27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 EKİM 2012 PAZAR [email protected] 10 EKONOMİ Sendikalar ile vakıf ve dernekler, demiryollarının özelleştirilmesine karşı ortak mücadele kararı aldı ‘TCDD özelleştirilemez’ MUSTAFA ÇAKIR İtibarsızlaşma İzlenen Suriye politikası Türkiye’ye itibar mı kazandırmış yoksa saygınlığını zedelemiş midir? ABD, İngiltere, Fransa gibi emperyalist ülkelerden gelen destek, övgü bir başarı göstergesi midir? Yoksa bir serüvene itilişin özendirilmesi, teşviki midir? AKP yandaşlarına, işbirlikçilere, emperyal güçlerin sesyayarlarına, her fırsattan yararlanarak yalakalıkla bir şeyler kapma peşinde olanlara göre izlenen politika başarılıdır. Türkiye Ortadoğu’da lider ülke olmak konumunu güçlendirmiş, Sayın RTE de itibar kazanmıştır. Karşıt görüş ise Türkiye maşa olarak kullanılmakta, izlenen politika emperyal güçlerin Ortadoğu’daki ileri karakolu olmanın, taşeronluğa soyunmanın kanıtını oluşturmaktadır. Akil(!), uzman(!), bölgeyi iyi tanıyan gazeteci(!) diye etiketlenen ve öğretim üyesi olarak sunulan kişiler tarafından fazla dile getirilmese de ABD’nin, belki İngiltere, Fransa desteği ve paylaşımı ile, gerekirse de NATO alalaması ile gerçekleştirmeye çalıştığı GOP ya da BOP diye simgelenen uzun erimli planı mevcuttur. Planı salt, petrol kaynakları üzerine oturma, kontrol etme olarak algılamamak gerekir. Planın siyasal coğrafyayı, sınırları değiştirme, yeni devletler kurulması amacının yanı sıra demokratikleşme etiketi altında siyasal düzenleri değiştirme ve bölgeyi uluslararası piyasalarda bütünleştirme yoluyla Ortadoğu pazarlarına egemen olma amacı da vardır. Yalnız petrol geliri ve gelirin de belli ellerde toplanması ile Ortadoğu pazarının gelişemeyeceği, uluslararası pazarlarla tam bütünleşmeyeceği bilinmektedir. Plan uzun vadeli olup amaçları doğrultusunda adım adım ilerlemektedir. Planın gerçekleştirilmesinde yeğlenen yol, Ortadoğu ülkelerinde emperyal güçler güdümündeki yönetimleri, demokrasi, insan hakları alalaması ile iktidara getirmektir. Bu bağlamda yerli işbirlikçilerden, hatta gerektiğinde yolu açmak için ülkenin kolluk güçlerinden yararlanılmaktadır. Plana karşı çıkan, çıkabilecek pürüzlerde bir şekilde güç kullanarak, işgal yoluyla engeli kaldırmak bir yöntemdir ama maliyeti yüksek, söylemlerde tutarsız, başarısı kuşkulu, yaratılmak istenen imajı bozan bir yöntemdir. Irak ve Afganistan’da bu yöntem denenmiştir. Irak’ta askeri bir başarı kazanılsa da arkası gelmemiştir. Resmi açıklamalara göre beş bini aşkın asker kaybı, otuz binden fazla sakat, yaralı, binlerce psikolojik bunalıma girmiş, morali bozulmuş askeri personel, trilyon USD’yi aşkın harcama, büyük bütçe açıkları... Buna karşı günümüzde Irak’taki Maliki yönetiminin ne ölçüde Batı yanlısı, Batı güdümünde olduğu sorgulanabilir. Afganistan’daki durum bu denli dahi başarılı değildir. Aradan on yıla yakın süre geçmesine karşın Afganistan kontrol altına alınamadığı gibi, askeri kayıp sayısı artmakta, ABD’ye destek vermiş bazı ülkeler ya askeri güçlerini çekme ya da azaltma planları yapmaktadırlar. Diğer bir yöntem, dış destekli iç kalkışmadır. Bu yöntem Libya’da denenmiş, Kaddafi devrilmiş, Batı yanlısı bir yönetim oluşturulmuştur ama gelecek netleşememiştir. Benzer yöntem Suriye’ye uygulanmaktadır. Özgür Suriye Ordusu(!), Arap Baharı(!) türü söylemler bile, argo bir terim kullanacağım özür dilerim, katakulli kokmaktadır. Büyük üstleniciler, müteahhitler her işi kendileri gerçekleştirmezler. Alt üstleniciler, taşeronlar kullanırlar. Emperyal güçler de planı gerçekleştirmek için, maliyeti daha düşük olan bu yöntemi denemektedirler. Bu bağlamda Türkiye taşeron olarak kullanılmak istenmekte, sırtı, yurtiçindeki aymazların da katkısı ile sıvazlanmaktadır. Projenin yürütülmesinde taşeron olarak kullanılanlar görevleri tamamlandığında kundaklanacaklardır. Bir şekilde zaten kundaklama planı da gizlice eş anlı olarak yürütülmektedir. ANKARA Demiryollarının “serbestleşme” adı altında özelleştirilmesine karşı TCDD’de örgütlü bulunan sendikalar ile vakıf ve dernekler ortak mücadele kararı aldı. Ortak bildiriye, Türk Ulaşım Sen, Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, Ulaştırma Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası, TCDD Çalışanları ve Emeklileri Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Demiryolu Makinistleri Derneği, Demiryolu Meslek Okulu Mezunları Derneği, Kamu Çalışanı Engelliler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Demiryolu Katarcılar Derneği, Demiryolu Makasçı, Manevracı ve Gardıfrenler Derneği, Demiryolu Teknik Vagoncular Derneği, Demiryolu Kontrolörler 12 sendika, vakıf ve dernek, hazırladıkları ortak bildiride taslağın kamu hizmetinin tasfiyesi ve özelleştirmeyi amaçladığını vurgulayarak “Yatırım için alternatif ve kaynak oluşturulmadı” dedi. Derneği, Gişe Memurları Derneği imza koydu. “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Taslağı”na tepki gösterilen bildiride, şu değerlendirmelere yer verildi: ? Taslak kamu hizmetinin tasfiyesi ve özelleştirmeyi amaçlıyor. Yatırım için alternatif ve güvenilir kaynak oluşturulmadı. ? Zamanlama fevkalade yanlış. Henüz 8250 km’lik demiryolu tek hat. Böyle bir altyapı ve teknoloji ile şu anda talebi karşılayamayan TCDD, özel sektörle neyi paylaşacaktır? Örgütler, bu tarz bir değişiklik için zamanlamanın yanlış olduğunu anlatarak “Bu altyapı ve teknoloji ile TCDD, özel sektörle neyi paylaşacaktır” diye sordu. Çalışanların güvencesi olmadığına dikkat çekildi. kanlık, kurum ve özel sektör temsilcileri var, çalışandan söz eden yok. ? Özel sektöre bel bağlanıyor. ? Ağır işkolunda görev yapan çalışanların iş riski, yıpranmaları ve verimliliği teşvik etmek amacıyla tazmin yolunu açacak herhangi bir yetki talebi yok. Sadece emekliliği özendirme var. ? Kuruma bakıldığında hizmet alımı yoluyla yaklaşık 5 bin güvencesiz taşeron işçisi çalıştırılıyor. Özel sektöre kalifiye eleman sağlamak amacıyla işçi statüsünde istihdam yolu açılmış, her türlü eğitim ve ? Taslakta çalışanları güvence altına alacak bir hüküm yok. Güvencesiz insan, ucuz işgücü hedefleniyor. ? Siyasi ve bürokratik müdahaleler yasal hale getirilmek isteniyor. Sanayi ve işletmecilik vasfını barındıran demiryolları istediği hiçbir projeyi hayata geçiremeyecek. Bakan tek belirleyici konumda. ? Maliye ve Hazine desteklerinin 5 yıllık sürelerle sınırlı tutulması 2023 hedefine dahi uymuyor. Oysa yapılanmayı hedefleyen ülkelerde bu süre asgari 10 yıl ve üzerinde. ? Kurulacak komisyonlarda ba kurslar kurum kaynakları ile karşılanıyor. Limanlar satışta, hastaneler ise devredildi. Özel sektör kendi vagonları ile şimdiden demiryollarına karşı üstünlük sağladı. ? Gar ve istasyonların kapatılması sonucu uzun mesafeli tren buluşmaları nedeniyle ölümlü ve ölümsüz kazalarda artışlar oldu. Anahat trenlerinde ticari hızımız giderek azalıyor. TCDD Meslek Lisesi ve Pratik Sanat Okulları kapatıldı. Özel sektörle külfet değil nimet paylaşımı yapılıyor. ? Demiryolu çalışanı ve temsilcileri olarak, demiryollarının hayrına ve çalışanlar lehine yapılacak her türlü girişimi destekleyeceğimizi ve aynı hassasiyetle demiryollarımıza ve çalışanlarımıza karşı yapılacak her türlü olumsuzluğa karşı duracağımızı bildirmek istiyoruz. Tekstilci Zamate, işin kaymağını yiyen yabancı markalara üretimi durdurduğunu açıkladı Ağaoğlu’nun kulelerine Dubai şeyhleri talip Ekonomi Servisi Ağaoğlu’nun, kısa bir süre önce Dubai’de tanıttığı Maslak 1453 İstanbul’a Arap şeyhleri ilgi gösteriyor. Ağaoğlu, Araplardan 500 milyon dolara yakın gelir bekliyor. İstanbul Maslak’ta inşa edilen Maslak 1453’ün ilk lansmanını Dubai Cityscape fuarında yapıldı. Ağaoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, projenin 500 dairelik iki kulesini Abudabi veliaht prensi Mohammed Bin Zayed Al Mahyan’a satacaklarını açıkladı. Dubai şeyhi El Maktum’un oğlu şeyh Hamdan Bin Mohammed Bin Rashid Al Maktoum ile görüşen Ağaoğlu, Dubai prensinin önümüzdeki günlerde İstanbul’a gelerek projenin 1 kulesini satın almak istediğini vurguladı. Mütekabiliyet yasasının son dönemlerdeki en önemli yasalardan birisi olduğunu ifade eden Ağaoğlu “Toplamda yabancıya 1 trilyon dolarlık satış yapılabilir. Benim projelerimden 2 milyar dolarlık satış yapmayı taahhüt ediyorum” dedi. Projenin ilk satışa çıktığı zaman metrekare fiyatının 3 bin 900 lira olduğunu söyleyen Ağaoğlu “Şu anda fiyatlar 4.4005000 lira aralığında fakat proje bittiğinde ise bu rakamlar 10 bin liraya çıkacak” dedi. Fason üretime isyan etti Zamate Tekstil Marka Direktörü, yabancıların Türkiye’den 10 Avro’ya aldıkları ürünü, 210 Avro’ya sattığını ve Türk markalarının fason üretimle büyük zaman kaybettiğini belirterek, “Massumi Dutti, Marlboro, Liberty, Giordano ve Luchiano Visconti’ye fason üretimi durdurduk” dedi. Ekonomi Servisi Türkiye’deki binlerce tekstil firmasının yaptığı gibi yabancı markalara fason üretim yapan Zamate Tekstil, bu gidişe artık “dur” demek için ilk hamlesini yaptı. Marka, Massumi Dutti, Marlboro, Liberty, Giordano ve Luchiano Visconti gibi dünyaca ünlü markalara fason üretim yapmayı durdurdu. Zamate Tekstil Marka Direktörü Erdoğan Ekincioğlu, “Üç yıl önce başlattığımız markalaşma çalışmaları çerçevesinde tüm hazırlığımızı yaptık. 10 kişilik bir ArGe ekibi oluşturduk. Tasarım ekibimiz de güçlü. Artık işin kaymağını yabancı yemesin dedik” diye konuştu. Ekincioğlu, binlerce firmanın küçük kazançlarla çalıştığına dikkat çekerek 10 Avro’ya mal edilen bir gömleği Avrupalı markaların kendi etiketlerini koyarak 210 Avro’ya sattıklarını ifade etti. “Burada Türk üreticisinin kazancı da 10 Avro’luk toplam maliyetin içinde küçük bir yer alıyor” diyen Ekincioğlu, en iyi gömleğin 24 Avro’ya mal olduğunu da kaydetti. Koleksiyonlar dünyaya sunulacak Kumaş ve Aksesuvar Fuarı (Texbridge), 31 Ekim2 Kasım 2012 tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleştirilecek. Texbridge Fuarı, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) öncülüğünde CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık organizasyonuyla düzenleniyor. Fuar, hazır giyim üreticileri, global toptancılar ve zincir mağazalardan oluşan ziyaretçi kitlesini 20 bin metrekarelik bir alanda ağırlamaya hazırlanıyor. Ş İ R K E T L E R D E N Aygaz’dan otogaz müşterisine kampanya Günde 1 milyona yakın araca otogaz veren Aygaz, Yapı Kredi Bankası ile düzenlediği World’e Özel Kampanyası’yla, 20 Kasım’a kadar üç farklı günde, tek seferde 50 TL ve üzeri otogaz alışverişi yapanlara, toplamda 20 TL değerinde otogaz hediye ediyor. Yurtiçi Kargo’nun patronundan Silivri’ye üniversite Lojistikten mermere, eğitimden taşımacılığa kadar çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren ve MEF okulları ile Yurtiçi Kargo gibi şirketleri olan Arıkanlı Holding’in patronu İbrahim Arıkan, Silivri’de 175 dönüm arazide üniversite kuruyor. Arazinin 80 dönümlük bölümü üniversite yapımı için Arıkan Vakfı’na ücretsiz tahsis edildi. Dumankaya Miks’te ihale 17 Ekim’de Dumankaya İnşaat’ın, Atakent’te Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ne komşu projesinde büyüklükleri 27 m2 ile 172 m2 arasında değişen toplam 18 poliklinik, eczane ve medikal ticari alan 17 Ekim 2012’de saat 15:00’da başlayacak ihaleyle satılacak. Cilvegözü kapısından geçişler başladı MEHMET ALİ SOLAK GLOW3’te 60 aya kadar faizsiz taksit Avrupa Holding’in iştiraki MOM Yapı tarafından yapılan Çekmeköy’dek i GLOW3 konut projesinde 60 aya kadar faizsiz taksit olanağı sunuluyor. Next Level satışa kampanya ile başladı Pasifik İnşaat’ın Ankara’daki Next Level Rezidans projesinde satışlar, kampanya ile başladı. Buna göre 1+1’den 5+1’e kadar farklı büyüklükteki süit ve rezidans daireler, Pasifik İnşaat finansmanı ile yüzde 0.69 faiz oranı ve 60 ay vade ile satılıyor. Hilton Garden Inn’e ödül 15. Uluslararası Emlak ve Ticari Gayrimenkul Fuarı Expo Real Building tarafından düzenlenen “John Jacob Astor Competition” ödülünü, en çok oyu alan, Amplio Emlak Yatırım’ın yatırımcısı olduğu Hilton Garden Inn İstanbul Golden Horn kazandı. HATAY Türkiye’den Suriye’ye açılan sınır kapıları muhalifler tarafından kontrol edilirken, Türkiye’den mal götüren araçların geçişine izin verilmeye başlandı. Suriye’de devam eden silahlı çatışmalar Hatay’da ihracat ve nakliye sektörünü vurdu. Muhaliflerin eline geçen Reyhanlı Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan son günlerde transit geçişlere izin verilmeye başlandı. Yetkililer, “Bir ay önce insani yardım adı altında girişlere izin verilirken, son bir haftadır beyana dayalı girişlere izin verilmeye başlandı. Türkiye sınırında gümrük işlemleri eskisi gibi devam ediyor. Can ve mal güvenliği konusunda uyarılar yapılmasına rağmen, transit geçiş yapanlar da var. Ancak bildiğimiz kadarıyla, Suriye Babel Hawa girişi resmi kimliğini yitirmiş durumda. Resmi işlem yapılmaksızın, muhaliflerin belirlediği giriş parasıyla (TIR başına 300 dolar) geçişlerin sağlandığını duyuyoruz” dediler. 19 Temmuz’da Suriye Babel Hawa Sınır Kapısı’nda Türk TIR’larının yakılması, talan edilmesi ve yağmalanmasından sonra Reyhanlı Cilvegözü Sınır Kapısı kapatılmıştı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle