19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER GÜL, YEREL SEÇİMLERİN ÖNE ALINMASINA İLİŞKİN DÜZENLEMEYİ GERİ ÇEVİRDİ 5 Referanduma kış ve bütçe vetosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, referandum aralığı olan 360 oyla kabul edilen yerel seçimin öne çekilmesine ilişkin anayasa değişikliğini Meclis’e iade etti. Cumhurbaşkanı, veto gerekçesinde kendisine sunulan, yasanın temel gerekçesini oluşturan “kış şartlarına” ve “ekonomik külfet” boyutlarına vurgu yaptı. TBMM’de cuma günü kabul edilen yasayla ilgili incelemelerini tamamlayan Gül, akşam saatlerinde yasayı TBMM’ye geri gönderdi ve “referandum yok” dedi. Gül, veto gerekçelerini şöyle sıraladı: ? Kanunun gerekçesinde, mahalli idareler seçimlerinin yapılacağı dönemin zorlu kış şartlarına denk gelmesi sebebiyle seçim çalışmalarında ve vatandaşlarımızın seçimlere katılımında zorluklar yaşandığı belirtilerek bu olumsuzlukları asgari seviyeye indirebilecek bir tarihte seçimleri yapmak gerektiği ifade edilmektedir. Kanunun, TBMM Genel Kurulu’nda tümünün gizli oylaması sonucu 360 milletvekilinin oyu ile kabul edildiği anlaşılmaktadır. ? İncelenen kanunun yayımlanması halinde, değişiklik gerekçesinde belirtilen amacın aksine, söz konusu hükümler doğrultusunda, bu defa da kış aylarında halkoylaması yapılması zorunlu hale gelecektir. Bu durumda ise, karşılaşılması muhtemel mevsim şartlarının halkoylaması çalışmalarını ve vatandaşlarımızın halkoylamasına katılımını olumsuz yönde etkileyebileceği ve ortaya çıkan bu sonucun değişiklik gerekçesiyle çelişeceği görülmektedir. ? Diğer taraftan, temel konularda yapılan halkoylamalarının halkın katılımını sağladığı ölçüde demokrasiyi güçlendireceği açık olmakla birlikte, başkaca bir içeriği ve amacı olmaksızın sadece mahalli idareler genel seçiminin beş ay erkene alınması amacıyla yapılan mezkur anayasa değişikliği için anayasanın 175’inci maddesinin dördüncü fıkrasının gereği olarak halkoylamasına gidilmesinin, başta bütçe olmak üzere devlete ve vatandaşlarımıza getireceği külfet ve ekonomik istikrara yönelik zarar riski de göz ardı edilemez. Bu sebeplerle, incelenen kanunun belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden değerlendirilmesinde yarar görülmektedir. Kandırın Bakalım, Nereye Kadar!.. Direnmek boşuna ya da canına kıymak... Tutkular boşuna, sevmek, sevilmek. Ege Denizi’nin ufuk çizgisinde, gecenin ayazında teknenin batmasıyla sulara gömülmek... Adlarını bile bilmediğimiz kaçak göçmenlerin öyküsü... Ölümcül bir günün başlangıcı. Yaşamın derinliğindeki o bildik fırtına, bombalanan canlar, Uludere, AfyonKaraHisar. Doğal afetmiş, bir küçük ihmal, Mehmetçik Vakfı’ndan 33 bin lira. Sanki sel basmış, deprem olmuş, Mehmet’ler ölmüş taburda. Şu 90’lı yıllar... Faili meçhul cinayetler... Kaçırılan, infaz edilen Kürt işadamları, aydınlar, demokratlar... İtirafçılar! Çeteler! Siyasetçiler! ??? Çetin Emeç’i, Aksoy’u, Üçok’u, Uğur’u, Onat’ı, Anter’i, M. Sincar’ı öldüren caniler... Hizbullah’ı eğiten devlet, TBMM’nin hazırladığı Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporu, Susurluk... Devlet mafya siyaset! Boşalan köyler, yakılan ormanlar. Türk ve Kürt ayrımı yapılmadan öldürülen aydınlar... Tersane işçileri, kaçak göçmenler, çocuklar, gençler. Yağmur sularına kapılıp ölen bir minibüs dolusu kadın emekçi... O pusular, bombalar... Ölsün yoksulun çocukları, üç gün sonra adlarını bile unuturlar. ??? Hoş geldin Arap Baharı! Kahire’de Tahrir Alanı... Gösteriler... Hüsnü Mübarek’in gidişi, demir kafes içinde çocuklarıyla birlikte yargılanması. Müslüman Kardeşler’in gücü. Tunus, Mısır ve Libya... Arap Baharı döndü mü Arap kışına! Aşiret savaşları başladı mı Libya’da? Önemli bir not düşeyim bu arada... Bahreyn’de halk “özgürlük ve demokrasi” deyince, Suudi Arabistan ordusu giriverdi ülkeye. Tüm dünya yumdu mu gözlerini! Bir fotoğraf dolaşıyordu önceki gün internette. Suriye’de Esad muhalifi El Kaide yanlısı, El Nusra’nın savaşçılarından birisi, duvar dibine dizilen, kolları arkadan bağlı Suriyeli askerleri elinde silahla başlarından vurarak öldürüyordu. Bu arada Rus yapımı bir misket bombası vardı bir başka fotoğrafta. Suriye’de iç savaş, El Kaide ve kolları, Taliban, savaştan kaçan siviller, çoluk çocuk. Bilmem bu topraklarda yaşayan insanlarımız Mustafa Kemal’e hâlâ hakaret edecek mi, laiklik kavramını “laikçiler” diye küçümseyecek mi? ??? Ben yaşadığım coğrafyanın insanıyım... ABD, İngiltere, İsrail’in Ortadoğu’da tezgâhladığı oyuna gelecek kadar saftorik değilim. Savaştan yana değil barıştan yanayım! O ılımlı İslam modelini Türkiye’de deneme tahtasına çevirmek isteyen iç ve dış güçleri bilirim. 30 yıldır bitmeyen bir terör var benim ülkemde... Teröre karşıyım, etnik milliyetçiliğe, mezhepçiliğe karşıyım. Din, dil, ırk, mezhep, renk ayrımcılığı yapmam... İran, İsrail’i vuracakmış, Malatya’ya, Katar’a füze kalkanı kurulacakmış. İncirlik Adana’da her şey yerli yerinde... Irak’ta Şiiler, Sünniler birbirini öldürüyor. İçiniz acımıyor mu hiç? Bir savaş uçağımız düşürülüyor, iki genç subayımız şehit düşüyor. Bana ne İsrail’den, Suriye’den, Mısır’dan, Libya’dan... Bu topraklarda yaşayan halkım ilgilendirir beni! Bir de dünya halklarının kardeşliği! Erdoğan: Muhalefet sözünde dursun Başbakan Erdoğan ise Azerbeycan dönüşü yaptığı açıklamada, konuyu müzakere edeceklerini ve muhalefet partileriyle görüştükten sonra da kararlarını açıklayacaklarını belirtti. Muhalefetin verdiği sözlerin arkasında durmaları gerektiğini kaydeden Erdoğan “Bizim sürece yönelik atacağımız adım, hafızamızdan bunu süratle silmek olacaktır” ifadelerini kullandı. Hükümet, 24 yıl önceki yerel seçim referandumundan çıkan ‘hayır’ı aklından çıkarmıyor AKP’de ‘Özal’ korkusu ERDEM GÜL ANKARA Yerel seçimlerin öne alınması için anayasa değişikliğinin oylamasında referandum aralığında kalan AKP, 24 yıl önce dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın yaşadığı referandum yenilgisini de hesaba katarak çıkış yolu arayışına girdi. AKP’nin referandumu seçenekler arasından çıkarmasında 1988’de yine aynı nedenle gidilen referandumda çıkan “hayır” sonucu da etkili oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün başkanlık ettiği MYK toplantısında yerel seçim olası seçenekler değerlendirilirken referandum olasılığına hiç şans tanınmayıp Gül’ün Meclis’e iadesi üzerinden uygula ? 24 yıl önce dönemin Başbakanı Turgut Özal yerel seçimleri öne almak istemiş fakat referandumda yüzde 65 hayır çıkmıştı. Özal’ın siyasi hayatında inişin başlangıcı olarak görülen bu referandumun aynısını yaşamak istemeyen AKP kurmayları erken seçim için diğer seçenekler üzerinde yoğunlaştı. maya konulabilecek formüller tartışıldı. AKP’nin, referandum seçeneğine kış koşulları, ekonomiye getireceği yükler ve Suriye krizi gerekçelerinin yanı sıra, 24 yıl önceki benzer olay nedeniyle de soğuk baktığı öğrenildi. 1988 yılında dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın 26 Mart 1989’da yapılacak yerel seçimleri 13 Kasım 1988’e çekmek istemiş, yapılan anayasa oylamasında ANAP’ın anayasa değiştirecek sandalyesi bulunmadığı için değişiklik, referandum aralığında kalmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren de değişikliği onaylayınca 25 Eylül 1988’de gerçekleştirilen referandumda yüzde 65 hayır oyu çıkmış, anayasa değişikliği reddedilmişti. Muhalefet, referandumu “Özal’a hayır” kampanyasına çevirmiş, Özal da “Referandumdan çıkacak karara göre başbakanlığı sürdürüp sürdürmeyeceğime karar vereceğim” demişti. AKP MYK toplantısında, yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin anayasa değişikliği konusunda kararlı tutumun sürdürülmesi, benimsenmesine karşın, çok acele bir tavırdan da kaçınılması görüşü öne çıktı. Önce MHP ile bir görüşme yapılacak. Ardından CHP ile görüşülüp CHP’nin de desteği aranacak. AKP’de bayram tatili de hesaba katılarak anayasa değişikliğinin ikinci oylamasının 23 Kasım’da Kızılcahamam’da yapılacak AKP kampı sonrasına kalabileceği ifade ediliyor. AKP’de, “seçime bir yıl kala yapılacak değişikliklerin ilk seçimde uygulanamayacağına” ilişkin hükmün anayasa de ğişikliklerini kapsamayacağı, yasalarla ilgili olduğu görüşü savunuluyor. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Anayasaya geçici bir madde koyduğunuzda, siz 2013’ün Mart ayında da bunu değiştirebilirsiniz, ocak ayında da değiştirebilirsiniz. Anayasa değişiklikleri, bir yıllık süreye takılmaz” diye yanıtladı. Tarih konusunda bir dayatmalarının olmadığını belirten Elitaş, “Önemli olan sonuca ulaşabilmek. Mevsim zorluklarının ortadan kaldırıp mahalli idareler seçimlerinin sonbaharda yapılmasıdır. 27 Ekim, 3 Kasım, 10 Kasım, 17 Kasım olabilir. Ama 10 Kasım’da yapılması uygun olmayabilir diye düşünüyorum” diye konuştu. KOMİSYON RAPOR YAZIYOR AMA... Uludere için umut yok AYŞE SAYIN ANKARA Uludere’de yaklaşık 10 ay önce savaş uçaklarının bombardımanıyla 34 sivilin yaşamını yitirdiği olayı araştırmak için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyon, dün toplanarak rapor yazımına başlanmasını kararlaştırdı. Muhalefetin istihbarat paylaşımında bulunulan “ABD Milli Savunma Bakanlığı, Irak Bölgesel Yönetimi ve Genelkurmay Harekât Dairesi” yetkililerin dinlenmesi istemi, AKP’li Komisyon Başkanı İhsan Şener tarafından “yeni bilgi gelmez” gerekçesiyle reddedildi. CHP ve BDP’li üyeler, komisyonun “Vur emrini kim verdi” sorusunun yanıtına ulaşılamadığını bildirdi. CHP’li Komisyon Üyesi Levent Gök, “Bu haliyle komisyon; kurulduğu zamandankinden daha fazla bilgilere sahip değildir”dedi. BDP’li Ertuğrul Kürkçü de “ABD ve Irak Bölgesel Yönetimi’nden bilgi isteme hakkımız var. Ama komisyon başkanı buna yanaşmadı” dedi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle