktidar ve liderlik başarısı olarak karşılandığı tarihlerde, dişe dokunur üyelik güvencesinin olmaması olgusu bir yana, kişisel takıntım, AB kriterleri üzerinden yola çıkılıyormuş gibi yapılıp, Türkiye’ye dayatılan üyelik koşulları metinlerinde gerçek insan hakları, demokrasi, sosyal devlet kriterlerinden sapmalar, çifte standart uygulamalarıydı... Zengin kuzey dünyası, AB merkez ülkeler çıkarlarından yola çıkılarak bize dayatılan resmi metinlerde çok sırıtan ikiyüzlülüğün savunulmazlığı, Türkiye’nin siyaseten aldatılıyor, oyalanıyor olması bir yana... AB üyelik umudu, daha doğrusu uygar Batı insan hakları, demokrasi, hukuk devleti kriterlerinin ülkü olarak algılanmasının, bize, insanımıza yönelik olumlu, dinamik katkıları söz konusuydu. ??? Kimi aydınlanmacı uzman, siyasetçinin “AB bizi üyeliğe almak istemese de AB’nin uygarlık, insanlık, demokrasi, hukuk devleti düzeni kriterlerini kendi düzenimize taşıma, uyum çabalarının bize katkıları olumludur. Sonuçta üyelikten daha önemli olanı, bu evrensel kriterlerin gerekirse Ankara kriterleri olarak kendi yaşamımıza taşınması, içselleştirilmesidir..” değerlendirmelerine karşı çıkacak halimiz yoktu ya... Çok öznel koşullarda, hiç de halkımız yararına gerçekleştirildiği inancını taşıyamasak da... Türkiye’ye Irak işgalinde biçilen rolü ile bağlantılı gökten zembille inmiş gibi kurulan AKP’nin çoğunluk iktidarını oluşturmasından, uzun soluklu iktidar icraatları, iktidarda büyüme süreçlerinde yaşadıklarımızla bu ülkede yaşanan çok keskin cepheleşmelerde yaşadığımız tartışmalara giremeden... AKP kongresi olarak adlandırılan bu büyük şov, dönemeç noktasındaki toplumu çok daha keskin bir dönüşüme sürüklemeyi hedef almış, AB’ye üyelik ülküsünden tornistan, Ortadoğululuk ülküsüne sarılmanın anlamı üzerinde durmak zorundayız. Gerçi kongreye çağrılan konukların özenle seçimi ile de vitrinlenen iktidarlarının Ortadoğululuk ülküsünde, sıradan bir Ortadoğu ülkesi olma değil, Ortadoğu’nun lideri, çekim merkezi, lokomotifi, sonuç olarak emperyal düzen içinde büyük nimetlerinden yararlanma düşleri var. Bir biçimde Özalizmin böğründe kalan büyük rüyası, nasıl olacaksa güç, paranın piyasal düzeni, mucize çekim merkezi İstanbul, ülkesi Türkiye olacak... ??? Ülkü Ortadoğululuk kimliği üzerinden örgütlenme, yapılanma olunca da evrensel insan hakları, demokrasi, hukuk devleti kriterlerinin ince ince aranmasına da gerek kalmıyor. Anayasal hukuk devleti düzeni, ülke vatandaşları için insan hakları kriterlerinin evrensel tartışılmazlar olarak belirlenmesinin önemi, olmazlığı koşulları da gündemden düşüyor. Siyasi partiler, sivil toplum örgütlenmelerinin demokratik işlerliğinin ölçümlenmesi rafta, hukuk devleti düzeni, olmazsa olmaz koşulu yargı bağımsızlığı... Demokrasilerde güçler ayrılığı olmazlarının umursanmaması... Tek kriter sandık, seçimin yapılıyor olmasının alınması, hileler, hukuksuzluklarına, toplumun ırk ve din, mezhep ayrımcılığı, aşiretler, tarikatlar üzerinden örgütlenmeleri öne çıkarılarak şiddet, baskı altında esir alınmasına bakılmaması... İran, Irak.. seçimleri, Arap baharları sonrası bütün bu ülkelerde ortaya çıkan seçim sonuçları.. çok çarpıcı örnekler... Ortadoğululuk kriterleri değil mi? Türkiye’nin AB üyelik düşü de görmeden, kendi Ankara kriterleri ile çağdaş insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzenine doğru yürümek yerine, Ortadoğululuk ülküsüne saplanıp kalması ne getirir, neleri götürür? İktidarları, büyüklere masallar ile halkın içinden çıkmış, halka en yakın, halka hizmet veren.. çok başarılı iktidar imajı ile en uzun soluklu iktidarda büyüme, seçmenin yarısının oyunu almış olsalar da... Dini en çok bir mezhep üzerinden bayrak yapıp, yoksul halkın içinden çıkmış Türkiye’nin kaderini değiştirecek çoğunluk iktidar düşleri... Cumhuriyet’i yaratan Kurtuluş Savaşı destanının hafife alınarak Cumhuriyet, Atatürk devrimleri, laiklik ilkelerinin üzerine basa basa yürünmesi... geleceğimizi karartan tehditler. Ortadoğu’nun lideri olma rüyası ile halkı uyutma boyutunun yanında, halkımızı Ortadoğu bataklığına çekmesi büyük tehdidi de çabası... DİYARBAKIR AKP hükümeti geçen haziranda uygulamaya giren yeni teşvik sisteminde 15 Doğu ve Güneydoğu ilini kapsayan 6. bölgeye yatırım gitmemesinin sorumlusu olarak bankaları gösterdi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan sert bir dille bankaları uyararak “Bazı bankaların 6. bölge ile ilgili negatif ayrımcılığı var. 6. bölgedeki araziyi de ipotek edeceksiniz, ayrımcılık yapmayacaksınız” dedi. Diyarbakır’daki oda başkanları bölgeye yatırım gelmemesinin ana nedeninin süren çatışmalar olduğunu vurgulayarak “Çatışmalar bitmeden kimse huzur bulmaz, yatırımcı da gelmez” açıklamasını yaptı. İhracat yüzde 7.4 arttı Kan durmadan rahat yok Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı Fahrettin Akyıl, Diyarbakır’ın geleceğinin parlak olduğuna ancak ne yapıp yapıp akan kanın durdurulması gerektiğine dikkat çekti. Kanın durdurulması için 74 TÜSİAD üyelerinin marka değeri arttı Bugün hükümetin uyguladığı politikalar ve istikrar sayesinde Türkiye’nin marka değerinin arttığını ifade eden Çağlayan, “Türkiye’nin marka değeri artmasaydı TÜSİAD üyesi firmaların marka değeri de artmazdı. Geçenlerde bir banka yüksek değerle satıldı. Bunu sağlayan istikrardır. Geldiğimiz nokta budur. Yeter mi, tabii ki yetmez. Türkiye’nin sürekli gaza basması gerekiyor. Türkiye artık uyusun da büyüsün anlayışından kurtulmuştur. Artık ekonomi ile büyüyor” ifadesini kullandı. Beklenen yasa gündemde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı konusunda BDP ve MHP’den sonra dün de CHP grubu ile görüştü. Çelik, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Daha önce BDP ve MHP grupları ile de aynı tasarı ile ilgili görüştüğünü anımsatan Çelik, partiler arasında, tasarının bir an önce ele alınması konusunda mutabakat olduğunu söyledi. Çelik, Danışma Kurulu önerisi ile çarşamba günü tasarının öncelikli olarak ele alınmasını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Çelik, tasarının çarşamba ya da perşembe günü ele alınarak bitirilmesini arzu ettiklerini söyledi. BEDAŞ‘a 12 teklif verildi Ekonomi Sevrvisi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Boğaziçi Elektrik Dağıtım’daki, TEDAŞ’a ait yüzde 100 oranındaki hissenin özelleştirme ihalesinde önyeterlilik için 12 başvurunun yapıldığını açıkladı. Ön yeterlilik başvurusunda bulunan teklif sahipleri şöyle: Enerjisa Elektrik Dağıtım, Park Holding, Genpa, Aksa Elektrik, Çalık Enerji, Zorlu Holding, ElsanTümaşKaraçay Ortak Girişim Grubu,CengizKolinLimak Ortak Girişim Grubu, Özyazıcı İnşaat, TATA Power Company Limited, IC İçtaş İnşaat ve Torunlar Gıda. BEDAŞ’ın Ağustos 2010’da yapılan ihalesinde en yüksek teklif, Mehmet Emin Karamehmet ve Mehmet Kazancı’nın kurduğu MMEKA OGG ve İşKaya İnşaat’tan gelmişti. İşKaya İnşaatMMEKA OGG 2.99 milyar dolarlık teklifle ihalede en yüksek teklifi vermiş ancak daha sonra ortaklar arasında çıkan sorun nedeni ile ödeme yapılamamıştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle